// NUDE \\ Jikook

بواسطة youcankiss_mylips

752K 44.4K 46.9K

Jimin: Yayınlanacak her site için 100 dolar. Jungkook: Hassiktir bunlar ne lan?! #1-Jikook #1-Kookmin 2020-21... المزيد

Bende daha güzeli var
Sahte Nude
Nude attırmak
Tekrar nude atar mı?
Soyunma odası
Jimin ne biliyor musun?
Piyango
Seni öperim
Ona tekrar nude at!
Trip
Çilekli Lipbalm
İddalar, iddalar ve iddalar
Oyuncaklar
Jimin, perde kapalı yatar
Hızlı ilerlemiyor muyuz?
Perdelerin arkası
Gerçekten istemiyorsan duracağım
Taehyung' un özellikleri
İzne ihtiyacın yok
Ne oluyo amınakoyim?
Party party yeah
Sırılsıklam
Bilinmemesi gerekenler
Jungkook' un suçu ne?
Boşanma kağıtları?
Plan
Tazı Seokjin
Neden sürekli yanlış yapıyorum?
Nefret
Hoseok' un acı gözyaşları
Jimin' in mide bulantısı
Perde kornişlerini monte etmek
Jungkook yalancıdır
Dudaklarını özledim
Koala Sunjae
Mastürbasyon
Jimin nerede?
İçip sıçıp sıvamak
Yuvarlanmak
Met saolsun yok
Senden nefret ediyorum(yine)
Jimin' in pantalonu
Evden kovulmak
Gecenin işlevleri dörde ayrılır
Ben de seni çok seviyorum
Altı metre uzağında
Sert ve keskin bakışlar
G-güzel olmamış mı?
Jimin' in eteği
Denemek ister misin?
Taegi (extra)
Extra
Extra
FINAL (ağlawak)

İstersen sana ayarlayabilirim

7.6K 505 1.4K
بواسطة youcankiss_mylips

"H-hey, bebeğim. Artık uyumalıyız. Gerçekten."

Derin nefesimi dışarıya doğru verirken ne kadar haklı olduğunu bilsem de kollarımı daha sıkı sardım boynuna. Kafamı omzuna doğru gömerken bir kere daha kafamı hayır anlamında salladım.

Eli yavaşça belime yerleştiğinde çıplak tenimde hissettim sıkıntılı nefesini.

Kalkmak istemediğimi belli edercesine kalçamı hareket ettirdim yavaşça. Başını kısa süre geriye atsa bile kararından vaz geçmemekte ısrarcıydı.

"Saat sabahın beşi Jiminie. Hava bile aydınlanmaya başladı."

Bacaklarımı daha da açtığım sırada sırtını yatak başlığına daha sıkı dayadı. Ona dönük bir şekilde kucağında otururken gerçekten bitkinleşmiştim artık.

"Yorgun değilim Jungkook."

Yalandı.

Çok yorgundum.

Ama onunla temasta olmak içimi ısıtıyordu.

Elleri kıyafetsiz tenimde gezinmeye başlarken bel çukurumdan geriye çektiği sıcak ellerini omzum ile kalçam arasındaki geniş oyukta gezdirdi.

Kafasını öne doğru hareket ettirip bir dakika bile ayrılmadığımız için ıslak olan dudaklarını omzumda gezdirdi. Yeteri kadar kızarıklık ve morluk omzumun arkasını süslerken devam ediyordu.

Durmaksızın.

Kendimi onun büyüsüne kaptırırken başımı geriye doğru atmıştım. Dudakları omzumdan yol çizerek boyun çukuruma kadar ilerkerken kızarttığı, ısırdığı yerlerin üzerinden diliyle geçiyordu.

Sabaha doğru vuran gecenin harika rengi odayı süslerken daha da kaptırdık kendimizi.

Yüzümü indirdim ve dudaklarını hissettim dudaklarımda. Bir o kadar yavaş, ama bir o kadar da sesli öpüşme gittikçe ilerliyordu.

Uzun sürmesine rağmen her dakikası yavaş geçen bu gün, aklımın bir kenarında hep kalacaktı.

Elleri belimin iki kenarında yerleşirken biraz daha aşağıya kaydı. Hala dudakları dudaklarımdaydı. Ve ben de asla bırakmasına izin vermiyordum.

Kendime engel olamayıp kalçamı kaldırarak geri hızlıca kucağına bıraktığımda hem onun ağzından hissettiği duygunun iniltisi duyulmuştu, hem de benim hafif sızlayan kalçam yüzünden bir inilti çıkmıştı ağzımdan.

Tekrar etmeyi bırakamıyorken dudaklarımı daha sert çekiyordu kendine. Sıcak eli tenimi yine ateşe bürüyordu. Geriye atmaya çalıştığım kafam yorgunluk sebebiyle kendini geriye çekti.

Alnımı yavaşça eski pozisyondaki gibi omzuna dayadım onun.

