BİŞNEV (FİNAL)

By tektanemsi

645K 42.6K 16K

[22.12.2020 - 05.04.2021] Bir kadın düşünün kendi halinde mesleğini yapan doktor...●■ Bir adam düşünün nişan... More

Bir Ben
Yeni Birgün
Hasta Yakını
Deniz'li
Tutanak
Ortak
Şok
Klişe
Özür
Zor
Aslı'yla
Teraryum
Önemlisin
Aşk
Söz
Yemek
Anne
Karar
Dinle
Bir Yol
Canım
Sahil
Söz Verdik
Hazırlıklar
Kına
Düğün
Müptedî
Yüzleşme
Amalfi
Dönüş
Hesap
Sabahlama
Çay
İkizler
Mezarlık
Bitti
Hiç Yokmuş Gibi
Yanlış Anlama
Hayatımdan Çık
Trabzon
Yakınlaşma
Tokat
Kurtuldum
E:Amacım
E:Çimen Gözlü
E: Hissetmek
E: Kaybetme Korkusu
E: Affetmez
E:İtiraf
E:Başlamadan Bitti
E: Mahvettim
E: O ve Ben
E: Bekleme
E:Yanlış Hissedemez
E:Sözleşme
Bir Harf
Gerçekler
İhanet
Yol Ayrımı
Hayalinle
Gerçeksin
Eteğindeki Taşlar
Sana Aşık
Korkuyorum
Rüya
Mektuplar
Konuşacağız
Mavi Gül
Zamanla
Güzelim
Alışveriş
Öğle Yemeği
Asansör
Talip
Gelinimsin
En Güzele
Tecrübe
Pamuk İpliği
Dava
İnandıramadım
Sana Geldim
Sil Baştan
Kızım Yok
Tepki
Doktorculuk
Balıklı Bahçe
Herşey
Güzel Günler
Beraber
Ömrüm
Yeniden
Emre'nin Canı
Dua
Şükür
Huzur
Tatil
Yıllar
Doğru Zaman
Mucize
Geçmişin Gölgesinde
Aşerme
Çok Erken
Veda
Bişnev
Özel Bölüm Part 1
Özel Bölüm Part 2

Can Suyu

4.3K 354 154
By tektanemsi

Selamun aleyküm 🍂🍂

Keyifli okumalar...🍭🍭



SON 10...


Yaşadığımız duygusal anlardan sonra Emre elimi tutarak ayağa kaldırmıştı. Emre ile sarıldıktan sonra el ele tutuşarak camiden çıktık.

Kapı da bizimkileri görünce utandığım için hemen Emre'nin elini bıraktım. Yaptığım hareketle Emre kısık sesli bir kahkaha atmıştı. Sinir şey.

Emre'nin kahkahası ile bizimkiler geldiğimizi fark etmişlerdi.

Yanlarına gidince herkes arabalarına binmişti. Bu sefer de Emre ile gidecektim. Artık hiçbir bahanem yoktu. Gerçi bu saatten sonra Emre bırakmazdı beni.

İkimiz de arabaya binince yola koyulmuştuk. Akşam yemeğinde bir araya geleceğimiz için akşama kadar Emre ile beraberdik.

Yol boyunca Emre elimi hiç bırakmamıştı. Saçma sapan her konudan konuşmuştuk. Sanırım ikimizde heyecandan ne dediğimizi ya da ne konuştuğumuzu bilmiyorduk.

Araba durduğun da geldiğimiz yere bakınca Emre'nin bana evlilik teklifi ettiği yere geldiğimizi fark ettim. Yalnız kalacaktık ama buraya geleceğimizi tahmin etmemiştim.

-Burası?

-Eee, madem herşeyi baştan yapıyoruz. Fotoğraflarımızı da baştan çekelim.

Yanıma gelerek elimi tutmuştu. Beraber yürüyerek göl kenarına geldik. Buraya geldiğimiz de yaz aylarıydı ama şimdi sonbaharın o muhteşem görüntüsü hakimdi. Etrafa bakarken yanımıza gelen kadın ile dikkatimi o tarafa verdim.

