Selam arkadaşlar!
Bölümleri hızlı atmaya çalışıyorum iki güne bi atmaya çalşıyorum . Beklemeyi sevmediğim gibi bekletmeyi de sevmiyorum.
Ama bazen geç attığım zamanlar olabilir. Bazı sorun ve problemlerim var onun için geç gelirse kusura bakmayın
Sizi seviyorum<3
☆☆☆☆
Aras iki günden bu yana kafamı karıştıracak şeyler söylüyordu. Ve birkaç günden beri durgun ve sesizdi. Dün bana sanki gidecekmişim gibi konuşmuştu dünden bu yana konuşmadık. Dün akşam üzeri Galeriye gitti ve gece ne zaman geldiğini bilmiyordum sabah yanımdaydı. Uyandığımda saçlarımla oynuyordu. Yanağıma kocaman bir öpücük bıraktı ve işleri olduğunu söyleyip çıktı.
Ben onunla çalışıyordum. Yani sanırım. Böyle çalışma mı olurdu. İşe bir kez bile gitmemiştim aslında gitmiştim. Su avukat vardı değil mi?
"Mısra?" Dedi Aslı gülümsemesi ile kapının önünde duruyordu "Gelsene" dedim gülümsemeye çalışarak. Aras'ın odasını iyice sahipleniştim. Biraz dağınıktım bunu umursamışa benzemiyordum.
"Kaç kez seslendim" dedi yanıma oturdu. "Dalgınsın" dedi . Aslında dalgın değildim dalgın olan Aras'tı. Ben sadece çok meraklı olduğum için nedenini merak ediyordum.
"Yok iyiyim. Adana'ya gideceğiz ya yarın. Akın pek sevemedi sanırım Aras'ı. Uzun zaman kalacağız bini nasıl derim bilmiyorum." profesyonel bir yalancı gibiydim.
Bu utanç vericiydi.
"Haberin yok mu? Abim senin için o Odun- pardon Akın'la konuştu. "Dudaklarım hafif yana kıvrıldı. Şaşırmıştım ikisi. İnsanca. Konuştu.
"İkiside sağ değil mi?" Dedim gülerek. " abim koruyucudur"
Aras içeri girdiğinde gözlerim kocaman açıldı. Bir hışımla ayağı kalktım.
"Pek sayılmaz" dedi Aslı
"Aras!" Dedim acıyla. Kaşı kanıyordu "ne oldu?!"
Ufak bir kahkaha attı delice "abinle konuştum Adana işini " dedi dudaklarını alnıma bastırdı. "İzin verdi" dedi elimi kaşının kenarına koydum.
"Açıyor mu?" Dedim acılı bir sesle
"Kötüye bir şey olmaz merak etme" dedi Aslı gülerek.
"Ben gidip eğlencesine Poyraz'ı döveceğim. " dedi göz kırparak. Göz devirdim ve Aras'a döndüm , Aslı ise bir ceylan edasıyla çıktı.
"Gel pansuman yapalım! Acıyordur o şimdi! Sana niye vurdu ki-" ellerimden tutup kendine tam anlamıyla yapıştırdı. Ufak bir kahkaha attı.
"Sakin ol ölmeyeceğim ." Dedi alayla omuzuna vurdum hafifçe
"Allah korusun deme öyle!" dedim yanağıma kısa ama güçlü bir öpücük koydu.
"Sen bavulunu hazırla yavaştan ben de Şirkete gideyim biraz uzun kalacağız" dedi. Gitmesini engellemek için parmaklarının arasına geçirdim parmaklarımı.
"Pansuman?!" Dedim. Gülümsedi. "Orda hallederim " dedi
"Aras?" Dedim sorar gözleriyle bana baktı. "Neyin var?"
Dudakları hafif yana kıvrıldı. "Yoğun iş biraz. Merak etme küçük iyiyim ben" elleri ellerimden ayrıldı ve çıktı.
♡♡♡♡
"Ya ben de gelmek istiyorum. Deniz bir şey de!" Dedi sofraya oturmuştuk.
"Aras Aslı gitmesin Adana'ya " dedi Güldü. Aslı ise Deniz'in saçından tutup geriye çekti.
"Seni öldürürüm çakma Kıvanç Tatlıtuğ!" Dedi sinirle.
"Ben ondan da yakışıklıyım" dedi Deniz yemek yemeye devam etti. Aras hala dalgın ve yorgun gözüküyordu.
