Vişne | Texting

By okyanusun_begi

580K 47.7K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... More

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒14🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒43🍒

4.1K 433 136
By okyanusun_begi

"Evet anne bastırarak siliyorum yerleri. Leke kalmıyor."

"Heh tamam o zaman. Sana kolay gelsin ben sonra yine ararım."

"Tamam annem. Görüşürüz."

Telefonu kapadığımda koltuğa attım.

Vileda ile güzel bir muhabbet halindeyken annemin araması üzerine laflarımız kesilmişti. O konuşmuyordu beni dinliyordu ama güzel bir sohbet saati oluyordu.

Annemin verdiği direktifleri uygularken bir yandan da temizliğe devam ediyordum. Konuşmamız bittiğinde ben işime devam etmiştim.

Kapı açıldığında saate baktım.

"Ben geldim."

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum da havada deterjan kokusu var."

"Temizlik yapıyorum. Sen de bana yardımcı olabilirsin mesela."

"Tamam. Ne yapabilirim?"

"Bir dakika. Gerçekten mi?"

Kaşlarını kaldırıp sorumu cevapladı.

"Evet."

"Tamam. Toz alma işi var. Sen onu yap ben de kalan yerleri sileyim."

"Ellerimi yıkayıp geliyorum."

Başım ile onayladığımda lavaboya gitti.

Geldiği zaman tozları almaya başlamıştı. Koridora çıktığımda silinmesi gereken yerleri silip salona geri girdiğimde bir melodi başladı.

Öyle sevdim ki ben seni
Tarifi yok hiç bir dilde
Dünyanın en mutlu insanı yaptın beni
En kötü günümde bile

Gülümsediğimde işime devam etmiştim o sırada Onur mırıldanmaya başladı. Ben de ona uyup söylemeye başladım.

Seninle biz ikimiz
Mutluluğun resmiyiz
İyi ki hayatımdasın
İki kişilik bir aşıklar şehriyiz
Bir ömür benimle yaşlanır mısın?

Kendimi terk ederim seni yarım bırakmam
Dört yolu aşk dolu yolumsun benim
Her saat, her dakika, her saniye kalbimdesin
Sen gözlerimin son adresisin

Söylerken gözlerim kapalıydı. Yanına gelen Onur ile açıldı gözlerim. Ellerini belime koyduğunda ritimli bir şekilde sallanıyorduk.

Şarkının son satırını gözlerime bakarak söyledikten sonra devam ettik. Viledanın sapı uygun bir mikrofondu.

Seninle biz ikimiz
Mutluluğun resmiyiz
İyi ki hayatımdasın
İki kişilik bir aşıklar şehriyiz
Bir ömür benimle yaşlanır mısın?

Temizlikten kaytardığımız birkaç dakika çok güzeldi. Devam ettiğimizde Onur'un müzik listesinden bir şeyler dinlemiştik.

🍒🍒🍒

"Müzik seçimlerimiz uyuyor."

"Eee ne sandın kocanı sen hatun?"

Güldüğümde arkama yaslanmıştım.

"Onur."

"Hı?"

"Annemler dedi ki. Torun nerede kalmış?"

Öksürmeye başladığında yaslandığım yerden kalkıp sırtına vurdum.

"Helal helal. Ne oldu birden bire?"

"Yok. İyiyim."

Yutkunduğunda konuşmaya devam etti.

"Birden çocuk diyince şaşırdım."

Kaşlarımı çatıp konuştum.

"İstemiyorsan bana söyleyebilirsin."

"Nereden çıktı bu şimdi?"

"Hareketlerinden bunu çıkardım?"

"Yanlış anlamışsın."

Ayağa kalkıp odadan çıktığında ne olduğunu anlamamıştım.

🍒🍒🍒

Sessiz geçen bir yemekten sonra yine sessizce namazlarımızı kılıp koltuklara yerleşmiştik.

Ben televizyon izlerken Onur da telefonu ile uğraşıyordu.

Mutfağa gittiğimde çay koydum. Geri döndüğümde yerime oturdum. Başımı çevirip baktığımda ekranda gezinen parmaklarından anladığım kadarıyla mesaj yazıyordu.

Fazla takılmadan derin bir nefes alıp önüme dönmüştüm.

"Ben yatıyorum."

Ayağa kalkıp odadan çıktığında kaşlarımı çatmıştım.

