Vişne | Texting

okyanusun_begi द्वारा

581K 47.9K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... अधिक

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒14🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒33🍒

8.4K 744 300
okyanusun_begi द्वारा

"Buraya çağırdım ama söyleyeceklerim sizi de ilgilendiren şeyler ve başka birinden öğrenmenizi istemedim."

Arsan Abiye baktığımda kollarını önünde birleştirmiş ve arkasına yaslanmış ciddi bir şekilde beni dinliyordu. Ona baktığımda küçük bir şekilde gülümseyip başıyla ufak bir hareket verdi. Bu bana cesaret vermişti.

Üsame de dikkatlice beni dinlerken Enes salebinden bir yudum alıp arkasına yaslanmıştı.

"Gülşah. Sizin süt kardeşiniz. Benim deyimimle Vişne."

Başlarını sallayıp onayladıklarında devam ettim.

"Ben onu seviyorum."

İlk tepki Enes'ten geldi.

"He tamam o zaman ya. Ben de bir şey var sandım."

Üzerinden 1 dakika geçmeden denize çevirdiği başını tekrar masaya çevirdi.

"Kim kimi seviyormuş?"

Üsame, Enes'in omzuna vurduktan sonra konuştu.

"Bak. Gülşah bizim süt kardeşimiz olsa da esas kardeşimiz gibidir. Sana söyleyebileceğim tek şey onu üzmemen olur. Olur da üzersen, karşında bizi bulursun aslanım önceden söyleyeyim."

"Ben ona bakmaya kıyamıyorum, üzemem ki zaten."

"Sen. Bizim bacımızı seviyorsun?"

Başımı salladığımda Üsame ile aynı tepkileri verdi.

"Gülşah belli etmez ama kırılgandır. Üzüldüğünde üzüldüğünü belli etmez. Ama mutluysa etrafındakileri de mutlu etmekten geri durmaz."

Vişne'min bir parçası da buydu. Güldüğünde güldürürdü. Bana gülmese de gülümsememe sebepti.

"Onu üzme. Yoksa Üsame'nin de dediği gibi dibinde biteriz."

Onayladığımda o da arkasına yaslanmıştı. İçimde dolanıp duran soruyu paylaştım onlarla.

"Ama şöyle bir sorun var ki, ben anlayamıyorum. O da beni seviyor mu da benden kaçıyor yoksa sevmiyor da o yüzden mi kaçıyor ben bunu bir türlü bir sonuca ulaştıramıyorum."

Üsame ve Enes birbirlerine bakıp yumruklarını tokuşturduklarında Enes konuştu.

"Bu iş bizde. En kısa zamanda öğreneceğiz."

"Nasıl?"

"Kendi yöntemlerimizle."

"Tam olarak anlamadım ama tamam."

Arsan Abi konuyu anlatırken bir şey dememişti. Onunla önceden konuşmuştuk. Bu yüzden biz konuşurken sessiz kalmıştı.

"Üsame?"

"Efendim abi?"

"Sende bir haller var gibi. Hayırdır?"

"Yok bir şey abi."

"Var var. Anlat bakalım."

"Ya-"

"Abi ince iş de anlatmak istemiyor beyefendi."

Enes lafa atladığında güldük.

"Oğlum pat diye söylenir mi?"

Üsame, Enes'e dönüp konuştuktan sonra Arsan Abi'ye döndü.

"İnce iş gibi ama öyle net bir şey yok gibi de abi."

"Anladım."

Telefonun zil sesi yayıldı etrafa.

Arsan Abi telefonunu çıkardı.

"Efendim?"

"..."

"Yok canım, dağılırız birazdan."

"..."

"Tamam, alırım."

"..."

"Sen de Allah'a emanet ol güzelim."

Telefonu kapadığında ayaklandık.

"Dikkatli gidin. Hatta ben bırakayım?"

"Yok abi gerek yok."

Hepimizden aynı cümle çıktığında Arsan Abi arabasına yürüdü.

Enes ve Üsame ile ayrıldığımızda ben de Demirle birlikte eve doğru yürüdüm.

"Vay be. Sen şimdi damat mı olacaksın?"

