Sen Kimsin?-ChanBaek(devam)

By askyoongim

1.1K 138 259

Öncelikle bu @bangtataelove hesabında yayınlanan Sen kimsin hikayesinin kaldığı yerden devamıdır. Hikayenin b... More

18
19
20
21
22
23
24
25
27
28
29
30-M
31
32
33-M
34
35
36-Final

26

68 6 9
By askyoongim

22. Bölümde sekiz kişi 25. Bölümde 11 kişi okumuş kafam karıştı ama neyse i, benim yarın anatomi ve coğrafya sınavım var ama ben oturuyordum bölüm atayım dedim

❣️İyi okumalar❣️

Baekhyun

Odaya girdiğimiz gibi kendimi yatağa attım.

"Hey o pis üstüne yatağa yatma, önce duş alalım"

Ona bakıp tek kaşımı kaldırdım.
Bu şıllık ne ima ediyor. Gerçi kaslarını görmek fena olmazdı ama.

"Off ben duşa giriyorum"

Chan'in duşa girmesiyle yataktan kalkıp odada turladım. Acaba ağabimlerin yanına mı gitsem.
Yok onlar yeni aşıklar akşam akşam rahatsız etmek olmaz. Aklıma gelen +18 sahneleri kovup valizimden kıyafet alıp onun çıkmasını bekledim.

Altında sadece eşofmanla çıkınca hemen bir baştan aşağı süzdüm. Tanrım adonis kasları az da olsa harika görünüyor. Hele ki karınkaslarından akan su damlaları. Yüzündeki havludan beni görememesini fırsat bilip son kez baktım ve banyoya girdim.

Çıktığımda tshirt giymişti. Saçımı kurulayıp yatağa oturdum. Yüz üstü yatmış telefonla uğraşıyordu. İnce tshirtinün altında bir morluk gördüğümü düşünüp yakasını çektim.

"Hey" gördüğüm morlukla gözlerim far görmüş tavşan gibi açıldı.

"Tanrım Chan sırtına ne oldu?"

"Yok bir şey piçin biri sopayla vurdu"

Elimi yavaşça deydirip sordum.

"Acıyor mu?" bir süre büzdüğüm dudaklarıma baktı.

"Biraz ama sırt üstü yatamam"

"Çıkar üstündekini" laf etmeden çıkarmasıyla valizimden ağrı kesici krem alıp yanına oturdum.

"Soğuk"

"Pardon"

Yavaşça morlukarın etrafından başlayıp ellerimi tüm sırtında gezdirdim.

"Ellerin yumuşacık baek çok güzel hissettiriyor"

"Evet ağabimde öyle der"

Kaşlarını çatıp kafasını kollarından kaldırdı.

"Sehun hyung ne alaka?"

"Üç yıl önce basket oynarken sakatlanmıştı. Bu kremi her gün sürüyordum o da sürerken uykuya dalardı" kafasını tekrar kollarına koyup gözlerini kapattı.

"O zaman beni böyle uyutmak zorundasın" kaş çatma sırası bende.

"Sebep"

"Çünkü bu parmakların bağımlısı oldum ve anların rahatlığı olmadan uyuyabileceğimi sanmıyorum"

"O zaman sana uyku yok"

"Çok acımasızsın iki iltifat ediyoruz şurada"

Omuzlarım silkip devam ettim. Dev adamın uyumasıyla ellerimi yıkayıp yanına uzandım.

Başını kollarının üstüne koyduğundan yanakları büzülmüştü ve dudakları öp beni dercesine öne çıkmıştı. Dalgalı kahverengi saçları uzun olduğundan burnunun ucuna kadar gelmiş, her nefes alıp verişinde yüzüne demesiyle hafifçe güldüm. Yüzü gıdıklandığından değişik şekillere sokup çok sevimli bir hal alıyordu.

Biraz daha güzel yüzünü izleyip aramıza az bir mesafe bırakıp ve kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.

××××××××××××

Bir anda sarsılmamla gördüğüm güzel rüyayı yarım bırakıp gözlerimi açtım
Bir süre kendime gelmek için gözlerimi kırpıştırdım. Nerelere geldik daha demin odamdaydım

YUH O NE!

BEN. ŞUAN. CHANYEOL'UN. ÜSTÜNDE. KOYNUNDA. YATIYORUM.

