// NUDE \\ Jikook

By youcankiss_mylips

752K 44.4K 46.9K

Jimin: Yayınlanacak her site için 100 dolar. Jungkook: Hassiktir bunlar ne lan?! #1-Jikook #1-Kookmin 2020-21... More

Bende daha güzeli var
Sahte Nude
Nude attırmak
Tekrar nude atar mı?
Soyunma odası
Jimin ne biliyor musun?
Piyango
Seni öperim
Ona tekrar nude at!
Trip
Çilekli Lipbalm
İddalar, iddalar ve iddalar
Oyuncaklar
Jimin, perde kapalı yatar
Hızlı ilerlemiyor muyuz?
Perdelerin arkası
Gerçekten istemiyorsan duracağım
Taehyung' un özellikleri
İzne ihtiyacın yok
Ne oluyo amınakoyim?
Party party yeah
Sırılsıklam
Bilinmemesi gerekenler
Jungkook' un suçu ne?
Boşanma kağıtları?
Plan
Tazı Seokjin
Neden sürekli yanlış yapıyorum?
Nefret
Hoseok' un acı gözyaşları
Jimin' in mide bulantısı
Perde kornişlerini monte etmek
Jungkook yalancıdır
Dudaklarını özledim
Koala Sunjae
Mastürbasyon
Jimin nerede?
İçip sıçıp sıvamak
Yuvarlanmak
Met saolsun yok
Senden nefret ediyorum(yine)
Jimin' in pantalonu
Evden kovulmak
İstersen sana ayarlayabilirim
Ben de seni çok seviyorum
Altı metre uzağında
Sert ve keskin bakışlar
G-güzel olmamış mı?
Jimin' in eteği
Denemek ister misin?
Taegi (extra)
Extra
Extra
FINAL (ağlawak)

Gecenin işlevleri dörde ayrılır

7.5K 547 943
By youcankiss_mylips

Jimin
Jungkook.

Sikeyim seni.

Yalancısın köpek.

İnsan en azından önden bir bilgi verir.

Ne halt edeceğim şimdi?!

Jungkook
Güzelim yeminlen bilmiyordum.

Ailem süpriz yapmış.

Jimin
Ne güzel süpriz.

Bayıldım.

Hele şu anda anne babanın karşısında kurbanlık koyun gibi otururken.

Nerdesin sen ayrıca?!!?!

Jungkook
Mutfaktayım.

Jimin
Seni istemeye gelmişiz de kahve hazırlıyor gibi ne o öyle.

Gelsene içeri.

Yeteri kadar gerildim zaten.

Ne kadar ciddi bir baban var.

Jungkook
Babam mı ciddi?

VPEMPRMPELŞRŞBŞEŞNŞEŞHŞEŞBŞEŞŞGŞTŞYLRFKAKHLQLHLALHLQLHLWLLHLALHLWLHLLB.

Babam ilk tanıştığı insanlara hep öyledir.

Seni sevdiğinde gör sen ciddiyeti.

Bekle geliyorum içeriye.

Babam ne dedi de öyle kaldın sen?

Jimin?

Jimin
Bana kendi oğluyla yatacak kadar yoklukta olıp olmadığımı sordu.

Bu adam bizim yattığımızı nerden biliyor?!?!

Jungkook
Babam benim yanımda kimi görse böyle davranır.

Alışırsın.

Jimin
Ha buna alışan bir çok erkek ya da kıza arkadaşın oldu yani.

Çok güzel.

Jungkook
O anlamda demediğimi biliyorsun bebeğim.

Jimin
Jungkook.

Rahat dur.

Sırıttığını görüyorum.

Jungkook
Ailem ile böyle tanışacağınızı düşünmemiştim doğrusu.

Jimin
Ailen cinsel tercihine kızmıyor mu?

Jungkook
Jiminie.

Bunu aklından çıkarmayı dene demiştim sana.

Hatırlayıp durma.

Jimin
Geriliyorum.

Jungkook
Bak ne diyeceğim.

Ben babamlarla vakit geçirirken odaya çıkıp duş alabilirsin.