"Aras yorgun görünüyorsun, Papatya çayı yapmamı ister misin?" Dedim hafif gülümseyerek. Gülümsedi ve elini elimin üzerine koydu. "Hayır güzelim. Merak etme Adana'da bol bol dinleniriz" dedi alnıma kocaman bir öpücük bıraktı. Gülümsedim.
"Aile var ayıp!" Dedi Poyraz " işinizi odanızda halledin" elimi ona vurmak için uzattım ama yetişemedim o ise sadece kahkaha atmakla yetindi.
"Evet gençler." Dedi Deniz çatalı bardağına vurdu.
"Aras biz Aslı ile buradaki şirketlele ilgileneceğiz. Doğu şerefsizini çok araştırdık. Coşkunlarla bağlantısının olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Ama o adilerde bu işten nasibini alacak." Dedi Deniz ciddiyetle.
"Ortaklık teklif etti, mal kaçırmaktı amacı ama biz kül yutar mıyız.... Hayııır" dedi Poyraz elini hırsla masaya koydu.
"Eğer o Şerefsizi yakalarsanız bensiz öldürürseniz... hepinizi topuklarınızdan vururum ona göre!" Dedi bu sefer Aslı.
"Acı ile ölecek. Herşeyin acısını çıkaracağım o Orospunun evladından!" Dedi Aras sigarasını yaktı.
"Abi saat kaç gibi gidersiniz?" Dedi Poyraz o da sigarasından derince çekti. "Saat 6 gibi çıkarız" dedi ciddiyle. Nedense ciddi ortamlarda çok fazla geriliyordum.
"Neden o kadar erken?" Dedim şaşkınca sigarasını kül tablasını bastırdı. "Erken gidelim erken varalım" dedi buruk bir gülümsemekle.
"Tamam hadi dağılın gidin yatın biz erken kalkacağız "
Herkes ufaktan kalkarken bende sofrayı toparlamaya başladım. Aras ise yukarıdaki bavulları aşağıya indirip arabaya yerleştirdi.
"Küçüğüm?" Dedi salondan seslendi. Bulaşık makinasını çalıştırdım "Geliyorum!" Salonda koltukta oturuyordu.
"Gel otur yamacıma" dedi kolunu açtı. Yavaşça kolunun arasına yerleştim.
"Hazır mısın? Seni ailemle tanıştıracağım" gülümsedim. "Bilmem gerginim sadece biraz" dedim "Aras bu işte sana zarar gelmez değil mi?" Dudaklarını saçımda hissettim. "Gelmez korkma "aileme seni arkadaşım olarak tanıtacağım durumu anlattım sana" dedi. Kafa salladım kızla sadece flört ediyordu değil mi bunu sonuçta. " güzel hadi uyuyalım."
Yatağa geçtiğimde Aras beni kolları arasına aldı. "Ben sensiz nasıl uyuyacağım şimdi" dedi fısıltıyla "bu canımı sıkıyor" gülümsedim. Bana o kadar iyi geliyordu ki. Sozleri dokunuş tıpkı birer yara bandı gibi tüm yaraları kapatıyordu.
○○○○
Sabah erkenden çıkmıştık. Adana'ya giriş yaptığımızda çok heyecanlanmıştım.
"Sakin ol küçüğüm " dedi gülerek. Göz devirdim ve arkama yaslandım.
Kocaman bir demir kapının önünde durduk. Aras arabanın kornasınına uzun uzun bastı ve iki kişi kapıyı açtı. Aras bahçeye arabayı park ettiğinde kalabalık bir grup konağın önünde bekliyorlardı.
Aras indi ilk aşağı yüzlerindeki sevinç ve özlemi görebiliyordum. Onu seven ve değer veren bir sürü insan ve ailesi vardı.Bu imrendirici bir durumdu. Onun için çok mutluydum.
"Oğlum!" Dedi annesi olduğunu düşündüğüm kadın. Başta o kadın olmak üzere diğer 15 kişi de sarıldı çoğu kadın ve çocuktu.
Aras bana bakıp gel anlamında elini kaldırdı. Arabadan yavaşça indim ve gülümseyerek yanına gittim sanırım bayılabilirdim.
"Bu Mısra benim Asistanım ve aynı zamanda en değerlimdir. Ona iyi bakın" dedi gülümsedim. Aras kadınlar şaşkınlıkla bana bakıyordu. Sanırım yadırgamışlardı.
