SERSERİ (ulba)

Oleh moon__light23

56.9K 2.2K 846

Köyden özel yetenekle bir kolejde burs kazanan kız, okulun playboyu aşka inanmayan serseri züppe bir adamı na... Lebih Banyak

🍀KARAKTERLER
1.B
2.A
3.L
4.I
5.M
6.💞
7.U
8.L
10.Ş
11.💫
12.P
13.A
14.R
15.S
16.☘️
17.Y
18.A
19.L
20.Ç
KİRAZ ÇİÇEĞİ
21.I
SORUNLU
KARTALLAR YÜKSEKTEN UÇAR
22.N
DENEK 0.1(CEZAEVİ)

9.A

1.7K 103 13
Oleh moon__light23

(multi : balım, ulaş, pars)

Not:Bayadır bölüm atmıyorum lütfen ilk önce diğer bölümlere özellikle son bölüme göz atın.

KİTAP 20 VOTEYİ GEÇERSE YAZILMAYA DEVAM EDECEKTİR.

Son derse kadar ulaş sınıfa gelmemiş son derste ztn geldiğine pişman ettirmişti.
Bir insan hiç mi derse bakmaz? Hayır yüzü hep bana dönük hocada tam yani hiç bişey demiyor. Nasıl bir okul hala anlamış değilim.

İnsanları parasına göre sınıflanıdıran bir okul.

Haklısın iç ses.ç, diye düşünürken çalan zil sesiyle kendine gelmiş gibi yerinde seken ulaşa bakıp gülme isteği gelsede kendimi tutarken o kaşlarını çatıp kafasını eğerek "komik bişey varsa söyle bende güleyim... Yada dur pars'a söyle" dediğinde birbir çıkan öğrencilere bakan gözlerimi ulaşa çevirerek göz devirdim.

"pars ne alaka şimdi... Neyse bişey söyleme çıkıyorum ben unutma etkilemem gerekn biri var" diyip göz kırpıp çıkmak için ayaklandığımda elimi tutarken ilk birleşen elimize sonrada ona baktım.
Cidden acayip biri hem parası kendime aşık etmem için beni tehdit ediyor kabul ettim yemeğe çıkıcam işte ama beyefendi şimdide halinden belli tripli gibi.

"nereye gidiyorsun" ulaşın hala elimde olan ellerini çekerek "nereye olacak eve" ulaş bu dediğime göz devirip " sonra" of amaç ne yani?

" sonra, ımm yemeğe gidiyorum... İyi günler" diyip tekrar ayaklandığımda bu sefer çantamdan çekerken göz devirerek sert bir tavırla " senin karın ağrın mı var söylesene? Oyalama beni" olum çok mu bağırdım, ulaş kaşlarını iyice çatıp çantamdan tuttuğu gibi beni öne iterken daha yeniki haline nazaran ilk gördüğüm sert ulaş geri gelmiş gibi iğneleyici tavırla beni süzüp "yemek yiyeceğiniz yerin konumunu bana atıyorsun" dediğinde tam hayır diyecektim ki boş sınıfın içinden gelen topuklu sesiyle ikimizde kapıdan giren eceye döndük. Kız cidden fena asil ve güzel.

Ece bir anda ulaşın koluna sarılırken " ulaş kapıda ağaç olduk, doruk kızlara laf atık duruyo Sercan desen çıkmadan içmeye başladı.. Hadi gidelim artık" dedi ve herhalde koca sınıfta beni yeni fark etmiş gibi dönerek " balım" ismimi söyleyerek ağzının takındığı samimiyetsiz gülüşe baktım. Sahte olduğu çok belliydi.

Dağılmış kendimi yerimde toparlarken bana dönük olduğunu bildiğim iki çifte göz yerine yere bakmayı tercih ederek yarın görüşürüz " diyerek hızla sınıftan çıktım.
Ne kadar güzel iş dimi ama.. Benden konum istesin kendisi orda burada eğlensin.

💢💢💢💢💢💢

Eve geldiğim gibi heyecanla beni içeri çeken teyzeme merakla bakarken teyzem yırtılmış bir paketi bana getirdiğinde kaşlarım çatılmıştı.

