Vişne | Texting

By okyanusun_begi

596K 48.7K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... More

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒14🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒31🍒

8.5K 817 398
By okyanusun_begi

"Siz. Hasan kızı Mavi Kaya. Mustafa Tarık oğlu Arsan Yıldırım'ı iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta bir ömür boyu Frambuazlı pasta yeme teklifiyle eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

Hayır asla memur hanımla önceden konuşup böyle söylemesi için anlaşma yapmadım.

Mavi Abla gülüp mikrofona yaklaştı. 'Evet' dediğinde aynı soru abime yöneltildi.

"Evet."

Ve benden de bir evet.

Tabi ki çocuklarınızın halası olurum.

Düğün için anlaşılan mekana doğru konvoy halinde gitmek üzere dışarı çıktık.

Abimler önden giderken biz de arkalarından gidiyorduk. Arabayı kendisi sürmek istemişti. Hafif çiseleyen yağmur günümüzü daha da güzelleştiriyordu.

Dini nikah önceden kıyıldığı için şimdi düğün için hazırlanan salona gidiyorduk.

Sonunda salona girdiğimizde bir süre sonra herkes kendi yerinde yerini almıştı. Ortamda usul usul çalan ney dinletisi ile huzurlu bir atmosfer yakalanmıştı.

Bizim için ayrılan masaya oturduğumuzda bir süre dinlendik. Etrafa bakınırken arka masada tek başına oturan ve abimlere gülümseyerek bakan bir kız gördüm. Siyah feraceli, siyah eşarplı biriydi.

Yanına gittiğimde oturmak için izin istedim. Gülümseyerek başını salladığında yanındaki sandalyeye oturdum.

"Tanışabilirmiyiz?"

"Okyanus ben."

"Ben de Gülşah. Memnun oldum."

Elinde bir zarf tutuyordu. Fazla takılmadan sorumu sordum.

"Kız tarafı mısın?"

"İki taraftanım ben."

"Nasıl? Anlayamadım."

"Hem Arsan Abi'nin hem de Mavi Abla'nın yakınıyım."

"Anladım."

"Bir şey isteyebilir miyim senden?"

Başımı salladım. Güvenilir birine benziyordu. Kötü bir şey yapmaz gibiydi.

Elinde tuttuğu zarfı uzattı bana.

"Bunu gelin ve damat'a verir misin?"

"Tabi."

"Takı için kalabalık olmaması suretiyle sıraya girebilirsiniz."

Anons geçtiğinde Okyanus ayağa kalktı. Telefonuna bakıyordu.

"Ben artık gideyim. Tekrardan mutluluklarımı ilettiğimi söyler misin?"

"Allah'a emanet."

"Sen de."

Elimde tuttuğum zarfa baktım. Arkasını çevirdim.

'Her zaman yanınızda olan bütün Vişnelerden'

Bizim masaya geri döndüm.

Annem ve babam yoktu. Yüksek ihtimal sıradalardı. Oraya doğru ilerlediğimde fotoğraf çekilen birkaç kişi vardı. Biz de çekildiğimizde geri oturmuştuk.

Başımı salonun girişindeki hareketlilik yüzünden oraya çevirdiğimde üstünde takım elbisesi ile Onur girmişti içeri. Yakasındaki mendil, şalımla aynı renkti. Etrafta gözlerini gezdirirken bende durdu gözleri. Gülümsedi.

Bakma bakma. Çevir başını.

Önümde birleştirdiğim ellerime çevirdim başımı.

Umay ve Rümeysa'ya baktığımda ellerini ağızlarına kapatmış gülüyorlardı.

"Siz az değilsiniz."

"Vişneydin şimdi yanakların kızarınca daha da benzedin."

Demek bu yüzden bu renk şalı taktırmışlardı bana.

🍒🍒🍒

"Geldiğiniz için teşekkür ederiz."

"Allah mutluluğunuzu daim etsin İnşaAllah yavrularım."

"Amin teyzem."

Benzer konuşmalar eşliğinde artık düğünün sonundaydık.

Bütün misafirler gittiğinde abim bize döndü.

"Pasta kesmedi beni. Bir dürüm mü yesek?"

Karnım guruldadığında cevabımı vermiştim.

Deniz kenarında bir yere geldiğimizde abim üstünde damatlığı ile sipariş vermeye gitmişti. Mavi Abla, kabarık gelinliği ile zar zor oturduğu sandalyeye bir daha oturabileceğini bilse kalkıp yanına giderdi. Hak veriyordum. Takımı giyince ayrı bir yakışıklı olmuştu.

Gelin ve damat dürümcüde.

Elindeki dürümler ile geldiğinde hepimize dağıttı abim. Ardından gelen bir amca da ayranlarımızı bırakıp gittiğinde hepimiz yemeğimize odaklanmıştık.

