I Wanna Be Yours || L.S

By eylullcumm

39.3K 3.9K 10K

Ciddi bir ilişki isteyen Harry, Liam'ın okuduğu üniversiteye yatay geçiş yapmıştır. Bu üniversitede Liam'ın... More

Evet,şimdilik//1
Kendi isteğin ile //2
Sadece sarhoştum//3
Bana yakın olmanı özlüyorum//4
Bu adam beni kırardı//5
Derin yeşil gözlü//6
Tutku//7
Ateş ve barut//8
Karşılık ver//9
Bize!//10
Maskeli balo//11
Benden gitme//13
Son kez//14
Sevdik//15
Hiç yapmadım//16
Özledim//17
Sevgilim //18
Çok şanslıyım ///Final-19

Cake//12

2K 214 851
By eylullcumm



"İyiyi daha iyi yaparmış kötülükler,
Ve yıkılmış olan aşk, yeniden kuruldu mu
Daha da gür, güzel ve yüce olurmuş meğer."

Dediği şey beynimde yankılanırken mutluluktan ağlayabilirdim. O buradaydı, yanımdaydı. Dans ediyorduk ve bu rüya gibiydi. Hiçbir şey demeden dudaklarına yöneldim ve o kırmızı ince dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum. Geri çekildiğimde ikimizde gülümsüyorduk.

"Aşıkları birbirinize kavuşturduğumuza göre bu balo burada biter." dedi Liam. Dediği şeyle kızarmaya başlamıştım. Aşıklar? Evet kesinlikle öyle. Louis hafif kahkaha attıktan sonra ellerini elime kenetledi ve beni balo salonundan çıkarttı. Evet o elimi tuttu.
---
Eve girdiğimiz an Louis dudaklarımı öpmeye başlamıştı. Tutkuyla ona karşılık vermeye başladığımda kendimi hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim. Onu özlemiştim. Eliyle belimi kavrayıp beni duvara yapıştırdığında alt dudağımı ısırdım. Öpüşmemize dillerimizde katıldığında sıcaklığı hissedebiliyordum.

Dudağımı ısırıp öpüşmeyi sonlandırdı ve beni yatak odasına götürdü. Beni tam yatağa atacakken yerlerimizi değiştirdim ve onu yatağa ittim. Kaşları çatık bir şekilde bana bakarken üstüne çıktım.

"Altta olmayacağımı söylemiştim Tomlinson." diye kulağına fısıldadım ve gömleğinin düğmelerini açmaya başladım. Dediğim şeye sessiz kaldı ve hamlemi beklemeye başladı.

Sıra pantolonuna geldiğinde altındaki şişkinliği görebiliyordum. Pantolonunu hızlıca çıkartıp bir kenara attım ve tekrardan dudaklarımızı birleştirdim. Öpüşürken bir yandan da tişörtümü çıkartmaya çalışıyordu. Yarı çıplak bir şekilde öpüşmeye devam ederken kendi pantolonumu da çıkartıp yere fırlattım.

Dudaklarımı dudaklarından ayırdım ve boynuna yöneldim. Öptüğüm her yer benim olsun istiyordum, tüm bedeni bana ait olsun istiyordum. Hepsi benim.

"Kokun baş döndürücü" diye fısıldadım öpücüklerimin arasında. Emdiğim her yeri öpüp yaladım ve boynundan çekildim. Bana ait olduğu o morluklar ile kanıtlanacaktı.

Siyah Calvin Klein boxer ı teninde mükemmel duruyordu. Dudaklarımı yaladım ve boxer ı yavaşca çıkarttım. Şişkin olan erkekliğini ağzıma aldıkan sonra ileri geri hareketler yapmaya başladım. Gözleri gözlerime kenetlenmişti ve inlemeleri odada yanlılanıyordu.

"H-harreh"

Bir süre daha ağzında hareket etrikten sonra  geri çekildim ve kendi boxer ımı da çıkartıp yavaşca içine girdim. Odada yankılanan inlemelerimiz hoşuma gidiyordu. İnlemesini sabaha kadar dinleyebilirdim.

