Vişne | Texting

De okyanusun_begi

581K 47.9K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... Mai multe

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒14🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒30🍒

8.9K 801 267
De okyanusun_begi

"Abi!"

Ne olmuş yatağına zıplayarak atlayıp uyandırdıysam? İlla odadan dışarı mı çıkarmak zorundasın?

Abim ile geçirdiğimiz son kahvaltılardı bunlar ve onun da olmasını istemiştim. Uyandırış şeklim biraz değişik olsa da sonuç olarak uyanmıştı. Amacıma ulaşmıştım. Ama sonunda kapı dışarı edileceğimi bilmiyordum tabi.

"Belimin kırılmış olma ihtimali var bir de bana kızıyor."

Odasından gelen sesi ile beraber ben de konuştum.

"Abimizle ettiğimiz son kahvaltılar uyandıralım dedik sanki suç mu işledik."

Hafiften duygulandığımda odadan çıktı. Şaşkın gibiydi.

"Bir dakika. Kızım ben sadece evleniyorum temelli geri dönmemek üzere gitmiyorum."

"Olabilir."

Nereden geldiğini bilmediğim yaşlar dökülürken ben de halime şaşkındım.

"Gel buraya gel."

Abim beni kollarının arasına çekip sarıldığında daha da ağlamaya başladım.

"Tamam. Tamam."

Sırtımı sıvazlarken bir yandan da konuşuyordu.

"Ağlamana gerek yok ki güzelim. Yine geleceğim. Hem evleniyor olmam abin olmaktan çıktığım anlamına gelmiyor. Yani benden kurtulamadınız küçük hanım."

Koluna vurup konuştum.

"Sus ya."

"Tamam teslim oluyorum. Sustum."

Ellerini teslim olur gibi kaldırdıktan sonra tekrar sarılmıştı.

Mavi Abla ile bir sorunum yoktu. Sadece evde olmasına çok alışmıştım ve yokken yine çok arayacaktım. Evlenmesi bize gelmesine mani olmasa da eskisi gibi odamdan çıktığımda karşı odamdan abim çıkıp benimle uğraşmayacaktı.

"Ya ben senin evde olmana çok alışmışım. Bir anda gidiyor oluşun aklıma gelince duygulandım."

Kısık bir şekilde gülüp daha sıkı sarıldığında annem gelmişti.

"Kıyamam ben size."

Annemin de gözleri dolduğunda babam gelip sarılmıştı.

Hepimiz iyice sulu göz olduğumuzda kapı çalmıştı. Açmaya gittiğimde bir şarkı sesi duyuldu.

Abim damat oluyooooooor
Sırada bana geliyo
Gel bana güzel kız
Kalbimi çalan hırsız
Haydi halaya eller havaya

Elindeki teybi kapatan Enes ve Üsame içeri girdiğinde abime bakarak konuştu.

"Hayırlı olsun abi."

İkisi de aynı cümleyi söylediğinde sarıldılar.

İçeri geçtikten kısa bir süre sonra tekrar kapı çaldı.

Bu sefer gelenler Mavi Ablalardı. Yanında Aysima Abla ve bir kız daha vardı.

"Hoşgeldiniz."

Mavi Abla gülümseyerek içeri girdiğinde bana sarıldı. Sonra diğerleri ile de selamlaştığımızda içeri geçtik.

Abim, Enes ve Üsame'yi odasına götürdüğünde salonda annemler, ben ve Mavi Ablalar vardı.

Sohbet etmeye başladıklarında bu sohbete çay da eşlik etti. Ardından hem temizlik yapılacağı hem de dışarıdan alınacaklar olduğu için erkekleri dışarı yolladık.

Hummalı bir temizliğe giriştiğimizde her zamankinden biraz fazla olduğumuz için çabuk bitmişti. Buna Umayların da gelmesinin katkısı büyüktü.

Hepimiz koltuklara dağıldığımızda biraz dinlendik. Sonra kahve isteği üzerine mutfağa gittik.

Mavi Abla kahveleri yapmaya başladığında ben de tezgaha yaslanmıştım.

"Nasıl hissediyorsun abla?"

"Çok mutluyum Gülşah. Böyle rüya gibi ama aslında en gerçek rüyam."

Gülümsediğimde gülümseyip cezveyi karıştırmaya devam etti.

"Sende var mı birileri?"

Bakışlarımı mutfak masasında sabitlediğimde konuşmaya devam etti.

"Var bence. Bu gözler boşuna sabitlenmedi bir yerlere. Düşüncelere daldıysan vardır bir şeyler."

İtiraz etmek için ağzımı açtığımda bir ses duyuldu.

"Siz kimsiniz?"

"Ben benim siz kimsiniz?"

"Ben kız tarafıyım siz kimsiniz asıl?"

"Ben de oğlan tarafıyım."

"Neden inanayım?"

"Kimlik çıkarıp göstereyim mi amacınız o mu?"

"Giremezsiniz."

