Helloooo oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💕
Korku ölümden daha beterdir. Ölüm soğukken korku sadece sessizliktir. Etrafa baktığımızda insanlar aslında hayatları ile ilgili mi korkuyor ya da kendi içlerinde yaşadıkları korkuyla artık yaşamayı mı öğrenmişlerdi? Bence konu büyük bir belirsizliktir.
Kimseye bilemem hangi insanın ne yaşandığını bilemem ama şuan Nabi'nin yaşadığı korku ölümden daha beterdi. Genç kız bir adım atmak istediğinde atamamış adamın sert bedeni buna izin vermemişti. Kızın ensesinden kaba elleriyle kavradığında Nabi'nin dudaklarından acı dolu bir inleme çıkmıştı ama bu durum adamın pekte umurunda değildi.
Kız adamdan ayrılmak için çırpınsa da bu sadece boşa bir çabaydı.
"Hadi bebeğim daha iyi eğleneceğimiz bir yere gidelim, benim için sakladığın ne hazine var merak ediyorum."
Kızı arkaya doğru sürüklemeye başladığında genç kız gitmemek için ne kadar dirense de fayda etmemişti. Adam büyük kalabalığın içinde kızı kolayca çekip götürmüştü. Nabi bilinmezliğe doğru sürüklenirken bir yandan da bir umut aradı ama etrafında ne olup bittiğini göremiyor sadece çırpınıyordu. İşte bir insan için en acınası durum buydu, oysaki zayıflık hissi ilk kez kızın yüzüne vurmuştu. Ve bu durum Nabi gibi bir kızın canını her şeyden çok yakmıştı.
Adam kızı kafesten uzak bir yere sürüklediğinde onu depo gibi bir alana atmıştı. Nabi adamın fırlatmasıyla sırtının sert betona çarpmasının etkisiyle acı içinde inledi.
"Şimdi seninle ilk nasıl başlamamı istersin güzelim?"
Nabi ayağa kalkmak istese de bir türlü kalkamamıştı. Adamın üstüne doğru geldiğini hisseden kız korkuyla sadece ellerini yüzüne kapatmıştı.
Falçata heyecanla maçın başlamasını beklerken yine her zamanki gibi ön tarafa kurulmuş ölümüne olacak dövüşü bekliyordu.
"Falçata bir durum var."
Ferit'in sesini duyan adam ona doğru bakıyordu adamın bu kadar gergin olmasına şaşırmıştı.
"Hayırdır koçum?"
"Sen Nabi'yi kontrol etmemi istemiştin ya."
Falçata adamın ağzında lafı gevelemesine sinir olmuştu .
"Ulan siktirme kendini şimdi, söylesene ne olmuş kıza."
Adam nasıl diyeceğini bilmiyordu.
"Yok odada her yeri aradık, yok."
Falçata'nın gözlerinde aynı zamanda şimşekler çakmıştı.
"Kameradan baktınız mı?"
"Baktık abi en sonunda buraya inerken görünüyor ama buradan sonra kamera olmadığı için ne oldu anlamadık."
"Siktir! Ulan bir kıza sahip çıkamadık."
Adam ayağa kalktığında her kes Falçata'ya baktı ama şuan bu önemsenecek en son durumdu, direkt kafes bölümünden dışarı çıkmıştı.
"Ulan Ferit hemen adamlara söyleyin her yere baksınlar kızın eğer başına bir iş gelirse ölümlerden ölüm beğenin lan!"
Ferit adamın öfkesinin ne kadar yakıcı olduğunu bildiği için dediğini yapıp her yere adamları salmıştı. Falçata da her köşeye bakıyordu adamlarla beraber. En sonunda kenarda gördüğü kırık saati hemen eğilip almıştı yeşil gözleri karşıda duran depoya baktığında aklına gelen durumun yaşanmaması için dua etti. Hızla depoya doğru ilerlediğinde kapıyı açtığında gördüğü görüntü ile beynine kan sıçramıştı yerde yatan kanlı bedenle ayakları sanki oraya ilerlememek ister gibi yeminliydi. Adam kendini zar zor toplayıp deponun en köşe yerinde bacaklarını birbirine çeken kızı gördüğünde direkt Nabi'nin yanına gitti. Kıza doğru yaklaştığında kızın bedeninin sanki soğuk bir ayaza tutulmuş gibi titrediğini gördü.
"N-nabi."
Kıza dokunacakken Nabi korkuyla bu kez büyük bir çığlık atmıştı.
"YAKLAŞMA!"
