FERİDE

By nurayergen0133

1.7M 118K 16.4K

(TAMAMLANDI) Hayat.. Bazı şeyleri kafana vura vura,bazı şeyleri de kalbini kıra kıra öğretir. Ben kalbi kırıl... More

ALINTI
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
KERİM & HASAN
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
Alıntı
40.BÖLÜM
ALINTI
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM (FİNAL PART 1)
FİNAL (PART 2)

41.BÖLÜM

27.2K 2.2K 328
By nurayergen0133

TURGUT ÇELEBI

Günlerdir bu işin peşindeydim.Sadece ben değil neredeyse tüm adamlarımda buna dahildi.

Biliyordum...

Adım gibi emindim ki bir yerde patlak verecekti lakin zamanı belli değildi.Bu hep böyle olmamışmıydı zaten.Boşunamı diyorlardı yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye.

"Turgut ağam"

Başımı çevirip pamuk deposunun kapısında bekleyen adamıma baktım.Batman'dan gelen pamukların sevkiyatı için gün boyu depodaki işlemlerin başında durmuştum.

Hızlı adımlarla ilerleyip Azat'ın karşısına dikildim ve konuşmasını bekledim.

"Yakaldık beyim.Öğleden sonra evde kimse yokken küçük bir çanta ile beraber çıktı."

"Evde kimse yok derken?" dedim anlamayarak.Evde Gülseren ve Feride'nin olması gerekiyordu çünkü.

"Feride hanım ağam Kerım ağamın hanımı ile beraber çıķmış beyim.Eski mahallesine gidecekmiş.Gülseren hanım ağam'da kısa bir süreliğine arka sokaktaki evsiz kadını ziyarete gitmiş.Bunu fırsat bilip evdeki ziynet eşyalarınıda alıp çıkmış "

"Nerede?"

Başka söze gerek yoktu.Merhametin karşılığı bu olmamalıydı?

"Baştan beri söylediğiniz yerde beyim"

"Gidelim" deyip kapının önünde duran araca doğru ilerledim.

Bir insan yemek yediği kaba neden pislerdi ki?

Gerçi neden şaşırıyordum ki?

Çiğ süt emmemiş miydik hepimiz?

"Neden yapmış?"

Istifimi bozmadan sorduğum soruya anında cevap gelmişti.

"Bize bir şey söylemedi ağam"

Dakikalar sonra tarım araçları için kullanılan depoya girdiğimde duyduğum tek şey ağlama sesiydi.

Peki ağlamanın bir faydası olacaķ mıydı?

Elbette hayır..

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp eski bir sandalyenin üstünde oturan küçük kıza baktım.Ağlıyordu.

"Anlat "dedim eski bir sandalye çekip tam karşısına otururken.

"Ağam ne olur beni affet.Yalvarırım affet.Ben bir şey yapmadım.Ne yaptıysa o kadın yaptı.Benim bir suçum yok beyim ne olur affet"

"Anlat"dedim bir kez daha.Onun yalvarması şu an düşüneceğim en son şeydi.

"Çok uzaktan akrabam olur kendisi.Ailemin durumu iyi olmayınca arada bir temizliğe giderdim.Sonra bir gün ne olduysa kanıma girdi.Tamam dedim."

"Pazar yerinde olanlar..Gelinime el kaldırmaya cüret eden sen miydin?"

"Affet beyim ne olur affet."

Nasılda titriyordu.

"Neden seni affedeyim ki?Neden yaptıklarının cezasını çekmeyesin?"

İlk kez başını kaldırıp yüzüme baktı.Sonrada aklına bir şey gelmişcesine heyecanla konuşmaya başladı.

"O kadın ve Annesi.Feride hanım için bir planları var."

Bu sözler içime kurt düşürsede belli etmedim.Sonuçta güpegündüz kim ne yapabilirdi ki?

"Ne gibi planlar?"

"Bilmiyorum.Bana sadece Feride hanımımı eski evine getirmemin yeterli olacağını söyledi.Bende yaptım"

Eski ev derken?

Aklıma gelen düşünce ile birden ayağa kalktım.Feride eskiden yaşadığı eve mi gidecekti?

"Ne zaman?"

