Vişne | Texting

By okyanusun_begi

581K 47.9K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... More

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒14🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒51🍒

3.3K 330 167
By okyanusun_begi

Yazar anlatımı

Eskiden Saplar Ve Hâlâ Sap Olanlar isimli grubun adını Eskiden Saplar, Hâlâ Saplar ve Saplıktan Çıkmak Üzere Olan Üsame olarak değiştirdiniz.

Arsan Abi: O ne biçim grup adı oğlum? ndxnxmxmx

Enes: Bence harika oldu.

Üsame: Dedi hâlâ sap olan Enes.

Enes: Dedi düğününden sonra tamamen evli olacak olan Üsame.

Turan Abi: Evet aynen ondan. Hadi şimdi bana yardıma gelin.
_______________________________________

"Ya gitsene şu canına yandığım gelin odasına."

"Ben de yardım edeyim işte."

"Hasbinallah ve nimel vekil! Git. Git bak valla gelin falan demem hamile halimle döverim seni Aysima."

"Tamam gittim. Ayrıca sen neden ayaktasın Mavi?"

"Doğru sen neden ayaktasın güzelim?"

Arsan eşinin yanına gelip zarif bir şekilde koluna girdi.

"Gel otur bakalım."

Çektiği sandalyeye oturttuğunda eşine parmağını sallayarak konuştu.

"Bak buradan kalkmıyorsun yoksa..."

Mavi kollarını göğsünde bağlayıp eşine baktı.

"Yoksa ne Arsan Bey?"

"Yoksa tam düğünün ortasında çaldırırım telefonunu görürsün."

Mavi'nin zil sesi 'Benimki' idi.

"İyi tamam oturuyorum."

Somurtarak hazırlık yapanlara bakan eşindeydi bakışları Arsan'ın. Göbeği belirginleşiyordu yavaş yavaş ama Mavi normalde de bol giydiği elbiseler ile görünmesini engelliyordu.

Salonun diğer köşesinde hazırlıklara yardım eden Gülşah ve Onur'un yanındaki Üsame eşinin gelin odasına gittiğini görünce hemen ardından gitti.

Kapıyı kapatması ile açılması bir olan Aysima şaşırmışken Üsame içeriye girip eşine sarılmıştı bile.

Aysima şaşırsa da sarılmasına karşılık verince Üsame'nin içi huzurla doldu.

"Üsame?"

"Efendim?"

"Bir şey mi oldu?"

"Hayır. Sadece eşime sarılmak istedim. Ve şuan farkettim de."

"Neyi farkettin?"

"Sen. Safran çiçeği kokuyorsun Aysima."

Safran çiçeği ilk hasat çok güzel kokardı. Ağır değil aksine çok hafif bir kokusu vardı. Üsame mest olmuştu. Bir koku bir insana bu kadar yakışır diye de geçirmişti içinden.

Aysiması kadar zarifti bu koku.

Kapı tıklatıldığında Üsame açmaya gitti. Karşısında sırıtan bir adet Enes buldu.

"Kardeşim. Canım benim hadi sizi bekliyoruz."

"Yuh ne ara bitti hazırlıklar."

"Doğru bitmemişti. Rahatsız ettim kusura bakmayın."

Enes'in planı basitti. İsteme günü çektirdiği kadar çektirecekti bugün. Yaptı yaptı, yapamadı artık sataşırsa Üsame eskisi gibi birden parlamazdı. Evlilik olgunlaştırırdı. Tepkileri törpülenirdi ve bu da Enes'in hevesini kursağında bırakırdı.

Bunun için de başlangıç için ortamı hazırlaması gerekiyordu. Dışarıya çıktığında Gülşah'a mesaj attı.

"Kızlar biz bir hava almak için terasa mı çıksak ne dersiniz? Hem yengem de hamile daralmıştır belki."

"Ay olur olur."

Mavi ayaklandığında Arsan yanına gelmişti.

"Ben de geleyim."

"Ben varım ya yanında abi."

"Tamam. Sana emanet."

"Arsan çocuk muyum ben?"

"Demedim bir şey güzelim tamam çıkın siz."

Gülşah yengesinin koluna girip asansöre doğru yürümeye başladı. Arkalarından diğer kızlar da geldiğinde asansör ile terasa çıktılar.

Enes salonun bahçesinin bir köşesinde Üsame'ye mesaj attı.

Enes: Hakkını helal et kuzen.

Üsame: Niye, noldu?

