ABİLERİMLE DÜNYAM "TAMAMLANDI"

yagmurcinim1 tarafından

1M 51.2K 26.2K

Evett. Burası abilerimle olan benim küçük dünyam. Dünyamı görmek istemez misin? Not: Seni bu kitapta güldürec... Daha Fazla

1. bölüm
TANITIM ZAMANII
2. Bölüm
3. Bölüm
5. Bölüm
Tanıtım 2
ınstagram
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22. Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
YENİ KİTAP
32. Bölüm
Tanıtım3
33.Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38.Bölüm
39. Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
YENI KITAP
51.Bölüm
52.Bölüm
53.Bölüm
54.Bölüm
55.Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58.Bölüm
59.Bölüm
60.Bölüm 'FİNAL'
❤❤❤

4. Bölüm

24.4K 966 318
yagmurcinim1 tarafından

Rüzgar'ın ağzından:
________________________

Şuan kendime çok kızgınım. Nasıl akıl edemedim meleğimin beni o halde göreceğini. Adamın dediklerinden sonra sanki aklım durmuştu. Şerefsiz benim küçük kızıma nasıl bakabilir. Onla işim bitmedi daha. Adamlarım biz orayı terk ettikten sonra şerefsizleri depoya götürdü. Ahh meleğim bunda bile bu kadar etkilendiyse mafya olduğumuzu duyunca kim bilir ne yapar. Hayır olmaz asla öğrenmicek. Buna asla izin vermicem. Bana korku gözlerle bakmasına dayanamam. Kucağımda uyuyan güzele kaydı gözüm. Çok güzel benim kızım. Ve çok da masum. Nasıl koruyacağımızı düşünürken bazen aklımızı kaçıracak gibi oluyoruz. Onu eve hapsedip kimseler görmesin istiyorum. Biliyorum çok bencilce ama o benim kızım. Benim elimde büyüdü. O anne ve baba olacak gereksizler mavi 6 yaşındayken terk ettiler bizi. Sadece para yolladılar. Zaten daha öncesinde de evi otel gibi kullanırlardı. Bize hiç sevgi vermediler. Madem sevmiyorsun niye 6 tane çocuk doğuruyorsun kadın değil mi. Ama o kadına minnet duymamı sağlayacak tek şey şuan kollarımın arasında uyuyor. Ne çok sevinmiştim o doğduğunda öyle. Kimselere vermek, göstermek istememiştim. Denizin kucağına zorla verdiğimi hatırlıyorum da ne çok kıskanmıştım onu kendi kardeşimden bile. Başka kimse dokunmasın istemiştim. Benim kızımdı o. Ben ilgilendim onunla hep. Okulda bile küçük kardeşimi görmek için dakikaları sayardım. Hatırladığım anıyla yüzümde bir tebessüm oluştu

(Rüzgar 12 Mavi 2 yaşında)

Sonunda eve gelmiştim. Hemen çantamı odama atıp Maviyi aramaya başladım. Neredeydi bu minik yaramaz. Daha yürüyemiyordu bile. Sonra bir çığlık sesi duydum. Oyun odasından geliyordu. Sonra kahkaha sesleri gelmeye başladı. Bu mavinin sevinç sesleriydi. Odaya yavaşça girdiğimde meleğim arkası bana dönük tek başına oturmuş oyun oynuyordu. Bir kere daha sinirlendim o küçük aklımla anne ve babama. Kardeşlerim okullarındaydı. Ve maviyi tek bırakmışlardı. Ya bir şey gelseydi meleğinin başına. Sonra bebeği birden kıpırdandı. Ayağa kalkmaya çalışıyordu sanki. Birden ayağa kalkıp bir adım attı ve kendisine döndü. O donup kalırken meleği onu görüp bir neşeli çığlık daha bastı. Kollarını abisine uzatırken bir yandan da adım atıyordu abisine. Sonra birden bir şey daha oldu

