FALÇATA /KARA SEMT(+18) (TA...

By gamzeispahaa

671K 24K 3.8K

Falçata kara semti'nin kapılarını sizin için açıyor... 🔈Uyarı ağır psikolojik şiddet mevcut dayanamayan lütf... More

Zehir Gözler
Karma
Nabi
Kafes
Bedel
Akrep
Kalbimin Sahibi
Hayal Kırıklığı
Yılan
Geçmişin Acıyan Yarası
Alpaslan
Yük
Cennet Kokusu
Yanan Kötülük
Eve Dönüş
Kayıp Tanrı
Finale İlk Yarı
Asıl Başrol (final 2)
Final
Yeni Kurgu Alarmııı
YARDIMCI ALIMI

Tehdit

43.3K 1.3K 192
By gamzeispahaa

Helloooo oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💕


Genç kız büyük heyecanla uzun zamandır görmediği adamın odasına çıkıyordu. Evet Meltem ne kadar adama köpek gibi aşık olsada adamın ona tavrı bambaşkaydı. Ama olsun Meltem için onu görmek, dokunmak,yatağını ısıtmak bile önemliydi. Kapıyı açtığında adamın kokusunu içine çekeceğini düşünen kız tam tersi kadın kokusuyla karşı karşıya gelmesiyle gözleri yavaşca kısıldı.

Adımını hızlan odaya attığında yatakta yatan kızı görmesiyle kan beynine sıçramıştı.

"Orospu!"

Öyle bir bağırıp kızın üstüne atlayacakken Yaramaz Meltem'e doğru havlayıp kızdan uzaklaştırmıştı

"Kes sesini pire torbası!"

Nabi duyduğu sesle anında uykundan uyanmıştı. Elleri yavaşca köpeğinin kafasına gidip onu sakinleştirmek istedi. Kızın güzelliği karşısında daha çok sinirlenen Meltem bu kez sözlerini bir ok gibi saplamak istedi.

"Ne işin var senin benim erkek arkadaşımın yatağında?"

Nabi kızın iğrenç sesiyle kulağının birini kapattı

Ah hadi ama sabahın köründe bide bu kızı mı çekecekti.

"Ne bağırıyorsun be."

Nabi kızın az çok karakterini anlamıştı.

"Bana bak kızım kalk hemen o yataktan."

Nabi'ye doğru atılacakken tekrardan  Yaramaz yine havlamıştı. Şuan kıza saldıramamasının tek sebebi Yaramazdı.

"Bana bak boru ses biraz daha bu şekilde bağırmaya devam edersen köpeğimi tutmayacağım."

Meltem köpeğe doğru baktığında yaramaz her an saldıracak gibi duruyordu.

“Ne oluyor burada?”

Nabi duyduğu tanıdık sesle kapıya doğru bakmıştı.

"sonunda geldiniz Falçata Bey sevgiliniz sabah sabah beynimi sikti."

Kızın lafına karşı Falçata istemsizce gözlerini devirmişti. Cidden bu kızın ağzı çok bozuktu. Meltem ise biraz önce şirret halinden çıkıp adama doğru yanaştı

“Sevgilim bu kızın burada ne işi var?”

Falçata sabahın köründe duyduğu sesle yataktan çıkıp gelmişti. Bu yüzden gergin ve sinirliydi.

"Sevgilim?"

Adamın tek kaşı kalkmıştı.  Meltem bu kez adamın sinirlendiğini anladığında tırnaklarını geriye sokmuştu.

"Falçata ben şu zamana kadar senin yatağında uyumamışken bu kevaşenin yatması ne demek ?"

"Kevaşe senin anandır!"

Nabi en sonunda kendini tutamamıştı. İşin tuhaf tarafı ise Meltem hala kızın kör olduğunu fark etmemişti. Gerçekten aptal bir kadındı.

"Bu nasıl bir kız böyle ya!"

Nabi’nin artık sinirleri iyice tepesine gelmişti. Bu kızın tabii ki de burada bağırmasını çekmeyecekti. Ama kalksada nereye gideceğini bile bilmiyordu.