Şuan burnum onun boynuna değiyor. Bir elini belime, diğer elini üstümden atıp sırtıma koymuş. Benim ellerimde onun göğsünde duruyor. Şuan elimin altındaki kasları sıkmamak için zor duruyorum.

Beni ne sanıyorsunuz ki. On dokuz yaşında hormonlarımın zirvede olduğu bir dönemdeyim. Etkilendiğim adamla dip dibe.

Ow Ow Ow ufak bir ayrıntı. Bacaklarım onun bacakları arasındaydı.
VAY amk ne sarmış beni. Mumyalar bile böyle sarılmıyor. Kafamı biraz çekip yüzüne bakmak istedim ama kolları o kadar sıkıydı ki yapamadım.

Ee madem böyle bir durumdayım değerlendirmeliyim değil mi?

Chanyeol'da biraz daha sokulup,
- artık daha ne kadar sokulacaksam-
güzel kokusunu içime çektim. Ben o mühtişim kokuyla sarhoş olurken saçlarımın arasına giren burunla kafamı kaldırdım. Ve o klişe an.

Chanyeol burnunu burnuma değirip gülümsedi.

"Günaydın köpek yavrusu"

"Günay- dur ne köpek yavrusu mu?"

"Evet uyurken köpek yavrusu gibi görünüyorsun"

"Uyurken beni mi izledin?"

"Senin az önce keyfini çıkardığın gibi"

"Hah keyif falan yapmıyorum beni saran bu koladan nasıl kurtulacağımı düşünüyordum"

Debelenmemle kollarını dahada sıktı.

"Yahh öküz nefes alamıyorum"

Yüzüme bön bön bakmasıyla göğsümü şişirdim.

"Ciddiyim" kollarını gevşetmesiyle derin bir nefes aldım. Ama hayla başım boynunda yani bir nevi onun kokusunu çekmiş gibi oldum.

"Baek ne yapıyorsun?"

"Nefes alıp yaşamaya çalışıyorum"

"Boynumda mı?"

"Başka bir yere gidemiyorum ki"

"Bence biraz daha böyle kalabiliriz. En azından hyung gelene kadar"

"Neden ki?"

"Kollarımı kırmasından şüphe ediyorum" ikimizinde gülmesiyle çaktırmadan biraz daha kokladım onu.

"Şunu yapmayı kes"

Tamam biraz çaktırmış olabilirim ehe.

"Neyi be"

"Koklamayı"

"Öyle bir şey yapmıyorum"

"Yapıyorsun ve bu tahrik edici"

Duyduğum şeyle kafamı kaldırıp ona baktım. Yüzündeki piç sırıtışla önce gözlerime sonra dudaklarıma baktı.

Aklıma gelen şeyle debelenmeye başladım.

"Yahh bırak beni"

"Mhhhh... hayır"

"Adi Yeol bıraksana"

"Bir şartla?"

"Ne?"

"Bir kere öperim" ben daha cevap veremeden önce gözlerimi sonra burnumu, yanaklarımı en sonda alnımı öpüp beni tekrar boynuna yasladı.

"Yah hani bırakçaktın beni"

"Vaz geçtim biraz daha orada kal yakışıyorsun" dediği şeyle yanaklarım kızarırken aklıma pislikçe
bir plan geldi.
Eeee savaşta her şey mübahtır.

"Seni öperim beni bırakırsın ama bir şartla"

"Kabul!!"

"Daha şartım söylemedim ki"

"Olsun hadi ne söyle" onun bu salak haline gülüp başımı kaldırdım. Şimdi burunlarımız birbirine değiyor.

"Bana senin hakkında her şeyi anlat en utanç verici anına kadar"

"Güzel şaka başka bir şey söyle"

"Hımm bende gidip Kyungsoo'yu öperim"

"Hayır!! Onu öpme tamam" kocaman gülümseyip kafamı tekrar boynuna gömdüm.

"Hım babamı biliyorsun avukat, annemle ben ilk okula giderken ayrıldılar"

"Annenle konuşuyor musun?"

"Evet sıradan bir hayatı var ama Seul'de değil bu yüzden çok sık göremiyorum" ben ona bakarken kafamı tekrar boynuna koydu.

"Orada kal"

"Nedenmiş?"