Çok fazla acıktığımız için hemencecik bitirmiştik. Buradan sonra abimler kendi evine biz de kendi evimize gidecektik. Sandalyemi Mavi Abla'ya yaklaştırdığımda küçük çantamdaki zarfı verdim.

"Abla. Bunu bugün birisi 'gelin ve damat'a ulaştırır mısın?' diyerek verdi. Ben de size veriyorum. Ne olduğunu bilmiyorum ama arkasında bir not var."

Uzattığım zarfı aldığında arkasını döndürdü. Gülümsediğinde yanında oturan abimin koluna dokundu. Abim babaları ile olan muhabbetinden ayrılıp yengeme döndü. Mavi Abla heyecanla konuştu.

"Arsan bak Vişneler bize mektup yollamış. Gülşah, bunu sana veren kapalı biri miydi?"

Ne olduğunu anlamasam da başımı salladım.

"Okyanus getirmiş bunu da. Neden bize de uğramadı ki?"

"Siz çok meşguldünüz o sırada. O da çok mutlu olduğunu iletmemi söyleyip kalktı. İşi çıkmıştı sanırım."

Başını salladığında çok sevinmişe benziyordu. Abim de onun gibi tebessümle sordu.

"Ne yazmışlar?"

Zarftan çıkan kağıdı okudukça gülümsemeleri daha da büyüdü. Katlayıp geri koyduklarında bana teşekkür ettiler.

Az sonra evlere dağılmak üzere arabalara binmeden önce sarıldık ikisine de. Mavi Ablaya sarıldığımda kulağına fısıldadım.

"Teşekkür ederim."

O da benim kulağıma fısıldadı.

"Neden?"

"Hiç ablam olmadı ama sen valla Allah var şimdi çok güzel hissettirdin bana ablalığın nasıl hissettirdiğini."

"Rica ederim canım ne demek."

Sırtımı sıvazladığında bir kere daha sarıldık ve sonra arabalara dağıldık.

🍒🍒🍒

Eve geldiğimde odama geçtim. Ayaklarım çok ağrıyordu.

Elbisemi çıkarıp pijamalarımı giydiğimde yatağıma bıraktım kendimi.

Baya yorulmuştum. Ama çok güzel geçmişti. Saat biraz ilerlese de bunu sorun edecek vaktimiz olmamıştı.

Çantamdaki şarjı az telefonum aklıma geldiğinde yatağımdan çıktım. Masanın üstündeki omuz çantamın içinden telefonumu almak isterken elime gelen katlanmış kağıt ile çantanın ağzını iyice araladım. İki tane katlanmış kağıt vardı.

Birini açtım.

"Selamunaleyküm. Ben Soner. Yusuf'un ikiziyim. Sizinle uygun bir şekilde görüşmek isterim.

054* *** ** **"

Şaşkınlık ve sinirin harmanlı olduğu bir duygudan çıktığımda diğer kağıdı açtım.

"Vişne, öncelikle özür dilerim. Bakmam belki doğru değildi ama. Sana Vişne diyerek ne kadar doğru bir tercih yaptığımı gördüm bugün. Yanakların şalına uyum sağlamış ve çok yakışmıştı. Güzel gecelerin olsun."
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız?

Ben iyiyim Elhamdülillah.

Böyle minik minik anlarda İnşaAllah sizler de geçeceksiniz kitabımızda. En başında karar vermiştim aslında böyle bir şeye. Bence çok güzel durdu. Siz de beğenmişsinizdir İnşaAllah.

Sondaki o iki not?

Soner, Mavi'nin süt kardeşi olan Yusuf'un, Yusuf ile baya zıt karakterlere sahip ikizi.

Onur? 💚

Bordo şalı ile Gülşah'ı görünceki sırıtı- pardon gülümsemesi? ♥️

Düğünümüz nasıldı?

Dürümcüye gitmeleri? djxndnxn

Mavi ve Gülşah'ın abla-kardeş gibi olmaları? (Çok tatlılardı 💙)

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~vişnelerArsanveMaviyemutluluklarınıfışkırtır

Continue Reading

You'll Also Like

3.1K 159 7
"Umut pamuk ipliğine bağlıysa aşk bir mucizedir." diyor Tammara Webber Yaşamak bir seçenek miydi? Aşık bir adam. Sevdiğinden emin olamayan bir kız...
4.3K 323 20
Kalbinin çizdiği haritada adımlamaya başlayan, Ahsen Demir... İslam yolunda adımlarını sürdürür ve nihayetinde islam ile buluşur.
710K 49.3K 34
"Cehennemine hoşgeldin, katilin kızı!" İtalyan ve Katolik bir adam... Türk ve Müslüman bir kız... İslâmî bir aşk romanı...🦋 →Tıp fakültesinden yeni...
165K 10.2K 49
ArYa (Ezik Kızın Değişimi) adlı hikaynin 2. Kitabıdır. Ve devamı niteliğindedir. Önce ilk kitabın okunulması önerilir. ********** Kalbime bir hançer...