-Hoşgeldiniz... Biz çekim için hazırız. Önceden söylediğiniz kıyafetler, buketler ve taç da hazır. İsterseniz asistanım size yardımcı olur.

-Tabi.

-Buyrun şu taraftan.... Asu, Yeşim hanıma yardımcı olur musun lütfen.

-Hemen efendim.

Yanıma gelen asistan ile hemen ileriye konumlandırılmış masaya doğru gittik. Masanın üstünde kadının dediği buketler ve taç vardı. Şalımı kontrol ettikten sonra elime buketlerden birini alarak Emrelerin yanına geçtim.

Üstümdeki elbiseyle birkaç poz verdikten sonra hangi ara geldiğini bilmediğim karavana binerek Emre'nin daha önce hazırladığı gelinlik ve nişanlıkların ortasında buldum kendimi.

Hepsiyle resim çekilecektik. Ona göre konsept hazırlamışlardı. Giyinip çıktığımda Emre'nin başka bir takım giydiğini fark ettim. Bu sefer kenardaki taçlardan birini Emre'nin takımına uygun olanı aldım.

Çekim bittiğinde biz de gitmiştik. Tam tamına on defa kıyafet giyip çıkarmıştım. Emre bana göre daha iyiydi. Bazı pozlarda ceketini falan çıkarmıştı.

Ben, ben bitmiştim. Bu kadar çok yorulacağımı bilsem bir kıyafetle son noktayı koyardım. Şu an için tek tesellim topuklu ayakkabı giymeden olmasıydı. Herhalde topuklu falan giyseydim beni buradan kazıyarak götürürlerdi.

Yanıma oturan Emre'yi fark edince istemsiz bir şekilde gülümsedim.

-Keyfin pek bir yerinde karıcığım.

-Ya çok çok kocacığım.

-Bir daha desene.

-Allah'ım. İyi misin kocacağım. Açık hava mı çarptı?

-Yeşim çarptı. Yine aklımı başımdan aldın.

-Müstehak sana. Oh olsun.

-Yine ne yaptım acaba?

-Her pozu farklı kıyafetlerle verme fikri nereden çıktı? Bir gelinlik az mı geldi. On defa giy, çıkar giy çıkar yaptım.

-Diğer çiftlerden bir farkımız olsun dedim.

-Yaa, çok farkımız oldu. Akşam bizim için verilecek yemeğe ölü balık gibi gideceğiz.

-Kendi adına konuş. Gün bizim için daha yeni başlıyor. Bomba gibiyim.

Diye konuşarak göz kırptı. Zaten bir haftadır, kaçtığım düşünceleri böyle ima ederek gözümün içine soktuğun için çok teşekkür ederim pislik, mahlukat.

-Yeşim hayırdır? Sen bi kızardın. Önceden utandığında sadece burnun kızarırken, şimdilerde fark ettim de bütün yüzün kırmızının bütün tonlarını alıyor.

-Ne münasebet canım. Sana öyle gelmiş. Havadandır, sıcak ya ondan.

-Neredeyse Eylül ayına girmek üzereyiz . Bence de havadandır. Yazın ortası gibi değil mi.

-Evet ondan.

Konuşmamla kahkaha atarak kendisi konuşmaya başladı.

-Güzelim sen iyi misin? Havanın neresi sıcak, üşüdüğün için üstünde benim ceketim var. Bana mantıklı bahanelerle gelmiyorsun.

-Ben gidiyorum.

-Dur, gitme güzelim. Hazır güneş varken tadını çıkaralım. Bol bol.

-Ya dalga geçmesene.

-Estağfirullah ne dalgası. Sen dedin burası sıcak diye.

-Ağhhh.

Dalga geçmek için fırsat ayağına gelmişti, tabi dalga geçecekti. Hayır yani heyecandan saçmalayabilirim.

Ben de her genç kız gibi korkuyordum yani, ne var bunda.

