İftarı açtım karnım tok amına
Koyim ne yemişim varya
dokunsalar anında patlarım.
Eee oruç nasıl gidiyor
cimcimeler :) valla ben
zorlanıyorum yakında açlıktan
Bozarım da :D
Neysem yeni bölümü umarım
beğenirsiniz aceleyle yazdım
düzenlemeye vaktim yok gerçi
zamanım olsa da yene yanlış
Yaparım İWJWBWLWO bol bol oy
ve yorum atın bak yoksa yb
falan yok ;)
" Ne oluyor dedim!"
Öfkeli sesinden korktuğum için jimin'in koluna hafifçe vurdum
"indir beni"
Jimin'e ricamdan sonra beni yere bırakmış suçlu çocuklar gibi ellerimizi önümüzde birleştirdik.
"Bu kim de bize bağırıyor"
Jimin Taehyung'a doğru yürüyüp olabildiğince tehditkar bakmaya başladı
"Sana diyorum oğlum kimsinde bize bağırıyorsun ha kelleni aldırma bana"
"Jimin din-"
"Sus Joohyun bu dengesiz herif kim ki bağırıyor onun ne haddine!"
Elimi anlıma vurup Jimin'e yaklaştım
"Yapma jimin"
"Neyi yapmayayım?"
Jimin'in kulağına yaklaşıp olabildiğince sessiz konuştum
"O dengesiz benim eşim, prens Taehyung"
Jimin önce bana sonra Taehyung'a baktı. Gözleriyle olabildiğince pişmanlık arzusuyla dolsada özür dileyecek biride değil kendisi. Beklemediğim halde Taehyung'un koluna vurdu
"Daha yeniki konuşmam şakaydı alınma sakın biz hep böyleyiz"
Taehyung kolunu Jimin'den kurtarıp ellerini ellerimle birleştirdi.
"Bu kadar lağbâli olmazsanız sevinirim Prenses"
Taehyung'un yönlendirmesiyle yemek masasına oturduk. Resmen adam arkamdan gelmiş ya. Ellerimi Taehyung'un ellerinden ayırıp yemeğe odaklandım.
"Joohyun gelmeyeceğini söylemişti"
"Evet gelmeyecektim ama işlerim erken bitti Jongin"
Namjoon hyung ellerini birbirine birleştirip bana baktı
"Ne zaman tanıştırmayı düşünürsün Joohyun"
Elimde ki çatalı masaya bırakıp namjoon hyungu kafamla onayladım
"Bu Velihat Prens Taehyung"
Namjoon hyungla jimin kafasını salladı "o kadarını anladık Joohyun"
Jimin'in salak konuşmasına gözlerimi devirip Taehyung'a döndüm
"Bunlarda namjoon hyung ve jimin kendileri ailemden farksız kişilerdir hatta ailemdir benim"
Taehyung gülümseyip sohbete başladı. Bu kadar kısa sürede kaynaşması şaşırtıcı ben daha sarayda ki çoğu kişiyi bile bilmiyorum. Yemek boyunca Taehyung bana dokunma çabasında bulunsada onu umursamayıp yemeğimi yedim.
Birde pişkin pişkin sırıtması bir gün onu boğmama neden olacak bundan yüzde yüz eminim. Yemek yedikten sonra jimin'in ısrarı ile bahçeye çıktık. Gerçi pek jiminin suçu değil benim fişfişlememde neden oldu ama şuan ki konumuz bu değil tabi ki.
Bahçeye çıktığımızda havanın bu kadar soğuk olduğunu bilmiyordum evet kar var ama çıkar çıkmaz etki etmesi biraz titrememe neden oldu. Taehyung bir anda üzerindeki kabanı omuzlarıma bırakıp o eşsiz dudaklarıyla kulağıma fısıldadı
"Üşüteceksin Joohyun"
Onun bu hareketinden dolayı bir miktar olduğum yerde dona kaldım. Bir miktar dedim çünkü yerden bitme jimin tam yüzüme kar topu attı
"Seni ellerimle geberteceğim Jimin!"
Taehyung'un omzuma bıraktığı kabanı Taehyung'un eline tutuşturup Jimin'e doğru koşmaya başladım tabi aynı zamanda söylenmeyide unutmadım
"Bittin sen Jimin"
Jiminle bir birimizi kovalamamız uzun sürmemiş eğlenceye diğerlerinide davet etmiştik. Elimde tuttuğum kar topunu arkası dönük Taehyung'a attım. ne kadar küs de olsam onunda eğlenmeye hakkı var onun elinden bu fırsatı alamam hem benimlede güzel bir anısı olur.
Taehyung kaşları çatık bir şekilde arkasını döndüğünde bana kızdığını düşünüp elimdeki kar topunu yere attım
"Ben özür dilerim prensim"
Taehyung'un kaşları birden eski halini aldı yüzünde anlamdıramadığım gülücük belirdi ben onun gülümsemesinde takılı kaldığımda o yüzüme kar topu attı
Şoktan çıkıp Taehyung'a baktım
"Bu haksızlık"
"Hayır değil hanımefendi"
Taehyung eğilip eline tekrar kar topunu aldığı sırada fırsattan istifade koşmaya başladım o da vakit kaybetmeden arkamdan geldi. Herkes sınırsız eğlencenin peşindeymiş meğer.
"Joohyun tamam pes ediyorum" aniden durup Taehyung'a döndüm
"Pes mi ettin"
Kafasıyla beni onaylayınca dudaklarımı birbirine bastırdım
"Hemen pes ettin hiç eğlencesi kalmadı ki"
Kendi kendime söylenirken Taehyung bir anda koşunca dengemi kaybetip yere düştüm tamam popom falan acımadı ama çok soğuktu be.