Enes: Bahçeye çık bir helalleşelim.

Üsame: Geliyorum bekle bir yere ayrılma sakın.

Enes: Tamam.

Üsame telefonunu masaya koyduğunda acele adımları ile dışarı çıktı. Ardı sıra Arsan, Onur ve Turan da. Aysima kızları göremeyince aradı ve terasta olduklarını öğrenince yanlarına çıktı.

Arsan, Üsame'ye seslendi.

"Ne oluyor oğlum? Nereye?"

"Abi Enes bahçedeymiş. Helalleşelim diyor."

Hepsi adımlarını hızlandırdığında bahçeye çıkmıştı.

Enes durduğu köşeden çıkıp seslendi.

"Üsame hakkını helal et."

Üsame başını Enes'e çevirdi.

"Helal olsun. Da neden böyle konuşuyorsun sen?"

Arkasına sakladığı su dolu balonu çıkarıp Üsame'ye doğru fırlattığında cevap verdi.

"Bunun için."

Üstü başı ıslanan Üsame sinirli bir şekilde baktı Enes'e.

Turan ve Onur, Üsame'nin arkasından dolanıp su balonlarından birkaçını aldığında geri geri giderken Enes'e attılar.

Enes de sırılsıklam olmaya başladığında artık bu işin geri dönüşü yoktu.

Hepsi cephanenin bulunduğu köşeye gittiğinde alabildiği kadar balon alıp birbirine firlatmaya başladığında terastaki kızlar onların bu haline gülmeye başladı.

Oğlanların hiçbiri ıslanmalarını önemsemeden ağız dolusu gülerek birbirlerini ıslatmaya devam etti.

Bir taraftan koşarken diğer taraftan da balon fırlatan erkekler, çocuk gibi bir o yana bir bu yana koşturuyordu.

Arsan elindeki balonu Üsame'ye attığında hepsinin hedefi damat beydi.

Üsame kendini korumaya çalışırken hiçbiri durmuyordu. Çoraplarına kadar ıslandığında elindeki balonları atmaya başladı. Nereye attığını görmüyordu ama birkaçı birilerini bulmuştu.

Turan ve Arsan balonların hedefi olduktan sonra sıra Onur'a gelmişti.

Doyasıya eğlenip sırılsıklam olduklarında kızlar artık karınlarını tutup ağızlarını kapatarak gülmeye başlamıştı.

Sokakta koşup oynayan haylaz çocuklar gibi yan yana dizilmiş terastaki eşlerine bakan ıpıslak Onur, Arsan ve Üsame'nin yanı sıra Turan ve Enes de eşlerine bakan kardeşlerine bakıyordu gülerek.

İçeriye girip kurulandıklarında iyi ki düğünde giyeceğimiz kıyafetleri giymemişiz diyordu hepsi.

Üstlerini de değiştirdiklerinde 1 saat önceki hallerinden eser yoktu.

Masaları düzenlemeye devam edip işlerini bitirdiklerinde yavaş yavaş dolmaya başlamıştı salon. Aradan geçen birkaç saat içinde salon tamamen dolmuştu. Ve tabii ki büyük bir kısmı yine özel davetlilerden oluşuyordu.

Düğün başlayıp sakin ney dinletisi eşliğinde devam edip bittiğinde sakin ve huzurlu bir düğün olmuştu.

Herkes dağıldığında Aysima Üsame'ye baktı. Üsame de Aysima'ya bakıyordu.

Aynı anda konuşup isteklerini dile getirdiler.

"Üsame ben acıktım."

"Aysima ben acıktım."

Birbirlerine gülümsediklerinde Üsame eşinin elini tutup arabaya doğru yürümeye başladı.

"O zaman istikametimizi ben seçiyorum. Uyar mı eşim hanım?"

"Uyar eşim bey."

Kısa bir yolculuğun ardından küçük, şirin, deniz kenarında bulunan gözleme evine gelmişlerdi. İçeriye girmeden Üsame konuştu.

"Gözleme yer misin?"

Aysima gülerek başını salladığında içeriye girdiler el ele. Küçük oturaklara oturduklarında Üsame Aysima'ya döndü.

"Neli yersin?"

"Patatesli."

Üsame başını sallayıp siparişleri söylemek için ayaklandığında Aysima çok huzurluydu.

15 dakika sonra elinde kağıda sarılı dört gözleme ile geldi. İkisini Aysima'ya uzattığında ikili yemeye başlamıştı.

