GÖKKUŞAĞI

By kmsrl78

635K 35K 4.9K

Romantizm #1 Mizah#5 ~~~ Adamı süzmeyi bırakıp"Buyrun ne istemiştiniz.?"dedim. " Aslında yağmurdan korunmak... More

🌈1 /G ⭐
🌈2/G⭐
🌈3/G⭐
🌈4/G⭐
🌈5/G⭐
🌈 6/G ⭐
🌈7/G ⭐
🌈 8/G ⭐
🌈9/G ⭐
🌈 10/G ⭐
🌈 11/G ⭐
🌈 12/G ⭐
🌈 13/G ⭐
🌈 14/G ⭐
🌈 15/G ⭐
🌈 16/G ⭐
🌈 17/G⭐
🌈 18/G⭐
🌈 19/G ⭐
🌈 G/20⭐
🌈G /21⭐
🌈 G /22⭐
🌈 G/23⭐
🌈 G/24⭐
🌈 G /25⭐
🌈 G /26⭐
🌈 G /27⭐
🌈 G/28⭐
🌈 G /29⭐
🌈 G /30⭐
🌈 G/31⭐
🌈 G /32⭐
🌈 G /33⭐
🌈 34/G ⭐
🌈 35/G ⭐
🌈 G /36⭐
🌈 37/G ⭐
🌈 38/G ⭐
🌈 39/G ⭐
🌈 G /40⭐
🌈41/G ⭐
🌈42/G⭐
🌈43/G⭐
🌈44/G⭐
🌈45/G⭐
🌈46/G⭐
🌈47/G⭐
🌈48/G⭐
🌈49/G⭐
🌈 50/G⭐
🌈51/G⭐
🌈52/G⭐
🌈53/G⭐
🌈54/G⭐
🌈56/G⭐
🌈57/G⭐
🌈58/G⭐
🌈59/G⭐
🌈60/G⭐
🌈61/G⭐
🌈62/G⭐
🌈63/G⭐
🌈64/G⭐
🌈65/G⭐
🌈66/G⭐
🌈67/G⭐
🌈68/G⭐
LÜTFEN OKUYUNUZ/ÖNEMLİ!

🌈55/G⭐

4.2K 462 39
By kmsrl78

Keyifli okumalar dilerim...

İlahi Bakış Açısı

Feride girdiği otel odasında endişeyle  ileri geri giderken buluşma saatlerinin gelmesini bekliyordu. Alnını kaşıyıp telefonunu aldı ve Uğur'u aradı.

"Efendim Feride Hanım." kısık gelen ses ile derince bir nefes çekti içine.

"Orada durumlar nasıl?"

Uğur hiç bir şey bilmediği için bu soruya şaşırırken çevreye baktı, herkes kendi halindeydi. Her gün olduğu gibi.

"Gayet normal, sakin burası."

"Tamam, dikkat et bugün."

"Bir sıkıntı mı var?"

"Yok." telefonu adamın suratına kapatıp masanın üzerine koydu ve kol saatine baktı.
Aykut'un hala gelmeyişi ile sinirlenirken bıraktığı telefonu tekrar aldı ve adamı aradı. Tam üç kez art arda arasa da açmayan adam ile telefonu fırlatmak istedi ama gelen arama ile duraksadı.

"Telefonumu neden açmıyorsun?"

"Bundan sonra beni arama."

Feride zar zor koltuğa oturup nefeslendi ve sakin çıkarmaya çalıştığı sesi ile konuştu.

"Canım, ne demek istiyorsun?"

"Ne demek istediğimi gayet iyi anladın, o adamlar beni tehdit etti."

"Onlardan mı korkacaksın?"

"Onlardan değil, bu zamana kadar emeğimle geldiğim konumdan düşmeye korkuyorum."

Feride sinirle güldü, bu zamana kadar korkak bir adamdan yardım aldığına inanamadı.

"Bende tehdit edersem?"

"Her şey karşılıklı oldu Feride Hanım, aklınızdan çıkarmayınız!"

Kapanan telefon ile gözleri dolarken çığlık atarak telefonu fırlattı. Nefes nefese ayağa kalkıp etrafı dağıttı, en son çantasını alıp kapıya ilerledi.

"Ciao!"

Kapıyı açar açmaz karşısına çıkan adam ile bir adım geriye gitti. Danilo sırıtıp kadını hafifçe ittirerek ardından girdi. Martin karşısında kendisine bakan kadına kısaca göz gezdirip hafifçe gülümsedi.

