I Wanna Be Yours || L.S

By eylullcumm

39.3K 3.9K 10K

Ciddi bir ilişki isteyen Harry, Liam'ın okuduğu üniversiteye yatay geçiş yapmıştır. Bu üniversitede Liam'ın... More

Evet,şimdilik//1
Kendi isteğin ile //2
Sadece sarhoştum//3
Bana yakın olmanı özlüyorum//4
Bu adam beni kırardı//5
Derin yeşil gözlü//6
Tutku//7
Ateş ve barut//8
Karşılık ver//9
Bize!//10
Maskeli balo//11
Cake//12
Benden gitme//13
Sevdik//15
Hiç yapmadım//16
Özledim//17
Sevgilim //18
Çok şanslıyım ///Final-19

Son kez//14

1.2K 159 310
By eylullcumm

Özür dilerim.

----

Louis ile kamp alanına geldiğimizde çadırımızı kurup her şeyi yerleştirmiştik. Yaklaşık üç saattir buradaydık. O ateş için odun ararken, bende yanımıza aldığımız atıştırmalıkları küçük masaya koyuyordum.

"Bu kadar odun yeter mi?" Louis'nin söylediği şeyle ona döndüm. Nefes nefese konuşuyordu ve elindeki koca odunlar onun yüzünü kapatıyordu. Kısa Lou.

"Yeter bebeğim" diye konuştum gülerken. Başını sallayıp odunları yavaşca yere koydu. Bende atıştırmalıkları tamamladıktan sonra Louis'nin yanına gittim."Büyük taşlarda topladım, odunları tutturmak için"

"Akıllı sevgilim" dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Gülümseyi büyük taşları toprağın dibine bastırmaya başladı. Geniş bir yuvarlak oluşturduğumuzda odunları çaprazlama bir şekilde dizmeye başladık.

"Sence nasıl oldu Hazz?" Odunların son haline baktığımda bundan memnun kalmıştım.
"Bence gayet güzel oldu hayatım."

"O zaman yakalım!" Dedi heyecanla. Bu heyecanına kılırdayıp başımla onayladım. Kibrit kutusunu aldım ve içinden kibriti çıkartıp kapağa sürttüm. İlk sürtüşümde yandığında Louis konuştu,"Neden ben on denemeden sonra yakıyorum?"

"Aslında bende de öyle, ilk defa şuan oldu" dedim gülerken. Kibriti odunlara attığımda odunlar yanmaya başlamıştı. Birkaç dakika sonra ateş daha da büyüyecekti.

Getirdiğimiz sandalyenin bir tanesine oturdum ve masada duran sigara paketinden bir dal aldım. Louis'de karşıma oturunca konuştu,"Normalde hiç içmezsin?" Dedi soru sorarcasına.

"Böyle ortamlarda iyi gidiyor" başını salladığında o da kendi sigarasından bir dal alıp yakmıştı.
"Biraları açalım mı?" Diye sordum masada duran cipsten bir tane alarak. Başıyla onayladığında yanımıza aldığımız mini buz dolabından biraları çıkarttım. Birisini Louis'min önüne, bir tanesinide kendi önüme koydum.

Biraları açtıktan sonra ikimizde bir yudum almıştık. Sessizdik. Sadece birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk, birde arada denize. Uzun bir sessizlikten sonra Louis konuştu, "Neden susuyorsun?"

Gergin olduğumu fark etmişti sanırım. Artık ona söylemem getektiğini düşünüp konuşmaya başladım,"Louis, birkaç gün sonra buraya biri gelecek" dedim ve sustum. Fazla gerilmiştim.

"Kim gelecek Harold?" Diye sordu kaşlarını çatıp.
"Eski sevgilim" dedim bir çırpıda. "Bu bizi neden ilgilendiriyor peki?"

"Çünkü.. benimle görüşmek istediğini söyledi." Uhh terliyor muyum ben? "Ne konuşmak istiyormuş?"

"Ben nereden bilebilirim Louis?" Diye konuştum gergince. "Nasıl ayrılmıştınız?"

"Dost olarak, aramızda kötü bir şey olmamıştı. Sadece bilirsin, yürütememiştik."

"Anladım. Bu kadar gerilmene gerek yok Harold. Sana kızacağımı falan mı düşündün?"

Çekinerek "Aslında evet" dedim ve gözlerimi gözlerinden kaçırdım. "Sana güveniyorum Harry" dedi ve gözlerini denize çevirdi.

"Teşekkür ederim" dedim ve bende denize bakmaya başladım. "Denize her baktığımda aklıma uçurumdaki konuşmalarımız geliyor" diye konuştu gözlerini denizden ayırmayarak.

"Ah, beni deli ediyordun!"