Jimin
Ayıp olur.

Jungkook
Sorun değil.

Yeni tanıştığın için gerildiğini anlarlar.

Gerçekten sorun değil.

Yukarıya çık ve duş al.

Rahat ol güzelim tamam mı?

Sabahtan beri yüzünün asık olması içimi acıtıyor.

Benimmde canım yanıyor.

Banyo yaptıktan sonra seni güldürecek bir şeyler yaparız.

Jimin
Beni ağlatacaksın.

Yapabileceğimiz çok bir şey yok ki?

Jungkook
Sana çikolatalı kek yaparız beraber.

Bakım günü yaparız.

Maske ile, yüz temizleme şeysi ile.

İstersen baştan aşağı temizlik bile yaparız.

Jimin
Valla ağlicam.

Pislik söz ver sarılacaksın bana kocaman.

Jungkook
İstediğin sarılmak olsun bebeğim.

Jimin
Bu arada pijaman var mı?

Tüylü ve pofuduk falan.

Jungkook
Jimin myle giyinmediğimi biliyorsun.

Ama istersen uzun kollu bol sweatshirt ler var.

Onlardan giyebilirsin.

Jimin
Altına giymek için bir şey var mı?

Jungkook
Şort giyebilir misin?

Jimin
Evet.

Jungkook
Böyle kumaş pijama şortu gibi olan o tarz altlarım var.

Giyebilirsin.

Onlar senin bedenine uygundur uzun zamandır giymiyorum.

Ama yok dersen dolaptan istediğini al.

Jimin
Tamam.

Teşekkür ederim.

Jungkook
Her zaman bebeğim.

-

"Bir daha beklerim anne hadi dikkatli gidin."

Yavaşça kırmızı, güzel arabalarına bindiklerine gördükten sonra kapıyı kapattım. Ne olur ne olmaz diye kilitlediğim kapının arkasından yukarıdan gelen su sesleri ile Jimin' in hala duşta olduğunu anladım.

Duşa gir diyeli 45 dakika olacaktı.

Ne yapıyordu?

Belki de fazla düşünüyorumdur?

Kesinlikle. Sadece rahat hissetmek için girmiştir. Uzun süre düşünmeye gerek yok.

En iyisi film izlemek olurdu. Duştan çıktığında karşılaşacağı güzel bir ortam hazırlamak onu mutlu ederdi. Ortada karışık atıştırmalıklar ve kek olan bir sehpa bulunsa hoş dururdu bence.

Ama hayır. Keki Jimin ile birlikte yapacaktım. Vakit geçirmeye ve eğlenceli dakikalar yaşamaya ihtiyacı vardı.

Televizyonun yanında durup göz almayan, loş, sarı renkli abajuru açtım ve büyük lambaları kapatarak güzel bir hava katılmasını sağladım. Salon çok güzel görünüyordu.

Bu ortamı genelde tek başıma film izlediğimde ya da kar yağdığında yapardım. Çok güzel ve rahat hissettirirdi bana. Umuyorum ki bu Jimin için de geçerlidir.

Yalnızca kek yapmak için Jimin' i beklemeye başlayalı 15 dakika daha geçmişti. Tamı tamına bir saattir yukarıdan su sesi geliyordu.

Baksam yanlış anlar mıydı?

Onun yanlış anlaması oma bir şey olma ihtimalinden daha önemli değil Jungkook.

Yavaşça omu beklerken kendimi saldığım koltuktan kalktım. Merdivenleri teker teker çıkarken bir elimi de trabzana yerleştirdim.

Odama girdiğimde yatağın üzerine koyduğunu gördüğüm kıyafetlere göz gezdirdim. Bej renginde bol kısa kollu bir sweatshirt and kısa alt yerine uzun siyah bir eşofman. Ona biraz büyük olacak gibi görünüyordu ama olsun. Rahat etmesi yeterliydi.

Yavaşça su sesi gelen kapıya yaklaşıp parmaklarım ile kapı çalar gibi tıklattım. "Jiminie iyi misin? Uzun süredir içeridesin?"