Utandığımı bile bile bu kadar da olmaz ki canım. Şeytan diyo at buradaki göle, bas git.

-Tamam tamam sustum. Eve geçelim artık. Annem sabahtan beri arıyor, gelin artık diye.

-Hadi öyleyse.

Elimi tutunca beraber yürüyerek arabaya bindik. Emre bugün ekstra romantikti, arabanın kapısını falan açma.

Arabaya bindiğimizde emniyet kemerimi hemen takmıştım. O kadar çok yorulmuştum ki gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum.

-Güzelim, çok yoruldun. Sen gözlerini biraz kapat istersen. Evin olduğu siteye girince uyandırırım seni.

-Ama sen?

-Ya beni boşver. Sen çok yoruldun. Gidene kadar az da olsa dinlenirsin.

-Tamam.

-Hatta dur şöyle yapalım.

Diyerek koltuğu geriye doğru itti. Hemen ardından arka koltuğa bıraktığı ceketini üstüme örterek kendi emniyet kemerini takmaya yeltendi.

Bu hareketi yine kalbimin hızlanmasını sağladı. Bir an gelen cesaretle hafif doğrularak Emre'yi kendime çekerek öptüm. Emniyet kemerindeki eli hemen bu anı bekliyormuş gibi belimdeki yerini almıştı.

Yorgunluk falan kalmamıştı. Ağır çekimli geçen saniyelerin ardından geri çekildiğim de Emre konuşmaya başladı.

-Çimen gözlü kız, sen bana neler yapıyorsun böyle.

-Seviyorum.

-Seviyorsun.

-Sen de.

-Ben de seviyorum.

Emre arabayı çalıştırdığında üstümdeki ceketi dızelterek gözlerimi kapattım.

Bir an gelen cesaretle yine öpmüştüm ama hâlâ utanıyordum.

Ben de tuhaftım her seferinde adamı öpüp bir de utanıyordum. Madem öpüyorsun arkasında dur. Ha utanıyorsan da öpme Yeşim hanım.

.....

Adımın seslenilmesiyle yavaş yavaş gözlerimi açtım. Gülerek bana bakan Emre'yi görünce dudaklarım hemen yukarıya doğru kıvrıldı.

-Yeşim güzelim.

-Hı?

-Siteye girdik. Toparlan istersen.

-Hı hı.

Toparlanıp Emre'nin ceketini arka koltuğa bıraktım. Aynadan bozulan şalımı düzeltiğimde Emre arabayı bahçeye park ediyordu.

Emre ile içeriye geçtiğimizde herkesin geldiğini gördüm. Tek eksiğimiz Aslı' ydı. Aslında o da gelecekti ama minik Elif hasta olduğu için gelmemeye karar vermişlerdi.

Normal yemek yiyecegimizi düşünsem de bahçesinin girişinde hazırlanan ânı köşesini görünce çok şaşırmıştım.


Biraz daha ilerlediğimizde duvar tarafına hazırlanmış köşe çok hoşuma gitmişti.

Sırayla herkes ile selamlaştıktan sonra boş bir yere oturdum. Emre yanıma oturunca gülümseyerek ona baktım.

Geçen dakikaların ardından hep beraber yemek yemek için masaya geçmişti. Masa da bi kuş sütü eksikti. Herşey vardı. Sevil annenin çok özendiği belliydi.

Yemekten sonra kahvelerimizi içmiştik. Saat neredeyse gece yarısına gelirken herkes yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı.

Onlar tek tek giderken ben ilerleyen dakikalarda ne yapacağım düşüncesiyle baş başa kalıyordum.

Bence ben de babamların arabasına çaktırmadan binip gideyim. Fark edilmem yani. Saçmalama Yeşim daha neler.

Birkaç dakika sonra babamlarda gidince biz bize kalmıştık. Emre kulağıma doğru yaklaşıp fısıltıyla konuştu.

-Güzelim, toparlanda biz de gidelim. Baksana saat gece yarısını çoktan geçmiş.

-Ne güzel oturmuşuz ailecek. Ayıp olur.

