Vişne | Texting

By okyanusun_begi

596K 48.7K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... More

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒14🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒15🍒

14.2K 1K 519
By okyanusun_begi

"Bir daha yalan söylemeyeceğine söz veren Pinokyo'nun uzun burnu normal şekline gelmişti. Geppetto Usta, ona doğru olanları anlatmıştı. Bunları çok seven Pinokyo, ustasının söylediği şekilde abdestini aldı ve birlikte namaz kıldılar. Pinokyo, namaz kılmayı çok sevmişti. O günden sonra hep kıldı ve bir daha yalan söylemedi."

Huh!

Sandalyemde dönerek yatağımda oturan kızlara döndüm.

"Pinokyo da bitti."

"Ben Uyuyan Bacı'yı okuyorum. Çok güzel uyarlamışsın Gülşah ya."

Bir yandan da gülüyordu.

Çocuk klasiklerini, İslami çocuk uyarlaması klasikleri haline getiriyordum. Yayında değillerdi şuan. Ama öyle bir düşüncem vardı.

Uyuyan Bacı dediği de Uyuyan Güzel'in uyarlamasıydı.

"Teşekkürler efenim. Ben mutfağa gidiyorum. Kahve isteyen var mı?"

"Yok ben istemiyorum."

"Ben de istemiyorum kuzu sen kendine al."

Aklıma bir sürü fikir geliyordu. Bunlardan birkaçının sadece adı olup uyarlaması daha ortada olmasa da kapakları aklımda var diyebilirdik.

Kırmızı Şallı Kız. Bu aralar aklımda dolanan buydu.

Çocuk kitapları olacakları için kısa yazıyordum. Resimler ile desteklendiğinde altına da birkaç cümle yerleştirilince çocukları sıkmayacak bir kitap ortaya çıkar diye düşünmüştüm.

Hikayesi de ufak ufak canlanıyordu.

Kahvemi hazırlayıp odama geri döndüğümde kızlar ellerindeki kitapları bırakmışlardı.

Dönen sandalyeme oturduğumda onlara baktım.

"Anonim ne oldu?"

Anonim olduğunu biliyorlardı. Ama hakkında öğrendiğim iki üç cümleyi de anlatmamıştım onlara. Abim konuşmaya gitmişti iki gün önce. Geldiğinde bir şey dememişti. Ben de üstelememiştim.

"Bir şey olmadı. Başladı bitti diyebiliriz."

"Ha başlamış bir şeyler vardı yani?"

"O anlamda değildi o. Yazdı ve bitti anlamındaydı."

Öyle olsun bakalım anlamında başlarını sallayıp duvara yaslandılar.

"Siz ne yapacaksınız?"

"Ben izinliyim."

Umay gözlerini kapattığında elini kaldırıp konuşmuştu.

Rümeysa'ya baktığımda o da konuştu.

"Okan Amca bugün gelmene gerek yok dedi."

Bugün hepimiz boşuz o zaman.

"Tamam. O zaman bu gece bizde kalın. Buradan da işlerinize dağılırsınız."

Başları ile onayladıklarında önümdeki uyarlamaya baktım.

İçime sinmişti. Güzel de olmuştu bana göre.

Çocuklukta ne yapılsa, o zaman öyle yetişip yetiştiği şekilde de devam ediyordu. Sıkmadan ve eğlenceli bir şekilde İslam'ı anlatabileceğimi düşünüp başlamıştım yazmaya.

Rapunzel

Pinokyo

Elmasever Feraceli ile 7 Cüceler

Ve birkaçı daha.

Üniversiteden mezun olmuştuk ama Rümeysa'nın bir yılı daha vardı. Küçük şirin bir çiçek dükkanında, Okan Amcanın yanında çalışıyordu.

Umay ise Eczacılığı bitirmişti. Ve şimdi de bir eczanede stajını yapıyordu.

Kapı çaldığında açmaya gittim. İçeri giren abim bir yandan da homurdanıyordu.

"Arsan Bey bu ne sinir?"

"Neymiş efendim önce ben geldimmiş. Ne yapıyoruz yer mi tutuyoruz da önce ben geldim benimdir diyoruz? Allahım ya Rabbim."

"Abi? Ne oluyor?"

"Çocuk gibi hareketler."

"Cevap versen diyorum."

"Neyse ne."

"Affff. Hoşgeldin."

Yanağımdan makas alıp konuştu.

"Hoşbuldum fıstık. Nasılsın?"

"Ben iyiyim de sen pek iyi değil gibisin?"

"Yok. Öyle ufak bir şey."

Gözlerini bir yere dikti. Ve konuştu.

"Ufak ama imtihan gibi."

"Anlamadım ama olsun. Kahve içer misin?"

"Olur. Odama getirir misin güzelim?"

Kölen mi var karşında demek istesem de yorgun olduğu çok belliydi. Bu seferlik tamam dedim ve mutfağa geçip kahveyi hazırladım. Odasına geldiğimde bir eli alnında ovarken gözlerini kapatmıştı. Masaya bıraktığım zaman gözlerini açtı.

" Teşekkür ederim."

Kupayı alıp bir yudum aldığında kaşları havalandı.

"Güzel olmuş. Ellerine sağlık."

"Afiyet olsun. Başın mı ağrıyor?"

Ellerimi tutup yanındaki sandalyeye oturttu. Gülümsedi ve konuşmaya başladı.