"Seviyordun kabul et"

"Biraz" dedim sesimi kısarak. Güldüğünde o gülüşünün hiçbir zaman gitmesini istemedim.
"Sen hep gül Louis" Biranda söylediğim için afalladığına emindim. Kendine geldiğinde konuşmaya başladı,

"Beni güldüren sensin Harry. Sen gitmediğin sürece hep güleceğim." Sandalyemi onun yanına çekip oturdum."Kucağıma otur" dedim ve elimle bacağımı patpatladım. Sandalyeden kalkıp kucağıma geçtiğinde elimle belini sıkıca kavradım. Kolları boynumdayken onu kendime iyice bastırdım. Kokusu başımı döndürüyordu.

"Nasıl bu kadar mükemmel kokabiliyorsun?" Diye sordum anlam veremeyerek. Cidden, nasıl bu kadar mükemmel kokabiliyordu?

"Tenim hep senin ellerin tarafından sarmalanıyor. Vücudum hep seninle birleşik. Sencede normal değil mi?" Dediği şeyle saçlarına bir öpücük kondurdum.
Bunu yapmamla o da kollarını daha sıkı sarmıştı boynuma.

Burnumu boynuna yaklaştırıp kokusunu derince içime çektim. Bir süre daha böyle kaldıktan sonra Louis kucağımdan inip birasını içmeye devam etti. Aynı şekilde bende.

"Niall ve Shawn'nın arasında bir şeyler var gibi" diye konuştum. Louis'de başıyla onayladı."Yani, daha çok Ed ile olmasını istiyordum. Bilirsin, New York'da hep dipdibelerdi ve aralarında bir çekim vardı. Ayrıca, Niall hala Ed'den hoşlanıyor."

Kaşlarımı kaldırdım şaşkınlıkla, "Nereden biliyorsun?"

"Üç yıllık arkadaşımın kimden hoşlandıp hoşlanmadığını anlayabiliyorum. Niall çok açık veren biri biliyorsun. Shawn yakında anlayacaktır."

"Shawn buna üzülecektir" diye konuştum.

"Bu hayatta herkes üzülüyor, hayal kırıklığına uğruyor. Önemli olan üstesinden gelebilmek, değil mi?" Başımla onayladığımda başka bir konuya geçmiştik.

"Bundan beş yıl sonrasını düşünüyorum. Acaba nerede, nasıl olacağız?" Diye sordu Louis gökyüzüne bakarken ve devam etti, "Ya ayrılırsak?"

"Hala aynı gökyüzüne bakıyor olacağız Louis. İkimizde gökyüzüne baktığımızda aynı şeyi göreceğiz. Yan yana olmayacak olsak bile." Dedim ve gözlerimi ona dikip devam ettim, "Ama senden ayrı olma ihtimalini düşünmek istemiyorum."

Sıcak bir gülümseme yolladı, "Bende"

---
(Y/N: zamanda yolculuk ve çok ani oldu üzgünüm)

Louis ile kamptan döneli iki ay olmuştu, aynı şekilde eski sevgilimle buluşalıda. Benimle kısa bir konuşma yapmıştı. Hala beni sevdiğini ve bir şansı olup olmadığını sormuştu. Bende ona sevgilimin olduğunu söylemiştim ve konuyu orada kapatmıştık.

Louis ile aramız biraz kötüydü. Bir aydır çok kavga ediyorduk ve üç haftadır seks yapmıyorduk. Delirmek üzereydim.

Her şeyde kavga ediyorduk. En küçük şeyde bile! Uyurken yorganı çekiştirdiğim için, yemeğe fazla baharat koyduğum için. Tamam, kavgayı tek başlatan o değildi bende birkaç şey yapmıştım. Televizyonun sesini çok açtığı için, marketten alınması gereken bir şeyi unuttuğunda, duşta çok uzun kaldığı için.

Rezalet.

Uyumak için yatağa geçtiğimizde ikimizde sessizdik ve birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. Son üç haftadır olduğu gibi. İkimizde birbirimize sırtlarımızı döndüğümüzde derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım. Duyduğum sesle gözlerimi hızlıca açtım,

"Bence ayrılmalıyız Harry" Birkaç dakika sessizlikten sonra yatakta yavaşca doğruldum. Sanırım kendimi hazırlamam gerekiyordu. Ben doğrulunca o da doğruldu. İkimizde birbirimizin yüzüne bakmıyorduk, zaten baksakta hiçbir şey göremezdik çünkü oda çok karanlıktı.

"Neden?" Diye sordum hiç bilmiyormuş gibi.
"Birbirimizi ne kadar kırdığımızın farkındasın değil mi?" Diye sordu. Dediği şeyle gözümden bir damla yaş düşmüştü. Tamam. Bitiyordu.

"Bunu düzeltebileceğimizi düşünmüştüm. Bu kadar kolay olmamalı." Diye konuştum çaresizce.
"İlk başta bende öyle düşündüm. Ama bu son iki haftadır fark ettim ki biz bitiyoruz." Bitiyoruz.

