YAN KARAKTER | Texting

بواسطة Fesatrice

1.8M 173K 108K

Ulaş: Hani sen bana ilk mesajında demiştin ya Ulaş: Dizi, film ve kitaplarda herkesin sevdiği yan karakterler... المزيد

Yan Karakter -1-
Yan Karakter -2-
Yan Karakter -3-
Yan Karakter -4-
Yan Karakter -5-
Yan Karakter -6-
Yan Karakter -7-
Yan Karakter -8-
Yan Karakter -9-
Yan Karakter -10-
Yan Karakter -11-
Yan Karakter -12-
Yan Karakter -13-
Yan Karakter -14-
Yan Karakter -15-
Yan Karakter -16-
Yan Karakter -17-
Yan Karakter -18-
Yan Karakter -19-
Yan Karakter -20-
Yan Karakter -21-
Yan Karakter -22-
Yan Karakter -23-
Yan Karakter -24-
Yan Karakter -25-
Yan Karakter -26-
Yan Karakter -27-
Yan Karakter -28-
Yan Karakter -29-
Yan Karakter -30-
Yan Karakter -31-
Yan Karakter -32-
Yan Karakter -33-
Yan Karakter -34-
Yan Karakter -35-
Yan Karakter -36-
Yan Karakter -37-
Yan Karakter -38-
Yan Karakter -39-
Yan Karakter -40-
Yan Karakter -41-
Yan Karakter -42-
Yan Karakter -43-
Yan Karakter -44-
Yan Karakter -45-
Yan Karakter -46-
Yan Karakter -47-
Yan Karakter -48-
Yan Karakter -49-
Yan Karakter -50-
Yan Karakter -52-
Yan Karakter -53-
Yan Karakter -54-
Yan Karakter -55-
FİNAL
Özel Bölüm
Özel Bölüm 2
Özel Bölüm 3
Özel Bölüm 4

Yan Karakter -51-

27.5K 2.4K 1.3K
بواسطة Fesatrice

Fotoğrafta Sayina ve Furkan var.

Tuğkan - Sümbül

İyi okumalar...

Furkan

Sabahın dondurucu soğuğunda iliklerime kadar titrerken gözümle yolcuların çıkış kapısını kontrol ediyor, turuncu bir kafa arıyordum. İçeriye girip o sıcacık ortamda beklemek de güzel olabilirdi ancak havaalanına girerken üstümdekileri çıkarıp telefonumu bir yana koymayı, sonra onları tekrar alıp giymeyi cidden sevmiyordum. Bu yüzden dışarıda beklemeyi tercih etmiştim. 

Sonunda Sayina'nın turuncu kafası gelen yolcuların çıktığı kapıda göründüğünde dakikalardır iliklerimi titreten soğuk bir anda yerini sıcak bir hisse bırakıp gitmişti. Onu ne zamandır görmüyordum? 1 gün bile bana o kadar fazla geliyordu ki akıl sağlığımı yitirmemek adına saymayı çoktan bırakmıştım. 

Sayina henüz beni fark etmemişti. Bir omzunda bilgisayar çantası, diğer omzunda büyük sırt çantası, elinde küçük sırt çantası, diğer elinde büyük bir poşet ve kalan iki parmağıyla da bavulunu ittirmeye çalışan biri için şu an ayakta durması bile bir mucizeydi. 

Kafamı onaylamazca iki yana sallayıp ona doğru yürüdüm. Elleri o kadar doluydu ki suratını kaplayan kızıl saçlarından beni görememişti. Uzanıp bilgisayar çantasını aldım ve omzuma taktım. Kafasını bir hışımla kaldırmıştı. Herhalde bilgisayar hırsızı olduğumu düşünüyordu.

Yüzündeki kızıl tutamları çekip beni görmesini sağladığımda rahatladığını net bir şekilde görebiliyordum. "Gelmişsin." diye mırıldandı. Kafamı onaylarcasına sallayıp büyük sırt çantasını ve bavulunu da aldım. "Burada kendin kadar yük taşımana gönlüm el vermedi."