"Oh! Sorun yok. Uzun kaldığım için üzgünüm."

"Hayır bebeğim bunun için özür dilemene gerek yok. Fakat uzun kalmanın sebebi ne? Bir şey mi oldu?"

"Sadece biraz dalmışım Jungkook. Endişelendirmek istememiştim." burun çekme sesi ile sıkışan nefesini duyduğumda anlamıştım.

Ağlıyordu.

Bunu dile getirmem iyi olmazdı. Ağlayan birisiyle konuşmak her zaman daha fazla ağlatırdı. Anlamamam için su açıktı fakat anlamıştım. Ve üzerinde durmayacaktım.

"Anladım. Bornoz küvetin dışında solunda. Kolunu uzatarak alırsın."

"Tamam Kook. Teşekkür ederim."

Yavaşça kapının önünden ayrıldığımda odamda köşede bulunan minik balkona çıkmıştım. Soğuk mermere dayadığım kollarım ile gökyüzünün lacivertliğini izliyordum.

Dolunay gecenin en tepesinde güneşten aldığı loş ışığını yansıtırken hafif esen rüzgara bıraktım kendimi. Gözlerimi kapatırken saçlarımı havalandıran rüzgar içimi serinletiyordu.

Bir süre kaldım dışarıda. Kollarımı dirseklerimle mermere dayayarak eğilmiştim. Gecenin harikalığı ile yalnızdım.

Gece eğer 10 yaşındaysanız ailenizin zorla uyutmaya çalıştığı an,

15 yaşındaysanız herkesin sizin sorunlarını ergenliğe bağladığı ve bu yüzden kendinizde olmayan sorunların yavaş yavaş sizi düşürdüğünü hissettiğiniz zaman,

18 ve 20 civarındaysanız iç sıkıntılarınızı keşfetmeye çalıştığınız yoldaşınız,

Ve eğer 40 dan büyükseniz yavaş yavaş herşeyin geçmesini beklediğiniz çaresizliğinizin arkadaşıdır.

Sürekli ergenlik ile gençlik arasında gidip gelirim. Fakat en azından her an yanımdaydı değil mi?

Gözlerimi açmadan dudaklarımı araladığımda şiddetlenen rüzgar yüzünden kuruyan dudaklarımı tekrar yaladım.

Gece olduğunda insanlar ayrı bir havaya girmez. Sadece sabah üzerinde olan yükün farkına varamaz ve bunu gece, her insan ölü gibi yatıp etraf sessizliğini konuştururken anlar.

Benim gecem ve gündüzüm bir.

Arkamda hissettiğim bir ağırlık ile düşüncelerimden uzaklaştım. Gözlerimi açıp kafamı yan yatırdığımda gördüm onu. Üzerinde beyaz bornoz ile arkamdan sarılarak kollarını belime dolamıştı.

Tanrım bacakların çıplak Jiminie. Üşüyeceksin.

"Jiminie, hava soğuk. Duştan yeni çıktın hasta olacaksın."

"Sorun değil kook üşümüyorum."

Yanağını sırtıma bastırmaya devam ederken halimden çok memnundum. Fakat gerçekten gecenin soğukluğu ile hasta olurdu. Yavaşça doğrulduğumda kollarını sardığı belimden geriye çekti.

Yavaşça ona döndüğümde bornozun uzun kolları arasında kaybolmuş minik elleri tuttum. Ona büyük gelen bu bornoz içerisinde adeta kaybolmuştu.

Ne cevap vereceğini bilsem de sormak istedim ona.

"İyi olduğuna emin misin?"

Kafasını sallasa bile hiç inandırıcı değildi. Gözleri kızarık ve dudakları büyük ihtimalle ısırılmaktan kanamıştı. "Seni böyle görmeye alışık değilim Jiminie. Eminim ki baban şu anda deli gibi pişmandır."

Baba kelimesini kullandığımda yüzü düşmüştü. "Bilmiyorum Kook. Oldukça ciddiydi."

Bir elini bırakıp yüzünün önüne doğru düşen saç tellerini kulağının arkasına attım. "Emin ol, sadece anın şokuyla öyle davranmıştır."

