Vişne | Texting

By okyanusun_begi

581K 47.9K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... More

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒14🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒42🍒

5.2K 443 135
By okyanusun_begi

Arsan'dan

Bir zaman gelirdi. Kalbinize hücum eden ve durduracak cinsten atmasını sağlayıp ritmini bozan kişiyi gördüğünüz, o zaman. Ben bir çift kahve gözde buldum kalbimin ritmini değiştirecek o hisleri.

Ben o kahve gözlerde sadece koyu renkteki irisleri değil içindeki gökyüzünü gördüm ve orada kayboldum.

İlk gördüğümde beyaz önlüğü vardı üzerinde. Ona çok yakışıyordu gerçekten.

Nereden bilebilirdim ki kısık sesi ile şarkı mırıldanan bu kadının gözlerinde bir gökyüzü bulup da kaybolacağımı?

Hediye almak için alışveriş merkezine gelmiştim. Aklımda bir şey yoktu. Ne alabilirim ona diye çok şey düşünmüştüm. Ama hepsini de ya beğenmezse düşünceleri kovalamıştı.

Aslında ona çok çirkin bir şey verip de üzemezdiniz. Dünyanın en çirkin eşyasını da getirseniz, önce eline alır. Sonra kısa bir süreliğine kaşlarını çatar, sanki ondaki iyi şeyleri görmek ister gibi. Ve daha sonra bakışlarını irisleriniz ile buluşturup o güzel gülümsemesini sunarken aynı zamanda da "Ama bak..." kelimeleri ile başlayan cümlelerini kurmaya başlar. Bu noktadan sonra o verdiğiniz eşyanın dünyanın en çirkin değil de en güzel eşyası olduğuna inanırdınız.

Mağazaların arasında gezerken bir yandan da göz gezdiriyordum.

Emin olduğum bir şey vardı ki ona evlendiğimizden beri her gece yazdığım mektupları verecektim. Bu tamamdı ama başka bir şey daha vermek istiyordum.

İlk aklıma gelen Umre'ydi. Ama hamile olduğu için bu maddeyi silmiştim.

Aklıma gelen düşünce ile tahmini bir yerde olan dükkana doğru yürümeye başladım. Önünden geçtiğim bir mağazanın camına geri geri adımlar atıp baktım. Mavi, hep birlikte bir bisiklet turu yapmak istediğini söylerdi. Hayali gibi bir şeydi. Hediyemi bulmuştum.

İçeriye girdiğimde satıcı genç bir çocuk ile karşılaştım.

"Hayırlı günler."

"Hayırlı günler abi."

"Bisikletlere bakabilir miyim?"

"Tabi. Bu taraf abi."

Son güne kalmıştı. Çok daha önceden başlamıştım bakmaya. Ama dediğim gibi, beğenmemesinden korkmuştum.

🍒🍒🍒

Küçük bir diyalog sonrasında aldığım mavi ve yeşil bisikletin kargolanması üzerine anlaşmıştık.

Eve giderken bir yandan da ayarladığım yer ile konuşuyordum.

"Tamam kardeşim. Çok teşekkürler."

Kapattığımda arabayı park edip içeri girdim.

Ev sessizdi. Mavi evde değildi. Gülşah onu dışarı çıkarmıştı anlaşılan. Yatak odasına çıkıp üzerimi değiştirdim. Aldığım hediyeye hakkında da ya beğenmezse düşünceleri dolaşmaya başladı aklımda.

Evde fazla durmadan mekana gittim. Kerem'i gördüğümde ona doğru ilerledim. Küçük bir kafeydi ve şimdi boştu. Masanın üzerindeki frambuazlı pastayı gördüğümde konuşmaya başladım.

"Nasıl gidiyor kardeşim?"

"Her şey tamam abi. Yenge gelebilir."

Başımı salladığımda telefonumu çıkardım.

"Gülşah. Abim neredesiniz?"

"Deniz kenarındayız abi."

"Tamam almaya geliyorum. Allah'a emanet."

"Sen de."

Tekrardan arabaya geçtiğimde sahile sürdüm. Bir bankta oturan iki canımın parçasını gördüğümde onlara doğru yürüdüm.

Yanlarına ulaştığımda ikisinin de başına birer öpücük kondurdum.

"Ben geldim. Hadi kalkın."

İkisi de irkildiğinde güldüm.