"Çünkü kafanı kaldırırsan öperim"

"Sıradan bir çocukluk geçirdim çok sakindi. Sadece biraz kavga ederdim. Bazan dayak yerdim. Babamda dayak yediğim için bağırır çağırır sonra öperdi. Liseye başlayınca yönelimli mi öğrendim. Babam biraz üzülsede beni destekledi."

"Neden üzüldü?"

"Torun istiyordu, ama daha sonra sevginin kan bağına gerek olmadığını evlatlık bile olsa kendi torunu gibi seveceğini söyledi. İki tane sevgilim oldu. İlki beni aldattı değeri başka birine aşık olduğunu söyleyip benden ayrıldı. O yüzden 4 yıldır sap geziyorum.

Dış ticaret okuyorum. Babam avukat olmaması istemedi. Benimde dünyayı gezme gibi bir hayalim vardı. Bu yüzden dış ticaret seçtim. Dört dil biliyorum ve hayla öğrenmeye çalışıyorum."

"Woaw hangi dilleri biliyorsun?"

"Korece dışında İngilizce, Japonca, Çince ve Almanca"

"Ahh ben sedece İngilizce'de iyiyim"

"Bu bile harika. Basketbol çok severim, bir köpeğim var"

"Adı ne?"

"Toben"

"Bahse varım senden daha tatlıdır"

"Bu kanunda tartışmayacağım. Lise birde arkadaşlarla pikniğe gitmiştik. Hoşlandığım çocuk da vardı. Ve orada popomu arı soktu. Canım o kadar acımıştıki babam gelene kadar ağlamamak için zor durmuştum"

"Ohh o yüzden kıçın o kadar büyük"

"Ne hay- dur sen kalçama mı baktın?"

"Bakmak ne elli metre uzaktan görünür o tencere"

"Ama insanlar o tencere için deli oluyor"

"O zaman ben insan değilim"

"Peki" Yah sen nasıl hemen inanıyorsun çok tatlısın yaa. Senin kıçına ölürüm be ama senin bunu bilmene gerek yok.

"Ee başka anın varmı böyle?"

"Sanırım en utanç vericisi buydu"

"İyi hadi kalkalım sahile gidelim"

"Önce öpücüğüm" offlayarak yanağına bir öpücük kondurdum.

"Bu ne?"

"Öpücük" dudaklarımı büzerek söylediğimde dudaklarıma hızlıca bir öpücük kondurup yataktan kalktı. Ben gözlerimi kocaman açmış transa geçmişken hızlıca yatakta doğruldum.

"Sen az önce ne yaptın?" birazcık hoşuma gitsede benden izinsiz böyle bir şey yapması hele ki aramızda hiç bir şey olmadan

İLK ÖPÜCÜĞÜMÜ ALMASI!!!

"Öptüm" sinirden seğriyen gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

"YAH SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN YA O BENİM İLK ÖPÜCÜĞÜMDÜ VE BİZİM ARAMIZDA HİÇ BİR ŞEY YOK İZNİMİ BİLE ALMADIN YAA SANA İNANAMIYORUM CHANYEOL NASIL BU KADAR UMURSAMAZ OLABİLİRSİN"

Banyoya girip kapıyı olabildiğince sert çarptım. Kıyatfetlerimden kurtulup kendimi soğuk suyun altına attım. Tanrım size abartı gibi gelebilir ama bu ilkimdi ve Chanyeol'un benimle oynuyor oluşu yada bunun önemsiz bir şeymiş gibi davranması sirimi bozdu. Ben ona güvenerek onunla uyuyorum. Ahh tanrım.

Sinirden ve ağlamaktan şişmiş yüzümün eski haline dönmesi için ağlamayı kesip biraz daha soğuk suyun altına kaldım. Bedenimin buz gibi olmasıyla kurulandım. Al siktir kıyafet almamışım.

Kapıyı aralayıp başımı çıkardım. Chanyeol yokluğuyla hızlıca giyinip dışarı çıktım. Masada şerefsiz Chanyeol, Kris hyung ile Tao el ele tutuşmuş oturuyorladı.

DUR NE EL ELEMİ!!!

Chanyeol'u siktir ederek Tao'nun üstüne atladım.

"Ooww sanada günaydın baek"

"Yaaa gözlerim doğru görüyor değil mi?"