Hiç bir zaman,hiç bir yerde Allahın yarattığı hiç bir canlıya sesimi yükseltmemiştim şimdiye kadar.Lakin sabrım fazlasıyla sınanmış,sesim hiç olmadığı kadar sert çıkmıştı.

"Ben..Benn..Şey beyim..Bugün.."

Bugün...

Bu kadar rahat çıkmamalıydı bu sözler ağızdan?

İnsan hayatı bu kadar ucuz muydu?

Bir karıncayı bile incitmekten korkarken insanın bir canlıya bunu yapması normal miydi?

Bir yerleri kırıp dökmemek için tırnaklarımı avuçlarıma geçirmiştim fakat bunun işe yaramayacağını adım gibi biliyordum.

"Gidiyoruz"

Depo kapısına doğru hızla yürürken Feride'ye bir şey olması halinde Timur'u düşündüm.Kahrolurdu Timur.Yaşama sebebiydi Feride onun.Bakışı ile güldüren,gözleri ile konuşan her daim varlığına şükür ettigi tek kadındı.Ona bir şey olursa Timur biterdi.Timur biterse bende biterdim.Evlatlarımı üzgün görmek beni bitirirdi.Beni ayakta tutan şey onların gülmesi,mutlu olmasıydı.

"Beyim..Ne yapalım?"

"Getirin "

Tek kelime adamımın beni anlaması için yeterliydi.Araca atladığım gibi gaza bastım ve Feride'nin eskiden yaşadığı eve doğru sürdüm.

Gergindim.O evde ne olup bittiği hakkında hiç bir fikrim yoktu ve bu durum beni dahada çok geriyordu.

Yaklaşık yirmi dakika sonra Feride'nin yaşadığı evin sokağına geldiğimde karşıma çıkan görüntü ile kanımın donduğunu hissettim.Araçtan atladığım gibi koştum.Korkunun zihnimi ele geçirmesine izin vermedim.

Derken onu gördüm.Oğlumun canına can,yoluna yoldaş olan kadını.

Feride Çelebi..

Çelebi aşiretinin tek gelini...

Doğacak torununum Annesi...

Bunca yıllık yaşantımda çok şey görmüştüm.Belki bundan daha fazla,belki daha az.Ama bu görüntü beni yıkmıştı.Bu görüntü yüreğimden bir şeyi alıp götürmüştü.Bu görüntü içimde yıllardır uyuyan ejderhanın uyanmasına sebep olmuştu.

Gelinimin yüzü tanınmayacak haldeydi.

Belimdeki silaha uzanıp emniyetini açtım ve hiç çekinmeden dikkatli bir şekilde havaya doğru iki el sıktım.Kalabalığın ikiye ayrılması ile yavaşca oğlumun bulunduğu yere doğru ilerledim.

Yanına yaklaştıkça fark ediyordum ki Timur bir kadının alnına silah dayamış öylece bekliyor ve Kerim'de ona eşlik ediyirdu.

"Oğlum"

Tek kelimem yeterdi oğlumun beni duyması,anlaması için.Biz baba oğul değildik sadece.
Sırdaş,yoldaş,arkadaştıkda aynı zamanda.Yanına yaklaştım,silahını indirdim ve gözlerinin içine baktım.Kıpkırmizıydı.Bir kere bile ağlarken görmedigim,çocukluğunda bir kez bile ağlatmaya kıyamadığım evladımı bu halde görmek beni yıkmıştı.

"Baba..Git buradan"

"Bana bırak evlat.Hadi gelinimi al ve hiç beklemeden doktora götür."

Sesim sanki ortada hiç bir sorun yokmuş gibi sakin çıkmıştı.Fakat Timur için aynı şeyleri söylemek çok zordu.

"Nasıl gideyim baba.Söyle bana nasıl gideyim.Görmüyormusun halini.Ben bakmaya doyamazken,dokunmaya kıyamazken bu kadın ona vurmuş.Bu kadın ona el kaldırmış "

Vurmak için kaldırdığı eli o saniye tuttum.

"Pişman olacağın bir şey yapma evlat"

"Baba.."

Öyle bir baba demişti ki canımdan can gitmişti.Sanki canlı canlı derimi yüzüp tuza basmışlardı.

