Pera - Pervane
Kaosu ayağınıza getirdim :)
Ulaş: Boncuklarınla sapasağlam eve vardınız mı?
Ulaş: Düşürüp kırmışsındır korkusuyla yazamadım tüm akşam
Ulaş: Bak eğer öyle bir şey olduysa söyle, yeni boncuk alırım
Ulaş: Olmadı, değil mi?
Ulaş: Düşürmedin
Ulaş: Yoksa düşürdün mü?
Duru: Sakin
Duru: Düşürmedim, sapasağlam duruyor
Duru: Devamlı gözümün önünde duracağı ama geçerken elimin çarpmayacağı bir yere koydum kavanozu
Ulaş: He, iyi bari
Ulaş: Ne yapıyorsun şimdi?
Duru: Ablamın yanındayım, kitap okuyordum
Duru: Uyudu kaldı
Ulaş: Ablan nasıl?
Duru: Eğer sorduğun başındaki yaraysa iyileşti, izi kayboldu neredeyse
Ulaş: Ama sorduğum bu değildi
Duru: Bilmiyorum, aslında aynı görünüyor
Duru: Benim gözüm açılmıştır belki de
Ulaş: Hangi konuda?
Duru: Yani o aynı görünüyor ama ben onu farklı görüyorum artık
Duru: Konuşmamaya devam ediyor, göz teması kurmuyor
Duru: Tüm bunları göz önünde bulundurunca hiç düşünmek istemediğim bir ihtimal geliyor aklıma
Ulaş: Ne ihtimaliymiş bu?
Duru: Ablamın yaşama sevincini tamamen yitirdiği ihtimali
Duru: Eskisi gibi canlı olmadığını biliyordum ama ne bileyim işte, benim ondan yana umudum var ya
Duru: O da kendisinden ümitlidir diye düşünüyordum
Duru: Onun yaşamı için hiç çabalamadığını şu ana dek fark etmemiştim
Ulaş: Sana bir şey söyleyeceğim
Duru: Söyle
Ulaş: Ablanın hastaneye kaldırıldığı gün, sen ablan uyandığında hastaneden içeriye girmiştin
Ulaş: Sen gidince Tolga bana bir şey söyledi
Duru: Ne söyledi?
Ulaş: Ablan düşmeden önce onun yüzüne baktığında gözlerinin kapalı olduğunu görmüş, o yüzden ilk başta uyuduğunu ya da çoktan bayıldığını düşünmüş
Ulaş: Ama düşmeden birkaç saniye önce ablanın yüzünü ekşittiğine şahit olmuş
Ulaş: O kadar kısa sürmüş ki göz yanılması olabilirmiş
Duru: Yani? Nereye varacaksın?
Ulaş: Duru...
Duru: Hayır, saçmalama
Duru: Tahmin ettiğim şey değildir aklındaki
Ulaş: Ablan düşmek istemiş olabilir mi?
Duru: Hayır
Duru: Olamaz yani
Duru: O öyle biri değil ki
Duru: Niye kendine zarar versin?
Duru: Yapmaz öyle bir şey
Ulaş: Bilemiyorum, ablanı sen daha iyi tanıyorsun
Ulaş: Ama onunla 3 senedir tek kelime bile etmedin
Ulaş: Kendine zarar verme konusundaki düşüncelerinin değişip değişmediğini bilemezsin
Duru: Ablamın intihar etmeye çalıştığını mı söylüyorsun sen bana?
Ulaş yazıyor...
Duru: Şu an ciddi olamazsın
Duru: Bunu duyalı ne kadar zaman oldu?
Duru: Ablamın intihara meyilli olduğunu söyleme gereği bile duymadın mı?
Duru: Ben konuyu açmasam söylemeyi düşünüyor muydun bari?
Ulaş: Nasıl söyleyeceğimi bilemedim, Duru
Duru: Ya ablam bu geçen süre içerisinde yine intihar etmeye çalışsaydı?
Duru: Ve ben onun bu düşüncelerinden habersiz olduğum için engelleyemeseydim?
Ulaş: Haklısın, üzgünüm
Ulaş: Ben gerçekten bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilemedim
Ulaş: Ablanın durumu için çok üzgündün ve daha da yıkılmanı istemedim
Ulaş: Söylemem gerekiyordu, biliyorum
Duru: Her neyse
Ulaş: Çok kızdın mı?
Duru: Şu an konuşmasak olur mu?
Duru: Kendimi gerçekten kötü hissediyorum ve fark etmeden canını yakmak istemiyorum
Ulaş: Peki
Ulaş: Kendini iyi hissettiğinde yazarsın
***
Furkan: La oğlum 3 saattir mesaj atıyorum sana
Furkan: Oyuna geliyor musun?
Furkan: BAK ŞU TELEFONUNA ARTIK DELİRTME BENİ
Furkan: Mesajlarım çift tik, onun da farkındayım
Furkan: Bildirimden okuyup da dönmüyorsan var ya...
Ulaş: Eee, yeter be
Ulaş: Dıt dıt dıt
Ulaş: İki dakika kafamı dinleyemedim senin yüzünden
Ulaş: Gelmiyorum oyuna falan, sen gir
Furkan: Niye?
Furkan: Moralin mi bozuk?
Ulaş: Bozuk, olamaz mı?
Furkan: Olamaz tabii ki
Ulaş: Niye, yan karakter gibiyim diye mi?
Ulaş: Hep mutlu olmak zorunda mıyım ben?
Furkan: Ne yan karakteri mal mısın oğlum sen?
Furkan: Senin moralin bozuk olamaz
Furkan: Ben varken olmaz
Furkan: Niye bozuk?