"İyi misin Joohyun? hadi kalk!"
Taehyung'un uzattığı elini tutup asılıp üzerime düşmesini sağladım.
"Üşüyeceksin"
Omuzlarımı indirip kaldırdım
"Böyle iyi"
Taehyung yanağımdan öpüp yanıma uzandı
"Yanlız baya soğukmuş"
Taehyung'u kafamla onaylayıp lapa lapa yağan karı izlemeye devam ettim.
"Sana hala küsüm sadece seninde eğlenmeye hakkın olduğu için öyle davran-"
"Biliyorum prensesim elimden geldiğince kendimi affettireceğim"
"Umarım Taehyung"
Affettireceğinden hiç şüphem yok kesin affederim. Ona onun bilmediği şekilde zaafım var. Bedenim üşümeye başladığında yattığım yerden kalkarken kafama kar topunu yemem bir oldu
"Jiminnnnnnnn!"
Jimin'in tekrar peşinde koşmaya başladım. Bütün günümüz böyle geçmişti. Namjoon hyungla Taehyung'un *üşüteceksiniz* sözlerinden ve uyarısından dolayı pes edip içeri girdik.
"Çok yoruldum"
Bedenimi jimin ve abimin arasına attım. Koşuşturmaktan bacaklarım tutmaz olmuş resmen. Taehyung beklemediğim şekilde jiminle aramıza oturdu. Jimin Taehyung'a bakıp alayla güldü
"O kadar boş yer var ki prens daracık yere götünü sığdırma peşinde"
Gülmemek için kendimi tutmaya çalıştım ama sonuç başarısız bir de Taehyung'un moraran suratını görünce kahkaha atmamak imkansızlaşıyor.
"Eskileri hatırladım"
Abime dönüp yılıştım
"Doğru yaşlı olduğun için senin için uzun bir zaman olmuş olmalı"
"İlahi Joohyun"
Jiminle birbirimizin eline vuracağımızda Taehyung elimi tuttu.
"Bence böylesi daha iyi"
Eminim ki fırsattan istifade yapıyor pislik. Birde Jimin'i kıskanması da ayrı mesele
"Joohyun hatırlıyor musun"
Anlamaz gözlerle abime baktım "neyi?"
"Küçükken Jimin'e aşıktın o da seni sevsin diye peşinde dolanıp ona sevimlilik yapardın"
"Yaa abi ne alaka şimdi bu o zaman çocuktum hem jimin sen kardeşimsin deyince onu bıraktım"
"Bırakmak mı Joohyun güldürme beni"
Kafamı Jimin'e doğru döndürdüğmde Taehyung Jimin'e kaşları çatmış her an yumruk atacak gibi bakınca konuyu kapatmaya çalıştım.
"Evet bıraktım Jimin uzatma"
Bu olaydan beslenir gibi sırada konuşan namjoon hyung oldu resmen eğlence çıkmıştı bunlara
"Ondan mı krala bana Jimin'i al yoksa evden kaçarım dedin"
"Yaa çocuktum diyorum size anlamıyor musunuz!"
Hem azarlıyorum hemde göz ucuyla Taehyung'a bakmakaya çalışıyorum olay büyürse bende bunları yakarım yeminle
"Joohyun babama Jimin'i al dediğinde on sekiz yaşındaydın jimin numaradan başkasını seviyorum demese hala bana alın diye tutturacaktın"
"Küçüktüm işte abi bir hevesti, hem sen başkasını sevmedin mi?"
Jimin hayır anlamında kafasını salladı
Pis yalancılar resmen bana komple kurmuşlar.
"Yalan söylemese hala sevecektin galiba Joohyun"
bedenimi Taehyung'a çevirdim küs olabilirim ama sonuçta aşığımda yani adam benden dahada soğumasın azıcık aşk kırıntıları var bu salaklar elimden onuda alacak
"Ben uzun severim Taehyung yani senin gibi, onun götü yere yakın biz onla olmazdık"
Taehyung'un gülümsemesi içimi ısıtırken bu sıcaklık kısa sürdü. Jimin aniden yerinden kalkıp saçlarıma yapışmasıyla çığlıklarımız birbirine karşıtı
"Sensin kısa!"
"Bırak acıyor jimin!"
"Banane kızım uslu dursaydın"
"Yardım etsenize yaaa"
Jimin sinirden gülerken bende duran beynimi çalıştırıp jiminin saçlarından tuttum.
"Acıyor Joohyun"
"Banane"
Bir anda jimin ellerini saçlarımdan çekince bende çekip saçlarımı düzeltmeye başladım
"Dur yardım edeyim sana"
Bedenimi Taehyung'a dönüp olabildiğince sevimli davrandım adam beni seveceksede bu halimden sonra asla sevmez zaten. kendimi görsem bende korkar arkama bile bakmam elimde olsa kurtlara yem veririm eminim.İnce zarif elleriyle saçlarımı düzeltip Jimin'e baktı
"Bir daha yaparsan parmaklarını vücudundan ayırırım."
Vay bee böyle kocan olması işe yarıyormuş meğer. Jimin yerine oturup söylenmeye başladı
"Bu da herşeye karışıyor, Joohyun'da korkudan kocasını sürdü önüme ben bunu boğardımda Joohyun'un hatrına yapmadım"
"Hı hı kesin ondan Taehyung'un sözüyle korkutmasın'dan değil yani"
Namjoon hyung jiminle dalga geçerken gülmemek imkansız resmen kedi ile köpek.
Taehyung ellerini ellerime kenetledi
"Hadi gidelim"
Gülümseyip ayağa kalktım
"Ben gidiyorum görüşürüz uzunlar ve uzayacaklar" dil çıkarmayı da ihmal etmedim