"Bebeğini,torunumu düşün.Hadi gelinimide al git buradan"

Tam sözlerimi bitirmiştim ki Timurun başına silah dayadığı kadının homurtularını duydum.Bakışlarımı çevirdim ve tam bu sırada Kerim'ın hanımını gördüm.Kucağında bebeğiyle donmuş bir şekilde kadına bakıyordu.Elleri kan içindeydi.Saçı başı darmadağındı.Sağ elinden hala kan damlıyordu.

"Kerim..Sende karını al bir doktora götür.Ben gereği neyse yapacağım"

Kerimi bebekliğinden beri bilirdim.Bu bakışları tanırdım.Acıması olmayacaktı.Bu kadının tek kurşunla beynini dağıtır hiç bir şey olmamış gibi yapardı.

"Yakaladık ağam"

Başımı çevirip Kerim'in adamlarının elinde çırpınan kadına baktım.

"Gidin"dedim tek kelime ile.

Çünkü biliyordum ki onlar burada kaldıkça ne yaptıklarını bilmeden hareket edecekler,sonunda da pişman olacaklardı.

******
Dakikalar sonra araçlar yola çıktığında bir saniye bile beklemeden arkamı döndüm ve zerre acıma duygusu olmadan kadının suratına bir tane vurdum.Ben ki Allah katında hiç bir canlıya zarar vermemiştim lakin bu kadın benim canımı yakmıştı.Ben de canımı yakanın canını yakmaktan hiç çekinmeyecektim.

"Neden?"dedim fazla söze gerek duymadan.Gözlerindeki nefreti görmemek için kör olmak gerekiyordu.

"Turgut Ağa.Bu kadın yılanın tekidir bakmayın masummuş gibi durduğuna"

"Hangi elinle vurdun benim gelinime"

O ne kadar konuşursa konuşsun benim için bir değeri yoktu.

"Ben bir şey yapmadım.Senin gelinin etrafta oğlum hakkin da ileri geri konuşmuş.Bende haddini bildirdim"

Öylece durup kadının gözlerine baktım.Utanmadan hala benim gelinime iftira atıyordu.

"Benim gelinim senin beyni olmayan oğlun hakkında ne gibi bir konu hakkında konuşmuş olabilir açıkçası çok merak ediyorum?"

Kulağıma gelen fısıltılar üstüne başımı kaldırıp etrafa baktım.Mahalle sakinlerinin toplanmış oldukları tamamen aklımdan çıkmıştı.

"Kimse benim oğluma laf söyleyemez.Laf söyleyenin dilini keserim"

"Ne tesadüf bende gelinime kalkan eli keserim.Ortak yönümüzün olacağı hiç aklıma gelmezdi" deyip gülümsedim.Bu sırada karşı yönden hızla gelen araç dikkatimden kaçmamıştı.

"Bak..Beyni olmayan oğlun geliyor.Biliyor musun neden oğluna beyni yok diyorum?Çünkü onda kullanacağı bir beyin olsaydı eğer Feride gibi bir kadına dört değil on dört elle sarılırdı."

Sözlerimi bitirip araçtan inen iki kardeşe baktım.Ikisininde gözünde korku ve endişe hakimdi.Tam da olması gerektiği gibi.

"Neler oluyor burada Turgut ağa.?Neden Ailem bu şekilde alıkonulmuş?Yakışıyormu bu size?"

Bu konuşan adam Feride'nin eski kocasıydı.

"Yakışıyor mu sorusunu bana değil bence Anne'ne ve arkasında ki kadına sormalısın?Zira sebepsiz yere benim canımı yakan onlar"

"Ne demek oluyor şimdi bu?"

Ne demek oluyordu öyle mi?"

"Bu şu demek oluyor.Bu iki kadın benim gelinime tuzak kurarak onu tanınmaz hale getiriyor ve ne hikmetse ortada hiç bir şey yokmuş gibi senin gibi bir sünepeyi savunuyor"

"Ne?"

Söylediğim sözler karşısında öyle bir şaşırmıştı ki neredeyse gözleri yuvalarından fırlayacaktı.

"Turgut bey..Ne demek istediğinizi tam olarak anlayamadım"

Bunu söyleyen diğer adamdı.

"Bunda anlamayacak bir şey yok.Senin Annen ve ardındaki kadın benim gelinime dokundular.Feride'ye el kaldırdılar.Onu tanınmayacaķ hale getirdiler.Benim canımın canını yaktılar ve bende şimdi gözlerinizin önünde onların canını yakacağım."