"Daha belli değil. Bakalım."

Eve girdiğimizde odalarımıza dağıldık.
_______________________________________

Gülşah

Sabah Enes ve Üsame'nin başımdaki konuşmaları ile uyandım.

"Sonunda."

"Kızım nefesini bile kontrol ettik. Ölmemişsin çok şükür ama valla uyuyuşun ona benziyordu Allah korusun."

"Siz felaket tellalı falan mısınız?"

"Ben değil. Bu şahsiyet o anlattığın kişi."

Üsame, Enes'in omuzlarından tutup önüne getirip bana doğru ittirdi.

"Niye ben oluyorum? Sen değil miydin kız uyurken 'gitti gül gibi bacım' diye üzülen?"

"Yoo değildim. O kişi yine sendin."

"Doğru."

Arkamı dönüp uykuma devam edeceğim sıra yorganı üzerimden aldılar.

"Siz ne çeşit bir uykusavarsınız? Kalktım tamam. Oldu mu?"

Yataktan çıktığımda tatmin olmuş bir şekilde bakıyorlardı.

Lavabodan çıktıktan sonra mutfağa gittiğimde kahvaltı hazırdı. Annem oturmamı söylediğinde telaşlı bir hali vardı.

"Ben işe gidiyorum kuzularım Allah'a emanet olun."

Hepimiz 'sen de' dediğimizde üstünü giyinip çıkmıştı.

Sessiz geçen bir kahvaltı sonrası salona geçmiştik.

"Ee anlatın bakalım. Ne var ne yok?"

"Valla bende normal gidiyor."

Enes'ten sonra Üsame cevapladı sorumu.

"Bende de normal ama dün Onurla konuştuk. Yakında nişanlanıyormuş. Onun için biraz daha yüksek benim moraller."

"Ha evet. Çocukluk arkadaşıydı galiba."

İçimde bir şeyler koptu. Fırtınalar başladı sanki. Ne oluyordu?

Önce sol sonra sağ gözümden düşen yaşları silmedim. Donup kalmıştım.

Boğazımı temizlemek için hafifçe öksürdüm ama yerine yenisi eklendi.

"Gülşah? Niye ağlıyorsun bacım?"

"Yok bir şey. Hayırlı olsun."

"Bu sorumun cevabı değil Gülşah."

Cevap vermedim. İki yanıma oturduklarında yanaklarımı sildiler.

"Neden ağladığımı bilmiyorum."

Gerçekten de bilmiyordum. Neye, neden ağlıyordum ki ben şimdi?

Belli ki yorulup bırakmıştı. Gerçi o yaklaştıkça ben kaçıyordum. Haklıydı.

"Enes çok mu üzerine gittik?"

"Kız ağlıyor, öyle oldu galiba."

Gözlerimi kapatıp açtığımda ikisine baktım.

"Neyden bahsediyorsunuz siz?"

"Ee şey."

"Ney?"

"Onur'un nişanlanma işi falan yok."

"Nasıl yok? Bir dediğiniz bir dediğinizi tutmuyor."

"Yok bacım öyle bir şey. Biz bir şey denedik."

"Ve sonucu da gördük."

"Ne diyorsunuz Allah aşkına? Ben sizinle uğraşamam. Hava almaya çıkıyorum."

Yanlarından kalktığımda güldüklerini duydum.

Devreleri yanmıştı iyice.

Feracemi giyip dışarı çıktığımda öğle ezanı okunuyordu. Evimizin yakınındaki camiye gittim. Bayanların katına çıkıp namaza durdum.

Bitirdiğim zaman ellerimi yüzüme sürdüm. O sıra biri girdi camiye. Erkekler dağılmıştı çoktan. Biraz ileri gidip başımı uzattığımda gördüğüm kişi ile bir gülümseme yayıldı yüzüme.

Onur'du bu.

Namaza mı başlamıştı?

Ellerini bağlayıp namazına başladığında bir süre onu izledim. Gözlerimi çekebildiğimde namazını bitirmiş iki yanına selam veriyordu. Ellerini kaldırıp duasına başladı.