-A abi

Rüzgar şok geçirmişti. Aynı gün meleği hem yürüyüp hem konuşmuştu. Üstelik ilk kelimesi abiydi. Hemen meleğine koşup onu kucağına aldı. Kahkahalarla meleğini döndürmeye başladı. Meleği de ona o güzel kahkahalarıyla eşlik ediyordu. Bir yandan da el çırpıyordu. İki kardeş o gün evi kahkahalarıyla seslendirdiler

(Şimdiki zaman)

Rüzgâr yüzündeki tebessümü istemsiz bir şekilde daha da büyüttü aklına gelen bu anıyla. Eve geldiklerinde bulut arka kapıyı açtı. Meleğimle inerken onu sıkıca sardım. Yavaşça yukarı çıkmaya başlarken diğerleri de arkamdan geliyordu. Onu yatağıma yatırdım. Sonra üstündeki o kısacık şeyi görünce yine sinirlendim. Dolaptan kendi tişörtlerimden birini yavaşça meleğime giydirdim. Zaten elbise gibi oluyordu bizim tişörtlerimiz ona. Şortu hemen toprağa atıp

-Yok et onu aslanım  

Toprak elindeki şeye sinirle bakıp hemen kafa sallayıp koştu.

Üstünü örtüp bir öpücük kondurdum yanağıyla dudaklarının tam arasına. Sonra doğrulup bizi izleyen çocuklara bir işaret verip aşağı inmeye başladım. Onlar da meleğimi öpüp peşime takıldılar hemen. Salona geçip kendimi koltuğa attığımda toprak girdi içeri.

-O bez parçası halloldu abi. Nerde görmedik duymadık bilmiyoruz ona göre.

Ona bakıp saol aslanım dedim. Deniz sıkıntıyla nefes verip

-Bir de mafya olduğumuzu öğrense kim bilir neler olurdu

Dişlerimin arasından

-Sakın. Sakın kimse maviye bu konu hakkında bir şey demiyor. Asla da öğrenmemeli.

-Ben de abime katılıyorum. Öğrenirse bizden korkup uzaklaşmaya çalışıcak. Ben bunu göze alamam. Dedi ayaz.

-Abi bir daha hiçbirimiz mavi yanımızdayken kendimizi kaybetmeyelim. Ben gördüm bakışlarını. Sana kilitlenmiş gibiydi. Dedi bulut.

Sıkıntılı bir nefes daha verdim. Saçlarımı tek elimle dağıtmaya başladım.

-Bir dahakine birimiz onu uzaklaştırıyor. Böyle bir şeye bir daha asla şahit olmuyor.

Hepsi tamam diyince kafamı toprağa çevirdim bu kez.

-Yarın okul var koçum. Her ne kadar bizim lisemiz olsa da mavinin yanından sakın ayrılma. Hatta ayrılmayın. Onur ,eren ,ateş ve sen maviyle aynı sınıftasın. Birinizden biri muhakkak yanında olsun.

-Tabi abi sen merak etme biz çocuklarla yanından ayrılmayız.

Kafa sallayıp bu kez de diğerlerine döndüm.

-Güvenlik açısından hergün birimiz alıp götürecek okula. Bu aralar düşman sayısında artış var.

Hepsi onaylayan mırıltılar çıkardı. Sonra merdivenlerden ses gelmeye başladı. Hepimiz oraya dönünce maviyi gördük. Yeni uyandığı çok belli. Saçları dağılmış. Hâlâ benim tişörtümle ve minik ellerini yumru yapıp gözlerini ovalıyor. Hepimizin yüzünde tebessüm oluştu. Mavi elini gözünden çekince ona bakan bizi görünce biraz kızardı. Diğerleri de bunu fark edince sesli bir kahkaha attılar. Maviye dönüp kollarımı açtım.

-Gel kollarıma bebeğim.