"Bana bak kızım sabahın köründe gelmişsin odaya seni çekemem siktir git sevgilinle dışarıda hallet eğer ağzından tek kelime duyarsam yaramazı üstüne sararım eminim o estetikli yüzünü paramparça eder!"

Falçata Meltem’e doğru baktığında kaşı ile dışarı işaret etmişti. Zaten kız Nabi’nin sözlerinden sonra ağzını açıp bir şey diyemezdi. Yaramaz Meltem’e gözlerini dikmiş her an üstüne atlayacak gibiydi. Nabi ise yatağa yatıp tekrardan yorgana gömülmüştü. Meltem el mecbur dışarı çıktığında bu kez Falçata’nın öfkesi ile karşı karşıya gelmişti.

"Bana bak sen hayırdır böyle destursuz odama mekanıma giriyorsun?”

"Seni özledim."

"Siktirme şimdi özlemini bir daha böyle bir şey yaparsan meltem sana biçeceğim ceza büyük olur şimdi git gözüm görmesin seni!”

Kız adamın gözlerindeki öfkeyi görmüştü. O yüzden hiç bir şey demeden direk çıkıp gitmişti. Falçata ise tekrardan odaya dönüp bir duş almak istediği için içeriye girdiğinde Nabi’nin uyuduğunu gördü. Köpeği ise ayaklarının dibinde idi. Bu kızın uykuya bu kadar düşkün olması tuhaftı. Banyoya doğru ilerlediğinde son kez kendi yatağında dağılan siyah saçlara baktı. Yakışmıştı kendi yatağına diye geçirdi içinde sonra kendini toplayıp direk banyoya girdi. Yüzünde bir gülümseme vardı. Nabi düşündüğü gibi ürkek bir kız değildi. Tam tersi güçlüydü eğer gözleri açık olsaydı kesinlikle bu semt için biçilen kaftandı. Baba boş yere bu kıza semti emanet etmemişti.

Falçata duş aldıktan sonra havluyu beline sarıp banyodan çıkmıştı. Kızın hala derin bir uykuda olduğunu fark etti. O yüzden saçlarını nemli havlu ile kurulayıp çamaşırını giyindi en sonunda dolaptan kıyafetini çıkarıp giyinmeye başlamıştı. Bir yandan da kızın yastığına dağılan saçlarından gözlerini alamıyordu.

"Hem bu kadar masum hem de bu kadar çirkef olması."

Adamın dudaklarına bir gülümseme oturmuştu. En sonunda üstünü giyip odadan dışarı çıkmıştı.

Genç kız uyandığında ne kadar çok fazla uyuduğunu fark etmişti. Ne zaman aslında yeri değişse bu oluyordu uykusu derinleşip uyuyordu.

"Ahh saat kaç acaba?"

Kolunda olduğuna emin olduğu saate dokunduğunda saat konuşmaya başladı.

"12.20."

Saati duyduğunda Nabi şaşırmıştı. Hem okula geç kalmıştı hem de bu saate kadar uyumak ona göre bir şey değildi. Kol saatinden yardım alıp nerede olduğunu ona anlattı. Dün akşam kıyafetlerini çıkardığı yeri bildiği için tekrardan giyinmişti. saatin yönlendirmesiyle odadan dışarı çıkacakken köpeği aklına gelmişti.

"Yaramaz."

odaya doğru  seslendiğinde normalde yaramaz hemen sahibinin sesiyle ona havlamak yerine sessizlikle karşı karşıya gelmişti. bu yüzden odadan hızlan çıkmıştı geldiği yolu hatırlayan kız korkuluklardan yavaş yavaş aşağıya inmişti. O anda köpeğinin sesini duymuştu.

"Yaramaz !"

Yaramaz sahibin sesini duyar duymaz adamla oynamayı kesip Nabi'ye doğru koştu. Nabi köpeğinin sesini duyduğunda mutlu olmuştu.

"Oğlum neredeydin?”