"Telefonu suratıma kapatırken öyle demiyordun ama."

Dedikleriyle güldüm. Sabahın bir köründe telefonum çalmıştı ve açtığımda Sayina'nın sesini duymuştum. Ailesine sürpriz yapıp bir gün erkenden geleceğini ve çok fazla yükü olduğunu, onu havaalanından alıp alamayacağımı sormuştu. Elbette ki rüya sanmıştım.

"Bu sürpriz işlerine niye bu kadar düşkünsün? Ailene bugün geleceğini söyleyip kendine bu eziyeti çektirmesen ne olurdu yani?" Havaalanı taksilerinden birinin önünde durup adamın bavulu bagaja yerleştirmesine yardımcı oldum. O sırada Sayina, soruma cevap vermişti.

"Haklısın ama yüzlerindeki o şaşırma ifadesini çok seviyorum."

"Asena ağlayacak." diye mırıldandım. Sayina, beni onaylarcasına kafasını salladı. Asena ve Sayina birbirlerine çok düşkündü. Onu aniden karşısında gördüğü an çeşmelerini açacağını tahmin edebiliyordum.

Taksiyle yaptığımız kısa bir yolculuğun ardından evlerinin önüne gelmiştik. Taksiciye parasını verip indiğimizde Sayina, içine derin bir nefes çekip evine gülen gözleriyle baktı. Bavulunu yere bırakıp boğazımı temizledim, söylemek istediklerimi söylemek için ufak bir cesaret kırıntısı aradım. O cesaret kırıntısını Sayina, arkasından geliyor muyum diye başını bana çevirdiğinde ve olduğum yerde durduğumu fark ettiğinde bulmuştum.

"Çok mu ağır geldi? Birlikte taşıyalım istersen."

"Hayır, ağır değil. Ben..." Az önce Sayina'nın içine çektiği derin nefesi bu kez ben çektim. "Sarılabilir miyiz?"

Sayina, gözlerime bakakaldığında yutkunup onu izlemeye devam ettim. Ona baktıkça şu geçen zaman içerisinde onu ne kadar özlediğimi düşünmekten başka bir şey yapamıyordum. Bakmak da özlemimi gidermiyordu doğrusu. Hiç içime çekemediğim kokusunu almak için deliriyordum.

Sayina, bana doğru yaklaşıp önümde durdu ve kollarını belime sardı. Gözlerim anında kapanırken ben de kollarımı onun etrafına sarmıştım. Özlemimin aksine sarılışım gevşekti. Sıkı sıkı sarılıp kızı pişman etmek istemiyordum. Hem böylesi de güzeldi. Yeni yıkandığı belli olan saçlarından gelen şampuan kokusunu içime çekebiliyordum sonuçta.

Kısa bir sarılmanın ardından geri çekildik ve birbirimizin gözlerine bakmadan binadan içeriye girdik. Sayina, kapının önünde durduğunda çantasından anahtarını bulmaya çalışıyordu. "Asena evde, değil mi?"

"Evde olması lazım. Değilse de anahtarım var, o gelene kadar beklerim." deyip anahtarı kapı deliğine soktu. Çevirip kapıyı açtığında içeriden Asena'nın sesi geliyordu. Ve bir de erkek sesi...

Kaşlarım çatılırken Sayina'ya döndüm. Buz kesilmişti, bir şeyler dönüyor olmalıydı. Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdiğimde direkt sesin kaynağına, mutfağa yönelmiştim. Aralık kapıdan içeriye baktığımda karşılaştığım görüntüyle gözlerim kocaman açılmıştı. 

"Ben mısır sevmiyorum ama." diye huysuzlanan Gürkan'a dönüp sert bir bakış attı Asena. "Nasıl mısır sevmezsin? Dünyanın en güzel şeyi. Zevksiz."

Gayet doğal bir diyalogun beni bu kadar şaşırtmasının iki nedeni vardı. Birincisi, Asena'nın kızarken bile gözlerinin içinin gülüyor olmasıydı. İkincisi ise Gürkan'ın kolunu Asena'nın beline dolaması ve bu ufak tartışmadan sonra onu kendine çekip saçından öpmüş olmasıydı. 