Furkan: Duru sana kanka dedi diyeyse eğer
Furkan: Biz kanka deyip de şu an kocacığım diyen çok insan gördük
Furkan: En büyük örneği annemle babam zaten
Ulaş: Yok kanka, o yüzden değil
Furkan: Ulaş, bak tam konuşmanın üzerine kanka dedin bana
Furkan: Bir şey ima etmiyorsun, değil mi?
Ulaş: Ediyorum, Furkan
Ulaş: Sende gözüm var
Ulaş: Salak mısın lan?
Furkan: Biliyorum, biliyorum
Furkan: Kimde gözünün olduğunu da biliyorum
Furkan: Hatta sanırım Duru hariç hepimiz fark ettik
Ulaş: Tamam kapat konuyu
Furkan: Sen Sayina konusunu kapattırmış mıydın bana?
Furkan: Anlattırıp zorla yanımda olmuştun
Furkan: Şimdi sıra bende, dökül bakalım
Ulaş: Kavga ettik, ona moralim bozuk
Ulaş: Yani bombok bir haldeyim şu an
Ulaş: O yüzden kafa dinlemek istiyorum biraz
Furkan: Lan nazar mı değdirdik acaba
Furkan: Ne ara kavga ettiniz?
Furkan: Nasıl kavga ettiniz?
Ulaş: Ettik işte bir şekilde
Ulaş: Hassas bir konu vardı, ona bildiğim bir şeyi söylemedim
Ulaş: Daha doğrusu geç söyledim
Ulaş: Ama nasıl söyleyeceğimi bilemedim, o da haliyle kızdı neden daha erken söylemedin diye
Ulaş: Sonra sinirli olduğunu ve konuşmak istemediğini söyledi
Furkan: Hadi ya
Furkan: Kötü olmuş
Furkan: Büyük bir olay mıydı?
Ulaş: Büyüktü, söylemem lazımdı zaten ama anında söyleyemedim işte
Furkan: E tamam o zaman
Furkan: Senin bir suçun yok ki
Furkan: Anlık sinirlenmiştir o da
Furkan: Geçer yakında, eskisine dönersiniz
Ulaş: Eskisine dönmek ister miyim onu da bilmiyorum ya
Furkan: Nasıl yani?
Ulaş: Rol kesmeyeceğim hiç
Ulaş: Her boku anladınız zaten
Ulaş: Bu kankalık olayı yoruyor beni
Ulaş: Ben Duru'ya aşığım, Furkan
Ulaş: Öyle böyle değil, deli gibi aşığım
Ulaş: Hem böyle hissedip hem de kankası olamıyorum
Ulaş: Aklımı yitireceğim artık
Ulaş: Ben böyle biri değildim
Ulaş: Benim bir şeyi aklımdan geçirmemle ağzımdan kaçırmam arasında birkaç saniye vardı
Ulaş: Ama şimdi Duru'ya hissettiklerim köklenmiş bir şekilde kalbimde dururken ben ona belli edemiyorum bile
Ulaş: Kızın tek istediği yakın bir erkek arkadaşının olmasıydı
Ulaş: Daha önce de kanka dediği biri gitmiş kıza açılmış
Ulaş: Ben de daha arkadaşlığımız tam başlamamışken söyleyecektim ona, ben senden etkileniyorum diyecektim
Ulaş: Diyemedim, şimdi bu hislerle kaldım yerimde
Furkan: Tamam, ben olurum kankası
Furkan: Seni kankalık konumundan atarım
Furkan: Sen de yürürsün kıza, nasıl fikir?
Ulaş: Öyle dediğin gibi kolay değil bu işler
Ulaş: Ben bu kıza ilk önce arkadaş gözüyle baksaydım bunlar olmayacaktı zaten
Ulaş: Biz konuşmaya başlamadan önce kesiyordum kızı, haliyle arkadaş gözüyle bakamıyorum
Ulaş: Ama aynısı onun için geçerli değil
Ulaş: O bana arkadaş gözüyle bakıyor
Furkan: Annem de babama arkadaş gözüyle bakıyordu
Furkan: Şu an 20 senedir evliler ve ikiz çocukları var
Ulaş: Off Furkan, olmaz diyorum işte
Furkan: Ya nesi olmaz, nasıl olmaz?
Furkan: Ben anlamıyorum sizi ya
Furkan: Ufacık bir ihtimal bile varken 'imkansız, olmaz' ayaklarına giriyorsunuz ya deli oluyorum
Furkan: %1 bile olsa bir ihtimal var sonuçta, değil mi?
Furkan: Ne yapacaksın yani?
Furkan: Ömür boyu arkadaş gözüyle bakmadığın birine kanka mı diyeceksin?
Furkan: Yoksa onun kalbine girebilmek için uğraşacak mısın?
Furkan: Anlamıyorsun, değil mi?
Furkan: En azından senin aşık olduğun kız seni bir erkek olarak görüyor
Furkan: Sayina bana erkek gözüyle bile bakmıyor, umurunda bile değilim kızın
Furkan: O yüzden dene, en azından denemene rağmen olmasın
Ulaş: Kıyamam lan sana
Ulaş: Tamam hadi gel oyuna girelim
Furkan: Seni oyuna sokmak için iki saat felsefe yapıp kendimi acındırmamın işe yarayacağını biliyordum
Ulaş: Vay şerefsiz
Ulaş: İyi tongaya düşürdün beni
Furkan: Ne demek bebeğim
Furkan: Hadi gir artık şu oyuna, yalnız oynayınca sarmıyor
Ulaş: Geliyorum aşkım
Bu kitaptaki her dostluğa düşüyorum. ♥
Sizin okullarınız ne zaman ara tatile girecek? Ona göre bölümleri 12'de atmaya başlayacağım. Benim finallerim 21 Ocak'ta bitiyor.
İyi günler, 'gü'lerim. ♥