Tabi ki asla bunu yapmayacaktım.Her kim olursa olsun hiç bir evlat annesini bu şekilde görmemeliydi.

"Yaptın mı Emine?"

Diğer adam hemen arkada bekleyen kadının karşısına geçmiş ve kadının gözlerinin içine bakarak bu soruyu sormuştu.Bu aile için bir şey yapmama gerek yoktu zira kendi içlerinde çoktan parçalanmışlardı zaten.

"Yaptın mı Emine dedim sana bana cevap ver yaptın mı?"

Sözler adamın ağzından zehir gibi çıkmıştı.

"Evet yaptım.Anneme yardım ettim hiç piş-"

Kadın sözlerini tamamlayamadan kırbaç gibi bir tokat çoktan suratına inmişti.

"Allah belanızı versin bee.Yetmedimi çektirdikleriniz..Ne istediniz Feride'den.Ulan kadın size iyilik yapmaktan başka ne yapti be vicdansızlar"demiş ve iki adımda Annesi'nin önüne gelmişti.

"Ya sen Anne.Yaşından başındandamı utanmadın.Bu ne rezilliktir Anne.Elin kızına nasıl yaparsın bunu.Ne hakla vurursun Feride'ye .Hiç düşünmedin mi bunun sonu nereye varacak?"

Çok güzel bir konuya değinmişti genç adam.Bunun sonu nereye varacaktı?

"Gelelim bu işin sonucu nereye varacak mevzusuna.Bana kalacak olsa sizin canınızı kapımda beslediğim iş birlikçinizle beraber hiç acımadan alır,bundanda zerre pişmanlık duymazdım.Lakin ben Allah korkusu olan bir insanım.Ne yalan söyleyeyim sizin tüm yaptıklarınıza rağmen eger ben size bir şey yaparsam gelinimin uzulmesinden korkuyorum.Çünku gelinim üzülürse evimdeki herkes üzülür bilmem anlatabildim mi?"

Erkeklere dönüp konuşmaya devam ettim.

"Üç gün..Üç gün içinde burayı terk ediyorsunuz.Gidin.Nereye gittiğiniz umurumda bile değil ama gidin.Aksi taktirde gelinime kalkan her bir elin hesabını acımadan keserim.Ve burada ki herkes biliyor ki bunu yaparım.Şimdi alın bu iki kadını gözümün önünden kaybolun ve ensenizde olduğumu unutmayın"

****
TIMUR

Acı çekmek...

Hayır..Hayır bu acı çekmek değildi.Bu canlı canlı ölmekti.Bu diri diri yakılmaktı.Bu bambaşka bir şeydi.Canım yanmıyordu benim.Çektiğim ızdırap canımın yanmasından çok çok daha öteydi.Bedenimdeki her bir uzuv sanki birileri tarafından acımasızca parçalanıyor,öylesine bir kenara firlatılıyordu.

Sevdiğim kadın..Bakmalara doyamadığım,gülüşü ile güldüğüm,gözyaşı ile kahrolduğum,ömrüme ömür,yoluna yoldaş olduğum kadına bakmak şu an beni kahrediyordu.

Elimde ki mendili dakikalardır yaptığım gibi ağzına götürdüm ve dudağının kenarından sızan kanlı suyu sildim.Yüzü o kadar kötüydü ki bakmak bile canımı yakıyordu.Dudakları şişmiş,alnındakı yara daha da fena görünmeye başlamıştı.

"Geldik beyim"

Başını dizlerime dayamış dakikalardır gözleri kapalı bir şekilde öylece duran sevdiğime baktım.Göz kapakları hiç açılmamıştı.Ne konuşmuş,nede olanlar hakkında tek bir kelime etmişti.Sadece araca bindigimizde ağlamaya başlamış,dizlerime uzanıp hiç kıpırdamaksızın öylece kalmıştı.

Eğildim ve ateş gibi yanan yanağına bir buse kondurup,teninin kokusunu içime çektim.Ne çok isterdim ona kalkan elleri kırmayı ama yapamamıştım işte.Sevdiğim kadının gözünden düşerim korkusu ile hiç bir şey yapamamıştım.

