Silent° [ MinSung ]

lovescaiy tarafından

194K 20.2K 19.4K

Yaklaşık yirmi dakikanın ardından okulun önündeki durakta inmiş, büyük binaya girmeden önce kısa bir bakış at... Daha Fazla

Airpods ¹
Repeated Error ²
English School ³
Heart breaker ⁴
Secret Life ⁵
Son ⁶
Curious Bug⁷
Brownie Points ⁸
Question Machine ⁹
Bus Chaos ¹⁰
Breakfast ¹¹
Awkward Boy ¹²
Dream or Reality ¹⁴
Happy B-Day ¹⁵
Bastard ¹⁶
Date ¹⁷
One or Two ¹⁸
Sleeping Beauty ¹⁹
Romantic ²⁰
Good Night ²¹
Good Old ²²
Basketball ²³
Start ²⁴
The Final Lap ²⁵

Simple Machine ¹³

6.5K 814 601
lovescaiy tarafından

Minho uyandığında Jisung'ın annesinin kalktığını duysa da yerinden kalkmamıştı. Jisung'la beraber odadan çıkmayı planlıyordu.

Yan dönüp, gözlerini ovuşturmuş ve yastığın altına bıraktığı telefonu eline alarak saçlarını düzeltmişti. İyi göründüğüne karar verip başını yastığa tekrar bırakıp telefonu kenara bırakırken Jisung'i izlemeye başlamıştı.

Saçları geriye yatmış, alnı açılmıştı. Dudakları aralıkken ön dişleri görünüyordu ve ağzından nefes alıp veriyordu.

Minho gülümseyerek yatağın ucuna yaklaşmış, uyuyan çocuğa dokunmak için uzanmıştı ki kapı tıklatılınca elini çekip yataktan doğruldu.

"Girebilirsiniz."

"Uyanmışsın, bak, hala uyuyor." Kadın gülerek yere oturmuş, oğlunu boynunu, yanaklarını öpe öpe rahatsız etmiş ve arkasına döndüğünde gıdıklamıştı. "Jisung, kalksana oğlum. Arkadaşın uyanmış."

"Beş dakika..." Jisung yan dönüp yüzünü yastığına bastırırken Minho gülerek eğilip eliyle ağzını kapatmış, Jisung burnundan nefes almak zorunda kaldığı için gözlerini açmıştı.

"Günaydın, uykucu."

"Sensin uykucu. Günaydın." Jisung gözlerini ona dikip kötü kötü bakmayı kesip yatağında gerindikten sonra sırt üstü dümdüz yatmaya başladı.

"Anne! Kahvaltı hazır mı?"

"Sen yataktan çıkana kadar üç kere hazırlarım!" Jisung annesinin cevabına gülerek yorganı tekrar üzerine çekti.

"Hamarat kadın. Ne zaman uyandın?" Jisung yatakta oturmaya devam eden Minho'ya dönüp gözlerini ovuşturdu.

"Yirmi dakika falan oldu." Jisung Minho'yu onaylayıp yataktan kalkarken Minho da kalkmıştı.

"Bu akşam da kalır mısın?"

"Hayır, saat kaç olursa olsun gideceğim okul var yarın." Jisung başıyla onaylarken yatağındaki örtüleri çıkarıp kendininkileri sererken Minho odadan çıkmış elini yüzünü yıkamıştı.

Odaya geri döndüğünde Jisung ortalıkta yoktu ama oda toplanmıştı.

Telefonunu boştaki şarja bırakıp saati kontrol ettikten sonra mutfağa ilerledi. "Günaydın, yardım edilecek bir şey var mı?"

"Yok tatlım, otur sen. Han!"

"Ben mi babam mı?" Jisung mutfağa girerken Minho gülmüştü. "İkiniz de. Git babanı kaldır otuz saniyede buraya gelmezse tek lokma yiyemez."

Jisung gülerek mutfaktan çıkmış, annelerinin yatak odasına girmiş ve kendini yatağa, babasının üzerine atıp tepinmişti.