"Stresli bir gündü sadece. Boşver beni. Uyursam geçer. Senin günün nasıl geçti? Var mı bir ilerleme? Yanında ara ara olabiliyorum. Bunun için özür dilerim. Ama söz veriyorum yaptığın bütün uyarlamaları okuyacağım."

Bu haline gülümseyip ayağa kalktım.

"Var. Hatta bitirdim bile. Hem önce sen kendi işlerini bitir abicim. Sonra benimkileri okursun."

Saçlarını dağıtıp kolay gelsin dedim ve odadan çıktım.

Odama geri döndüğümde kızlar başlarını birbirine yaslamış uyuyorlardı.

Görüntüyü bozmadan üstlerine bir battaniye örttüm. Ve fotoğraflarını çektim. Bunu da bastırıp albüme eklemeliydim.

***

Aklıma çok alakasız bir şekilde düşen Anonimdeydi aklım.

Abim benden daha çok tanıyordu.

Daha fazlası vardı. Ve ben sadece iki cümlesini görmüştüm. Anında yargılayıp engeli basmış olmamı kendime açıklayamıyordum. Yargısız infaz yapmak. Kalp kırmak. Bunlar çok korkunçtu. Ama korkumun getirdiği tedirginlikle yapmıştım.

Daha fazla düşünmeden sandalyemden ayağa kalktım. Belim uyuşmuştu. Birkaç tur attıktan sonra kendime gelmiştim. Kızları rahatsız etmemek için odadan çıkmaya karar verdim. Odamdan çıkıp abimin odasına girdim.

Yatağında yatıyordu. Annem ve babam hastanede çalıştıkları için ve bugün nöbetleri olduğu için evde değillerdi. Yanına kıvrıldım. Uyku halinde olsa da benim geldiğimi anlamış olacak ki kolları ile sarılıp uykusuna devam etti. Hırkamın cebindeki telefonumu çıkarıp alarm kurdum. Kalktığımda abimi uyandırıp Doğan Abilere gönderecektim. Alarm kurulu olan telefonu yatağın yanındaki komodinin üstüne koyup ben de uyumaya başladım.

***

"Ne çabuk sabah oldu arkadaş."

Gözlerimi açtığımda elimi yana atıp telefonu aldım elime. Alarmı uyku semesi bulanık gören gözlerimle kapatıp ayaklandım.

"Uyuyordum ne güzel."

Gözlerini ovalayan abime baktım.

"Senin Doğan Abilere gitmen gerek abicim."

"Neden? Ve nasıl? Uykudan yeni uyandım kızım."

"Kızlar bizde kalacaklar. Özetlemek gerekirse de seni Doğan Abilere postalayacağım."

"Anladım. Tamam giderim bir elimi yüzümü yıkayayım."

Başımı salladığımda odadan çıktım. Salona geçip televizyon izlemeye başladığımda abim de evden gitmişti.

İlk uyanan Umay'dı. Gözlerini yumruk yaptığı eliyle ovuşturarak geliyordu yanıma.

"Çok uyumuşum."

"Olsun. Gel."

Bir süre sonra da Rümeysa uyanmıştı.

O da diğer tarafıma oturduğunda konuştu.

"Ne izliyoruz?"

"Alın siz seçin. Ben çay koymaya gidiyorum."

Onayladıklarında mutfağa gittim. İşimi halledip geri döndüğümde bir animasyon açtıklarını görmüştüm.

Yaşımızdan küçük şeyleri sevdiğimiz doğrudur.

Ekrana baktığımda sonradan başlayan melodi ile gülümsedim.

Ters Yüz demek.

En sevdiğim animasyondu. Bir ara duraklatıp çaylar gelince devam etmiştik.

Bing Bong şarkısı kısmında hafif mırıldanmalarımıza büyük bir şekilde gülüp üçümüz birden söylemeye başlamıştık.

Kahkahalar ile başlayan gece bütün neşesiyle de devam etmişti.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküüm

Nasılsınız?

Ben iyiyim Elhamdülillah ♥️

Multimiz Gülşah. Bir diğer deyimimizle Vişne 🍒

Bölümümüzü nasıl buldunuz?

Bu İslami uyarlama var mı bilmiyorum ama olsa çok güzel olur bence.

Arsan Bey?

Abi kardeş ilişkilerini çok sevdim şahsen 😍♥️

Sorularınızı buraya alabilirim 😊

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~vişnelerponçirelladır

Continue Reading

You'll Also Like

691K 43.2K 33
TAMAMLANDI Yzb. Yiğit: bordodan gelen yzb. Ela? Yzb. Yiğit: ne +9054372: derdinizi alay komutanına anlatırsınız +9054372: size iyi yürüyüşler
39.9K 2.7K 23
Siz| Cigerim Siz| Yeni hat aldığından yeni haberim oluyor Siz| Bayram tatilinde bi şehir dışına çıktım ne yaptınız siz Siz| Aycan verdi tilifon numar...
76.2K 9.4K 35
0538**:Hocam yanlış anladınız 0538**:ben size yaşlı demedim 0538**:yani size dedim ki ; 0538**:yaşınız biraz ,sanki , azcık, ufacık FAZLA 0538**:...
143K 9.5K 22
Siz ilk görüşte aşka inanır mısınız? Damla inanmazdı. İlk görüşte aşk mı olurmuş der geçerdi hep. Fakat nerden bilebilirdi büyük konuştuğunu? Okulun...