"Feridem..Hadi güzelim gidelimde bebeğimiz nasılmış bir görelim "

Ne yapsam,ne söylesem bir türlü ondan cevap alamamıştım.Ta ki bir hıçkırık sesi duyana kadar.

"Korktum Timur.Çok korktum.Öyle korktum ki bebeğime bir şey yapacaklar diye.Ya onu koruyamasaydım,ya ona bir şey olsaydı ben ne yapardım söyle bana.Ona bir şey olacak korkusu bile bu denli yüreğimi yakıp kavururken ya ona bir şey olsaydı"

"Şşş..Sakin ol güzelim.Senin gibi mücadeleci bir Annesi varken bebeğimize kolay kolay bir şey olmaz Allahın izni ile.Hadi bir an evvel bir doktora görünelimde hem senin,hem de benim içim rahat etsin"

Gözünden yaşlar akarken başını sallamış ve dikkatli bir şekilde uzandığı yerden kalkmıştı.

****

Ağır adımlarla hastaneye doğru ilerlerken kaçamak bakışların elbet farkındaydım fakat umursamadım.Şu an milletin ne dediği,ne düşündüğü önemli değildi.Şu anki tek derdim sevdiğim kadın ve karnında ki bebeğimdi.Hastaneden içeri girdiğimizde hemen acil bölümüne geçtik hiç beklemeden derdimizi anlattık.Uzun bir bekleyiş sonrası ise nihayet bebeğin sağlığının iyi olduğunu öğrendik.Kulağımıza gelen kalp atış sesleri bizim için tarifi olmayan bir mucizenin sesiydi.Ve bu ses bizi o denli mutlu etmişti ki kapıda bekleyen polisleri bile çok sonra fark etmiştik.

Polislerin ne için geldiğini az çok tahmin ediyordum.Muhtemelen girişte şikayet edilmiştik ve hastane polisi ifademizi almaya gelmişti.

"Buyurun memur bey" dedim kapıya doğru ilerleyerek.

Sonrasında her sey tahmin ettigim gibi çıkmış,prosedürler uygulanmış ve nihayet en sonunda eve doğru yol almıştık.

"Doktor mu söylemiş Timur?"

"Onların işi bu canım.Muhtemelen acildeki doktorlardan biri bildirmiştir.Kadına darp,şiddet bunlar affedilir şeyler değil çünkü.Hoş bir kadına bunu yapan da insan değil ama malesef oluyor işte.Neyse konuşmayalım bunları."deyip saçlarından öptüm.Saçının her bir teline kurban olduğum.Onu öyle seviyordum ki bazen bu sevgi beni korkutuyor,çaresiz hissettiryordu.

"Eve gitmek istiyor musun?" dedim usulca.Gitmek istemezse onu bağ evine götürecektim yada istediği her hangi bir yere.Yeter ki bu olanları unutsun,yeter ki mutlu olsundu.

"Buna gerek yok"

"Neye gerek yok"dedim başımı yana çevirip omuzuma dayadığı alnına öpücük kondururken.

"Ben iyiyim.Bebeğim iyi olduktan sonra gerisi zerre umurumda değil.Yerine gelecek olan şeyler için asla üzülmem.Elbet bu yaralar geçecek,elbet yüreğimde ki buruklukta geçecek.Allah yeter ki yerine gelemeyecek olan dertler vermesin.Ya bebeğime bir şey olsaydı?Ne çok bekledim onu biliyor musun?Senden önce hayallerimdeki tek yoldaşımdı.Ona bir şey olsaydı işte her şey o zaman biterdi.Asla isyan etmezdim lakin yürek yangınımda geçmezdi.Çok şükür ki bebeğim yaşıyor.Gerisi elbet geçer.Sen yanımda olduktan sonra bizim atlatamayacağımız hiç bir şey yok"

*****
KERİM

Yanımda ki kadına baktım.Kanlı ellerine aldırmadan kucağındaki bebeği sallıyor,sessiz sessiz göz yaşı döküyordu.Ne yapsam ne söylesem fayda etmemiş,cevaplar asla ama asla değişmemişti.

Hayır...

Hayır...

Hayır..

İçinde bulunduğum aracın camını patlatmıyorsam sırf bebeğim ve sevdiğim kadın içindi.Yeterince korkmuşlardı zaten.

Delirecektim..