"Aklımızı aldın abi ne yapıyorsun?"

"Arsan. Aklımı aldın ne yapayım ben sana şimdi?"

"Tamam sakin. Sadece arabaya binermisiniz Mavi Hanım?"

Kısa bir süre sonra onları kafeye getirmiştim.

"Ne oldu neden geldik buraya?"

"Gel."

Elini tutup içeriye yürümeye başladığımda adımları beni takip etti.

"Arsan burası neden karanlık?"

"Yenge korkmasın. Bir de hamile bence ışıkları yakmadan bir soralım."

Enes'in sesiydi bu. Ve devam etti.

"Yenge! Bak şimdi konfeti patlatacağız korkma tamam mı?"

Mavi gülerek cevap verdi.

"Korkmam, tamam."

Işıkları yakıp konfetileri patlattıklarında herkes buradaydı.

"Ya ama çok teşekkür ederim."

Alkışlar eşliğinde herkes gülümsüyordu.

🍒🍒🍒

"Arsan ne oldu?"

Sinirle ellerimi saçlarımdan geçirdiğimde konuşup dışarı adımladım.

"Ben geliyorum iki dakikaya."

Dışarı çıkıp kafenin arkasında kalan yolun kaldırımına oturmuştum.

Bir şeyin çok güzel olmasını isterken çıkan pürüzlerden nefret ederdim.

Aldığım bisikletlerin bir sorun sebebiyle bugüne değil iki gün sonraya geleceğini söylemişlerdi biraz önce. Ben onu üzmekten korkarken şimdi çıkan sorun yüzünden daha da üzecektim belki de. Hediyelerini açarken gözleri parlıyordu güzelliğimin.

Çocuk gibi davranıyor olabilirdim ama sadece o parıltılı gözlerinin devam etmesi için ben de bir şey vermek istemiştim.

Derin bir nefes aldığımda yanımdaki hareketlilik ile başımı sağıma çevirdim.

Mavi, elindeki iki tabak pasta ile bana doğru yaklaşıyordu. Yanımdaki sandalyeye oturduğunda bana döndü.

Ağzımı açacağım sıra konuştu.

"Bak. Şimdi bütün sorunları bir köşeye itelim. Ve birlikte pastamızı yiyelim."

"Ben özür dilerim güzelim. Seni üzmek istememiştim."

"Saçmalama üzmedin. Ama neden böyle oldun merak ediyorum."

"Sana bir hediye almıştım. Onunla ilgili bir sorun oluştu. Hediyelerini açarken gözlerindeki parıltıları gördüm. Söndürdüğüm için özür dilerim."

Gülümseyip sarıldığında ben de ona sarılmıştım.

"Senin güzel kalbini çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum."

"Bak önemli olan düşünüp hediye alman. Benim için önemli olan bu."

Başının üzerini öpüp tekrar sarıldığımda orada oturduk.

🍒🍒🍒

"Bunlar ne?"

"Bunlar. Benim sana yazdığım mektuplar."

"Nasıl?"

"Evlendiğimizden beri sana yazdığım mektuplar. Sana hediyem."

Şaşkınlığı gözle görülebilirdi. Kutuyu açıp içinden bir mektup çıkardığında göğsüme yaslamıştı sırtını.

Okuduğunu ben de görebiliyordum.
_______________________________________

Sevgili Güzelliğim,

Bugün evliliğimizin ilk gecesi. Nasıl mutlu olduğumu sana anlatamam. Dışarıdan soğuk durduğuma bakma içimdeki küçük Arsan bir o yana bir bu yana koşturuyor.

Bugün bana helal oldun ya. Dünyalar benim oldu. Sana istediğim zaman sarılabiliyorum artık. Gözlerinde gördüğüm gökyüzünde gözlerimi kaçırmadan kaybolabiliyorum. Yeri gelmişken söyleyeyim hani diyorsun ya 'Arsan nereye daldın?'. 'Hiç bir yere' diyemem. Çünkü o gözler hiç diyebilecek kadar değersiz değil. Bu yüzden ben de direkt cevap verip gözlerine diyorum. Sonrasını biliyoruz. Yanakların kızarıyor, bakışlarını kaçırıyorsun ve eline geçen bir yastığı bana fırlatıyorsun.

Bunları sana vermek üzere yazıyorum. Okuduğunda da aynı tepkileri vereceğinden adım gibi eminim. Ben en iyisi bunları sana verdikten sonra kendimi korumaya bakayım. Elin birazcık ağır çünkü.