Başını önüne eğdi önce, sonra da omuzları sarsılmaya başladı. Biraz durulduğunda ellerini yüzüne sürüp ayaklandı.

Geri geri gidip sırtımı duvara yasladığımda düşünmeye başladım.

Ne oluyordu bana? Bu sorunun cevabını kendime veremiyordum.

Ne oluyordu? Daha önceleri hiç hissetmemiştim böyle bir şeyi. Şimdi ortaya çıkan bu şeye yabancıydım.

Peki bu yabancısı olduğum şeyleri Onurda da görüyor olmamın anlamı neydi?

Gözlerim caminin yeşil halısında takılı kaldığında bir ses konuştu benimle.

Ya aşık oluyorsan Gülşah?

Böyle miydi gerçekten? Ama olamazdı ki. Daha önce hiç hissetmediğim bir şeye, pat diye şudur demek doğru değildi.

Daha önce aşık olmadın Gülşah.

Bunu biliyordum ama. İhtimal vermiyordum belki de.

Kafamdaki sorulara cevap vermeyeceğimi farkettiğimde cebimden telefonumu çıkardım.

"Alo? Selamunaleyküm yenge, nasılsın?"

"İyiyim Elhamdülillah kuzum, sen nasılsın?"

"İyiyim ben de Elhamdülillah. Sana bir şey söylemem gerek."

"Söyle canım."

"Bu gece sizde kalabilirmiyim? Sana anlatmam gerekenler var. Annemin bugün nöbeti var. Zaten olmasa da önce seninle konuşmak istiyorum."

"Kalabilirsin tabii ki. Buyur gel. Konuşuruz neyi konuşmak istersen."

"Tamam yenge, çok teşekkür ederim."

"Rica ederim kuzum ne demek. Allah'a emanet ol."

"Sen de."

Telefonu kapayıp tekrar cebime koyduğumda ayağa kalktım.

Merdivenlerden aşağı inerken bir fısıltı duydum ama hiç kimse yoktu.

"Ne oluyor sana Vişne'm?"

Ne söylediğini anlamamıştım. Çok kısıktı sesi. Fazla takılmadan dışarı çıktım.

Eve gittiğimde üzerimi değiştirip salonda olan Üsamelerin yanına gittiğimde abimlerde kalacağımı söyledim. Arabaya bindiğimizde yola koyulduk.

Bu gece ortaya çıkacaktı her şey. Ne olduğunu kestiremesem de çıkacak olan şeyler benim yollarımı da etkileyecekti, bunu biliyordum.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim Elhamdülillah.

Bölümümüz?

Gülşah ve Mavi dertleşmesi puff 💣 (Bu ikiliyi çok seviyorum 🤜🤛 💙)

Ne diyorsunuz isteme yakın mı sizce?

Onur? 💚

Gülşah? ♥️

Üsame? 💛

Enes? 💜

Arsan ve Mavi? 💙 (Yazarken fazlaca keyif aldığım bir çift gerçekten. Çok seviyorum sizi.)

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

İçimizde sonsuzluğa koşan atlar
Bitti dediğinde hep yeniden başlar
~Suretler - Atlı Karınca

~Onurerikdalıoynamayabaşlayabilirsinkoçum

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

41.4K 5K 33
-Tamamlandı- Dila & Hasan Hasan: Hayat kızmak için o kadar kısa ki, bunu ben yaşadım Dila. Bana kızmak yerine beni sevmeye ne dersin? Dila: Hasan...
K.Ö.Z [ ✓ ] K Ü B R A द्वारा

आध्यात्मिक

520K 37.7K 35
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hik...
ArYa (AŞK) K_kumralhanim द्वारा

सामान्य साहित्य

164K 10.2K 48
ArYa (Ezik Kızın Değişimi) adlı hikaynin 2. Kitabıdır. Ve devamı niteliğindedir. Önce ilk kitabın okunulması önerilir. ********** Kalbime bir hançer...
14.8K 1.4K 37
Garip bir dünya döngüsündeyim. Ey hayal bana neler sunduğunu bilmem ama sunduğun her neyse enfes bir lezzeti var