"Velet." Adam gözlerini açmadan oğlunu yakaladığında Jisung güldü. "Annem otuz saniyen olduğunu eğer otuz saniyede gelmezsen sana yemek vermeyeceğini söyledi baba. Ya! Bırak beni! Anne! Babam beni ısırıyor!"

"Yemek yoksa sen varsın." Adam oğlunun yanağını sıkıştırırken omzunu ısırmayı bırakmış, onu annesinin tarafına bırakarak yataktan kalkmıştı.

"Oğlunu bırakıp gelmen için süren çok az Han!" Jisung, babası odadan çıkarken odanın kapısını kapatarak çıkmış, üstünü düzeltip mutfağa geçmişti. Annesi ve Minho Yuki hakkında konuşuyordu. Jisung mutfağa girdiğinde sustukları için Jisung konuyu kaçırarak masaya oturmuştu. Babası mutfağa girerken herkes ona dönmüştü.

"Hayatım soyadımla derdin ne tam olarak? Günaydın oğlum." Adam, Minho'nun omzuna hafifçe patpatlayarak yerine otururken kadın ona bakmıştı.

"Myeongdong çok uzun bir isim. Han demek oldukça kısa ve kolay ayrıca ikinize aynı anda seslenebiliyorum." Hepsi gülüşürken kadın masayı işaret etti. "Afiyet olsun."

Jisung'ın annesi ve babası arasındaki inatlaşmalar eşliğinde yaptıkları kahvaltıdan sonra dişlerini fırçalamış ve odaya geçip maketin başına oturmuşlardı.

"Ne yapacağız şimdi?" Jisung dudak büzerek sorarken Minho onu duymamıştı. Yavaşça omzunu sarstığında Minho gözlerini boşluktan çekip ona çevirdi. "Hm?"

"İyi misin?"

"Evet, sadece şanslısın, onu düşünüyordum. Her neyse, ne sordun?" Minho eline aldığı parçayı incelemiş, yapıştırabileceği yeri bulurken yapıştırmıştı.

"Şimdi ne yapacağız diyorum."

"Elektrik devresini kurar mısın? Yaklaşık 80 santimlik parçalı bir devreye ihtiyacımız var." Jisung başıyla onaylayıp yatağına yaslanarak devreyi kurarken Minho da sıvı basıncı sistemiyle uğraşmaya devam ediyordu.

Jisung devreyi kurup yaptıkları eve yerleştirmiş, odanın içinde gezinmiş, Minho'ya musallat olmuş ve en sonunda odadan kovulmuştu. Jisung odadan çıkıp kendini salonda oturan annesinin kucağına bırakırken kadın bacaklarına oturan çocuğunu yanına iteklemişti.

"Bebeğim diye seviyorum ama dana gibisin, nasıl kaldırayım seni?"

"Kırıcısınız bayan." Kadın gülerek oğlunun sarıltırmaktan dağılan saçlarını düzeltti. "Çok mu streslisiniz?"

"Minho hala uğraşıyor ve dikkatini dağıttığım için beni odadan kovdu. Bir miktar onunla boğuşmuş olabilirim." Kadın gülerek oğluna sarılıp saçlarını öptü.

"Sanki biraz kendin kaşınıyorsun gibi geliyor bana?" Jisung gülerek inkar ederken kadın oğlunu gıdıklamaya başladı.

"Anne! Dur ya çocuğun ailesi yok sen beni sabahtan beri mıncıklıyorsun. Kahvaltıdan sonra dalıp gittiğinde içime oturdu, keşke ben onun evine gitseydim dedim."

"Hayatta herkes eşit şartlarda ilerlemez bebeğim. Minho ve senin karakterin çok farklı farkındaysan. O, san göre oldukça güçlü bir karakterken sen daha naifsin. Senin karakterin aileye ihtiyaç duyarken onunki olmasa da ayakta kalacak kadar güçlü. Acımak yerine onunla gurur duymaya başladığında seni sevmem ona karşı çekinmen gereken bir şey olmayacaktır." Jisung, başıyla onaylayıp annesine sarıldı.