Hemen koşup kollarımın arasına girdi. Hemen kollarımı ona sarıp burnumu boynuna soktum. O çiçek kokusu hemen ele geçirdi beni. Çok guzel kokuyor benim kızım. Sanki o kokuyu birgün almasam ölecek gibi oluyorum. Bu durum diğerleri içinde öyle. Hepimiz bebeğimin kokusuna bağımlı hale geldik. Yavaşça kafamı kaldırıp bebeğimin kulağına doğru eğildim.

-Huzursun kızım. Huzursun.

Sonra hafif kıkırtısını duydum. Sonra yanağımda sıcak dudaklar hissettim. Bu gülüşümü arttırırken kollarımı sıkılaştırdım. Bir anda kollarımdan çekilince neye uğradığımı şaşırdım. Baktığımdaysa hepsi bize kötü kötü bakıyordu. Sanırım bizim haytalar kıskandı kızımla beni. Şimdi denizin kolları arasındaydı güzelim. Deniz kucağına oturtmuş kafasını boynuna sokmuştu. Mavi bu hallerine tatlı tatlı kıkırdıyordu.

Mavi'den devam:
___________________

Abilerim şuan kötü kötü deniz abimle bize bakıyor. Kıkırdayıp

-Aile kucaklaşmasııııı

Bunu bekliyorlarmış gibi hepsi kollarını etrafıma sardı. 5 tane öküzcüğün arasında kalmıştım. Bu anı hiçbir şeye değişmezdim. Ama galiba boğuluyorum.

-Ayy yeter boğulcam valla. Hepiniz sıkı sıkı sarmışsınız beni

Rüzgar abim ben böyle diyince çekti kollarını üzerimden. Abilerimi de ayırdı ama toprak abim sıkı sıkı sarılmış bırakmıyordu.

-Banane banane siz bırakın ben bırakmicam.

Rüzgar abim kaşlarını çatıp kedi gibi ensesinden yakaladı abimi. Ve zorla ayırdı benden. Ben bu hallerine daha fazla dayanamayıp bastım kahkahayı. Ben gülerken birden tepetaklak oldum. Toprak abim beni sırrına ters bir şekilde almıştı.

-Bakıyorum çok hoşuna gitti cadı. Böyle nasıl peki. Eğleniyor musun

Diyip beni sallamaya başladı. Çığlık atıp abimin bacaklarına sardım kollarımı.

-Abi düşücem valla bak. Bırak beni

Daha fazla sallayınca yine bastım çığlığı. Abilerimden yardım istemek için baktığımdaysa bize gülüyorlardı.

-Ya siz de gülüyor musunuz. Kardeşiniz burada ölmek üzere ya. Yok mu bir kurtarıcım.

Ben böyle diyince daha çok güldüler. En sonunda bulut abim harekete geçti ve beni toprak abimden kurtarıp kendi kucağına bebek tutarmış gibi aldı. Hemen kollarımı boynuna sardım. Ve hepsinin gözünün içine bakarak sulu ve sesli bir öpücük bıraktım yanağına. Abilerimin yüz ifadesi değişip kaşlarını çatınca istediğimi aldığımı anladım. Ben sesli bir kahkaha atarken bulut abime döndüm.

-Gel abicim biz akşam yemeğini hazırlayalım. Onlar orada birbirini öpsünler.

Abim bu sözümle gür bir kahkaha attı. Ve diğer abilerime hava atar gibi.

-Tabi bebeğim hadi biz gidelim onlar da birbirini öpsün

Diyip mutfağı koştu. Tabi kucağında benle birlikte. Arkamızdan abilerimin bağırışı geliyordu. Biz mutfağa girince abimle birbirimize bakıp bastık kahkahayı. Sonra gülmelerimiz azalınca beni tezgaha otutturdu.

-Bu kez yemekte ne var bakalım mavi hanım.

-Fırında tavuk, pirinç pilavı ve salata yapalım.

-Peki şefim emrinize hazırım. Ne yapmamı istersiniz.