Seni çok seviyorum, Allah'a emanet ol.
_______________________________________

Eline geçen bir yastığı kafamla buluşturması saniyelerini aldı.

Ben gülerken o diğer mektuba geçmişti.
_______________________________________

Sevgili Canımın İçi,

Artık alışkanlık gibi bir şey olmuş. Yatmaya gitmeden önce oturup yazmaya başlamışım.

Bugün gözlerinin içinin güldüğünü gördüm. Bu bana huzur veriyor. Nedenini sorduğumda bana 'ziyaret ettiğim yetimhanenin müdürü çocuklara kışlık giysi almaya karar vermiş' demiştin ve kocaman sarılmıştın. Birkaç gündür sende farkettiğim üzüntünün sebebinin bu olduğunu öğrendiğimde sen bilmesen de tekrar sevdim seni. Ve sorguladım. Bu kadar güzel kalpli birisi benim yanımda ve benimle konuşuyor. Bilmiyorum kendimi özel hissettim.

Seni hakedecek ne derece bir sevap işledim bilmiyorum ama iyi ki benimlesin güzelim. Rabbimize şükürler olsun ki benimle birliktesin.

İnşaAllah yarın birlikte yetimhaneye gidip çocukları ziyaret edeceğiz. Bunun için sürekli uyumam için ısrar ediyorsun şimdi. Ben de her seferinde 'geliyorum' diyorum. Az kalsın buraya gelip görüyordun. Bunları okumanın daha zamanı var güzelim.

Seni çok seviyorum, Allah'a emanet ol.
_______________________________________

Arkasını döndüğü gibi kollarını boynuma doladı.

"İyi ki varsın, iyi ki benimlesin Arsan."

"Sen de bitanem. Doğum günün kutlu olsun."

"Hayatımdaki en mutlu doğum günüm teşekkür ederim."

"Rica ederim güzelim ne demek."

Orada uzun bir süre sarıldık. Ayrıldığımızda dizime uzandı.

"Arsan?"

"Efendim?"

"Bana şarkı söyler misin?"

"Sesim iyi değildir ama."

"Olsun sen söyle."

"Tamam nasıl istersen."

Gökyüzüm bana dönsün
Zambaklar sana
Kuzeyden bir deniz saklıdır
Sesindeki limana

Bir sonbahar günü gözümde allar içindesin
Bir şişe deniz içinde mektuplar dökülmesin
Kuşların sırtında geçtiğimiz sokaklarda
Saçlarının sesine ne zaman demirlerim
Maviye kavuşur her sabah gökte gizimdesin
Perdeleri kapatmasam güneşle yüzümdesin
Şimdi bir martı uçtu mandalin bahçesine
Biliyorum desen yeter
En güzeli

Gökyüzün bana dönsün
Zambaklar sana
Kuzeyden bir deniz saklıdır
Sesindeki limana

Bana doğru döndü.

İşte şimdi gökyüzü bana dönmüştü.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız? Ben iyiyim Elhamdülillah

Eveeet. İyi ki doğdun, iyi ki varsın Mavi Kuşum. Bu bölüm, benden ve diğer herkesten sana hediye olsun. Birlikte çok güzel senelerimiz olsun İnşaAllah 💙

Bölüm nasıldı?

Şahsen baya düştüm. Ne yapıyorsunuz Arsan Bey?

Allah'a emanet olun 🍒💙

#Arsan'ınMavisi

~vişnelerveokyanusMavi'yiçokseviyor

Continue Reading

You'll Also Like

518K 37.7K 35
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hik...
14.1K 1.4K 36
Garip bir dünya döngüsündeyim. Ey hayal bana neler sunduğunu bilmem ama sunduğun her neyse enfes bir lezzeti var
38.5K 1.4K 21
𝐃𝐫. 𝐑ü𝐲𝐚 𝐔𝐙𝐔𝐍, yeni bir başlangıç için Diyarbakır'a taşınır. Güzel planları olsada hayat ona başka bir yol sunar. Bu yolda nelerle karşılaşa...
486 106 35
Merhaba benim adım Blas ben büyük ve saygıdeğer bir ülke,nin kraliçesiyim bu hikayede nasıl köylü bir kiziyken bir kraliçe olduğumu öğreniceksiniz en...