"Ne oluyor burada?"

Gürkan ve Asena aynı anda bana döndüğünde Sayina da nihayet mutfağın girişinde bana katılmıştı. Elini koluma sarıp fısıldayarak konuştu. "Lütfen kırıcı bir şey söyleme."

"Kırıcı ne söyleyeceğim? Neler olduğunu anlamaya çalışıyorum sadece."

Yeniden Gürkan ve Asena'ya dönüp sorarcasına baktım. Gürkan, kolunu Asena'nın belinden çekip elini sıkıca tutmuştu. "Tahmin ettiğin gibi." dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan. Bakışlarımı Asena'ya çevirdiğimde başını onaylarcasına sallamıştı. 

Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım neredeyse. İkizim ve en yakın arkadaşım... Hiç beklemediğim bir ikiliydi. Bir süre boyunca sessiz sessiz ikisine baktım. Ne söylemem gerektiğini bilmiyordum, ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Hatta şu an hiçbir şey düşünemiyordum.

"Ne zamandır?" Sonunda konuşabildiğimde ağzımdan çıkan tek cümle buydu. Sorumu Asena cevapladı. "3 hafta oluyor."

"3 hafta mı? 3 hafta boyunca bizden gizlediniz mi?"

"Ben biliyordum." Bakışlarımı yanımda konuşan Sayina'ya çevirdim. Asena, alnını sıvazlayıp iç geçirdi ve ekledi. "Duru ve Ulaş da biliyor."

Sinirle gülüp ikisine inanmaz gözlerle baktım. "Ben sizi basmasam bana söyleme zahmetinde bulunacak mıydınız bari?"

"Söyledik zaten, şaka sandın." Araya giren Gürkan'a 'ciddi misin' der gibi baktım. "Evet, bana söylediniz. Bir mesajla! Elbette ki şaka sanacaktım. Beni karşınıza alıp konuşsanız emin olun size inanırdım." Elimle Gürkan'ı işaret ettim. "Senin Asena'yı sevdiğinden bile haberim yoktu!"

"Söyleyemedim, Furkan. Sadece sen değil, uzun zamandır kimse bilmiyordu. Ulaş kendisi fark edip sordu bana, o zaman da inkar edemedim. Ama sen Asena'ya o kadar düşkündün ki anlatamadım sana."

"Evet, sana da düşkünüm. Hani sen benim kardeşimsin ya, biz aynı anne karnında 9 ay geçirdik ya? Bilmem hatırlar mısın?"

"Furkan, tamam. Sakinleş biraz." Sayina, kolumdaki varlığını unuttuğum parmaklarını desteklercesine sıktı. "Onlar da nasıl geliştiğini anlayamamışlar zaten. Ve sen üzülürsün diye korkularından nasıl anlatacaklarını bilemediler. Emin ol, sana haber vereceklerdi. Nasıl söylersek Furkan üzülmez diye düşünüyorlar ilişkileri başladığından beri."

Omzumu geriye atıp Sayina'nın parmaklarından kurtuldum ve Asena ile Gürkan'a bakmadan evin kapısına doğru yöneldim. Asena, arkamdan ismimi bağırırken Sayina'nın ona 'sen burada dur, ben giderim' dediğini duymuştum. Kahretsin, kız buraya ailesine sürpriz yapmak için gelmişti ama karşılaştığımız durum yüzünden tüm hayallerini suya düşürmüştüm.

Dışarıya çıkıp derin bir nefes almamın ardından yalnızca birkaç saniye geçmişti ki Sayina'nın kolumdaki parmaklarını hissetmiştim.

"Hiç konuşacak halde değilim, Sayina. Yalnız kalmam gerek."

"Tamam, seni anlıyorum."