"Yarın eve geldiğimde nail art yapmaya ne dersin anne?"

"Olur aşkım, bu sefer daha kolay bir içerik seç. Çizgi film karakterleri daha çok canavara döndü."

"Iy, asla! Güzel bir şey bulacağım. Şimdi gidiyorum, Minho'ya su ve atıştırmalık götüreyim." Jisung annesini öpüp kalkarken kadın oğluna el sallamış, okuduğu kitaba geri dönmüştü.

Jisung mutfaktan sevdiği abur cuburlar ve su şişesiyle beraber odasına tekrar girerken Minho yumruğunu kendine doğru çekti. "İşte!"

"Çalışıyor mu?" Jisung kaşlarını kaldırarak yere, dizlerinin üzeirne otururken Minho gülümseyerek ona sarıldı. "Çalışıyor!" Hızla geri çekilip küçük küvetin üzerindeki vanayı çevirdi. Su şıkır şıkır küvete akıp, oradan açık hava basıncının yardımıyla tekrar su deposuna geçerken Jisung elindekileri bırakıp el çırptı.

"Minho! Harikasın!" Minho gülümseyerek ellerini ovuşturdu. "Tam puan almak için basit makineyi dahil etmemiz gerekiyor."

"Bir şey düşündün mü?"

"Hayır, sistemle uğraşırken unuttum." Jisung paketleri ve suyu Minho'nun önüne ittikten sonra yatağına çıkıp dizlerinin üzerine oturarak camdan dışarıyı izlemeye başladı.

"Belki de basit düşünmeliyiz. Basit bir makine sadece işimizi kolaylaştırmalı. İşimizi kolaylaştıracak bir şeyler..." Jisung gözlerini mahallede gezdirmiş, örnek aramıştı. Bir şey bulamayıp geri çekileceği sırada karşı apartmanda çamaşır toplayan teyzeye baktı. Oldukça zorlanıyordu.

Gözlerini kocaman açıp bağırırken Minho ona döndü. "İşte! Buldum Minho! Gel bak!"

Minho elindeki suyu bırakıp yatağa oturup Jisung gibi cama yaslandığında Jisung karşı apartmanı gösterdi.

"Teyzeyi görüyor musun?"

"Kör değilim."

"Öyle değil, dikkatli bak!"

"Bağırıp durma kulağımın dibinde amk." Minho teyzeye dönmüş, kaşlarını çatarak bakmıştı. "Neyi görmem gerekiyor?"

"Ya! Teyze bu taraftaki çamaşırlara uzaşamıyor. Şu şeyler var ya, makaralı ipler. Onlardan kullanalım." Jisung aniden döndüğünde Minho'yla burun buruna gelmişlerdi.

Minho yandan bir sırıtışla onayladı, geri çekilmemişti.

"Harika fikir. Basit ve işlevsel." Jisung yutkunarak gülümsemeye çalışırken Minho yatağından kalkınca derin bir nefes alıp yere indi ve evin iki uzak camını gösterdi.

"Bunların arasına yapalım..."

"Boyunu ölçüp ip kes, ben makarayı yapıştırırım."

Jisung titreyen elleriyle iple uğraşırken, Minho onun titreyen ellerini görmüş ve başını eğerek gülmüştü.

Kalbi hızlanan tek kişi olmamak güzeldi.

Okumaya devam et

Bunları da Beğeneceksin

603 108 6
Uyku sorunu olan Minho'nun tek ihtiyacı tanımadığı bir çocuğun sesi olmuştu ana ship: minsung yan shipler : Chanmin, Changlix,Hyunin
20.9K 1.8K 11
Arkadaşının hoşlandığı çocuğu gözetlerken , amacından sapıp kendi aşk hikayesini oluşturan Jisung ve onun kalbini darmaduman eden Minho -20th centur...
3.7K 652 9
1860'larda bir gemide kölelik yapan Han Jisung, işini yapamaması sonucuyla ceza olarak kaptanı tarafından soğuk ve derin sulara atılır fakat Lee Minh...