-Yeşim.

-Hı.

-Sence onlar şu an bizi takıyor gibi mi görünüyor.

Haklıydı. Herkes kendi alemindeydi.

-Olsun.

-Hadi bekliyorum. Beş dakikaya hazır ol.

-Aff.

-Kocaya af denmez.

-Allah aşkına kime af denir. Anneye denmez, babaya denmez, kocaya denmez kime denir.

Gülümseyerek bana bakınca yerimden kalkarak üst kata çıktım. Çantamı ve ince hırkamı da alarak aşağıya indim.

Alt kata indiğimde de Sevil anneler kapıdaydı. Onlarla vedalaştıktan sonra Emre ile arabaya binmiştik.

Yol akarken saçma sapan düşüncelerim peşimi bırakmıyordu. Uyuyor numarası mı yapsam, müsait değilim desem.

Afff yine saçmalıyorum. Nereye kadar kaçacağım ki. Saçma düşüncelerimle savaşırken arabanın çoktan durduğunu fark ettim. Ne kadar hızlı gelmişiz ya. Ağlayacaktım şimdi.

Emre kapıyı açıp içeriye girmem için müsaade edince önden eve girdim. Işığı açarak salona yöneldim. Bingo koltuklar geçen gün seçtiğim koltuk takımıydı. Acaba eski mobilyalara ne oldu?

Ağhh sence şu an tek sorunum doğru tahminde bulunmam ve mobilyaların nerede olduğu muydu?

-Yeşim, sen bahçeye geç. Ben geliyorum.

Ne amaçla gittiğimi bilmesem de zaman kazanmak için hemen başımı sallayarak bahçeye çıktım.

Birkaç dakika sonra Emre elinde iki fidan ve bir sürahi su ile gelince anlamsız gözlerle ona baktım.

-Gelsene. Bakma öyle. Anlatacağım.

Yerimden kalkarak Emre'nin yanına gittim. Fidanları elime bırarak içeriden çapa ve küçük bahçe küreğini alıp geri geldi. Yanıma gelip çömeldiğim de yine boş boş Emre'ye bakıyordum. Sanırım korkudan ve heyecandan düşünme yetimi kaybetmiştim.

-Düşündüm de madem yeni bir yola başlıyoruz. Ömrümüzün sonuna kadar birbirimize söz verdik, öyleyse bu fidanlarda bizimle birlikte yeni bir hayata başlayıp, birbirlerinde can bulsunlar. Birbirimizin can suyu olduğumuz gibi onlarda birbirine can suyu olsunlar. Biz beraber yaşlandıkça onlar da bize şahitlik etsinler. Güldiğimizde, ağladığımızda  onları gördüğümüzde bu gece aklımıza gelsin.

🍀🍀🍀

Emre?

Yeşim?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.✉💬

Bölümü bir emojiyle anlat.🤔

Bölüme bir şarkı ithaf etseniz ne olurdu? 🎶🎤

Allah'a emanet olun. 💚💚

"25.03.2021"

Continue Reading

You'll Also Like

287K 24.4K 90
-Hoşgeldin gözyaşım. -Hoşbuldum Asaf'ım.Merak ettiğim bir şeyi sorabilir miyim? -Tüm sorularına özenle cevap vereceğimi biliyorsun. -Bana neden gözya...
306K 12.4K 30
-Kapalı olman umrumda bile değil.Ve ya nasıl giyindiğin ya da nasıl düşündüğün.. -Şey.. Konuşmama fırsat bile vermedi.Bana bir anda sarılmaya başladı...
258K 12.5K 26
Zorla yapılan bir evlilik İki evliliğe hazır olmayan insan Otoriter babalar Hayatın onlara oynadığı oyunlar Büyük tevafuklar Ve ortaya çıkan BÜYÜK B...
2.5M 93.4K 40
Tüm hayatı işi olan bir kadın... Hayatını oğluna adamış bir adam... Kaderin tüm kötülüklerinden habersiz küçük bir çocuk... Bu üç kişiyi bir araya ge...