Falçata ne yapacağını ilk kez bilmiyordu ama kızın yırtılmış üstüne baktığında burada bir şeyler olduğunu anlamıştı . Ferit ve adamlar da içeriye girdiğinde Falçata kızı görmemeleri için buna engel olmuştu.
"Çıkın dışarı Ferit!"
Ferit de adam gibi şaşkındı çünkü yerde yatan adam kafes dövüşlerinde olan en iyi adamdı nasıl bu duruma gelmişti.
"ULAN ÇIKIN DIŞARI SONRA ŞAŞIRIN HADİ!"
Adamın ikazıyla beraber dışarı çıktıklarında Falçata derin bir nefes almıştı, kız o kadar içli içli ağlıyordu ki kendine bir beddua etmişti.
"Allah benim belamı verseydi de seni buraya getirmeseydim."
Pişmandı adam çok büyük pişmandı. Yavaşça kıza doğru eğildi sadece kızı ürkütmeden ona ulaşmak istiyordu.
"Nabim kelebeğim benim."
Kıza sesini yumuşatabildiği kadar yumuşattı. Nabi ise bu sesi duyduğunu fark etti. Başını kaldırdığında adam sonunda kızın güzel yüzünü gördüğü için derin bir nefes verdi. Yavaşça üstündeki ceketi çıkardı.
" Falçata ben güzelim, şimdi ceketimi üstüne örteceğim üşüme diye."
Kızın gözyaşları hala aynı hızla ilerlerken başını sadece sallayabilmişti.
"Güzel, aferin."
Ceketle kızın açık olduğu tüm üstünü direkt kapatmıştı şimdi ise onun için diğer adım vardı.
"Hadi güzelim buradan çıkıp odamıza gidelim eminim buranın kokusu sana ağır geliyordur."
"K-kan kokuyor ben bu kokuyu biliyorum benim içime işlenen koku bu."
Nabi ellerini tekrardan yüzüne kapatıp ağlamaya başladığında adam kızın bu savunmasız anına daha fazla dayanamayıp yanına çekmişti. Ufak bir kuvvetle kucağına alıp direkt buradan kızı çıkartmak istiyordu. Bu yere, bu karanlığa o layık değildi. Ferit adamın kızı kucağına aldığını görünce şaşırmıştı. Falçata da asla böyle bir şey yapmazdı. Evet kadınlara karşı her zaman mesafeli olduğunu biliyordu bu durum o yüzden onun bu kadar garibine gitmişti.
Yukarıya çıktığında kızı direkt yatağın üstüne koymuştu ama Nabi'nin ağlama sesi hala içli içli devam ediyordu .
"N'oldu sana güzelim aşağıda ne oldu anlat bana."
Nabi nereden başlayacak bilmiyordu.
"Bir anda o-oldu anlamadım beni-"
Kız önce derin bir nefes aldı.
"Beni önce bir yere sürükledi sonra üstüme doğru gelmişti b-bir anda tüm yükünü üstüme verdi nefes alamadım-"
Nabi tekrardan nefes aldı yaşadıkları onun için ağırdı.
"Ü-üstümü yırttı."
devamını getiremeden kız ağlamaya başlamıştı Falçata ise daha fazla üstüne gitmemişti sadece elleri bunca zaman sonra ilk kez bir kadının saçlarını bulup merhametle okşamıştı. Aradan geçen dakikalar sonra Merve odaya girdiğinde Falçata da kendini toplamıştı . Yataktan ayağa kalkan adam Merve'ye doğru ilerledi.
"Banyo yaptır sonra da uyuması sağla."
Kız başını salladığında Falçata aşağıya doğru ilerlemişti . Aşağıya indiğinde tekrardan depoya ilerledi. Önce burada neler olduğunu çözmesi lazımdı çünkü adama zarar veren kişi Nabi değildi . O zaman kimdi? İçeriye girdiğinde Ferit adamın yanındaydı.
"Kim yapmış?"
Falçata'nın direkt sorusu buydu.
"İşarete bakılırsa akrep denilen pezevenk ama bu kez doğru bir şey yapmış."
Falçata da o anki şokla adamın alnında yazan akrep yazısını görmemişti.
"Nasıl girer buraya onu geçtim Nabi'yi nereden tanıyor bu adam."
Ferit omuzlarının hafifçe silkti.
"Abi benim aklıma başka bir şey geliyor."
"Ne?"
"Bu pezevenk kızın peşinde olmasın mı semt kıza kaldı bu da öğrenince."
"Ulan Ferit ağzını bir kez hayra aç."
"Ne yapayım abi aklıma tek gelen bu şu anda."
"Siktir git nasıl girmiş öğren buraya?"