Kızın sitem dolu sesiyle beraber adamın bu kez sesi duyulmuştu.

"Korkma beraber oynuyorduk."

işte bu durumdan Nabi hoşlanmamıştı.

"Yaramaz ben sana demedim mi bu adamla fazla samimi olmayacaksın diye."

Nabi köpeğe kızarken bir yandan da başını okşuyordu. yaramaz ise sahibine karşı inleme dolu sesler çıkarıp Nabi’ye acıtasyon yapıyordu. Falçata ise böyle bir ırk köpeğini nasıl bu halle getirdiğine karşı şaşkınlıkla bakıyordu.

"Sakın bana acıtasyon yapma Yaramaz cezalısın."

Nabi arkasını dönüp gidecekken köpek tekrardan ayaklarına doğru sırnaştı. Nabi ise köpeğine sıkı sıkıya sarılmamak için zor tuttu kendini

"Benimle oynamasını mı yasakladın?”

Bu işte Nabi’yi sinir etmişti. Adam resmen üzerine oynuyordu.

"Evet!"

"Elinden almam merek etme köpeğini."

Falçata bunu söylerken bir yandan da gülüp kızı iyice sinir etmeye çalışıyordu.

"Sizin gibi ahlak yoksunları ile takılmasını istemiyorum."

Falçata’nın kaşları anında havaya kalktı.

"Anlamadım?"

"Sabahın köründe gelen kız arkadaşın beni nasıl yatağına almazsın diye ağlıyordu ya."

Bu kez Nabi'nin sesi dalga geçer gibi çıkıyordu.

"O benim kız arkadaşım değil!"

"O daha kötü."

Falçata kıza doğru yaklaşıp bir nefes kadar yakınına girdi.

"İstersen seni yapayım sevgilim hem yatağıma da çok yakıştın güzelim ."

Falçata’nın istemsizce gözleri kızın dolgun dudaklarına gitmişti. Emindi şu zamana kadar kimsenin bu dudaklara dokunmadığına. Nabi adamın dibine girdiğini hissetmişti. Eliyle adamın  göğsünde geriye itip en azında kendisinden biraz uzaklaşmasını sağlamıştı.

"Sen önce geri bas bakayım."

Kızın itişiyle bir kaç adım geriye gitmişti

"Bana bak cılız bir şeysin ama gayet güçlüsün he."

"Çok konuşma da acıktım ben yemek hazırla bana."

"çoktan hazır prenses hazretlerinin uyanmasını bekliyorduk Yaramazla beraber."

"İyi artık gidelim yoksa açlıktan öleceğim."

Falçata kızın koluna girmek istediğinde Nabi adamın karın boşluğuna sert bir biçimde vurduğunda adamın acı dolu inlemesi duyulmuştu.

"Ulan kızım!"

Adam eğilip derin bir nefes aldıktan sonra Nabi bu kez adama konuştu.

"Bana dokunmadan önce izin al hayvan adam!”

Kız adamın bu hareketine sinir olmuştu. Nabi hala kör olduğunu kendince kabul etmiyordu. Ve ona bu şekilde yanaşıldığında sinirleniyordu.

"İyilik yaramıyor sana düşüp bir yerini kırarsın diye yardım etmek istedim."

"Bir daha benden izin almadan dokunmayacaksın!"

Falçata derin bir nefes verdi bu kız cidden onu sinir ediyordu.

"Tamam güzelim  ona da tamam."

Nabi’nin çatık kaşları iyice çatılınca bu kez Falçata yine lafını esirgemedi.

"Çatma şu kaşlarını valla genç yaşında botoxlara düşeceksin."

"Ben görmüyorum gerek yok o zaman etrafımda ne görürse görsün umurumda değil."

"Görüntü kirliliği diye bir şey var bebeğim."

"Bakma o zaman ne yapayım hadi çok konuşma karnım aç benim."

Falçata kızın sözlerini nedense ciddiye alamıyordu. Bu acıma duygusundan dolayı mı yoksa kızın masumluğu karşısında suspus olduğu için mi?