Yaklaşık 10 dakikaya bitirdiklerinde hesabı ödeyip dışarı çıktılar. Aysima başını cama yasladığında çok geçmeden araba durdu.

Başını camdan çekip Üsame'ye çevirdiğinde etrafına baktı.

"Ne oldu? Neden durduk?"

"Geldik."

"Nereye?"

Dışarıya baktığında karşısında gördüğü lunapark ile şaşkınlıkla Üsame'ye döndü.

"Yok artık içeriye girecek miyiz?"

"İster misin?"

Aysima gülümseyerek başını salladı.

"O zaman gireceğiz güzelim. Hem zaten çok kişi kalmamıştır şimdiye. Hadi in."

Arabadan indiklerinde Üsame Aysima'nın elini tutup içeriye doğru koşar adım ilerledi. Jeton alıp oyuncaklara doğru yürüdüler.

"Hangisine binmek istersin?"

"Salıncak."

"Tamamdır hanımefendi nasıl isterseniz."

Salıncağın yanıp sönen ışıklarına daha da yaklaştıklarında jetonlarını atıp koltuklara bindiler.

Bir sürü boş koltuktan ard arda olan ikisine bindiklerinde salıncak dönmeye başladı.

Aysima demirlere tutunup büyükçe gülmeye başladı.

Üsame aynı şekilde eşinin mutlu halini gördükçe gülümsemeye başladı.

Süresi bitince indiler ve sıradaki oyuncağa ilerlediler. Atış yapmak isteyip iddiaya girmişlerdi.

"Görelim bakalım söylediğiniz gibi iyi miymişsiniz Aysima Hanım."

"İyiyim tabi."

Silahlarını ayarlayıp nişan aldıklarında balonları patlatmaya başladılar.

Sayıldığında eşit çıkan balonlar ile tekrar atış yaptılar. Aysima kazandığında silahını masaya bırakıp Üsame'ye yaklaştı.

"Ne oldu Üsame Bey? Bakıyorum da yenilmişsiniz?"

"İlk yenilgim değildi. Ben en güzel yenilgiyi yiyeli çok oluyor Ay Yüzlüm."

Yanakları kızarmaya başlayan Aysima üstüne bir de 'Ay Yüzlüm' tabirini duyunca kalbinin hızlı atmaktan duracağını hissetti.

Üsame eşinin halini görünce kolunun altına alıp gözüne kestirdiği pamuk şeker arabasına doğru hareketlendi.

Aldığı pamuk şekeri Aysima'ya uzattığında parasını ödeyip banklara oturdular.

Pakedini açıp parça parça yemeye başlayan eşini izleyen Üsame halinden epey memnundu.

Aysima atlı karıncaya binen çocukları izlerken kısa bir anlığına Üsame'ye döndü. Kendisini izlediğini gördüğünde utandı.

"Ne oldu yüzümde bir şey mi var yoksa?"

"Var. Yüzünde sana çok yakışan bir gülümseme var."

Aysima gülümseyip kopardığı bir parçayı Üsame'ye uzattı.

"Sadece bir kere."

"Öyle olsun."

Ağzına yolladığı pamuk şekerden sonra kendisi yemeye devam etti.

Birlikte çok güzel geçen bir gece oluyordu ve ikisi de çok mutluydu.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız?

Ben iyiyim Elhamdülillah.

Bölümümüz?

Aysima ve Üsame? 💚

Mavi ve Arsan? 💙

Vişne ve Onur? ♥️ (Çok göremedik ama olsun 🍒)

Enes?

Su balonu savaşı? Nxndnxndn

Çiftlerin düğün sonrası etkinliklerine bayılıyorum ♥️

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~birevliliğedahaşahitolduvişneler

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 92.8K 51
0526******: Hocam inşAllah bu evde kalma sorunsalım biterse nikahımı kıyar mısınız? Hoca Efendi: Ne? 0526******: Nikah diyorum hocam, kıyar mısınız? ...
627K 45K 34
"Cehennemine hoşgeldin, katilin kızı!" İtalyan ve Katolik bir adam... Türk ve Müslüman bir kız... İslâmî bir aşk romanı...🦋 →Tıp fakültesinden yeni...
416K 32.9K 74
-Bana bak peçeli... -Gelirsem oraya çok fena olur. Ne olur? -Aşk olur.
5.7K 407 16
Eylül: Kimsin sen 05*: Zevcin olacak kişi Eylül adlı kişi tarafından engellendiniz