Böyle bir duruma geleceğimizi bilsem çocuk konusunu hiç açmazdım. Dolan gözlerime şaşırdığımda ellerim ile kurulayıp mutfağa gittim. Ocağı söndürdüğümde tekrar oturma odasına geçmiştim. Telefonu hemen biraz uzağımda duruyordu. Özeline saygım vardı. Bu yüzden açıp ne yazmış olduğuna bakmadım. Üstüme bir battaniye alıp tekli koltuğa geçtiğimde sarınıp karanlık gökyüzünü izledim.

Ne olmuştu da daha birkaç saat öncesinde güzel güzel vakit geçirirken şimdi aynı yatakta değil de farklı odalarda durur olmuştuk? Konuyu açtığım için kendime kızarken asıl amacımı düşündüm. Sadece fikirlerini öğrenmek istemiştim. Bunu biraz farklı bir yolla öğrenmeye çalışmıştım ama nereden bilebilirdim ki?

Aldığım kaçıncı derin nefesti bilmiyorum. İçimdeki sıkıntıyı böyle atmayı ister gibi ciğerlerime derin nefesler dolduruyordum.

Üstümdeki battaniyeye biraz daha sarındım. Gözlerimi kapadığımda bunu sadece birkaç dakikalığına yapacağıma dair söz vermiştim.

🍒🍒🍒

"Gülşah. Gülşah?"

Omzuma değen el ile gözlerimi açtım. Ani bir hareket ile doğrulduğumda Onur geri gitmişti.

Ağrıyan başımı elim ile ovup ayağa kalktım.

Ona baktığımda konuştum.

"Ne oldu?"

"Burada uyumuşsun. Uyandırayım dedim."

Onaylayıp yatak odasına çıktım. Başımı yastığa koyduğumda iki gözümde de yaşlar birikmişti. Ne oluyordu bana?

Lavabonun kapısı kapandığında yastığıma sinmiştim.

Yan tarafıma uzandığında gözlerimi kapatmıştım.

Bir anlığına düşündüğüm düşünceler gözlerimin daha çok dolmasına sebep olmuştu.

Benden sıkılmış olabilir miydi?

Hemen bu düşünceleri kovduğumda burnumu çektim.

Yan tarafımdaki hareketliliği hissettiğimde hızla doğrulup lavaboya gittim.

"Gülşah?"

Arkamdan seslenişini geçip kapıyı kapattım.

Musluğu açtığımda çekemediğim burnumu çektim. Gözlerimden firar eden yaşlara izin verdim.

İki dakika içinde biraz rahatladığımda elimi yüzümü yıkadım.

Başımı kaldırıp aynaya baktığımda kızaran yanaklarım ağladığımı ele veriyordu. Soğuk su ile yıkadığım ellerimi kızarmış yanaklarıma bastırdım.

Sakinleşmiştim. Herhangi bir şeye sinirlenmemiştim. Ortada bir şey de yoktu aslında ama nedensizce rahatlamıştım.

Lavabonun kapısı tıklatıldı.

"Güzelim iyi misin? Bir ses ver."

Sesimin olağan çıkması için minik bir umutla konuştum.

"İyiyim. Geliyorum birazdan."

"Tamam. Bekliyorum burada. 5 dakika sonra çıkmazsan uyarımı yapayım, kırarım."

Nedensizce yeniden doldu gözlerim. Elimi yüzümü son kez yıkadığımda yanaklarım biraz olsun kırmızılığını kaybetmişti.

Kapıyı açıp çıktığımda Onur duvara yaslanmış beni bekliyordu. Ona bakıp yatak odasına doğru hareketlendim.

"Vişne? Ne oldu?"

"Bir şey olmadı."

"Bir şeyler olmuş. Hadi anlat bana."

"Bir şey olmadı. Yatalım."

Önüme geçip kollarımı tuttuğunda yönümü kendisine çevirdi.

"Onur uykum var."

"Konuşmamız gerek."

"Sabah konuşalım."

"Olmaz. Şimdi halletmemiz lazım."

"Onur lütfen."

"Vişne lütfen. Gel."

Elimi tutup koltuğa oturttuğunda ona baktım.

"Evet başla bakalım."

"Neye başlayayım?"

"Orası sende. Neresinden istersen başla."

"Başlanacak bir şey yok hadi uyuyalım."

"Elini yüzünü yıkadın açılışmışsındır. Yatağa girsen de uyuyamazsın. Hadi bitanem başla."

"Bir şey yok aslında. Garibime giden bir şeyler var sadece."

Hafifçe kaşlarını çattı.

"Nedir?"