İçinde git gel yapmaya başladığımda elleriyle çarşafı sıktığını fark ettim. Durdum ve ellerini başının üstüne sabitleyip dudaklarına bir öpücük kondurdum. Hızlanmaya başladığımda inlemeleri daha da artmaya başlamıştı.

"Kime ait olduğunu söyle" diye emir verdim "Ah- Sa-sana ait- sikeyim sana aitim!" Nefes nefeseydi ve konuşmakta zorluk çekiyordu. Bu hali beni daha da azdırıyordu.

İkimizde deli gibi terlemiştik ama asla durmuyorduk. Yorulmuştuk ama hala istiyorduk. Ona her gece sahip olabilirdim ve inlemelerini her saat dinleyebilirdim.

"H-harry geliyorum!" diye inledi.

"Benim için gel güzelim."

İçime boşaldıktan sonra bende boşaldım ve kendimi yatağa attım. İkimizde nefes nefeseydik ve ter içindeydik.

"Bu hayatımda yaptığım en güzel şeydi." dedi nefesİni sakinleştirmeye çalışırken. Dediği şeyle yüzümü bir gülümseme kaplamıştı. Yorulmuş olan bedenini kendime doğru çektim ve saçlarına bir öpücük konudurdum.

"Benimde Louis."

Kafasını göğüsüme koydu ve bana sarıldı. Cennetten düşmüş bir melek gibi gözüküyordu. Nefes alış verişi yavaşlamaya başladığında uyuduğunu anlamıştım. Elimi saçlarına daldırdım okşamaya başladım. Bu güzellik karşısında nasıl uyuyabilirdim ki? Bu mükemmelliği izlemek bağımlılık yapıyordu adeta.

Bir saat sonra Louis kıpırdanmaya başlamıştı. Uyanacağını anladığımda saçlarına bir öpücük kondurdum ve adını fısıldadım. Gökyüzü mavilerini yavaşca yeşillerimle buluşturduğunda hafifce gülümsedim.

Uykulu sesiyle konuştu, "Kaç saattir uyuyorum ve sen uyumadın mı?"

"Bir saattir uyuyorsun ve evet ben uyumadım. Bu güzelliği izlemek varken neden uyuyayım?"
Dediğim şeyle güldü ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. "Acıktım ben sen acıktın mı?" diye sordum yataktan kalkarken. "Evet çok"

"Ne yemek istersin?"

"Pizza?"

"Tamam olur, duşa girelim ve sonra sipariş verelim olur mu?" diye sordum lavaboya yönelirken. Başını olumlu anlamda salladı ve arkamdan geldi.

Suyu açtım ve ilk başka Louis'nin saçlarında gezdirdim. Gözleri kapalı bir şekilde sıcak suyun altında rahatlarken onu tekrardan öpmek istiyordum. Bu isteiği bastırmaya çalışırken suyu ondan çektim ve kendime tuttum.

İkimizde temizlendikten sonra şampuanı alıp ikimizinde kafasına sıktım. Her yer köpük olduktan sonra Louis'nin kıkırtısını duydum. Bir insan nasıl bu kadar bebek gibi olabilirdi?

"Bebek gibisin biliyorsun değil mi?" diye sordum gülerken. Masum bir şekilde bana bakarken dayanamadım ve onu öptüm.

"Sadece senin yanında bebek gibi olduğumu biliyorsun Harold" dogruydu. Normalde cidden çok sert ve soğuk biriydi ama benim yanımda bebek gibiydi.

"Bunu seviyorum" dedim yanağını okşarken. Güldü ve kollarını boynuma sardı. Ani sarılmasıyla afallasam da kollarımı beline sarıp sıkı sıkı sarıldım.

"Seni seviyorum Louis"

"Seni seviyorum Harold"
---
"Yarın kafeye gideceğim benimle gelmek ister misin?" diye sordum pizza dilimini ağzıma atarken.
"Tabi gelirim! Ne yapıcaz peki?"