"Bizi beklemeden nereye gidiyordun?"

Martin'de odaya giriş yaptığında etrafın dağınıklığı dikkatini çekti. Anladı  ne olduğunu ve adamın sözünde durması ile gülümsedi. Danilo hafifçe yatağa uzanmış yaşanacak olayları beklerken, kapıda bekleyen kadına baktı.

"Kapıda kaldın gelsene."

Martin ayaklarını orta sehbaya uzatmış rahatlıkla otururken Feride boğazını temizleyip yanına adımladı.

"Montajları beğendin mi? Danilo yaptı."

"Daha güzeli olabilirdi."

Feride az önce ki sinir krizine rağmen şuan daha rahat davranıyordu. Martin bunun farkındaydı çünkü kadının çığlığını duymuştu.

Martin onu takmadan elinde ki dosyayı masaya çarptı ve kadına baktı.

"Hadi at bakalım imzayı." derken sırıtıyordu.Aniden elini kaldırıp hafifçe salladı.

"Bir saniye hikayeye baştan başlamam lazım... Bir zamanlar bir genç varmış, arkasından kurulan oyunlar yüzüne ülkesini bırakıp başka bir ülkeye gitmek zorunda bırakılmış. Genç gitmeyi kabullenmiş, yolda onu kötü kalpli bir kadın durdurmuş ve demiş ki;
" Orada uzun süre yaşayamayacaksın, buraya mecbur geleceksin."
Bu sözler sana tanıdık geldi mi? "

Martin hırsla konuşurken ellerini sıkıyordu. Feride konuşmazken Martin soluk soluğa devam etti.

"Ama o genç güçlenmiş ve kendi hayatına kendi yön vermiş. Geldiğinde ise kötü kalpli kadının tüm oyunlarına rağmen onu oyun dışı bırakmış."

Martin son sözü ile dosyayı hızlı bir şekilde kadının önüne itip, ayağa kalktı.

"O kötü kalpli kadın sensin ve tüm oyunlarını yıkan genç ise ben... Şimdi imzala şunu."

"Bunu neden yapayım?"

"Çünkü sen şöhretini kaybetmek istemeyen birisin ve şuan görünüyor ki, bütün her şey benim elimde."

Martin, Gökkuşağı ile konuştuğu ses kaydını açarak kadına doğru kaldırdı.

"Kimse masum bir kadını tehdit eden birinin yanında yer almaz... Eşini aldatanların yanında sadece yalandan insanlar kalır... Hiç bir söz sahibi olmayan, şirketi yönetemeyen bir kadınla kimse anlaşma yapmak istemez... Daha saymamı ister misin?"

Feride'nin gözleri kızarırken, karşısında acımasız bir şekilde gerçekleri yüzüne vuran adamdan ilk kez nefret etti.

" Sus! Sus, kahretsin sus!"

Elleri ile başına vuran kadın, çaresizce oturduğu yerde tepindi. Danilo'nun içi acırken oturduğu yerden kalktı ve kadının ellerini tuttu.

"Yapma!" yarım yamalak Türkçesi ile konuştuğunda Martin şaşkındı. Bu adamın Türkçe konuştuğunda haberi yoktu.

"Danilo!"

"Martin biz böyle adamlar değiliz.Kadın kendinden geçiyor, hoşuna mı gidiyor?"

Martin bir elini saçlarının arasından geçirdi ve İtalyanca devam etti.

"Ben bu değilim ama bu kadın beni her defasında insanlıktan çıkarıyor."

Feride iç çekerek ağlarken Danilo geri çekildi ama kadının yakınında durdu. Martin iç çekerek kadının yanına oturdu, ne olursa olsun Martin bu değildi.

"Bana yapılanı hiç bir zaman unutmayacağım Feride.Ama şunu bil ki seni de zor da bırakmayacağım."

Feride kendisine bakmadan konuşan adama baktı. O seviyordu ama onun ki yanlış kişiye olan yanlış sevgiydi, o hayatında hiç sevilmemişti ve belki de Martin'in doğru kişi olduğunu sanmıştı.

"Bunu yapmayacağım." diyerek rededen kadına hayretler içerisinde baktılar.
Martin hiç bir şeyin yaramadığını görünce ayaklandı.

"Peki öyleyse yarın vereceğin davet son davet olacak."

Dosyaları alıp kapıya giderken bir anda bacaklarına kapanan kadına baktı. Hayretler içerisinde dona kalırken, Feride'nin konuşmasını duydu.