Şu an çaresizlikten kafayi yemek üzereydim..

Derin bir nefes aldım..

Gözlerim tekrar kanlı ellerine gitti.Kesikler vardı elinde.Incecik,bembeyaz,narin parmakları kanla kaplanmıştı.Feride'nin görüntüsü kadar korkunç değildi lakin ruhunda açılan yaralar çok derindi belli ki.Ne yapsam ,ne sorsam cevap alamamıştım.Tek yaptığı şey donuk donuk kucağında tuttuğu oğluma bakmaktı.Bana bile vermemişti bebeği.Kaç kez denememe rağmen gözleri ile susturmuştu.

"Ellerin için doktora gitmeliydik"dedim ona bakarak.Ne çok özlemiştim ona doya doya bakmayı,gözlerinin denizinde boğulmayı..

Başımı çevirip dar sokakların,eski taş duvarların süslediği anlık görüntüye baktım.

Biz..Aynı gemiye binen, fakat yoluna yalnız devam eden iki kişiydik...

Biz..Birbirine aşık iki yabancıydık..

Biz..Çok seven fakat ne gariptir ki sevmeyi beceremeyen iki âşıktık..

"Hayır"

Cevap yine değişmemişti.

"Hayır?.Bu kelimeyi duymaktan nefret ettim bilesin"

Aracın durması ile aşağı atladım ve ellerimi içeri doğru uzattım.Bebeği bana verirse inmesi hem daha kolay olur,hemde canı daha az yanardı.

Tabi bu benim düşüncemdi.Belli ki kendisi bu şekilde düşünmüyordu ki ne bebeği bana vermiş,nede elinde ki yaralara aldırmıştı.Araçtan indiği gibi konağın kapısına yönelmiş,bir müddet sonra gözden kaybolmuştu.Şoföre döndüm.

"Takipte kal.En ufak bir hareketlilikte bana bildir."

Kafasını sallayan adamı onaylayıp Sahra ile konuşmak için konağın kapısından içeri girmiştim ki gördüğüm görüntü ile şaşkına döndüm.

Bu kadının ne işi vardi burada?

Sahra'ya döndüm.Tam bir açıklama yapacakken bundan vazgeçtim ve hemen Esra'nın karşısına dikildim.

"Ne işiniz var burada?"

Şaşırmış gibiydi.Bakışları bir bana birde Sahra'nın kanlı eline kayıyordu.Kolundan tuttuğum gibı kapiya yöneldim.

"Yanlış zamanlama Esra hanım.Ayrıca bir sorunuz,yada her hangi bir ihtiyacınız olursa sekreterime bildirmeniz yeterli.Ve son olarak evime habersiz gelen misafirleri hoş karşılamam.Iş yerinde görüşmek dilegi ile."

Kapıda bekleyen adamlardan birine kadını bırakmaları için işaret verdim ve kapıyı kapayıp Sahra ile konuşmak için döndüm.

Ne hikmetse kendisi zaten burnumun dibindeydi.Kokusu ilk günkü gibi tertemiz,gözleri ışıl ışıl,teni pasparlaktı.

Dudakları ise beni öp dercesine aralık..

"Bıliyor musun Kerim Turanlı.Sana en çok ihtiyacım olduğu anda beni görmezden gelişini asla unutmayacağım"

********
Keyifli okumalar canlarım.Hatam varsa affola.Bir yanda bebek sallıyorum diger yandan da yazıyorum.Artik ne kadar verimli olursak😂Zaten finale adım adım yaklaşıyoruz bilesiniz.Yorumlarda buluşmak dilegi ile herkese iyi geceler.

Continue Reading

You'll Also Like

104K 9.2K 21
Ailesinin zoruyla tatilini fındık toplamaya gitmek için harcayan Enes'in başına Ordu'nun mafyası musallat olur.
14.1M 622K 61
GENEL KURGU #1 Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da...
SEKRETER By Beyza Alkon

General Fiction

1M 12.7K 19
Bacaklarımı araladı. "Ne yapıyorsun?" "Seni içiyorum."
312K 8.9K 38
Mirhan ağa kaşlarını kaldırarak karısının saçını okşayarak kulak arkasına aldı. Karısının öpmekten şişen dudaklarına alayla sırıtıp burnunu çenesinin...