Kızaran Tao'yu alıp ilerideki masaya oturduk.

"Ee ne oldu, nasıl oldu, ne dedi, ne dedin anlatsana, seviştiniz mi?" Gözlerimi, merakla açmamla dahada kızararıp gözlerini kaçırdı.

"Hop hop hop sakin anlatıcam"

Ben heyecandan kulaklarımı açmış Tao'nun tek bir kelimesini kaçırmadan dinlerken, Kyungsoo'da kalkmış yanlarına oturmuştu.

"İşte sonra sarılarak uyuduk. Bana krizantem'im dedi ayy romantik bir öküzüm olduuu."

"O da bir şeymi oğlum senin için dövme yaptırmış DÖVMEE!"

"Ne güzel seni seven, seni önemseyen birine sahipsin kıymetini bil"

"Sen iyimisin biraz durgun gibisin Chanyeol'la bir sorun mu var?"

"Yok ne olsun o sırıkla, hadi gidelim yanlarına Kris hyung huysuzlaştı sikecek gibi bakıyor"

Kıkırdayarak yanlarına gidince şerefsiz Chan'in yüzüne bakmadan Kyungsoo'nun yanına oturup kollarımı beline sardım.

"Günaydın kyunggi~"

"Günaydın baekki~ bu neşeniz neye borçluyuz"

"Ship'im real oldu artı bugün sahile gidiceğiz bence neşeli olmam için yeterli bir sebep"

"Haklısın, bu arada hayırlı olsun umarım her zaman beraber mutlu olursunuz"

"Teşekkürler Kyungsoo"

Biz havadan sudan konuşurken yanımıza gelen esmer bendenle dikkatler oraya döndü.

"Günaydın"

"Günaydın, otursana"

Jongin'e yanımdaki yeri gösterip gülümsedim.

"Teşekkürler"

"Gecen nasıldı jongin-shi?"

"Ah çok güzeldi teşekkür ederim. Siz tatil için mi geldiniz?"

"Evet bir hafta tatil yapıp döneceğiz"

"Yahh ama Luhanni~"

"Git başımdan hyung" ağabimle Luhan'ın kakışa kakışa gelmesiyle tüm başlar onlara döndü.

"Günaydın"

"Günaydın lu" asık suratla oturan kaş göz yatım. ' sonra anlatırım' dedi

"Ee Hadi kahvaltı yapalım karnım açlıktan sırtıma yapıştı"

"Olmaz"

"Neden?"

"Junmyeon ve Lay daha gelmedi"

O an Luhan ve Tao'yla gözlerimiz buluştu.

"Ne yapıcaksınız?"

"Sedece arkadaşlarımızı uyandırıp geleceğiz canım"

Üçümüz masadan hızla kalkıp Sulay'in odasına koştuk. Arkama dönüp "Şişştt".

"Tamam gir gir" kapılar sürgülü olduğundan kitlenmiyor zaten önemli eşyalar odadaki kitli dolapta duruyor. Önden ben arkamdan Lu ve Tao ile sessizce uyuyan ikilinin baş ucuna dikildik.

"Ee yuh ama"

"Lay hyung'dan beklemezdim"

"Biz bile daha sevişmedik"

"tck tck tck"

İkisininde üstü çıplaktı (sanırım sadece üstleri) , lay hyung kafasını eniştemin kaslı-baya kaslı- göğsüne koymuş mışıl mışıl uyuyor. Enişte de kollarını masum koyunuma sarmış burnunu saçlarına görmüştü.

"Ulen sizden hızlısı mezarda münker ile n-"

"Günah deme öyle"

"Pardon lu"

"Önce junmyeon'u uyandıralım sonra Lay'i uyandırıp utandırırız"

"Yok önce Lay hyung'u utandırıp kaçıralım sonra enişteyle dalga geçeriz" hepimiz piççe sırıttık.

"Ben uyandırıyorum"

"Lay, hyung, pişştt, hyung Lay, Lay hyung" yüzünü buruşturup kafasını kaldırdı. Hayla gözlerini açmaya çalışıyordu.

Biz kıkır kırkır gülerken gözlerini açıp saf saf önce bize, sonra junmyeon'a ve kendine baktı. Gözlerini büyütüp yataktan kalktığı gibi Banyoya girip kapıyı kitlendi.

