Mirror ❦ KTH ✓

Von Vennusiaa

286K 26.8K 25.1K

[Tamamlandı] İş dolayısıyla Kore'nin bir diğer ucuna taşınan Seonmi, taşındığı evde yaşadığı garip olaylar üz... Mehr

❦𝟏❦
❦𝟐❦
❦𝟑❦
❦𝟒❦
❦𝟓❦
❦𝟔❦
❦𝟕❦
❦𝟖❦
❦𝟗❦
❦𝟏𝟎❦
❦𝟏𝟏❦
❦𝟏𝟐❦
❦𝟏𝟑❦
❦𝟏𝟒❦
❦𝟏𝟓❦
❦𝟏𝟔❦
❦𝟏𝟕❦
❦𝟏𝟖❦
❦𝟏𝟗❦
❦𝟐𝟎❦
❦𝟐𝟏❦
❦𝟐𝟐❦
❦𝟐𝟑❦
❦𝟐𝟒❦
❦𝟐𝟓❦
❦𝟐𝟔❦
❦𝟐𝟕❦
❦𝟐𝟖❦
❦𝟐𝟗❦
❦𝟑𝟎❦
❦𝟑𝟏❦
❦𝟑𝟐❦
❦𝟑𝟑❦
❦𝟑𝟒❦
❦𝟑𝟓❦
❦𝟑𝟔❦
❦𝟑𝟖❦
❦𝟑𝟗❦
❦𝟒𝟎❦
❦𝟒𝟏❦
❦𝟒𝟐❦
❦𝟒𝟑❦ | 𝑭𝑰𝑵𝑨𝑳
❦ [ 𝑬𝑲 𝑩𝑶𝑳𝑼𝑴-𝟏 ] ❦
❦ [ 𝑬𝑲 𝑩𝑶𝑳𝑼𝑴-𝟐 ] ❦
❦ [𝑴𝑰𝑹𝑹𝑶𝑹²] ❦

❦𝟑𝟕❦

5.2K 536 835
Von Vennusiaa

10 Gün Sonra

Seonmi elindeki resme bakarak ağlamaya devam ettiğinde Hana girmişti içeriye. Seonmi de "Beni yalnız bırak Hana" demişti titreyen sesiyle.

"Sana... Çorba yaptım Seonmi. Sabahtan beri hiçbir şey yemedin ve iyice zayıfladın. Hasta olacaksın diye korkuyorum"

Seonmi derin bir nefes alıp elindeki resme tekrar baktığında "Acaba aç mıdır?" diye sormuştu. Hana ise derin bir nefes verip odaya girmiş ve ayağı ile açık olan kapıyı hafifçe ittirerek kapatmıştı.

Elindeki tepsiyi bir kenara bıraktığında Seonmi'nin yanına yaklaşmıştı Hana. Ardından da onun saçlarını okşamıştı.

"Hana... Onu çok özledim"

Seonmi dolu gözleriyle Hana'ya sarıldığında ona karşılık veren Hana sıkıca sarılmıştı Seonmi'ye. Ardından da "Tamam kuzum, ağlama." demişti.

"Sana getirdiğim çorbayı iç tamam mı? Günlerdir doğru düzgün yemek yemiyorsun"

Seonmi olumsuz anlamda kafa sallayıp "Yiyemiyorum ki, midemi bulandırıyor" dediğinde kafasını kaldırıp Seonmi'ye bakmıştı Hana.

"Yemek zorundasın Seonmi. Betin benzin atmış. Çok kötü durumdasın."

Seonmi derin bir nefes alıp doğrulduğunda ayağa kalkan Hana tepsiyi hemen Seonmi'nin önüne burakmış ve gülümsemişti.

"Donghyun'un durumu nasıl? Konuştun mu onunla?"

Hana olumlu anlamda kafa sallayıp "Gayet iyiymiş merak etme." dediğinde "Seni de ondan ayırdım baksana. Geldim yanına yerleştim" demişti Seonmi. Hana ise "Arkadaşlar bu günler içindir" demiş ve gülümsemişti.

Seonmi önündeki kaseden bir kaşık aldığında yutmakta zorlanmıştı yemeği.

Ne iştahı yerindeydi ne de keyfi.

Seonmi birkaç kaşık daha içtikten sonra kaşığı kasenin yanına koymuş ve olumsuz anlamda kafa sallayıp "Olmuyor" demişti karnını tutarak.

"Ağh, midem..."

Birkaç saniye sonra hemen ayağa kalkan Seonmi lavaboya koştuğunda endişeyle ayağa kalkmıştı Hana ve onun arkasından baka kalmıştı.

Hızlıca banyoya girip Seonmi'ye baktığında onun yanına oturup saçlarını tutmuştu. Seonmi ise çıkardıkları yüzünden rahatlamış ve Hana'ya bakmıştı.

Hana derin bir nefes alıp "Seonmi... Hamile olabilir misin?" diye sorduğunda "Bilmiyorum" demişti Seonmi.

"Hiç ihtimal vermedim"

Hana eli ile gözlerini ovaladığında "Bekle burda Tamam mı? Test alıp geleceğim" demiş ve ayağa kalkmıştı.

...

Seonmi banyodan çıkıp elindeki testi Hana'ya uzattığında "Negatif" demişti. Hana da testi alıp bakmış ve gülümsemişti Seonmi'ye.

"Bir de hamile olsaydın işler karışırdı"

Seonmi olumlu anlamda kafa sallayıp yatağın bir kenarına oturduğunda "Donghyun'u arayayım da hastaneye götürsün bizi. Yoksa bu normal değil" demişti.

Seonmi olumlu anlamda kafa salladığında masanın üstünden telefonunu alan Hana Donghyun'u aramış ve telefonu açmasını beklemişti.

Kısa süre sonra telefonu açıp "Efendim aşkım?" diyen Donghyun'a "Donghyun... Seonmi hasta oldu da onu hastaneye götürmeliyiz. Otobüslerde perişan olmasın dedim. Bizi gelip alır mısın?" diye sormuştu.

Donghyun "Nesi var ki?" diye sorunca "Midesi bulanıyor ve çok iştahsız. Yemek yiyemiyor ve halsiz. Doktora götürmekte fayda var" demişti.

"H-hamile olabilir mi?"

Hana olumsuz anlamda kafa sallayıp "Test yaptık ama negatif." dediğinde "O testin hiç bir geçerliliği yok" demişti
Donghyun. Hana ise "Nasıl yani?" diyerek göz ucuyla yatakta oturup telefonundan Taehyung'un çektiği resme bakan bakan Seonmi'ye bakmıştı.

"Seonmi eğer hamileyse bu hiçbir testte belli olmaz. O bir insandan hamile kalmadı Hana. Eğer hamileyse onun karnındaki insan değil"

Hana gözlerini hayretle açıp Seonmi'ye döndüğünde gözlerini Hana'ya çeviren Seonmi "Ne oldu Hana?" diye sormuştu merakla. Hana ise "T-tamam da ne yapacağız?" demişti Donghyun'a.

Seonmi ayağa kalkıp Hana'nın yanına gelince Donghyun "B-bilmiyorum" demişti.

"Bunu herhangi bir şekilde anlayamayız ki. Ben... Büyücü değilim, nasıl anlayayım?"

...

Seonmi elini kalbine götürdüğünde gözlerini kapatıp derin bir nefes almıştı.

Kalbi sıkışıyor ve nefes almakta güçlük çekiyordu Seonmi. Bunu fark eden Hana ise "Seonmi, iyi misin? Ne oldu?" diyip onun yanına gelmişti.

"B-bir şey oldu... Kesin bir şey oldu!"

Taehyung soğuk zeminde kanlar içinde yatarken gelen gardiyan "Zamanı geldi" demiş ve Taehyung'un yüzüne bakmıştı.

Taehyung öksürerek doğrulduğunda parmaklıkların kilidini açan gardiyanın yanından iki gardiyan geçmiş ve Taehyung'un kollarına girmişlerdi.

"N-ne... Zamanı?"

"İnfaz"

Gardiyanlar Taehyung'u ayağa kaldırdıklarında direnmeye çalışan Taehyung "H-hayır!" demişti güçlükle.

"S-Seonmi... Seonmi! Bırakın beni! O beni bekliyor!"

Kapıdaki gardiyan Taehyung'a yaklaşıp "Kim?" diye sorunca "K-karım" demişti Taehyung dolu gözlerle.

"Her şeyim..."