"Yalvarırım yapma Ata, ben yapamam, eğer bunları yaparsam senden uzaklaşırım biliyorum."

Martin yere eğilip ilk defa kadın ile bu kadar yakın temas kurdu. Kadının yaşlı gözlerine kendi kızarık gözleri eklenirken, içten gelen derin bir nefes çekti.

"Biz hiç bir zaman yakınlaşmadık ki, ben sana her zaman karşı koydum. Sen babamın eşisin, ben seni sevmiyorum anla artık."

"Babandan boşanırım."

"Feride seni sevmiyorum!"

Kadına son kez bakıp ayağa kalktı, kapıya bir kaç adım kala kadının fısıltısı duyuldu.

"Tamam, tamam kabul ediyorum."

Danilo ve Martin bir süre bakıştığında Danilo pek bir şey anlamamıştı ama Martin'in hafif baş sallaması ile biraz olsun anlam kazandı.

"Peki."

Dosyalar tekrar masanın üzerinde yer aldı. Kağıtlara göz ucuyla bile bakmadan, titreyen elleri ile  imzalayan kadınla, Martin içten bir nefes çekti.

"İçinde boşanma kağıdı da vardı. Okursun diye bekledim ama bakmadın."

"Bunu söylemedin?"

"Tek oyun oynayan siz değilsiniz Feride Hanım."

Martin son sözlerini söylediği gibi kapıdan çıktı. Danilo son kez kadına bakıp mırıldandı.

"Üzülmeyin."

Danilo arkadaşına yetişip hafifçe omuzuna vurdu. Martin kısaca gülümseyip önüne döndü. Feride ile bu kadar uğraşacağını biliyordu ama tahmininden daha çok zorlanmıştı. Elinde ki dosyaları umursamadan hafifçe başını kaşıdı ve arkadaşına döndü.

"Şirket tamamen bana geçti."

"Çok hızlı gerçekleşti.."

"Feride umarım boyundan büyük işlere kalkışmaz."

"Kadın çok üzüldü."

İkisi de kendi düşüncelerini söylerken son söz Martin'i derinden sarstı. Gökkuşağı ve Mario dışında yaşadıklarını kimse bilmezken, Martin'in yaptığı acımasızlık gibi görünebilirdi. O da bir zamanlar çok üzülmüştü lakin kimse görmemişti.

Kafasında ki düşünceleri uzaklaştırdı, bugün onun en mutlu günüydü. Otelden çıktıklarında arabaya yerleştiler, ana yola girdiklerinde Martin kısaca arkadaşına baktı.

"Yalıya gideceğim, gelir misin?"

"Yok, beni bir caddeye bırak eve geçerim."

Martin Yalıya geldiğinde ilk defa içi huzur dolu girdi. Sanki şuan da annesi gelecekti yanına, yanağını okşayacaktı. Belki de soğuk hava da ceket giydiği için kızacaktı.

"Abicim." kız kardeşinin cıvıldayan sesini duyduğunda dolmuş gözlerini hızlıca sildi.

"Leylam."

Leyla abisinin hızlı değişimini gördü ama tek bir kelime söylemeden, sıcak göğüse sığındı.
Martin, kardeşinin omuzlarına sarılırken tamamen kendine yapıştırdı ve defalarca başının üstünü öptü.

"Bitti Leylam, bitti."

Leyla hafifçe başını kaldırdı ve gülen yüzü ile fısıldadı.

"Ayrılığımız sona erdi yani."

Martin hafifçe gülüp kardeşinin burnunu sıkıştırdı.

"Abin evlenecek kızım, yengen ne derse o."

" Ay abi yoksa?"

"Yok daha konuşmadık ama bundan sonra neden konuşmayalım."

Leyla uzun zaman sonra mutlulukla gülümserken abisinin kolları arasından çıktı, abisinin yanağına son kez öpücük kondurmayı unutmadı.

Martin merdivenleri çıkarken aniden arkasını döndü ve konuştu.

"Yarım saate hazır ol, bana geçelim."

Leyla duyduğu haber ile ellerini çırptı ve hızla odasına ilerledi. Martin'de babasının yanına gitti ve bugün gelişen olayları konuştu.

Martin, Gökkuşağı ile telefonda kısa bir görüşme yapmış daha sonrasın da kız kardeşi ile dışarı da vakit geçirmişti.