Ferit gittiğinde adamın içi içini yemişti. Eğer akrep Nabi'yi öğrendiyse onun peşine düşmüştü. Bu gecede bu olayları olağandışı gerçekleştiği için kızı buradan çıkaramamıştı.
Falçata sinirle gür saçlarını ellerinin arasına sokup sertçe çekti.
" Abi cesedi ne yapalım?"
Falçata ayaklarının altındaki ölü adamın bedenine sert bir tekme atıp:
"Alın semtin köpeklerine verin!" dedi.
Adamlar başını salladığında direkt o yerden çıkmıştı. Ama tabi adamı bekleyen başka sıkıntılarda vardı.
"Maç başlamayacak mı Falçata."
Ah siktir bir de bu var değil mi?
"Bu itin yerine başka birini bulmak lazım birini bulup başlattın maçı."
Adam başını salladığında Falçata da yer altından çıkıp kızın yanına doğru ilerlemeye başladı. İçeriye girdiğinde Merve'nin kızın yanında olduğunu gördü. Nabi kocaman yatakta cenin pozisyonunda yatıp o büyük yatakta küçücük kalmıştı. Bu duruma adam üzülmüştü.
"Bir şey anlattı mı sana?"
Merve başını olumsuz bir şekilde salladı.
"Çok korkmuş banyo bile yaptıramadım baya ürkekleşmiş."
"Tamam sen artık çık."
"Bu gece yanında kalsaydım abi bari, kabus görür kesin."
Falçata tekrardan yatağında yatan kıza baktı.
"Ben kalacağım sen git."
Merve anlık şaşırıp kaşlarını yukarıya doğru kaldırmıştı sonra ise hızlı bir şekilde kendini toplayıp dışarı çıktı, adamın kıza karşı sahiplenici duygularını fark etmişti.
"Allah'ım sen biliyorsun inşallah aslan ceylana aşık olur."
Bunu derken kız o kadar içten etmişti ki duayı sadece adamın mutlu olmasını istiyordu. Onu bir abi olarak görüyordu. Bu hayatta sahip olduğu tek aileydi.
Falçata ise önce üstünü çıkarıp direkt kendini bir duşa atmıştı en azından biraz rahatlamak istiyordu, üstüne o kadar gelmişti her şey adam bir anda nefes alamadığını hissetmişti. Falçata duştan çıktığında kızın ağlama seslerini duymuştu, ona doğru yaklaşmak istese de üstünün müsait olmadığını fark edip direkt dolaptan üstünü alıp hızlı hızlı giyinip kızın yanına doğru yaklaşmıştı. Ama Nabi yorganın altında acı acı ağlıyordu, yaramaz ise sanki bunu hissetmiş gibi sahibinin yanındaydı Falçata kızın ağlamasına daha fazla dayanamayıp yavaşça yatağa oturup yorganı kızın kafasından çekmişti. Nabi sanki zırhı indirilmiş gibiydi.
"Nabi."
Adamın sesiyle kız yavaşça sesin oraya gelen tarafa döndü. kızın kızarmış yüzünü gören adamın içi daha çok üzmüştü.
"Güzelim."
Adam ellerini kızın saçlarına doğru götürüp yavaşça okşayıp kendine doğru çekti, kız sanki bunu bekler gibi adama sarılmıştı. Kızın ona sarılmasıyla adam da kızı kendine doğru çekti.
"Şşt geçti güzelim geçti."
Aradan geçen dakikalar saati götürdü en sonunda kızın ağlamaları iç çekişlere dönmüştü adam sadece o depoda olan biteni anlamak istiyordu.
"Nabi."
"Hııı."
Kızın kırık çıkan sesini duyduğunda yutkundu.
" İçeride ne oldu güzelim."
Kız adama biraz daha sarılmıştı, sanki o anlara tekrardan dönmüş gibiydi.
"B-ben."
Nabi derin bir nefes aldı.
"Bilmiyorum her şey bir anda oldu. Başka bir ayak sesi duydum sonra o adamın ağırlığı üstümden kalktı ve o t-tanıdık kokuyu aldım, kan."
Adam daha fazla bilgi sahibi olmak istiyordu.
"Sana bir şey dedi mi?"
Adamın öğrenmek istediği başkaydı.
"E-evet."
"Ne dedi."
Nabi derin bir nefes aldı tekrardan.
"B-bana seni yakında alacağım dedi."
Nabi'nin son sözleri ile Falçata'nın beyninde şimşekler çakmıştı. Akrebin amacı artık belliydi, Nabi...
Bölüm nasıldı?
Akrebin hedefi ne?
Nabi?
Falçata?
İnstgram adresim :gamzeispaha