"Hareketlerin. Sözlerin. Ne bileyim garibime gitti. Ya da alışık değilim bilmiyorum. Aff çok saçma konuştum."

Avucunu yanağıma yasladığında başıma bir öpücük kondurup göğsüne yasladı.

"Özür dilerim canımın içi. Böyle hissetmeni istemezdim. Çocuk konusu hakkında düşüncelerim vardı bu yüzden biraz değişik davranmış olabilirim."

Yanağımdaki elinin üzerine elimi koydum.

"Benimle paylaşabilirsin."

"Ben. Babam gibi bir baba olurum diye korkuyorum. Belki saçma ama böyle bir düşünce dolanıyor kafamda. Onun gibi olup canımızın parçasını mutlu edemezsem gibi bir sürü düşünce işte."

"Sen çok güzel bir baba olursun bence. At o düşünceleri."

"Bilmiyorum böyle düşünceler dolaşıyor. Ben de bir anlam veremiyorum. Ama sana söz veriyorum kötü bir baba olmamak için çok uğraşacağım."

Orada sessizce durmaya devam ettiğimizde gözlerimi kapatıp uykuya geçtim. Hatırladığım son şey, başımın üstüne koyulan bir öpücük ve ardından gelen güzel bir cümleydi.

"Canımın içisin güzel Vişne'm."

🍒🍒🍒

Gözlerimi zil sesi ile açtım. Kıpırdandığımda Onur da uyanmıştı.

Ayaklanıp aşağı indiğimde kapıyı açtım. Karşımda Lale'yi görmeyi beklemiyordum.

Onur arkamdan konuştu.

"Lale?"

"Hiç öyle sorar gözlerle bakma bana Onur. Sen çağırdın beni hatırlatırım."

Onur'a baktığımda bana bakıyordu.

Şüphe etmedim ondan. Çünkü bankta konuştuklarını dinlemiştim. Uzaklaşmayı isteyen kişi o iken yanına gelmesine izin vermezdi.

"Yalanlarını başkalarına saklasana sen."

"Bana mesaj atmadın mı Onur?"

Bana bakıp devam etti.

"Eşine sor. Bana mesaj atan o."

"Hiç gerçekçi değilsin Lale."

"Doğruyu söylüyorum. Sence de sessiz kalışı söylediklerimi desteklemiyor mu?"

Arkama dönüp Onur'un yanına gittim.

"Mesaj attın mı?"

"Atmadım. Sadece attığına karşılık verdim."

Feracemi almaya yöneldiğimde Onur konuşmaya devam ediyordu.

"Bana inanıyorsun değil mi Vişne?"

Feracemin fermuarını çekip ona döndüm. Yanağını öptüğümde konuştum.

"Sana inanıyorum. Merak etme güveniyorum. Tereddütüm yok. Sadece biraz hava almaya ihtiyacım var. Geldiğimde konuşalım İnşaAllah. Tamam?"

Küçük bir şekilde gülümsediğinde başı ile onayladı.

Dışarı çıktığımda aklımdaki düşünceler değişmemişti. Lale arabasına bindiği gibi gazı kökleyip uzaklaşmıştı. Amacına ulaşamamıştı.

Onur'a güveniyordum. O gün konuştuklarını biliyordum. Söylediği cümleler aklımdaydı. Şüpheye düşmemiştim. Çünkü biliyordum ki Onur bana ihanet etmezdi Allah'ın izniyle. Söylediği gibiydi.

Biz birbirimize emanetiz ve Allah'a aitiz. Emanete en güzel şekilde bakılır.

Lale'nin söyledikleri, kendisi gibi sahteydi.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız?

Ben iyiyim Elhamdülillah

Bölüm nasıldı?

Gülşah ve Onur? 💚♥️

Lale?

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~vişneleriçoksevenbirokyanusçizelim

Continue Reading

You'll Also Like

514K 37.6K 35
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hik...
5.6K 407 16
Eylül: Kimsin sen 05*: Zevcin olacak kişi Eylül adlı kişi tarafından engellendiniz
148K 10.8K 73
-Tamamlandı- Devin: Ne var hayatımın anlamı? Okan: Bu arkadaşın... Devin: Evet? Okan: Kim? Devin: Tanımazsın ki söylesem de. Okan: Ha doğru. Okan: Am...
155K 7.8K 53
~Tamamlandı~ İnsan yaşadığı zorlukları bahane edip yazısındaki kaderin enaniyetine sığınmaktan hep kaçar. Hep daha iyisi olsun hep düşlediği hayat ke...