Gökkuşağı ise aldığı haber ile içi ferahlarken artık kötülüklerin son bulduğunu umuyordu. Bugünün kutlaması için kafeden erken saatlerde çıkmış ve akşama ziyafet sofrası kurmuştu.

"Gökkuşağı iyi ki aşçısın."

Bunu söyleyen kişi masadan sarma aşıran Mario'ydu. Gökkuşağı son kez kaşıkları kontrol edip Mario'nun eline vurdu.

"Mario bekler misin?"

"Çok acıktım ama." diye sızlandı ve salona geçti.

"Gelecekler birazdan." tam da o sırada zil çaldığında Gökkuşağı hızla kapıya gitti.

Bugün göremediği, çok özlediği sevgilisini beklerken Danilo ile karşılaştı. Hafifçe gülümseyip kenara çekildi.

"Hoş geldin."

Danilo başını hafifçe eğip selamladı ve postallarını çıkardı. Masanın yanından geçecekken gözüne çarpan sarmalar ile sırıttı.

"Ailenin oradayken istediğim yemekten yapmışsın."

Anında uzun kolu ile uzandı ve iki sarma aldı. Birinciyi hızla ağzına atarken ikinciyi aheste aheste yedi, onun bu haline gülen Gökkuşağı, hafifçe omuzuna vurdu.

"Martin'i bekleyin."

O sırada zil çaldı, Gökkuşağı mutlulukla kapıya gitti ve sevgilisi ile Leyla'yı görünce daha çok gülümsedi.

"Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk." aynı çoşku ile Leyla selamladı ve hemen botlarını çıkarıp içeri adımladı.

Martin sevgilisinin güzel yüzünü gördüğü an içi huzurla dolarken postallarını bile çıkarmadan içeri girdi ve Gökkuşağı'nı kapıya yaslayarak dudağından hızlı bir öpücük aldı.

" Saatlerdir buna ihtiyacım vardı."

Gökkuşağı yüzüne değen sıcak nefes ile soluklanırken bir eli Martin'in saçlarını buldu.

"Benim de huzur veren kokuna ve kollarına ihtiyacım var."

"Bu kollar hep sana çalışır güzel gözlüm."

Martin, sevdiği kadının göz altlarına okşayıp alnına öpücük kondurdu ve postallarını çıkardı. Kolunun altına aldığı kadın ile salona geçerken masa başında oturanlar ile karşılaştı.

"Siz de mi buradaydınız?"

"Beğenemedin mi?" diyerek burun kıvıran Mario'ya güldü.

"Beğendim beğendim, bugün güzel bir gün."

Mario oturduğu sandalyeden kalkarak dostuna hızla sarıldı. Kimsenin duymayacağı sessizlikte mırıldandı.

"Kurtuldun, yaşanmışlıklardan kurtuldun."

Martin sıkı sıkı sarıldığı dostundan ayrıldı ve uzunca baktı. Yaşanmış olaylardan hiç bir zaman kurtulamazdı ama rafa kaldırabilirdi.

"Sayenizde."

İki arkadaş birbirine gülümseyerek geri çekildi. Ve daha sonrasın da Gökkuşağı'nın heyecanla servis ettiği yemeklerden yendi.

Çokça doyan karınlar ile hepsi bir köşede otururken Gökkuşağı hazır olan çayı getirdi. Ardından herkesin tabaklarına servis ettiği  portakallı keki verdi ama kendisi Martin'in oturduğu koltuğun kenarına oturdu ve bir dilim kek aldı.

"Sevgilimin ellerinden kek." derken büyük bir ısırık aldı ve gelen güzel tat ile gözlerini kapattı.

"Enfes tat." dudaklarını yalayıp Gökkuşağı ile göz göze geldi.
Gökkuşağı utanarak bakışlarını çekerken bir ısırıkta o almıştı. Dilimin geri kalanını bir ısırıkta bitiren Martin'e kısaca gülmüş ve yanağından öpmüştü.

Martin çayını yudumlarken koltuğun köşesinde oturan Gökkuşağı kollarını onun boynuna dolamış, başlarını yaslamıştı.
Şu an onlara huzur ne diye sorsalar, bu anı dondururlardı.

~~~~

Bölüm sonu.

Bu bölüme yorumlarınız neler merakla bekliyorum...

Ciao:Merhaba!

Takipte kalın.
Sevgi ile kalın♥🌈




Continue Reading

You'll Also Like

3.5M 129K 71
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
144K 8.1K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...
705K 14K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
325K 1.5K 46
seks hayatın bir parçası...