En sonunda yanağını, yüzümü koynuna gömdüğüm kafama yaslarken verdiği derin nefesi rahatlıkla duyabiliyordum.

"Jimin altı saattir yaşadığımız bu anlar üzerine, bana yorgun olmadığını söyleme. Dinlenmeye ihtiyacın vardı ve biz inadına durmadık."

"Ben halimden memnunum ama seni bilmiyorum Kook."

Sert ve stabil çıkan sesimle konuştum. Alınmıştım ne de olsa. Her içinde sorun yaşayan kişi sorunlarını düz yolla çözmek zorunda değil!

Seninle olmak beni rahat hissettiriyorken buna karışma.

"Benim memnun olmadığımı mı zannediyorsun? Seninle vakit geçirmekten özellikle zevk alıyorum fakat, sadece uyuman gerek artık."

Artık uyumam değil, artık ikimizin de uyuması gerekiyordu.

Saat on gibi film izlemeye başlayacaktık fakat yağan şiddetli yağmur bize sorun yaratmıştı. Elektriklerin düzensizliği gecemizin içine etmişti resmen.

Hazırladığımız onca atıştırmalıktan yalnızca birer tabak kek ve kırmızı şarabı almıştık yanımıza.

Herşey tadındaydı. Hırs ve sert tavırlara sahip değildik ilk defa. O kadar sakin başlamıştı kş aramızdaki etkileşim, o kadar yumuşak öpmüştü ki dudaklarımı. Hiçbir şeye hayır diyemeden altı saatimizi harcamıştık odasında.

Yağan yağmurun yumuşak sesi ikimizle süslenmişti sadece. Dudaklarımızdan çıkan ıslak seslere eşlik ediyordu.

Kısa sürede kendimi onun onun altında buldum. Kafamı yan yatırmış bir şekilde soğuk terler dökülüyordu alnımdan. Dudakları boynumdan çıkmazkene bedenim kıvranıyordu.

Çıplak tenim her dokunuşunda alev alıyordu. Her kendini içime ittiğinde hissettiğim şeyin, gerçekten tarifi yoktu.

Kaç tur oldu, ne kadar vakit harcadık, zaman nasıl geçti? Şu zamana kadar farkında değildik.

Şu an yaptığımız tek şey birbirimize deli gibi sarılmaktı. Kıyafetlerimiz olmasa bile. Hala içimde Jungkook' u hissetsem bile harika bir duyguya tanıklık ediyordum.

"Güzelim, uykunun olduğu gözlerinden belli. İstersen giyinelim de öyle kucağıma yat."

Kafamı gömdüğüm oyuktan geri çıkartıp en az benimki kadar yorgun ve morlaşmış gözlere baktım. Sürekli kendimi düşünmekten onun da yorgun olabileceğini düşünmemiştim tabii.

Kucağında bu şekilde kalsam uyanık olmak zorunda kalacaktı.

Yavaşça başımı sallayarak bedeninin iki yanına açtığım bacaklarımı kendime çekerek diz üstüne çıktım ve çektim kendimi onun kucağından.

Oluşan aralıktan bacaklarını kendine doğru çekerken göğsümden yavaşça geriye doğru ittirdi. Sırtım hiç kalkmadığımız için sıcak olan yatak örtüsüyle buluştu.

"Bu güzel geceyi benimle kutsal hale getirdiğin için teşekkür ederim."

Gülümsedim.

Sadece gülümsedim.

Bana bakarken öylece gözlerindeki derin anlama baktım ve tekrar, tekrar gülümsedim.

Nazikçe üzerime eğildiğinde, ellerimi koltuk altından geçirerek omzunun arkasına doğeu uzattım. Boynumu dudakları arasına almıştı.

Tekrar(!)

Bir o kadar yavaş ama bir o kadar da büyük olan dudak hareketleri kendimden geçirmeye yetiyordu beni. "Uyuyalım demiştin." dedim fısıltıyla çıkan sesimle.

"Biliyorum. Sadece bir kere daha o güzel tadını almak istedim."

Ellerini iki yanıma koyarken baktı gözlerime. Derinlemesine izliyor gibiydi sanki. Ne kadar sahip olsada her zaman aç oluyordu.

Uzun süreli bakışımızı ve bu hoş ortamı bölen şey çalan kapıydı. "Bu da ne sikim de benim güzelim dakikalarımı bölüyor?!"

Sıkıntılı nefesimi verdim. Aynı benim düşüncelerimi yansıtmıştı.

"Jungkook sabahın köründe kim gelmiş olabilir Tanrı aşkına?!"

Yüzündeki şaşkın ve sinirli ifade kendini korurken kısa süre düşündü. Birini beklemediği kesindi. Gözleri kapı ile buluşup tekrar bana döndüğünde konuştu.

"Burada bekle güzelim. Kim olduğuna bakıp geleceğim."