"teyze sakin ol, bu ne?" diyip bana uzattığı paketin içimdeki çiçekli elbiseye baktım. Tarzı kesinlikle tamamen beni anlatıyordu, tek sorunu kısa olması.

"balım bunu geçen seni bırakan yakışıklı çocuk getirdi, ve benden seni yemeğe çıkarmak için izin istedi ee şimdi kırmak olmaz bende balım isterse gelsin dedim.... Ama şuna baksan ben pahalıyım diye bağırıyor" diyip elbiseye o hayran hayran bakarken bende gözümün önünde canlanan pars'a hayran hayran bakmaya başladım.
Demek ben uğraşmıyım diye hem benim için tam benlik elbise seçmiş hemde teyzemden izin almaya gelmiş cidden ukala falan da olsa kibar bir çocuk.

"ee hadi git elbiseni giyin de saçlarına maşa yapayım...eyvah bir saat kalmış" kolundaki saate bakarak son sözlerini söylerken beni çekiştierek odama götüren teyzeme gülerek "benim beş dakikamı sürmez hazırlanmak" dediğimde teyzem söylenip "hazırlanmaktan anlayışın sadece üstüne kıyafet geçirmek" dediğinde göz devirip kendimi teyzemin ellerine bıraktım.

             (balım'ın giydikleri)

Uzun saçlarımdaki kalın dalgalar ince bir eyeliner ve şeftali tonu sade makyajımla kırık boy aynasından kendime baktım kısa elbise kullanmadığımdan garip hissetsemde kendime hayran hayran bakmadan edemedim, güzel hissediyordum.
Bir insanı kıyafet ve makyaj çok çabuk değiştiriyor.

"Semra ben geldim" diye içeriden gelen eniştemin sesiyle teyzem yanağımdan makas alarak odadan çıkmadan " taş gibi hatun oldun, şimdi gelir gelmeden bide eniştene gözük yiğenini görsün" dediğinde odadan çıkarken aynadan tekrar kendime bakıp üstüme aldığım içi yüzlü belime kadar gelen kot ceketimi geçirerek odadan çıktım.

Masadaki yemeğe şimdiden başlamış eniştemin ağzına götürdüğü çorba bana baktığında bir anda geri ağzından çıkarken öksüren eniştemin omzuna vurup ona su doldurarak " enişte iyimisin" ay bişey olmasa bari küçük bir çorba bile olsa bizim bünye gibi değil otuzlarında Bi adam neredeyse bunun yüzünden ölebilir bile.

Eniştem suyu içerken beni boydan aşşağı süzdüpünde utançtan yanan yanak içlerimi ısssırarak ellerimi öne attığımda eniştem yüzüme bakarak " bacakların falan incecikmiş annen hiç yedirmiyormu seni? Senin kilo alman teyzenin de acil zayıflaması gerek" evet enişte sağol şimdi dahada utanıyorum.

Teyzem elinde salatayla söylenerek içeri girerken " sen kendine bak göbek yaptın iyice" dedi.
Ben onların bu haline gülerken enişten değişik bir şekilde bana sırıtınca yüzümdeki gülüş istemsizce silinmişti.
"çok güzel olmuşsun... Bir yere mi gidiceksin bu ne kılık şimdi" dediğinde çalan zille elimle işaret edip " arkadaşımla yemeğe çıkıcaz" dediğimde ekmeğinden bir parça alıp "kız mı" derken açtığım kapıyla onunda ağzı Aralık kalmıştı.

Eniştem elindeki ekmeği bırakırken ben kapıda beni boydan aşşağı süzen pars'ı gösterip " pars... Okuldan" dedim.
Eniştem yerinden kalkıp yanımıza gelirken bir anda elini belime atıp beni kendine çekerek " balım' a dikkat et ona bişey olursa senden bilirim" elini belime atması içimde garip hislere yol açarken pars ilk tek kaşı kalkık belindeki ele sonrada arkadan gelen teyzeme bakıp "tabiki balım bana emanet" son sözlerini bastırarak söylerken ben belimdeki elden ayrılmak için öne adım atıp arabanın kapısını açtım.