"Oğlunu annesinin evinden kovmayan da ne bileyim."

"Saçmalamayı bırakın. Kim olduğunuzu bilmiyorum içeri giremezsiniz."

"Üsame ben. Arsan Abinin süt kardeşiyim. O da olmadı Gülşah'ın da süt kardeşiyim. Oldu mu?"

"Kusura bakmayın ben bilmiyordum."

"Üsame ne oluyor burada?"

Olaya el attığımda Üsame bana dönmüştü.

"Bir şey olmuyor bacım."

"Ben bilmiyordum tanıdık biri olduğunu o yüzden içeri almamıştım. Tekrar kusuruma bakmayın."

"Önemli değil."

Üsame'nin arkasından birkaç dakika sonra abimler gelmişti. Yanlarında Miray Teyze ve Hasan Amcanın yanı sıra Mavi Ablanın süt kardeşi Yusuf da vardı. İsteme gününde yaşıt olduğumuzu söylemişti.

Anneler ve babalar koltuklara yerleştiğinde abim ve müstakbel yengem karşılarındaki koltuklara oturmuşlardı.

"Çocuklar. Bildiğiniz üzere hayır işlerinde acele etmek lazım. Nikah için bir tarih kararlaştıralım diyoruz. Ne dersiniz?"

İkisinin de gözleri zeminde geziniyordu.

Halı deseni de ezberleyin.

Başlarını kaldırdıklarında birbirlerine bakıp annemlere döndüler.

"Ne zaman uygun görürseniz bize uyar baba."

Abim, Mavi Ablaya da tercüman olduğunda babam başını sallayıp dünürüne döndü.

"O zaman?"

"3 gün sonraya tarih alsınlar o zaman. Size de uyar mı?"

Annem başını sallayıp onayladığında sonuç belliydi.

3 gün sonra nikah vardı.

🍒🍒🍒

"Bak bu elbiseye bu şal gider."

"Ama elbisenin rengiyle gitmez ki şalın rengi."

"Beni deli etme gri elbiseye, bordo gider her türlü."

Bol olan elbiselerimin içinden birini seçmiştim. Şimdi de renk uyumuna gelmiştik. Griye bordo gider gitmez konusu gündeme oturmuştu.

"Rümeysa. Gider canım bacım."

"Umay. Lacivert de gider."

Umay, Rümeysa'nın kolunu tuttuğu gibi kendine çekti. Kulağına söyledikleri ile Rümeysa sırıtmaya başladı.

"Ne oldu? Ne söylüyor?"

"Bordo gider bacım griye. Al sen bir tak bakalım."

Elimdeki şalı ayarlayıp taktığımda arkamı döndüm.

"Nasıl?"

İkisi de gülüp başlarını salladılar.

Yanlarına oturdum.

"Ne oldu Gülşah?"

"Hiç. Bir şey olmadı."

"Bu hiç'i ben bir şey var ama anlatmak istemiyorum olarak alıyorum."

"Hadi anlat."

"Abim yarın evleniyor ya o yüzden. Başka bir şey yok yani."

"Oy kuzum ya."

İkisi de kolları ile sardığında tebessüm ettim.

"O oduna alışmışım ben. Şimdi gidiyor oluşu yabancı geliyor bana. Ama olsun. Ne güzel bak hala olacağım İnşaAllah."

"İnşaAllah."

"İnşaAllah."

Büyük temizlikten bu yana 2 gün geçmişti. Bu iki günün içinde de alışveriş işleri halledilmişti.

Abim çok heyecanlıydı. Gözleri parlıyordu ve onu böyle görmek beni çok mutlu ediyordu. Sevdiği insanları paylaşmayı seven bir kız olmamıştım hiçbir zaman. Ama artık paylaşmayı öğrenmenin zamanı gelmişti.

Ayağa kalkıp üstümü değiştireceğimi söyledim kızlara. Onlar odadan çıkınca ben de pijamalarımı geçirdim üstüme.

Son iki günün gecesini abim ile uyuyarak geçirmiştim. Yarın onun için çok tempolu geçecek olmasaydı yine yanına kıvrılırdım ama iyice dinlenmesini istediğimden yanına gitmemiştim. Yorganımı çekip kendimi yatağa bıraktığımda kapım tıklatıldı. Başını kapının aralığından çıkaran abim konuşmaya başladı.

"Gelebilir miyim?"

"Gelebilirsin."

Kapıyı tamamen açıp içeri girdiğinde kapattı ve yanıma geldi.

"Bu gece gelmedin. Beraber uyuruz diyip bekledim ama gelmeyince ben geleyim dedim."

"Yarın çok hareketli geçecek senin için. Rahatsız etmeyeyim dedim."

"Olur mu öyle şey? Kay bakayım kenara."

"Valla gelmene gerek yok. Kendi yatağında daha rahat uyursun. Yarın zaten yorucu olacak bir de uykunu tam alamazsan çok kötü geçer."

"Gülşah."

"Efendim?"