"Aaa ama utandıramadık"

"Bence yeterince utandı"

"Hadi asıl av burada"

"Bu sefer ben uyandırsam"

"Ellerinden öper Tao"

"Şiişt davşan uyan len" offlayıp yatakta döndü.

"Irz düşmanı enişte uyansana"

"Yahmmh gidin başımdan"

"Hem işi pişir hemde kov oh ne güzel dünya" biz gülerken jetonu düşmüş olacakki hızla yatakta doğruldu.

"Koyunum nerede?"

"Senin koyunun yünleri kırpılmış bakıyorum"

"Banyoya kaçtı artık ne yaptıysan çocuğa"

Elleriyle yüzünü kapatıp derin bir nefes aldı. Sanırım sinirlendirdik.

"Hiç bir şey yapmadık gece atesi çıktı saatlerce uyanık kaldı, sonunda beraber uyuduk"

"Üstsüz"

"Çünkü tekrar ateşi çıkmaması için ve sizin yüzünüzden yanıma yaklaşmayacak"

"Yah bizim ne suçumuz var enişte ya"

"Aynen suho"

"Defolun, defolun yoksa alırım ayağımın altına"

"A-"

"ÇIKIN DEDİM!" Eniştenin yüksek desibelli sesiyle iki salağı bırakıp hyung'larımın yanına koştum. Hemen Chanyeol'da sarıldım.

Dur ne.

"Yah sen çek kollarını hyung'uma gitcem ben" Chanyeol'un ittiğim gibi ağabimin kucağına atladım. Hayal kırıklığına uğramış suratını hiç mi hiç umursamadım. Çünkü hak ediyor.

"Ağhh baek yavaş" dudaklarımı büzüp Luhan'ın tabiriyle köpek gibi baktım
Hemen kollarını bana sardı. Eheheh yaşasın köpek bakışı.

"Ne oldu hani dalga geçcektiniz?"

"Sorma Kris ya şimdi biz gittik bunları azucuk uygunsuz yakaladık, sonra Lay hyung utandı kaçtı, suho'da bize kızdı çünkü aslında bizim sandığımız gibi bir durum yokmuş. Suho'yu ilk defa böyle sinirli gördüm. Hani benden uzun olsa korkardım da"

Hepimiz kıkırdarken Sulay çifti geldi.

"Günaydın" enişte bize sikimsonik bakışlarını atıp Lay hyung'la beraber jongin'in yanına oturdular. Yani Lay hyung eniştenin arkasına saklandı.

"Ee yeter hadi tatilemi geldik oturmayamı kahvaltı edip sahile gidelim yaa"

"Evet kyung haklı kalkın yamuk sürüsü"

"O ne baekki?"

"Şimdi hepimiz gay'iz GAY olmayan düz, düz olmadığımız için yamuğuz"

Hepsi boş boş yüzüme bakıp yürümeye başladılar.

"SİZİN ESPİRİ YETENEĞİNİZ YOKSA BEN NE YAPAYIM!!"

"BAĞIRMAYI KES YÜRÜ!!"

Kyungsoo'nun bağırmasıyla yerimde sıçrayıp peşlerine takıldım.


Evet Chanyeol yaptığın çok kötüydü. Şaka maka en sevmediğim şey birini izni, isteği olmadan öpülmesi. Her hikayede böyle oluyor ya ondan güçlü olduğu için yada başka şeylerden susuyor ve sustukça üstünde isteği dışında hakimiyet kuruluyor. Ukelerde erkektir ve onlarda kendilerini savunup koruyabilir.

#GÜÇLÜUKELER

#UKELERDEERKEKTİR

#UKELERDESİKER

Veee 😍😍


❣️EXO ile kalın❣️

Continue Reading

You'll Also Like

5.8K 754 14
[Tamamlandı] Ben sadece beyaz bir kelebektim. Sonra ise aşık oldum. ~Mini hikaye~
69.6K 5.3K 37
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
473K 36.6K 32
Baekhyun artık deli gibi takip ettiği, her yerde fotoğraflarını çektiği ve konserleri için ülkeleri gezdiği grubun üyesiydi.
1K 205 24
Nayeon sadece arkadaşına yardım etmek istemişti. Arkadaşının onun okul hayatını mahvedeceğini bilmeden... twicexo