Fox and Wolf | Jikook

By Jikookxhands

244K 21.7K 15.1K

Kurtlar ve Tilkilerin ayrı okuduğu iki lisenin birleştirilmesiyle Kurtların lideri Jeon Jungkook Tilkilerin l... More

Anlaşma
Yeni Lise
İlk gün
Atışma
Dangshin
Klüp 1
Klüp 2
Özel güç
Vakumlanmak?
Merak
Sır
Ne oldu?
Saklama
Sen
Gerçekler
Baba
Neden?
Ateş
Duş
Anne
Jihyun
Operasyon
Kolye
Nasıl?
Yaraların sarılması
Tabu
Uyku
Soru
Yağmur
Aile
Her şey
Havuz
Özür
Düğün
Bütün
Sürpriz
Kontrol
Final

Anlamak

5.6K 536 324
By Jikookxhands

Okunmalar neredeyse 6.7k' ya ulaştı cidden size minnettarım, bu kadar okunacağını hiç düşünmemiştim ilk yazdığım zaman. Sadece önüme bir fanart çıkmıştı ve bir anda aklıma bu kitap geldi, cidden çok çok çok teşekkür ederim ♥️

İyi okumalar dilerim, oy ve yorumlarınızı da eksik etmezseniz çok mutlu olurum.


Neredeyse saat geceye yaklaşıyordu ve Jimin'in ailesi, Jimin ve arkadaşlarıyla çok iyi anlaşmıştı. Aynı şekilde durum Jimin'ler içinde öyleydi. Taehyung, Jimin ile çocukluk anılarını anlatınca Jimin kendini daha çok yerin dibine gömüyordu diğerleri gülerken.

"Bir keresinde top oynarken karşı evdeki amcanın camını vurmuştuk. Adam bizim elimizdeki topu görünce Jimin'e çatık kaşlarıyla bakmaya başladı, o adamdan mahalledeki bütün çocuklar korkuyordu.Adam, Jimin'e 'çüküm kadar boyunuz var geliyorsunuz top oynuyorsunuz!' demişti. Jimin de 'çükünüz çok küçükmüş o zaman, ondan bir eşiniz yok sanırım.' deyip adamın kafasına topu atıp beni kolumdan tuttuğu gibi koşmaya başladı sonra Jimin'in odasına saklandık."

Herkes kahkaha atmaya başlayınca Hoseok gülmekten ağrıyan karnını tuttu.

"Adam sonra ne yaptı peki?"

"Eve gelip Bayan Park'a şikayet etti. Sonra benim aileme gitti bir hafta ceza yedik."

Herkes hala gülerken Leyzi, Flory ve Lucas da bir arada aile tablosu oluşturuyordu. Lucas Jungkook'a çatık kaşlarıyla bakınca gerildiğini hissetmişti Jungkook. Bir anda dibinde bitmesiyle kafasını biraz geriye atmıştı, kahkaha sesleri kesilip bakışlar Jungkook ve Lucas arasında mekik dokumaya başlamıştı. Lucas gözlerini kısıp Jungkook'un feromonlarını içine çekerken Jungkook kafasını biraz geri çekip Bay Joon'a baktı.

"Neden böyle yapıyor?"

Bay Joon bir Lucas'a birde Jungkook'a bakıp kaşlarını çattı. Lucas'ın böyle davranmasının boş bir neden olmayacağını bildiği için ayağa kalkıp Lucas'ın derisini okşadı. Lucas kırmızı gözlerini Bay Joon'a dikti. Orta yaşlı adam ne olduğunu anlamak için gözlerini Lucas'ın gözlerine dikti. Lucas ailesine çok düşkün bir varlıktı ve ailesinin güvenliği onun için en önemli şeylerden biriydi. Bay Joon anlamış gibi kafasını sallayıp Lucas'ı kafasıyla ailesinin yanına oturmasını işaret etti. Jimin yeniden yerine oturan babasına merakla baktı.

"Neden öyle yaptı baba?"

Bay Joon oğluna bakıp gülümsedi ve saçlarını karıştırdı.

"Jungkook bir kurt olduğu için güvenmek amaçlı yapmıştır bebeğim."

Hepsi başıyla onaylayınca Jimin kaşlarını çattı.

"Ama... burada tek kurt Jungkook değil."

Bay Min eşinin öyle kaldığını fark edince gergince gülümseyip Jimin'in bugün ondan fazla yaptığı gibi yanaklarını avuçladı.

"Lucas'ın sağı solu belli olmaz hayatım, sen ona bakma."

Lucas duyduklarınsan sonra göz devirince Flory, Lucas'ın kafasına vurmuştu. Lucas kafasını çevirip eşine gergince gülümseyip alnını alnına sürttü. Jimin bu sefer dediklerine inandığı için konunun pek üzerinde durmadı. Yine eski haline dönünce ortamı bu sefer Bay Min'in çalan telefonu bölmüştü. Gülümseyip telefonu açtı.