Yüzündeki ifadesizlik yerini çatılan ve dolmamak için zor duran gözler alırken kendime doğru çektim onu. Kollarımı ona sararken beklediğim tepkiyi almıştım.

Ellerini yavaşça belime sararak kafasını boynuma bastırmıştı. Şampuan doğal tenini bastırsada koklamaya doyamadığım tenin kokusunu içime çektim.

Dudaklarımı omuzlarına bastırmak için bornozun omuz kısmını geriye doğru iterken kafasını daha çok bastırdı koynuma. Bulunduğu yerden memnun görünüyordu.

Dudaklarım kendini geride tutmak istemezken omzunun arkasınsaki çıplak tene her değdiğinde kendimden geçiyordum. Pürüzsüz ve keskindi teni.

Kesinlikle.

Nazik dudak hareketlerim kendini bastırıyordu. Kendimi oradan çekmeden saatlerce durabilirdim.

"Birlikte vakit geçirmek için çokça şey hazırladım Jiminie."

Dudaklarımın arasından sıcak nefesim onun teniyle buluşurken konuştum. Kendini yavaşça geriye çekerek omzundan düşen bornozu geri geçirdi.

Soğuk havada daha çok üşütecektim onu.

Lanet olsun!

"Hadi bebeğim, üşüteceksin."

Başıyla nazikçe onayladığında içeriye girmiştik. Yatakta kıyafetlerin olduğu yere doğru yaklaştı. Yüzü düşerken parmaklarını yatağın üzerine koydu.

Sadece onun hızlı hızlı alıp verdiği nefes temposunu duyarken sessizlik bürüdü ortamı.

"Tekrardan uzun süre duşta kaldığım için üzgünüm. Endişelendirmek is-"

Lafını böldüm. Yaptığım şey ona arkadan sarılmaktı. Tıpkı balkonda bana yaptığı gibi. Tek fark ondan uzun olduğum için kafamı onun boyun ile omzu arasında çukura dayamamdı.

"Bu herhangi bir şeye konu bile olamaz Jimin. Dediğim gibi, önemli değil."

Arkasından göğsüne doğru sardığım ellerimi kavardı minik avuç içleriyle. Işıkları yanmayan oda yalnızca ay ile aydınlanıyordu.

Nazikçe dudaklarımı sürttüm kafamı koyduğum çukura. Soğuktan kuruyan ve buz gibi olan dudaklarım ile tenine dokundum. Derin nefesinin dışarıya verirken dudaklarımı çektiğim yere alnımı dayadım.

"Canını asla sıkma, hiçbir şey için. Yanında olduğumu bilmelisin."

Kendimi geri çektiğimde yavaşça kapıya yöneldim. Bu kadar duygusal ilerlersem ben de ağlardım şimdi. "Aşağıda film izleriz diye düşündüm. Beraber mi seçelim ben hazırlayayım mı?"

Bana döndü ve buruk gülümsemesi ile kıpırdattı dudaklarını.

"Seçtiğin filmlerde bir bok olacağına eminim. Giyinince beraber seçeriz."

"Tamam o halde."

Benimle alay ettiğini anlarken ağzım kulaklarıma kadar kıvrılmış ve kapıyı çekerek dışarıya çıkmıştım. Sırtımı kapıya dayarken kendi kendime fısıldadım.

"Moralini düzelteceğim Jiminie."








































































































Bu bölümü yazarken dinlediğim şarkıyı bırakayım şuraya

-> Water Fountain

Continue Reading

You'll Also Like

183K 11.9K 37
12/A Me: Siktiğimin yoda kılıklı pezevengi 31 vermiş bana sınavdan. ULAN...
2.4K 228 4
Yeraltının Kralı Kim Taehyung ve ona borç için satılan küçük bir esir. "Sanırım her şey bitti." "Daha yeni başlıyor bebeğim." Senin için son olan bu...
292K 18.5K 16
Her şey Jungkook'un erkeklerin hamile kalabilmesi için yaptığı deneylerle başlamıştır.
betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 211K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby