Vişne | Texting

By okyanusun_begi

581K 47.9K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... More

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒14🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒49🍒

3.4K 369 119
By okyanusun_begi

"Yakalayacağız sizi."

Ben Fatıma'nın, Onur da Erva'nın peşinden koşuyordu. Koşan taraf ise bizim bitmiş halimizi umursamadan koşmaya devam ediyordu.

"Yayalayamazsınız ki."

"Eyva sus. Yakalaylaysa göyüysün."

Salona ve mutfağa doğru ayrıldılar.

Odaya girip köşeye sıkışan Fatıma'yı kucağıma aldım.

"Gel bakalım prenses."

"Ama ben hıjlı koşmuştum. Nasıl yakaladın beni?"

"Ben de hızlı hızlı koştum öyle yakaladım."

Salondaki ikilinin yanına gittik.

Erva, Onur'un kucağındaydı ve Onur onu uçak uçuruyormuş gibi kolları arasında uçuruyordu. Erva da buna kahkahaları ile geri dönüş yapıyordu.

Bu görüntüye gülümsedim.

Koltuğa geçip oturdum. Fatıma'yı da yanıma oturunca ayaktaki ikiliyi izlemeye başladık. Birkaç dakika sonra onlar da yanımıza oturdu.

Ayşe Anne ve Mukaddes Annem bu tatlılıkları gidecekleri düğün sebebiyle bize bırakmışlardı. Erva ve Fatıma yüksek sesli ortamlardan rahatsız olup ağlayan çocuklardı. Arayıp sorduklarında kabul etmiştik.

"Ne izlemek istersiniz?"

"Keyoğlan."

"Evet evet Keyoğlan."

Kanallardan birinde gördüğümde durdum.

Küçük ikili başlarını koltuğa yaslamış izlerken biz de izlemeye başlamıştık.

Yarım saatin sonunda omzuma düşen baş ile soluma döndüm.

Fatıma Hanım uykuya geçmişti.

Dikkatli bir şekilde bedenimi ona döndürüp yavaşça kucağıma aldığımda Erva'nın da aynı halde olduğunu gördüm. Onu da Onur kucağına alıyordu. Sessiz olmaya çalışarak yatak odasına doğru yürümeye başladık.

Yatağın üstüne yatırdığımızda uyanınca düşmesinler diye etraflarına yastık koyup odadan çıktık.

Salona ilk Onur gelmişti. Ben de içeri girince kolunu kaldırdı. Hızlıca yürüyüp kolunun altına girdiğimde başımı omzuna yasladım. Kollarını bana sarınca ben de kollarımı beline sardım.

Başıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra konuştu.

"Çok tatlılar."

Başımı salladım.

"Kesinlikle öyleler."

"Biz ne yapalım şimdi?"

Açık olan çizgi filme baktım.

"Çizgi film izleyelim. Çikolatalı süt olması lazım dolapta. İçer misin?"

Güldüğünde cevap verdi.

"İçerim."

Ayaklanıp mutfağa gittiğimde dolabı açtım. Rafta gördüğüm çikolatalı sütleri alıp içeriye geçtim. Onur uzattığım sütü ayarlarken ben de kendi sütümü hazırladım.

"Ne izleyelim?"

"Hmm. Küçük Hezarfen. Ben çok severdim."

Onur'a baktığımda televizyona daldığını gördüm.

Çocukluğu aklına gelmiş olabilirdi.

Sütümü ortadaki masaya bıraktığımda ellerini tuttum.

"Onur. Özür dilerim."

Başını bana çevirdi.

"Neden?"

Sessiz kaldığımda ellerini ellerimden çekip yüzümü avuçları arasına aldı.

"Ben çocukluğumu da gençliğimi de seninle tekrardan yaşıyorum geleceğimi de seninle yaşayacağım İnşaAllah. Sadece bir an geçmişe gittim. Ama şimdi çocukluğumuza dönelim ve izleyelim."

Alnıma bir öpücük bıraktığında telefonunu çıkardı. Söylediğim çizgi filmi açtığında önümüzdeki masanın üzerine koydu.

İzlemeye başladığımızda bir yandan da çikolatalı sütlerimizi içiyorduk.

Başımı bir ara Onur'a çevirdiğimde meraklı gözlerinin yanı sıra yüzündeki gülümsemesi ile izlediğini gördüm.

Biten süt kutusunu elimde tutarken onu izlemeye devam ettim.

Çok güzel bir yüreği vardı. Çatlakları vardı. Hüzünleri, mutlulukları vardı. Her şeyiyle çok güzel bir adamdı Onur. Baktığımda umut kaynağı olarak görüyordum onu. İnanmaktan asla vazgeçmiyordu ve hayran kalıyordum onun bu özelliğine.

Başını kısa bir an bana çevirdiğinde gülümsedi.

"Ne oldu?"

"Eşime bakıyorum bakmayayım mı?"

"Bak tabi de. Kalbimize mi indireceksiniz Vişne Hanım?"

Güldüğümde aklıma gelen şeyi söyledim.

"Geçende dışarı çıktım. Bir arkadaşım arkamdan Gülşah diye seslendi. Yürümeye devam etmişim omzuma dokununca durdum. Vişne'ye çok alışmışım."

"Ben de öyle. Vişne demek hoşuma gidiyor aynı zamanda. Çünkü kesinlikle seni anlatan bir tabir bence."

"Nasıl yani?"

"Çünkü."

Masadaki telefonu kapatıp tek bacağını katladığında yönünü bana döndü.

"Senin ekşi özelliklerini de gördüm tatlı hallerini de. Mesela ilk zamanlar nasıldın şimdi nasılsın? Kesinlikle tam bir Vişnesin."

Güldüğümde dizine koydum başımı. Saçlarımı okşarken sorusunu sordu.

"Bizim bir uyarlama işi vardı ne oldu o?"

"Daha zamanı var hayatım onun."

"Hadi bakalım öyle olsun."

🍒🍒🍒

Elindeki beyaz defter ile koşturan miniklerin adım seslerini duyduğumda gözlerimi açtım.

Bir dakika o tahmin ettiğim şey mi?

Ayaklandığımda Onur'a baktım. Uyuyordu.

Yanlarına gittiğimde konuştum.

"O ne minnaklarım?"

"Bilmem üzeyinde Vişne 2 yazıyor."

"Verir misiniz bana onu?"

"Neden veyelim?"

"Çünkü bu bir sürpriz. Ve daha hazır değil."

"Ay bu senin yazdığın masallardan mi yoksa?"

Başımı salladım gülümseyerek.

"O zaman al."

Uzattığında aldım ve koridordaki dolabın üstüne koydum.

"Eniştenizi uyandıralım mı?"

"Eveet."

İkisinden de duyduğum yanıt ile sessizce salona doğru ilerledik.

Kızlar daha fazla dayanamayarak bir 'eniştee' nidası ile yanına koştu. Gülerek uyandırışlarını izledim.

"Enişte hadi kalk."

"Enişte uyanır mısın?"

"Uyanır mısın ne Erva ya."

"Ne bileyim ya."

Onur gözlerini araladığında karşısında gördüğü güzellikler ile gülümsedi. Uyku mahmuru hali çok şirindi.

Göğsümde birleştirdim kollarımı çözüp sorumu sordum.

"Acıktık mı?"

Hepsinden evet cevabı geldiğinde önerimi sundum.

"O zaman ilk önce namaz kılalım sonra da yemek yaparız."

"Gülşah Abla. Biz de kılabilir miyiz?"

5 yaşındaydı ikisi de. Ama annemler namaz kılarken yanlarında onları taklit ederek namaz kılıyorlardı.

Başımı salladım.

"Onur önce sen mi abdest alırsın ben mi alayım?"

"Sen al güzelim. Ben biraz daha kendime geleyim."

"Tamamdır."

Salondan çıkıp lavaboya girdiğimde abdestimi aldım. Çıktığımda gördüğüm üçlüden ilk önce Erva konuştu.

"Gülşah Abla biz de abdest alabilir miyiz?"

"Tamam. Önce Onur Abiniz alsın abdestini. Sonra da siz alırsınız biz yardımcı oluruz."

Onur lavaboya girip abdestini aldığında koridora çıktı. Önce Erva'ya yardımcı oldum.

Yeşil uzun kollu elbisesinin kollarını sıyırdığımda ellerini yıkadık.

"Sen bana söyle ben yapayım Gülşah Abla."

"Tamam. İlk önce niyet edelim. Diyeceksin ki 'Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya'."

"Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya."

"Üç kere ağzına su ver kuzum. Her seferinde aldığın suyu çalkala sonra da lavaboya tükür."

Dediğimi yapınca burnunu temizlemesini söyledim. Sonra diğer adıma geçtim.

"Şimdi üç kere yüzünü yıkaman lazım."

Kollarını yıkamasına yardım ettikten sonra başını kendisi meshetti. Kulaklarını ve boynunu da hallettikten sonra son olarak ayaklarını yıkamasında yardımcı oldum. Biz çıkıp kurulandığımızda Onur da Fatıma'ya abdest aldırmak için lavabonun önüne geçti.

Onlar da çıktıktan sonra kızlar benim peşimden geldi. Birlikte yatak odasına girip yazma aldığımızda kendiminkini yaptıktan sonra onların boyuna eğilip başörtülerini yaptım. Aşağı indiğimizde Onur takkesini takmış ve seccadelerimizi sermişti.