"Niye gözlerin doldu?"

"Dolmadı ya. Sen gelmeden önce parmağım geldi yanlışlıkla."

"İki gözüne de mi?"

"İki gözüme de."

"Kay kenara cadı. Ben burada uyumak istiyorum."

Kenara kaydığımda oluşan boşluğa yattı. Kolunu açtığında omzuna başımı koydum. Eli ile saçlarımı okşarken bir yandan da konuşuyordu.

"Ne oldu anlat bakalım. Baştan söyleyeyim. Lafı dolandırmak yok. Şirinlik yapıp kaçmak yok. Uykum geldi demek yasak çünkü gözlerinden belli uykunun olmadığı far görmüş tavşan gibisin."

"Konuşmak da yasak olsa?"

"Bir tek o zorunlu güzelim üzgünüm. Hadi anlat."

"Bir şey yok aslında. Sadece uyandığımda uğraşacağım biri olmayacağı için biraz hüzünlendim."

"Biz insanlar ona 'seni çok özleyeceğim' diyoruz."

"Ben neyim pardon?"

"Sen cadısın."

Burnumu çekip güldüğümde daha sıkı sarıldım.

"Gülşah. Bu kadar mı gerçekten?"

"Başka ne olacaktı?"

"Ne bileyim böyle hünkürerek ağlarsın sanmıştım."

"Niye sonra her yerime bulaştırdın de diye mi? Yok ben almayayım teşekkürler."

"İyi peki. Sen bilirsin. Bak ararsın sonra bu zamanları."

"Gitsene odana sen."

Ağlama isteğini sinirine vuran Gülşah bizden çatal bıçak takımı kazanıyor.

"Yok valla burası rahatmış."

"İyi. Uyu o zaman. Ben de uyuyacağım."

20 dakika sonra

Gözlerimi açtığımda abimin nefesleri düzenliydi. Uyumuştu. Hemen uykuya geçen biri olduğu için 10 dakika bile yeterdi.

Kolunun altından çıkıp sırtımı yatak başlığına yasladım.

Elimi uyuyan abimin saçlarının üstüne koyup okşamaya başladığımda aynı zamanda da kısık sesimle konuşuyordum.

"Odun falansın ama abimsin. Çok seviyorum seni. Valla ağlamamaya çalışıyorum senin yanında ama biraz daha ısrar etseydin salya sümük ağlamaya başlardım."

Bir süre durup düşündüm.

"Küçükken güldüğün zamanlar hep derdim ki 'galiba hep benim yanımda bu kadar çok ve güzel gülüyor.'. Yanıldığımı o ilk gün gözlerindeki parıltıları gördüğümde anladım. Mavi Abla'nın yanında çok mutlusun. Gözlerin gülüyor. Bir gün bana öyle gülmedin vicdansız. Varsa yoksa saçlarımı karıştır. Ama şimdi Mavi Ablanın da sana baktığı zamanlar gözleri gülüyor. Ben de size baka baka gülüyorum. "

Güldüğümde artık çok fazla uykum geldiğinden esnemeye başlamıştım.

"Çok mutlu olursunuz İnşaAllah abim. Seni çok seviyorum."

Alnına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra tekrar koluna yattım.

Birlikte uyuduğumuz güzel uykulara bir tane daha eklendi.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız?

Ben iyiyim Elhamdülillah.

Yazarken sürekli Gülşahın modundaydım. Evladım yuvadan uçuyor 🤧 Neyse ki yabancıya gitmiyor 😄💙

Nasıl buldunuz?

Gülşah'ın konuşması?

Üsame ve Aysima? 💚

Bu arada Üsame Gülşah'tan büyük ama abi yerine yaşıt gibiler.

Kaçtır sormayı unutuyorum. Bu kapaktan önceki mi kalsın şuanki mi?

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~duygusalvişnelerArsanabileriniçokseviyorlar

Continuă lectura

O să-ți placă și

805K 42.2K 55
~TAMAMLANDI~ Siz; Mevzu derin konu gözlerin harelerine hapsettin sözlerin yakar durur beni duyamadım birileri buna aşkımı dedi*. Siz; İki deli bir ar...
leylâ De 📚

Spirituale

44.9K 3.5K 50
Yüreğine kazıdığı bir sızıydı o adam. Her geçen gün canı bir öncekinden daha çok yansa da, her gece başını yastığa koyduğunda gece karası gözlerinden...
38.6K 1.4K 21
𝐃𝐫. 𝐑ü𝐲𝐚 𝐔𝐙𝐔𝐍, yeni bir başlangıç için Diyarbakır'a taşınır. Güzel planları olsada hayat ona başka bir yol sunar. Bu yolda nelerle karşılaşa...
93.7K 6.6K 33
Afitap:Bana bak pide hırsızı! Afitap:Ben o pide kuyruğunda kaç saat bekledim biliyor musun? Afitap:Şu mübarek Ramazan ayında hırsızlık yapmaya utanmı...