"Jihyun, bebeğim?"

"Alo baba, abimi gördünüz mü?"

"Evet, şu an yanındayız."

"Ben ne zaman göreceğim?"

"Sen cezalısın, ödevlerini bitir öyle."

"Ya baba lütfen~"

"Aegyo yapman bir işe yaramıyor Jihyun."

"Off, tamam ne zaman geleceksiniz?"

"Birazdan geliriz."

"Tamam hoşçakalın baba."

"Görüşürüz."

Bay Min telefonu kapatıp oğluna döndü. Jimin gülümseyip babasına baktı.

"Jihyun kim baba?"

"O senin kardeşin Jimin."

Hepsinin ağzı bir karış açılınca Jin açık ağzını eliyle kapatıp çıt çıkmayan ortama koca bir kahkaha bıraktı.

"Ay bu ne olaysız gün geçmiyor."

Gülmeye devam ederken arkadaşlarının ona attığı kınayan bakışları görünce gülmesini durdurdu.

"Tamam pardon, devam edin."

Jimin çatık kaşlarını arkadaşından çekip yumuşak bakışlarını babasına çevirdi.

"Ama bu imkansız değil mi?"

"Öz kardeşin değil. Seni kardeşime bıraktıktan sonra ev uzun bir süre sessizliğe büründü, bizde evlat edinmeye karar verdik."

Jimin gülümseyip babalarına sarıldı.

"Çok sevindim! Kaç yaşında peki?"

"Senden bir yaş küçük. Yakında o da bu okulda olacak."

"O zaman bu evde kalsın!"

Bay Joon oğlunun minik ellerini avucuna alıp okşadı.

"Bebeğim Jihyun bir kurt, arkadaşların rahatsız olabilir."

Yoongi araya girip gülümsedi.

"Rahatsız olmayız merak etmeyin, bizim için sıkıntı yok."

Jin de kafa sallayınca Bay Joon gülümseyip ayağa kalktı.

"O zaman Youn'a söylerim. Geç oldu biz eve gidelim artık."

Jimin de kafa sallayıp babalarıyla beraber ayaklandı. Namjoon arkadaşlarına dönüp ayağa kalktı.

"Hadi bizde gidelim."

Diğerleride ayağa kalkınca Jimin'lerde onları uğurlayıp kapıyı kapattı. Jungkook'lar eve girer girmez kendilerini koltuklara attılar. Taehyung sırıtıp Jungkook'un omzuna vurdu hafifçe.

"Gelecekteki sevgilinin babalarıyla da tanıştın, senden iyisi yok."

Jungkook kafasını sallayıp gülerken kapı zili çalmıştı. Jungkook ayağa kalkıp bakmaya giderken söyleniyordu.

"Kim bu saatte?"

Kapıyı açıp baktığında Jimin'in babalarını görünce şaşırmıştı, az önce gitiklerini sanıyordu. Bay Joon çatık kaşlarıyla Jungkook'u süzünce gerildiğini hissetti.

"İçeri almayacak mısın bizi Jungkook?"

Jungkook kapıda boş boş dikildiğini fark edip yer açtı geçmeleri için. İçeri giren bedenleri gören Taehyung yerinde doğruldu.

"Siz gitmemiş miydiniz?"

Bay Joon eşiyle birlikte boş koltuğa oturup Taehyung'a gülümseyerek baktı.

"Hayır, bir şey konuşmak için evden çıkmayı bekledik."

Hoseok düşünmeye çalıştı fakat aklına hiçbir şey gelmiyordu.

"Bizimle ne konuşacaksınız ki?"

"Sizinle değil Jungkook'la konuşacağız."

Bunu söylerken Bay Joon, Jungkook'a diğerlerine ters bir şekilde sert bakınca Jungkook derince yutkundu.

"B-benimle ne konuşacaksınız ki?"

Bay Min eşinin yüzüne bakıp hafif bir tebessüm edince Bay Joon eşine gülümseyip tekrar Jungkook'a döndü.

"Konu Jimin."

"Ne olmuş Jimin'e?"

"Jimin'le aranda bir şey mi var?"

Jungkook yerinde rahatsızca kıpırdanıp kafasını olumsuz anlamda salladı.

"H-hayır nereden çıkardınız bunu?"

"Lucas çok korumacıdır, bir şeyleri anlamış olmalı."

"Sorunuz sevgili olup olmadığımız ile ilgiliyse, hayır sevgili değiliz."

"Peki oğlumu seviyor musun?"

Jungkook bu soruyu beklemiyordu fakat gerilmişti, babaları bunca yıldan sonra oğullarını kimsenin yanında görmek istemiyor olabilirlerdi sonuçta. Taehyung, Namjoon, Hoseok üçlüsü tek bir koltuğa sinmiş beraber otururken Jungkook'un vereceği cevabı bekliyorlardı.