"Anlıyor musun cidden?" Bu sefer kolumu parmaklarından kurtarmaya çalışmamıştım. "Senin kardeşin senden hiçbir şeyi gizlemiyor. Ama ben Gürkan'ın Asena'yı sevdiğini bile bilmiyordum. Bir şekilde acı çektiğini biliyordum ama Asena'yı sevdiğine ihtimal bile verememiştim. Eğer bilseydim yardımcı olmaya çalışırdım."

"Biliyorum. Ama Gürkan'ı da anla. Asena'nın kendisine o gözle bakmayacağını düşünüyordu. Böyle bir durumda hislerini en yakınındaki insana, sana anlatırsa o acıyla nasıl baş edecekti?"

"Emin ol onu en iyi ben anlıyorum." dedim gözlerine bakarak. Sayina, dudaklarını birbirine bastırıp sessizleşti. "Sen nereden biliyordun?"

"Gürkan'ın Asena'ya ne zaman aşık olduğunu bile biliyorum ben. Siz o küçük arkadaş grubunuzun içinde anlamayabilirsiniz ama dışarıdan bariz bir şekilde belli oluyordu. Yani merak etme, bana da kimse anlatmadı. Ben kendim anladım."

"Ne zaman aşık olmuş?"

"Hep hoşlanıyordu, bunun da farkındaydım ama geçen sene, doğum gününüzde o hisleri alevlendi. Gürkan o zamanlar diyet yapıyordu, Asena da size pasta alıp gelmişti ancak Gürkan diyette olduğu için pastadan yiyemeyeceğini söylemişti. Sonra Asena mutfağa geçip ona özel ufak bir pasta hazırlamıştı. İşte o zaman Gürkan Asena'ya aşık oldu."

Bakışlarımı kaçırdığımda Sayina, az öncekine oranla biraz daha sakin olduğumu fark edip konuşmaya devam etti. "Gürkan'ın hisleri zaten karşılıksızdı o zamanlar, sadece sana değil kimseye anlatmadı. Her şeyi içinde yaşadı. Asena da bir süre önce Gürkan'dan hoşlanmaya başladı. Sevgili olmadan önce bir flört dönemleri de yoktu, her şey aniden gelişti. Bu yüzden sana açıklamakta zorlandılar çünkü hiç beklemiyordun ve incinmenden korktular."

"Onların mutluluğu neden beni incitsin ki? Ben kimse Asena'nın kalbini kırmasın diye uğraşıyorum."

"Tamam işte, Gürkan onun kalbini kırmayacak kişi. Birinin en yakın arkadaşın birinin de ikizin olduğu gerçeğini aklından çıkar ve ne kadar uyumlu olduklarına bak. Birbirlerine çok iyi geliyorlar."

"Orası öyle ama..."

"Ama yok, Furkan. Onlar mutlular mı? Mutlular. Asena'ya karşı bu kadar korumacı davranmanı elbette takdir ediyorum ama artık buna gerek kalmadı. O kalbini kırmayacak bir erkekle beraber."

"Ona karşı neden bu kadar korumacıyım sanıyorsun?" Sayina, cevap bekler gözlerle bakarken konuşmaya devam ettim. "Çünkü sen üniversite için başka şehre gitmeden önce onu bana emanet ettin. Sana söz vermiştim."

"Ve sözünü de tuttun. Kardeşimin her an yanında oldun, bunun için teşekkür ederim." Sayina'nın kolumdaki parmakları omzuma çıktı ve hafifçe sıktı. "Şu an kırgın olmakta haklısın, sana haksızsın diyemem. Ama onlara çok kızma, olur mu? Emin ol sana nasıl söyleyeceklerini bilemediler ve bir yol arayıp duruyorlardı. Doğum gününüzde söylemeyi düşündüler."

"Doğum günüm..." diye mırıldandım. 2 gün sonraydı. 18 yaşımı doldurmama yalnızca 2 gün kalmıştı. "Reşit oluyorum."

"Evet." diyerek onayladı beni Sayina. Bir anlığına tüm dertlerimi unutmuştum. 18 yaşıma girmeyi çok beklemiştim. Çünkü Sayina'nın reşit olmadığım için bana bir erkek gözüyle bakmadığını düşünüyordum. 