Off be enişte artık sus.
"saat dokuzda evde olsun" ne?
Zaten sekizde geldi çocuk dokuz ne.
Benim kaşlarım çatılırken pars öne atılıp " isterseniz hiç gitmeyelim kapıda iki tur atalım zaten böyle dokuz olur" dediğinde sesindeki siniri anlamıştım.ama nedensizce gülme isteği gelirken sırıtarak ona döndüğümde onunda çatılan kaşları normale dönmüştü.

"ay siz bu ihtiyara bakmayın ne anlasın o genç işinden parscım sen çokta geçe bırakmadan balım'ın getirdw merak etmeyelim, daha buralarda yeni" diyen teyzeme el sallarken pasta kafasıyla onaylayınca sonunda arabaya bindiğim için şükrettim.
Arabaya binmemizde yani yarım saat almıştı.

Yola çıktığımızda heyecanla parstan tarafa dönüp " ne kadar" dediğimde pars bir baba bir yola bakıp " ne ne kadar" dediğinde göz devirip " elbise diyorum, borçlu kalmak istemem" pars dediğime benim gibi göz devirken bu dediğime komikmiş gibi gülüp " kızım manyakmısın? Bi elbisenin parasını senden çıkaracak halim yok o sana benden ilk hediye" dediğinde kafamı sallayıp geriye yaslanırken pars mırıldanır gibi ama duyulacak bir tonda " son hediyede olmayacak gibi... Hem sana çok yakışmış" diyince gülümseyip " sağol" derken pars anlık şaşkınlıkla bana dönüp " ha" diyince gülüp " yakışmış dedin ya sağol" dedim.

Pars bir elini direksiyonda tutup diğerini saçlarına götürürken "onu sesli mi söylemişim ya" dediğinde sadece kafa sallayıp onu süzdüm.
Siyah ceket içine beyaz düz tsihirt ve altına bir kot parçalara doğru daralan pantolon giymiş... Saçları desen ilk gün ki gibi hala havalı... Kısaca6çoj yakışıklı olmuş.

Hayvan gibi süzmeyi bıraksam iyi olacak diye düşünüp cama yaslanarak yolu seyretmeye başladım.

Güzel deniz kenarında bir lokanta önünde durdupumuzda o inmeden ben hızla arabadan indim.

Etrafımda bir iki tur dönerek neşeyle temiz koyu birazcık soludum. Daha İstanbulun hiç bir yerini gezmedim ama buradan başlarsak kalanıda eminim çok güzeldir.
"çok sevdin galiba" diyip arabaya yaslanmış parsın dibine girerek masum bir ifadeyle " denize girelimmi?" pars bu dediğime şaşkın şaşkın bakıp " balım kafayı yedin herhalde ztn hava buz ne girmesi" haklı.

"iyi o zaman orada gezelim" diyip bir anda elim onu çekmek için eliyle bukuşurken o yerinde durup birleşen ellerimize baktığında alt dudağımı ısırarak elimi geri çektim. Ne diye bu kadar heyecanlanıyorsam.

"ee tamam yemek yiyelim sahilde turlar otururuz" diyince gülümsiyerek kafa sallarken beraber lokantaya girdik.
Çok dolu bir mekan olmayışı içimi rahatlattı. Kalabalığı pek sevmem.
Üstümdeki ceketi recepciona verirken oturduğumuz masanın tam karşısında gözüken sahile hayran hayran bakarken menüler gelmeden hızla ulaş malına buranın konumunu attım.

Pars adını bile bilmediğim yabancı bişey söylerken ben bana en yakın gelen hamsiyi söylemiştim.
Önümüze gelen yemeklere açlıkla bakarken bir anda çekilen sandalyelerle kaşlarım çatıldı.
Ulaş benim yanıma ecede parsın yanına otururken ulaş eliyle garsonu işaret edip " usta bizede iki levrek at" dedi.

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

1.1M 44.3K 63
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
752K 12.6K 7
Yıllarca aile baskısı gören , aile sevgisinden mahrum kalan Peri. Babasına gelen telefon ile doğumda karıştırıldığını öğrenir. Peki bundan sonra ne o...
377K 21.8K 44
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
6.4M 206K 103
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...