"Evet, seviyorum."

Bay Joon'un kaşları daha çok çatılınca Jungkook da adama gözlerini dikmişti, sonuçta korkunun ecele faydası yoktu.

"Jimin'in bundan haberi var mı?"

"Hayır daha onunla konuşmadım."

Bay Joon ellerini dizlerinin üzerinde birleştirti. Hoseok sessizce Taehyung ve Namjoon'la olacak olayları tahmin etmeye çalışıyordu.

"Bence oğlumun yakasını bırak diyecek."

Namjoon kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Bence tehdit edecek."

"Kesin Jimin daha iyilerine layık diyecek."

Taehyung da tahminini ortaya atınca yine sessizliğe bürünmüşlerdi.

"Bak Jungkook, eğer oğluma açılmayı düşünüyorsan ve eğer o da seni seviyorsa ciddi bir ilişki istemiyorsan baştan ona ümit vermeye çalışma."

Jungkook gülümseyip kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Hayır efendim, Jimin'i gerçekten seviyorum."

Bay Joon sırıtıp yerinde arkasına yaslandı.

"O zaman sıkıntı yok fakat oğlumu üzersen kafanı bedeninden ayırırım."

Sona doğru ciddileşen sesiyle Jungkook'un yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silindi ve kafasını olumlu anlamda aşşağı yukarı salladı. Bay Min daha fazla ciddi durmaya dayanamayıp kahkaha atınca ortamdaki gerginliği alıp götürmüştü. Eşinin omzuna hafifçe vurup Jungkook'a baktı.

"Korkutma çocuğu!"

"Tamam hayatım, bir şey demedim."


Bay Min ayağa kalkıp Jungkook'un yanına oturup yüzünü incelemeye başladı.

"Damat adayımız çok yakışıklı görüyor musun hayatım."

Jungkook utangaç bir şekilde gülümsedi.

"Teşekkür ederim efendim."

Bay Min Jungkook'un ağzına hafifçe vurup kaşlarını çattı. Sonra diğerlerinede baktı bu şekilde.

"Bana bakın bir daha efendim dediğinizi duyarsam kötü olur. Baba diyeceksiniz sonuçta hepiniz benim evladımsınız."

Diğerleri ayağa kalkıp Bay Min'in yanına gidip sarıldı hep bir ağızdan istediği kelimeleri dökmüşlerdi.

"Tamam baba."

"İşte böyle."

Bay Joon kaşlarını çatıp ayağa kalktı ve eşini ahtapot gibi sarmalamış olan kurtlardan arındırdı bedenleri.

"Eşimi rahat bırakın veletler!"

"Düzgün konuş yavrularımla!"

Bay Joon köpek yavrusu gibi eşine baktı.

"Ama hayatım-"

"Aması falan yok."

Bay Joon başıyla onaylayıp kapıya doğru ilerledi. Eşi görmeden arkasına bakıp gözlerini kısarak dörtlüye baktı.

"Sizinle daha sonra görüşeceğiz."

"Duyuyorum seni hayatım."

"Tamam, tamam sustum."

Evden çıkan ikilinin bu haline gülen dörtlü rahatlamışlıkla koltuklara attılar kendilerini. Bugün cidden yorucu bir gündü hepsi için.



















Merhabaaa, Jihyun fice yeni girdi :))

Ayayay Jimin'in babaları çok soft cidden bebişlerim.

Neyse size fanartlarla geldim




Jm: Nasıl? Tadı güzel değil mi?kkkk.

Jk:.........

*kızarmak*

*bu onun aşkının başlangıcıydı.*


X: hadi bakalım

Jk:teşşekür ederim.

Jm: Kookie ayrıca Namnun hyungun chim'ede vermesi gerektiğini söyledi.

Jk:Huh? Hayır.

...

*ısırır*








Sizi seviyorum, Jikook'la kalın♥️

Continue Reading

You'll Also Like

384K 35.4K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
39.9K 2K 32
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
228K 12.1K 19
𝗃𝖾𝗈𝗇 𝗃𝗎𝗇𝗀𝗄𝗈𝗈𝗄 , 𝗉𝖺𝗋𝗄 𝗃𝗂𝗆𝗂𝗇'𝖾 𝗈𝗅𝖺𝗇 𝖺ş𝗄ı 𝗌𝖺𝗒𝖾𝗌𝗂𝗇𝖽𝖾 𝗄𝖺𝗋𝖺𝗇𝗅ı𝗄 𝗁𝖺𝗒𝖺𝗍ı𝗇𝖽𝖺𝗇 𝗄𝗎𝗋𝗍𝗎𝗅𝗆𝗎ş𝗍𝗎.
66.7K 7.6K 35
Tamamlandı ✔️ ❝Kanatlarını bulana kadar kanatların olacağım.❞ Seme¡ Jk Uke¡ Jm