"Pasta siparişi aldım bir tane, onu yapacağım ve sende bana yardım edersin ha?" gözlerini kocaman açtı ve neşeyle konuştu, "Çook isterim! Hayatımda hiç pasta yapmadım ve bunu ilk kez sevgilimle yapacak olmak kulağa mükemmel geliyor." Sevgilim.

Dediği şey içimi sıcacık yaparken onu kendime çektim, "sevgilin" Güldü ve "sevgilim" diyerek onayladı.

Pizzayı bitirdikten sonra yatağa geçtik ve uyumak için hazırlandık. Onu kendime çekip iyice sarıldım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
---
Kafeye geldiğimizde Louis heyecanla önlüğünü giyip benden talimat beklemeye başladı. Mutfağa girdiğimizde malzemelerin hepsi tezgahta duruyordu.

"Lou, şu kremayı kaba döküp içine bir bardak süt koy ve iyice karıştır lütfen." diye talimat verdim. Başıyla onayladı ve dediklerimi yapmaya başladı.

Pastanın kekini hazırlamaya başladığımda Louis'de kremayı yapmaya başlamıştı. Kek için tüm malzemeleri karıştırdım ve unu eklemeye başladım, bembeyaz olan elimi Louis'nin yüzüne değdirdiğimde ağzını şok içinde açmıştı. Tepkisine gülerken kaptan aldığı unu üstüme döktü.

"Seni küçük bok" diye söylendiğinde ufak bir kahkaha attım ve kek karışımından azcık parmağıma alıp Louis'nin ağzına götürdüm."Nasıl olmuş?"

Güzel olduğuna dair ağzından sesler çıkarttığında gülümsedim ve unu eklemeye devam ettim.
"Bu krema oldu ne yapıcam şimdi?" diye sordu her yeri un olan Louis. Bu şekilde onu ciddiye alamasamda gülme isteğimi bastırdım ve cevap vermedim,

"Şurada duran mavi yenilebilir gıda boyasını işine koyar mısın?" diye sordum elimle karşı masayı gösterip. Başını salladı ve masaya yöneldi. Bende o sırada kek karışımını kaba aldım ve fırına verdim.

Louis'nim yanına ilerleyip onu izlemeye başladım. Çok ciddi bir şey yapıyormuş gibi iyice odaklanmıştı kremaya. Arkasından yavaşca yaklaştım ve kollarımı beline sardım. Kafasını bana çevirdı gözlerime baktı

"Bu olmuş mu?" diye sordu mavi kremayı gösterirken."Olmuş hayatım, hatta çok güzel olmuş."

"Sahi mi?" diye sordu çocuksu sesiyle.

"Sahiden" diyip dudaklarına bir öpücük kondurdum. Zevkle karşılık verirken öpüşmemiz derinleşmişti. Dudaklarımı dudaklarından ayırmadan onu kucağıma aldım ve tezgaha oturttum. Öpmeye devam ederken ellerini saçlarıma geçirmişti. Karşılık olarak onu kendime daha çok bastırdım.

"Artık-durma-lıyız-" diye konuşmaya çalıştı öpücüklerim arasında. Yüzünü avuçlarımın içerisine aldım ve son kez sertce öptükten sonra dudaklarımızı ayırdım.

"Kek yanıcak" diye söylendi Louis. Keki hatırlayıp aceleyle fırınına adımladım ve fırını kapatıp  keki yavaşca içinden aldım. Neyse ki yanmamıştı. Derin bir nefes aldım ve keki soğmaya bıraktım.

"Şuan yapabileceğimiz bir şey yok, kekin soğması lazım."

"Hmm, tamam o zaman bekleyelim"

Dudaklarına yöneldim ve fısıldadı,"Kaldığımız yerden devam edebiliriz bence"

Gülüp dudaklarımızı birleştirdiğinde kendimi tamamlanmış hisseddiyordum. Diğer yarım o'ydu ve o yokken ben bir hiçtim.
---
"Bu pasta çok güzel oldu Hazza!" diye söyledi Louis pastaya aşkla bakarken. "Evet, bencede mükemmel oldu! Çünkü biz yaptık."Gülümsedi, "Bizde bir gün kendimiz için yapalım mı?" diye sordu masum ses tonuyla."Yaparız tabi ki! İstemen yeter." saçlarına bir öpücük konudurdum.