Kamet getirmeye başladığında biz de arkasına geçtik.

🍒🍒🍒

Selam verdiğimde yanımızda olmayan kızları bulmak için ayaklandım. Mutfağa gidip baktığımda göremedim. Onur seslendi.

"Vişne. Vişne gel."

Sessizce mutfağın girişinde bana seslendiğinde ona doğru ilerledim.

"Noldu?"

"Buldum onları."

"Neredeler?"

"Yatak odasındalar."

Merdivenlere yönelip yukarıya çıktığımızda yatak odasına geldik.

Duvarın önündeki kızları görünce elimle ağzıma kapatıp gülmeye başladım.

"Fatıma siyahı veysene."

"Al."

"Heh oldu. Ben Gülşah Ablayı çizmeyi bitirdim. Sen Onur Abiyi çizdin mi?"

"Çizdim. Bak nasıl olmuş?"

"Güzel olmuş. Görünce çok sevinecekler."

"Gülşah Abla kızmaz bize değil mi?"

"Kızmam tabi. Ne resmi yaptınız bakalım?"

"Hii. Yakalandık. Ama bitmemişti ya."

Onur tek eli ile gözlerimi kapadığında konuştu.

"Gözlerimizi kapattık. Görmedik bir şey. Bitince haber verirsiniz bize olur mu?"

"Tamam. Hadi Eyva çabuk olalım."

Birkaç dakika kızların kıkırdayarak gelen kalem sesleri ile geçtiğinde konuştular.

"Açabilirsiniz gözlerinizi."

Onur elini çektiğinde oturduğumuz yataktan kalkıp yanlarına gittik. Ben Fatıma'nın, Onur da Erva'nın yanına oturduğunda duvara baktım.

Bu sefer kalabalık çizmişlerdi.

"Kim bakalım çizdikleriniz?"

Önce Fatıma konuşmaya başladı.

"Şimdi. Burası sizin eviniz. Bu sefer eniştemizi biliyoruz onu da çizdik. Bak. Şuradaki kız sensin. Feraceni giymişsin başında da kırmızı bir şal var. Yanındaki de Onur Abi. Şurada bak elini tutuyor."

Erva devam etti.

"Şuradaki mavi bir şal takmış olan kız Mavi Abla yanındaki de Arsan Abi. Bebeği çizemedik daha doğmadığı için. Ama doğsun onu da buraya çizeriz biz."

Fatıma duvardaki bir kızı gösterdi.

"Bu da Aysima Abla. Üsame Abinin nişanlısı olan abla."

"Benim yengem."

Erva araya girdiğinde Fatıma da ona diklendi.

"Benim de yengem oluyor bir kere."

"En çok benim yengem ama."

"Tamam tamam. Şuradaki oğlan kim?"

"O da abim. Üsame yazmayı bilmiyorum daha."

Kulaklarına kadar büyük bir gülümseme çizmişlerdi Üsamenin yüzüne.

"Bak abim kocaman gülümsüyor. Dün de böyleydi. Oradan aklıma geldi."

"Buraya da abimi çizdik. Ben de Enes yazmayı bilmiyorum ama olsun. Büyüdüğümüzde yazarız biz de. Değil mi Eyva?"

"Tabi. Yengemin yanındaki kız da Elif Abla."

Konuşmalarını bitirip bize döndüklerinde ortadaki resime bakıyordum. Üzerinde kırmızı benekler vardı.

"Bu ne peki?"

İkisi aynı anda cevap verdi.

"Vişneli Pasta!"
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız?

Ben iyiyim Elhamdülillah.

Bölüm nasıldı? Bana göre çok tatlıydı.

Erva ve Fatıma? ♥️

Vişne ve Onur? 🍒💚

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~vişnelerçokşekerdir

Continue Reading

You'll Also Like

416K 32.9K 74
-Bana bak peçeli... -Gelirsem oraya çok fena olur. Ne olur? -Aşk olur.
52.9K 3.5K 44
İki ayrı bedende olmaları, ruhları ve kalbinin bir olmasını engelleyemedi, engelleyemezdi de. Gece bu ruhu bir, iki insana sahip çıkacaktı. Her ne ka...
5.7K 407 16
Eylül: Kimsin sen 05*: Zevcin olacak kişi Eylül adlı kişi tarafından engellendiniz
630K 45.2K 34
"Cehennemine hoşgeldin, katilin kızı!" İtalyan ve Katolik bir adam... Türk ve Müslüman bir kız... İslâmî bir aşk romanı...🦋 →Tıp fakültesinden yeni...