Gardiyan "Üzgünüm dostum..." diyip doğrulduğunda Taehyung'u götürmeye başlamışlardı. Taş koridorla ilerlerken kralın emriyle onun odasına gelen Taehyung'u diz çöktürmüşlerdi gardiyanlar.

Kral ise "Siz çıkın" diyip gardiyanları çıkartmış ve kardeşi Taehyung ile yalnız kalmıştı.

"Sen... Adi bir pisliksin"

Taehyung'un kardeşi Jeong Gyu ayağa kalkıp "Bir kralla nasıl konuşacağını bilmiyor musun? Hele ki senden büyük biriyle?" dediğinde sinirle gülmüştü Taehyung.

"Buruşmuşsun Jeong Gyu? Kral olmuşsun ama, içindeki pislik dışına çıkmış"

Jeong Gyu "Kes!" diye bağırdığında "Eğer kaçmasaydın çoktan ölmüştün" demişti sinirle.

"Gerçi... Babam seni öldürtmek için dünyadan birileri ile iletişim kurmuş ama... Öldürmemişler seni. Ah pislik şansı var sende"

Taehyung yavaşça ayağa kalkıp Jeong Gyu'nın gözlerine baktığında "Hayatımda senin kadar pislik birini tanımadım" demişti.

Jeong Gyu "Muhafızlar!" diye bağırdığında Seonmi derin bir nefes almış ve odaklanmaya çalışmıştı.

Mutlaka kalmış olmalıydı içinde güç.

Donghyun'un verdiği not kağıtlarına bakıp kağıtlardaki resimleri yapmaya çalıştığında Hana son gücüyle kapıya vuruyordu açması için.

"Seonmi bu çok tehlikeli! Sakın yapma Seonmi, hadi aç şu kapıyı!"

Derin bir nefes alıp ellerini önünde birleştiren Seonmi tekrar derin bir nefes almış ve Hana'nın seslenmelerine aldırmadan tek ayak üstünde durmuştu.

Yavaşça kolları ile x işareti yapıp son iki parmağını kapattığında gözlerini kapatmıştı. Ardından da kollarını hızlıca açıp hafifçe eğilmiş ve önünde boyutlar arası bir yırtık oluşturmuştu.

Seonmi gözlerini açıp karşısındaki geçidi gördüğünde gülümsemiş ve zıplamıştı seniçle. Hana ise "Donghyun çabuk!" demişti bağırarak.

Hızlıca kapıya bakan Seonmi derin bir nefes aldığında "Seonmi kapıyı açmazsan kıracağım!" demişti Donghyun. Seonmi ise hiç aldırış etmeden boyutlar arası yırtığın içinden geçmişti.

Donghyun Seonmi'den ses gelmediğinde kapıya tekme atmaya başlamıştı. Hana ise endişeyle bakıyordu Donghyun'a

Kapı kırılıp açıldığında hızlıca içeri girmişti ikisi ama sadece yırtığın kapanmasına şahit olmuşlardı.

Anlaşına Seonmi başarmıştı ve çoktan Taehyung'un dünyasına geçmişti...

Seonmi diğer boyuta geçtiğinde etrafına bakmış ve gülümsemişti.

Masmavi gökyüzü ve yemyeşil çimenler... Rengarenk çiçekler büyülemişti onu.

Yırtık kapandığında yürümeye başlayan Seonmi ne yapacağını düşünürken Taehyung derin bir nefes alıp gözünü pencereden dışarı çevirmişti.

"S-Seonmi? H-hayır!"

Taehyung ayağa kalktığında onu sıkaca tutan gardiyanlara bağırmıştı Taehyung "Bırakın beni!" diye.

Seonmi'nin buraya geldiğini hissetmişti Taehyung ama bu nasıl mümkündü?

Küreyi beraberinde getirmişti buraya ve o olmadan asla gelemezdi Seonmi.

Nasıl gelmişti peki?

Seonmi sarayın etrafında yürümeye başladığında hemen fark edilmişti uçan gardiyanlar tarafından. Tabii Seonmi'nin kanatları olmadığı için çabuk fark edilirdi.

Bir gardiyan "Hey!" diye bağırıp onun önüne indiğinde geri doğru bir adım atan Seonmi korkuyla bakmıştı ona. Gardiyan ise onun kolunu tutup "Kimsin sen!?" diye bağırmıştı.

"B-ben..."

...