“Hadi o zaman yürü masa hazır."

"Sen önden yürü bende senin adımlarına göre geleceğim."

Falçata el mecbur dediğini yapmıştı. En sonunda beraber masaya oturduklarında kızın tabağına bizzat kendi kahvaltılıkları koymuştu.

"Teşekkür ederim."

Kızın minnet dolu sesini duyan adam bu kez kızla dalga geçmemişti. Falçata kızın yemek yeme şeklini dikkatli izlemeye başladı. Hareketleri o kadar kibar ve zarifti ki adam bir kez daha şaşırmıştı. Bu kız yürüyen zarafetti. Bu zamana kadar nasıl murat babası onu bir sır gibi saklamıştı.

"Sevgilin aşırı derecede sinirlendi."

Kızın sesiyle adam daldığı düşüncelerden çıkmıştı.

"O benim sevgilim değil."

Adamın huysuz sesini duyan kız bu yüzden onun daha fazla üstüne gitmeye karar verdi.

"Valla sen öyle diyorsun ama kız seni sahiplenmiş."

"Ya sabır."

Nabi hafifçe kıkırdayıp

"Tamam tamam bir şey demedim neden bu kadar korkuyorsun ilişkiden ki eminim kızla yatmışsındır."

Kızın hiç utanmadan bu cümleleri sarf etmesi daha çok sinir etmişti.

"Bana bak yaşın tutuyor mu senin benimle bunları konuşmaya?"

"20 yaşındayım bunları konuşmak gayet normal artık kundakta ki bebek bile biliyor nasıl dünyaya geldiğini bence sende bu utanç duygusunu aş biraz."

Kız tekrardan kıkırdayıp ayağa kalktığında adam şaşkınca kıza bakıyordu.

"Seni serseri."

Nabi adamın sözleri karşısında omuzlarını silkmişti.

"Hadi kalk bakalım eğer bir süre burada yaşayacağıma göre bana burayı anlat."

"Neyi öğrenmek istiyorsun?"

"Evinin içini, mutfak nerede yada oturma odası falan filan işte."

Falçata ofise doğru baktığında buranın ev olmadığını nasıl söyleyeceğini düşündü.

"Burası aslında ev değil.”

Nabi’nin kaşları çatıldı.

"Nasıl yani?"

"Ofis gibi Merve’ye derim sana anlatır belli yerler var yasaklı oraya inemezsin gece yarısı olduğunda da odandan dışarı çıkamazsın!"

Adamın ses tonunu tanıştığından beri ilk kez bu kadar ciddi duyuyordu.

"Hapis hayatı mı yaşatıyorsun bana?"

Aynı baskın tonla kızda cevap vermişti.

"Ben diyeceğimi dedim gece yarısı olduğunda aşağıya inemezsin he indin diyelim,"

Adam susup kızın yanına yaklaştı. Şimdi Nabi Adamın sesini tam olarak karşısında hissettiğinde tüyleri diken diken olmuştu.

"Sözümü çiğnedin indin o zaman sana en aşağıdaki zindanda bu  hapis hayatını yaşatırım!"

Sizce tepkisinde haklı mı falçata?

Bölüm nasıldı?

Kurgu nasıl gidiyor?

İnstgram adresim :gamzeispaha

Continue Reading

You'll Also Like

59.7K 1.9K 38
Yaşanmışlıklar değiştirir insanı. İçindeki çocuğu da yok edebilir, seçimleriyle gün yüzüne de çıkarabilir. Sonunda başaramayacak bile olsan "en azı...
1.7M 86.6K 88
Adam kucağında taşıdığı kadını yatağa bıraktı. Gecenin soğuğunda incecik geceliğiyle kaçmaya çalışan kadın titriyordu. Kimi kandırıyordu ki titremesi...
24.9K 1K 24
24 yaşındaki İsabella Trastfer New York'ta kız kardeşi ile birlikte kendi halinde yaşamaktadır.Bir yandan yaşadığı kötü olaylar ve bir diğer yandan h...