-Pilavı ve salatayı sen yap abi. Fırında tavuk da bende.

-Peki matmazel

Abimin dediğine kıkırsayıp işe koyulduk.
.
.
.
Sofra hazırdı. Yine abimle harikalar yaratmıştık. Abimi yanağından öpüp

-Yine harikalar yarattık bulut bey

Abim de gülüp yanağımdan öptü

-Koş abinleri de getir fıstık

Hemen içeri koştum ve kendimi toprak abimin üstüne attım. Abim de hemen kollarını belime sardı

-Hadi abiler yemek hazır. Bulut abimle yine şahane lezzetler çıkardık.

Abimler bu halime gülüp ayağa kalktı. Toprak abimin elini tutarak mutfağa çekiştirdim. Abimler sofraya bakınca teker teker yanağımı öpüp gerçekten de harika duruyorlar dediler. Yemeğe herkes oturunca da yemeye başladık. Ayaz abim

-Mmm çok lezetli. Elinize sağlık

-Afiyet olsun abicim.

Ben tabağımdakileri yiyip kalkacakken deniz abim kolumdan tutup geri otutturdu. Ve tabağıma biraz daha koyup

-Bitmeden kalkamazsın mavi.

-Ama abi ben doymuştum.

Rüzgar abim hemen araya girip

-O azıcık şeylerle doyamazsın mavi.

-Off

Hepsi birlikte abiye oflanmaz diyince sıçradım resmen.

-Tamam be demedim bir şey  

Rüzgar abim tek kaşını kaldırmış bana bakınca hemen önümdeki tabağı yemeye başladım. Gülme sesleri geldi kulağıma ama takmadım. Tabağımı bitirince hemen kalktım

-Valla bitti. Ben odama kaçıyorum. Biraz kitap okuyup uyuyacağım.

-Aferim bebeğim şimdi gidebilirsin.

Hemen yukarı koştum. Odam mor ve beyaz ağırlıklıydı. Ve odamın her yerinde peluş ayıcıklarım vardı. Hemen en son okuduğum kitabı aldım ve yatağıma geçip okumaya başladım.
Ne kadar okudum bilmiyorum ama gözlerim kapanıyor. En sonunda göz kapaklarım bu savaşı kaybedip kapandılar.

Ayaz'ın ağzından:

Abimlerle salonda öylece oturmuşken canım sıkıldı ve meleğimin yanına gitmeye karar verdim. Odasına girdiğimde kitap okurken uyuyakaldığını fark ettim. Hemen kitabı elinden alıp masasına koydum. Güzelimi de rahatça yatağına yatırıp üstünü örttüm. Sonra ben de üstümü çıkarıp yanına yattım. Hemen kedi gibi göğsüme sokuldu. Saçlarını okşamaya başladım. Yumuşacıktı. Ahh bebeğim senin için dünyaları karşıma alırım.
Kulağına doğru eğilip fısıldadım.

-Söz veriyorum bebeğim. Seni herkesten ve her şeyden koruyacağım. Seni seviyorum.

Sonra daha sıkı sardım meleğimi ve kendimi huzurlu bir uykuya bıraktım.






























Evettt bu bölüm nasıldı peki?

Abileriyle çok tatlı değiller mi sizce de ?

Yeni bölümde görüşmek üzere..♡

.
.
.
.
.


Okumaya devam et

Bunları da Beğeneceksin

178K 11.3K 22
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
1.5M 92.5K 74
anonimke: Tamam öyle olabilir ama yine de duygusal biriyim ben. ervalydiacetin: Olabilirsin, ben olamazsın mı dedim? anonimke: Ona göre davransana o...
1.1K 77 11
Art arda kafasını iki yana sallayıp titreyen sesi ile "Hayır hayır babam beni bırakmaz onlar beni tek başıma bırakmaz" dedi karşısındaki askere "Yala...
830K 22.8K 79
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kısa bir bilgilendirme daha arkadaşlar ana karakterle...