"Çok yoruldum eve gidelim mi artık?" Başımla onayladım ve eşyalarımızı toparlayıp yukarıya çıktık.
"Sophia, pasta aşağıda paketleyip gönderebilir misin?" Başıyla onayladıktan sonra Louis ile kafeden çıktık ve eve gittik.

Kapının önüne geldiğimizde kapının önünde dört tane kız duruyordu. Louis şok içinde kapıya bakarken elimi bıraktı ve koşarak kapıdaki kızların yanına ilerledi.

"Kızlar! Sizin burada ne işiniz var? İnsan bir haber verir." dedi Louis neşeyle. Kaşlarımı çattım ve onların yanına ilerledim."Sürpriz yapalım dedik!" dedi sarışın saçlı olan.Louis benim elimi tuttu ve konuşmaya başladı,

"Harry, bunlar benim kardeşlerim; Lottie, Daisy, Phoebe ve Fizzy!" Heyecanla gülümsedim ve hepisinin elini sıktım. Hepsi birbirinden güzellerdi, tıpkı Louis gibi.

"Merhaba Harry! Sen Louis'nin sevgilisi olmalısın?" diye konuştu adının Lottie olduğunu öğrendiğim kız.
"Evet, öyleyim" dedim çekingen bir sesle.

"Neden dışarıda duruyoruz, içeriye geçelim hadi." dedi Louis ve hepimiz içeriye geçtik. Salonda otururken Louis kardeşleriyle sohbet ediyordu, bende onları dinliyordum.

"Acıktınız mı?" diye sordu Louis kızlara. Aç olmadıklarını, onum yerine dinlenmek istediklerini söylediler. Louis ve ben ayağa kalktık ve kalacakları odaların çarşaflarını değiştirdik.

"Kardeşlerin çok tatlı Lou" diye söyledim yeni çarşafı sererken. Samimi bir şekilde gülümsedi,"Evet, öylelerdir. Seni de çok sevdiler" dedi neşeyle.

"Bende onları çok sevdim"Odaları hazırladıktan sonra Louis kızları odalarına yerleştirdi ve kapılarını kapatıp beni hızlıca yatak odasına çekti. Ne olduğunu anlam vermeye çalışırken kapıyı kilitledi ve bana iyice yaklaştı.

"Bugün çok güzel gözüküyorsun bebeğim" ne istediğini anladığımda güldüm ve konuştum,
"Kardeşlerin var Lou, duyabilirler."

"Eğlenceli olanda bu değil mi zaten?" diye sordu şehvetle bakan gözleriyle. Bu güzel bir cevaptı.  Kendimi tutamadım ve dudaklarını sömürmeye başladım.

Gece çok uzun sürmüştü.

Evettt!! Bir seyler degisiyor sanki ha? Bottomlinson>> guys sorry🥺 ama toplinson da olucak boyle karisik gidicem. Smut kısımlarını kısa yazıyorum çünkü benim kim olduğumu biliyorsunuz ve bu biraz utandırıyor beni, ama çok istediğiniz için yazıyorum. Kısa olucak buna da şükür bence çünkü normalde hiç yazmayacaktım.

Sizce fic nasil gidiyor?

Bolum hakkinda ne dusunuyorsunuz?

Continue Reading

You'll Also Like

Avare | gay By twink

Teen Fiction

852 57 16
Cafer torbacıydı, batu ise modern bir ailenin istanbul çocuğuydu. Fakat bu normallik ona fazla gelmiş olacakki hayatını caferin normalinde yaşamak is...
1.1K 77 4
lordun kitap karakterleriyle öylesine bir şeyler yazacam. hepsi aynı evde olursa nasıl olur diye düşünün...
906K 59.7K 49
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
17.7K 1.5K 25
Son Seunghwan ve Min Yoongi çocukluk arkadaşlarıdır. Birbirlerinden hiç ayrılmamışlardır. Bir gün Son Seunghwan SM seçmelerine katılır ve seçilir. Am...