"Selam ben Ela" dedi elini sıktım.
"Ben Filiz, kuzeniyim" dedi genç kız
"Ben Kemal, kuzeniyim" dedi uzun boylu küçük duran çocuk
"Ben Asya kuzeniyim"
"Ben Selma, kuzeniyim"
"Ben Canan Halasıyım" dedi.
"Bende Zeynep annesiyim kızın " dedi elini öptüm."Çok yaşa kızım, Melek misaferimize yer ayarla !" Diye bağırdı içeriye doğru.
"Hadi içeri girelim" dedi heycanla Asya.
"Kuzen güzel kız ayarlasana" dedi Kemal muhtemelen 17 yaşlarındaydı ergene benziyordu . Aras sertçe kafasının arkasına vurdu.
"Sikerim belanı.!" Dedi sinirle
"Ne var ya! Poyraz'ın mı ?" Dedi tekrar benim duyduğumu düşünmüyordu alçak sesle konuşuyordu ama zor da olsa duyuyordum. Hem neden Aras'la aramda birşey olduğu düşünmüyor ki!
"Kemal az daha konuşursan ağzına ibrik sokacağım!" Dedi gülmemek için dudaklarımı bastırdım. "E kızım adın nedir, kimlerdensin?" Dedi Zeynep Arslanoğlu.
"Mısra efendim adım." Yutkundum. "Normalde İstanbul'da yaşıyorum okumak için İzmir'e geldim" sanırım bayılacaktım.
"Selam Yedi ceddim!!" Dedi Poyraz herkese teker teker sarıldı.
"Bu niye geldi ya!" Dedi Kemal memuniyetsiz bir şekilde.
"Görüyorsunuz terbiyesiz ben senin büyük kuzenin oluyorum. Dayıma söyleyim bunu reddetsin!" Dedi
İçeri Canan Hanım girince boynuna atıldı.
"Anam!" Dedi en içten bir şekilde
"Yakışıklı oğlum!" Dedi Canan Hanım "Arayıp sormayan hayırsız oğlum "
P
oyraz gülüp Annesinin yanağını öptü. "Bende seni seviyorum" dedi gülerek. "Ailen İstanbul'da mı?" Dedi Zeynep Arslanoğlu. Durdum nefes aldım bir kaç kez. Aile? Ailem var mıydı benim ki , onlar aile miysi dahası.
"Anne-" dedi Aras söze girdim. "Ben çok küçük yaşta öldüler benim bir abim var ." Dedim tereddütsüz. Aras'la göz göze geldik. Burukça gülümsedim sadece.
"Başın sağolsun kızım. Ailem yok diye üzülme senin bir ailen de biziz artık. Oğlum seni sahipenmiş kardeş bellemişse bizde seni kızımız bellereriz"
Aras'ın ve benim memuniyetsizce kaşlarımız çatılırken Poyraz gülmemek için dudaklarını bastırdı.
"Kardeş kardeş geçiniyorlar ikisi" dedi Poyraz " Baya yakınlar sen sanırsın-" dedi Gözlerimi Poyraz'a çevirip sus işreti yaptım. Içerdekiler birşey anlamazken Poyraz deli gibi gülüyordu. Aras ise Poyraz'ı bir kaşık suda boğacak gibi bakıyordu.
"Merhaba" dedi Genç ve güzel bir kadın. Ailesi fazlasıyla kalabalık ve güzeldi. Kız meraklı gözlerle bana bakarken Aras'a döndü.
"Aras" dedi sarıldı. Aras ise pek rahat görünmüyordu.
"Misafirimiz kim?" Dedi bana döndü. Gülümseyip Ayağa kalktım ve elimi uzattım.
"Mısra" dedim . Kız gülümseyip elimi tuttu. Poyraz ve Aras acayip gergin duruyordu.
"Zilan ben. Aras'ın nişanlısı " dedi dondum kaldım. Kalbime bir bıçak saplanmış gibi acıdı. Elimi çektim ve Aras'la göz göze geldim.
"Sanırım 3 hafta sonraki düğünümüz için geldin. Aras misafirimiz olacağını söyleseydi yer ayarlardık senin için "
Hayal kırıklığı.
Tek şey buydu içimdeki.
Lütfen Çember, Soğuk Sıcak ve Kor kitabımada bir şans verin