"S-sanırım öyle, haklısın" Ağlamamak için zor duruyordum. "Birbirimizi daha çok kırmadan bitirmemiz daha iyi olur. Arkadaş olarak kalabiliriz." Ona 'Sen ciddi misin?' Der gibi bir bakış attım görmeyeceğini bilsemde. Arkadaş. Bu kulağa garip geliyordu.

"Evet, arkadaş olarak kalabiliriz. Bizim çocukların bundan etkilenmesi yüksek olur ve bilirsin, grubun dağılmasını istemeyiz."

"Evet, aynen öyle" dedi hızlıca.

Ayrılmıştık.

Şimdi ne olacaktı?

Ne yapmam gerekiyordu?

(Y/N:Love You Goodbye açın pls)

Son kez diye geçirdim içimden.

Ona biraz daha yaklaştım ve fısıldadım, "Son kez..."
ne dediğimi anladığında yüzünü bana çevirdi. Burun buruna olduğumuzda kirpiklerim titriyordu.
Ölecekmişim gibi hissediyordum.

Bir süre burun buruna kaldığımızda yavaşca dudaklarımızı birleştirdim. Çok yavaş ve korkakca öpüyorduk birbirimizi. İlk defa. Çok savunmasızca öpüyordum, izin ister gibi öpüyordum önceden dilediğim gibi öptüğüm adamı.

Bir süre sonra kafama dank etmişti. Son kez. Ellerimle yüzünü kavradım ve onu iyice kendime çektim. Kollarını saçlarıma atıp çekiştirmeye başlamıştı. Bunun son kez olacak olması canımı yakıyordu.

Narin bir şekilde üstündeki tişörtü çıkarttığımda o da benim üstümü çıkarttı. Birkaç saniye birbirmize baktık ve geri öptüm onu. Sahiplenerek öpüyordum, asla bırakmak istemeyerek.

En sonunda onu yatağa yatırdım ve üstünde olan her şeyi çıkarttım. Aynı şekilde kendiminkileride. İkimizde son kez birlikte çıplaktık.

Kasıklarından başlayıp karnına doğru bir sürü öpücük bıraktım. Karnından göğüsüne, sonra dudaklarına. Gece lambası ortama loş bir ortam katıyordu ve o çok daha güzel gözüküyordu.

Öpmekten şişmiş ve kırmızılaşmış dudakları o kadar güzel gözüküyordu ki... uyuşturucu gibi bağlıyordu kendine. Bağımlılıktı onun dudakları.

En sonunda bedenlerimizi birleştirdiğimde ikimizde inlemeye başlamıştık. İnlemelerimiz tüm odayı dolduruyordu ve ben bunu özleyecektim. Louis'nin ardı ardına gelen inlemeleri delirmeme neden oluyordu.

En sonunda ikimizde geldiğimizde kendimi yatağa attım. Birkaç dakikalık sessizlikten sonra Louis kolumun altına girip bana sarıldı. Bende kollarımı ona sımsıkı sardım ve son kez saçlarına öpücük kondurdum. Ve en son dudaklarına. Son kez.

Yaklaşık bir saat geçmişti ve ikimizde uyumamıştık. Zaten ben birazdan valizimi hazırlayacaktım. İkimizdende hala ses çıkmayınca en son konuşmaya karar verdim;

"Ben en iyisi kalkayım" benden uzaklaştığında yataktan kalktım ve dolaba yöneldim. Dolaptan valizimi çıkarttığımda içine tişörtlerimi dizmeye başlamıştım. Gitme demesini istiyordum. Ellerimi tutup valizi benden uzaklaştırmasını istiyordum. Ama o sadece izledi.

Tüm eşyalarımı toparladıktan sonra o da yataktan kalktı ve odadan çıktık. Dış kapıya geldiğimizde kapıyı açtım ve son kez Louis'nin gözlerinin içine baktım. Siktir bu çok zordu.

"Sonra görüşüz Harry"

"Görüşürüz Louis"

Evet, bu kadardı. Sadece bu. Görüşürüz. Sonra. En azından 'Hoşcakal' değildi.. değil mi?
------

Özür dilerim. Olayları baya hızlı geliştirdim çünkü o durumdan sıkılmıştım:/ böyle daha güzel olucak emin olun.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?

İçinizden geliyorsa oy verebilirsiniz bebekler💗
Double update yukarı kaydırın!

Continue Reading

You'll Also Like

1.1K 77 4
lordun kitap karakterleriyle öylesine bir şeyler yazacam. hepsi aynı evde olursa nasıl olur diye düşünün...
772K 53.4K 34
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
9.3K 825 17
//Polis olsan bile aynı mafya bozuntusuyla sürekli karşılaşmak çok sinir bozucu..Özellikle de aşık olduğun zaman.
Avare | gay By twink

Teen Fiction

852 57 16
Cafer torbacıydı, batu ise modern bir ailenin istanbul çocuğuydu. Fakat bu normallik ona fazla gelmiş olacakki hayatını caferin normalinde yaşamak is...