İçeri giren gardiyanlar Seonmi'yi kralın önüne attıklarında "S-Seonmi...? Seonmi!" diye bağırmıştı Taehyung.

"Senin burda ne işin var!? Neden geldin!?"

Seonmi dolu gözleriyle Taehyung'a baktığında Taehyung'u daha sıkı tutmuşlardı gardiyanlar. Kral ise Seonmi'ye bakıp "Kraliyet büyücüsünü çağırın" demişti gardiyanlara.

İçelerinden biri gittiğinde birbirleri ile bakışmaya başlamışlardı ikisi. Kral ise kıkırdayıp "Demek tanıyorsunuz birbirinizi hah? Yandaşı mısın bunun?" diye sormuştu Seonmi'ye.

Seonmi cevap vermediğinde ayağa kalkıp Seonmi'nin yanına gelen kral Seonmi'nin çenesinden tutmuş ve kendisine bakmasını sağlamıştı. Taehyung ise "Dokunma ona!" diyerek bağırmış ve kardeşine doğru atak yapmıştı. Ama gardiyanlar tutmaya devam etmişlerdi onu.

"Kanatların nerde? Taehyung mu kesti yoksa? Doğruyu söyle seni zorla mı tutuyordu?"

Seonmi kaşlarını çatıp kralın yüzüne tükürdüğünde sinirlenen kral "Hadsiz!" diye bağırmış ve geri çekilip yüzünü silmişti kokuna. Ardından da kolunu yukarı kaldırmıştı ona vurmak için.

Taehyung "Sakın!" diye bağırıp tekrar krala doğru yürümeye çalıştığında gözlerini kapatan Seonmi'yi içeri giren kraliyet büyücüsü kurtarmıştı.

"Beni çağırmışsınız kral-"

Büyücü şaşkınlıkla Taehyung'a baktığında "B-bu... Ölmemiş mi?" diye sormuştu hayretle. Kral ise "Öldürmemişler." demişti.

Büyücü gözlerini Seonmi'ye çevirdiğinde "Bu yaratığın burda ne işi var?" diye sormuş ve Seonmi'ye yaklaşmıştı. Kral ise geri doğru bir adım atıp "Taehyung'un yandaşı sanırım" demişti.

"Bu... Cygnusia değil efendim. Bu bir insan. Enerjesi bizlerden çok farklı"

Kral Taehyung'a dönüp "Bir insan mı getirdin buraya aptal!?" dediğinde büyücü elini Seonmi'nin karnına yerleştirmişti.

"Üstelik hamile."

Taehyung "Ne!?" diye bağırıp Seonmi'ye baktığında gözyaşlarını tutmakta zorluk çeken Seonmi artık daha fazla dayanamayıp ağlamaya başlamıştı olduğu yerde.

"Seni aptal!" diyerek Taehyung'a sağlam bir tokat atmıştı kral. Seonmi ise "Hayır!" diyerek bağırmıştı göz yaşları içinde.

"Kralım... Bu bebek çok güçlü. Bu diyardaki herkesden çok daha güçlü. Kürenin gücüne denk"

"Ne yaparsanız yapın ama o bebekten kurtulun! Kimse benden güçlü olamaz!"

Taehyung "Buna kalkışma bile!" diye krala bağırdığında kral gülüp "Kızı ve çocuğu öldürün. Bunu da idama götürün. Çoktan ölmüş olması gerekiyordu" demişti. Seonmi ise ağlamaya devam edip Taehyung'un dolu gözlerine bakmıştı. Taehyung zaten son derece çaresizdi...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

❦~Oy vermeyi unutmayın~❦

.
.
.
.
.
.
.

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

30.6K 2.3K 17
jeon jungkook bu dünyaya beni sinir etmek için gelmişti ve bunu tam anlamıyla başarıyordu. [ Jeon Jungkook x Rosé ] for @exolis
14.3K 1.4K 21
tüm bunların arasında seni sevmeme izin ver. kendini bana teslim et. seni yüzüstü bırakmayacağım, her hareketin, bir zaafım. [ lalisa x taehyung ]
155K 16K 30
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
a diary ✓ Von 𝐉.

Kurzgeschichten

141K 10.6K 33
JUNGRI TEXTING - Ve tahmin ettiği gibi, her şeyden önemli o küçük defteri o gece kaybetmişti. © joyrist | 2018 short story. ➳ j...