"Bir gün 18 yaşımı doldurduğumda bana ancak o zaman şans verebileceğini söylemiştin." Sayina'nın kaşları çatıldı. Ne zaman söylediğini hatırlamaya çalışıyordu herhalde. "6 yıl önce, sana ilk açıldığımda demiştin bunu."

"Öyle mi?" diye mırıldandı. Ne söyleyeceğini bilememişti, utançtan gözlerime bakamıyordu. Aslında şu an utanması hoşuma gidiyordu. Çünkü söylediklerimi ciddiye almasa utanmak gibi tepkiler vermezdi. 

Ona doğru bir adım atıp eğildim ve yüzlerimizi hizaladım. "Beni ne zaman bir erkek yerine koymayı düşünüyorsun? Sence de yeterince büyümedim mi?"

Sayina yutkunup gözlerime bakarken ne kadar büyüdüğümü yeni yeni fark ediyor gibiydi. Ona daha somut bir kanıt sunmak için doğruldum ve boy farkımızı görmesini sağladım. Ona açıldığım zaman henüz ergenliğime girmemiştim ve o benden bir hayli uzundu. Ama artık büyümüştüm, 18 yaşımı doldurmama 2 gün vardı, o zamanlara kıyasla çok daha olgundum. Aramızdaki tek engel Sayina'nın aynı şekilde hissetmemesiydi.

"Bence bir şansı hak ediyorum. 6 yıldır seviyorum seni, Sayina. Senin kendinde sevmediklerini bile seviyorum ben. O yüzden beni artık 12 yaşındaki çocuk gibi görmeyi bırak. Çünkü ben büyüdüm, çok şey değişti ama sana olan hislerim değişmedi. Onlar da büyüdü."

"Evet." diye fısıldadı Sayina. Hafifçe gülümsemişti. "Büyüdün."

"Doğum günümde senden bir isteğim var." 

Sayina, ne isteyeceğimi tahmin ediyor gibiydi ancak yine de benim söylememi bekliyordu. Elimi uzatıp saçlarına dokundum ve birkaç kızıl tutamı saçının arkasına sıkıştırırken dileğimi söyledim.

"O zamanlar verdiğin sözü tutmanı istiyorum. 18 yaşımı doldurduğum gün bize bir şans ver."

Sayina, bakışlarını kaçırıp etrafı incelemeye başladı. Onun bu kaçar hali bana kendimi kötü hissettirmişti. "İstemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin, ben seni anlarım. Ama bana bir şans vermeden sana nasıl güzel olacağımızı gösteremem. O yüzden-..."

"Tamam." dedi Sayina en sonunda. "Doğum gününde sana istediğin o şansı vereceğim."

"Söz mü?"

Sayina gülümsediğinde ben de gülümsedim.

"Söz."

Bunların arasında bir şey olması için ikisinin de reşit olması şarttı benim gözümde akdlsfjmlş

O değil de bölüm başlığına bakınca aklıma dank etti.

Finale 5 bölüm kalmış :"

Bir de şu videoyu youtubedan izler misiniz lütfen?

İyi günler, 'gü'lerim... ♥

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

25.4K 584 21
Abisi tarafından emanet edildiği adamın karanlık yüzüyle tanışmaya başlayan Işık kurtuluş ve onu kendi cehennemine çeken suç örgütü lideri Han Barlas...
858 18 2
bir kız 19 yaşına kadar ailesinden ve çevresinden gördüğü zorbalığı atlatamaması ve yaşadıklarının intikamını alması
9.9M 536K 78
On sekizinci yaş gününde tanımadığı numaradan gelen mesaja cevap veren bir garip genç kızın hikayesi. Mesajı atanın kim olduğunu ve neler yaşanacağın...
Yeşilli بواسطة Dila 👸🏻

قصص المراهقين

42.3K 2.6K 55
Rüzgar saçlarında dans ederken gözlerimi onun gözlerinden alamıyordum. Çok garipti, sanki daha az önce ondan nefret ediyormuş gibi hissediyordum ama...