Başım ile onayladığımda üzerimden kalkmış ve altına iç çamaşırı giymeden bir eşofman geçirip kapıya inmişti. Arkasından gidecektim tabii ki fakat,

Onun kadar hızlı olamazdım.

Bedenimin her zerresi ağrıyordu.

Hem bütün gecenin uykusuzluğu, hem de Jungkook' un bedenimde bıraktığı izlerin hafif ama sızlatan acısı vardı üzerimde.

Odadan çıktığı sırada yere atılan kıyafetlerimiz arasında kendi üst ve altımı aradım. Bulduğumda, aynı Jungkook gibi içime iç çamaşırı giymemiştim.

Zaten büyük ihtimalle merdivenin üzerinden kapıya bakıp geleni gördükten sonra gidecektim.

Loş ve hafif serin olan odada altım ile üstümü giydim. Eğilmek benim için zor oluyordu.

Aralanırken minik bir gıcırtı yapan kapı kolunu çektikten sonra merdivene doğru inmiştim. Yavaş adımlarımı aşağıya doğru yönlendirdiğimde duydum ilk sesi.

Aşırı duyulan ve tanıdık bir sese sahip olan kahkaha sesleri kulağıma dolarken kapıya çevirmiştim bakışlarımı.

Sikeyim.

"Üzgünüm Jungkook rahatsız etmek istememiştim fakat, Taehyung fazla sarhoş olunca nereye getireceğimi bilemedim."

"Elini mi sikiyordun Jungkook iç çamaşırın nerde lan?"

Diye kurulan kısa bir cümle ve ardından derin bir kahkaha senfonisi yayılmıştı. Taehyung, Yoongi' nin koluna tutunarak ayakta kalmaya çalışıyordu fakat onu bile başarmış sayılmazdı.

Gerçekten kör kütük sarhoş olmalıydı.

Gizlice onları izlemeye devam ederken beni görmüştü. Parmağını kaldırarak beni işaret edip cümlesinin ardından kahkahalara boğuldu.

"Vazgeçtim bunu sikmişsin!"

Jungkook' da bana döndüğünde gizliliğimin açığa çıkması ile onlara doğru ilerledim. Yoongi' nin gözleri ikimizi de süzdüğünde tedirgince konuştuğunu fark ettik.

"Üzgünüm, sanırım yanlış bir zamanda geldik?"

"Her gün sevişiyorlar bir gün yapmasalar nolur ki!"

"Taehyung! Kapa şu sikik çeneni!"

Hanımcı Taehyung.

Yoongi bağırır bağırmaz susmuştu. Gözleri fıldır fıldır evin içinde dolaşırken gerçekten utandığımı hissetmiştim. Bu kadar açık olmak zorunda değildi sonuçta.

"Neden içmeye gitti bu yine? Sarhoşken kafayı yersin."

"Yedim zaten endişelenme Jungkook. Ya gitti adamın sevgilimi gördün mü dedi. Adam da dedi işte şu siyah düz saçlı takıldığın beyaz tenli çocuk mu?"

Gözlerindeki öfke kat sayısı artıyordu. Sanki kavga etmiş gibilerdi. Çünkü Yoongi ne zaman kavga etse ya da sinirlense bir tırnağını kırardı.

Bu da parmaklarındaki dört tırnağını kırdığından belliydi.

"Bu da evet dedi. Bir de ekledi. Beğendiysen ayarlayayım sana diye."

Jungkook dudaklarını büzüp gözlerini kocaman açarken ortamın gerginliğini fark etmişti. Ve Yoongi' nin de moralinin bozuk olduğunu.

Çabuk alıngan bir yapısı vardı. Fakat eğer sevgilisi Taehyung ise. Bu bir sorun olmamalıydı.

"Ahm şey. Taehyung içtiğinde ciddi değildir. Yani doğruları falan söylemiyor. Tek derdi götlük yapmak bu yüzden dediklerini umursama."

Başını aşağı yukarı sallarken yavaşça bana çebirdi solgun ve bitik gözlerini. "Jiminie bugün için üzgünüm. İstersen seni alabilirim."

"Gerek yok Yoongi. Endişelenme bunun için."

Yoongi' nin açıkta kalan kolunu biraz sıvazladıktan sonra Jungkook Taehyung' u Yoongi' nin kolunun altından alarak mutfağa götürmeye başlamıştı.

Tabii bir olay yaşayıp mutfakta iki saat söylenen anneler gibi kendi kendine fısıldamayı da ihmal etmiyordu.

"Sikik Taehyung."

































































































İyi geceler...


واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

143K 13K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...
120K 4.9K 32
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
mojito:baeksoo بواسطة c

قصص الهواة

21K 2.9K 21
: tüm güzel renkler toplanmış üstünde, yine parlıyorsun, mojito. : 200817×180618
2.3K 228 4
Yeraltının Kralı Kim Taehyung ve ona borç için satılan küçük bir esir. "Sanırım her şey bitti." "Daha yeni başlıyor bebeğim." Senin için son olan bu...