Vişne | Texting

By okyanusun_begi

581K 47.9K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... More

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒13🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒14🍒

14.3K 1.1K 353
By okyanusun_begi

Umut.

Her şeyi bir kenara itip yeni düşünceleri ortaya çıkaran his.

Arsan Abi ile hiç konuşmadan sustuk denizin karşısında. Bir ara yaşımı sordu yaşını sordum ve artık abi demeye başladım. O ara biraz hitap sorunu yaşamıştım.

İçime ektiği umut tohumlarından haberi yoktu ama söylediği cümle iki kelimeden de oluşsa etkisi o kadar küçük olmamıştı.

Güven, kuşku ve korku'nun savaşının ortasına umut gelmiş, kuşku ve korkuyu alandan dışarı çıkarmıştı. Güven ve umut. Bu ikili dolanıyordu zihnimde.

Boşa çıkacaktı belki. Ama ben bu umut denilen hissi yaşamak istiyordum.

Eve geldiğimde Demir odasındaydı. Kapısına gittiğimde tıklattım. Ses gelmeyince içeri girdim. Uyuyordu.

Yatağının kenarına geldim. Diz çöküp kollarımı yatağa dayadım.

Büyümüştü. Ama düşünceleri aynıydı.

Konuşmaya çalıştığım zamanlar lafları çıktığı gibi geri tıkardı ağzıma. O sıralar sesimi çıkaramazdım. Çünkü haklı olduğunu düşünürdüm. Ama şimdi öyle değildi. Bende umut vardı bu sefer. 'Ben yapmadım' diyecek güç vardı.

Elimi kahve saçlarına götürüp okşadım. Annesi olsaydı o okşardı belki. Ben kendimi geçeli çok olmuştu. Benim annem ve babam o kazada ölmüştü. Sadece anılarda kalmak üzere gitmişlerdi. Kaldıkları anılar da kilitli bir kutuda saklıydı.

Hep o uyurken gelirdim yanına. Hep uyurken anlatmak isterdim çünkü o zamanlar bana öfkeli gözleriyle bakmazdı. Hep o uyurken anlatmak isterdim, otururdum yanına. Ama sessizce ağlayarak kalktığımla kalırdım. Kalkardım yanından.

Ağlamak. Sadece yalnızken yaptığım bir eylemdi. Zayıflık değildi. Asla değildi. Aksine güçlülüğün simgesiydi bana göre. Dayanıp dayanıp bir yerde patlak vermekti ağlamak.

Hafif aralıklı olan gözlerini yavaş yavaş açıp da beni gördüğünde hızla doğruldu.

"Ne işin var senin benim odamda?! Çık dışarı!"

"Konuşmamız gerek Demir. Böyle bağırarak tek yaptığın ertelemek. Kaçamazsın. Konuşacağız."

"Benim kaçtığım yok çık odamdan!"

"O zaman neden düzgünce konuşmamıza izin vermiyorsun?!"

Sesim yükseldiğinde kısa bir süre gözlerime baktı.

"Anne ve babamı benden alan birisiyle düzgünce konuşmam ben."

Sakince söyledikleri tekrar içimde tekrarlandı.

Ama bu defa o cümlelere inanmayacaktım. Bu cümleler yıllarca kendimden nefret etmemi sağlamıştı. O kadar uzun süreden sonra bir umut kırıntısı bulmuşken sarılabildiğim kadar sarılmam, bu cümleleri cevapsız bırakmamam gerekiyordu.

"Ben yapmadım!"

Dolmaya hazır bekleyen, acımaya başlamış gözlerimi umursamadan hep onun bana yaptığı gibi bu sefer ben karanlık tünelimin sonundaki umut ışığını, bulduğum doğrumu haykırmıştım.

"Ben yapmadım! Ben kullanmadım o arabayı! Ben gel çarp demedim kamyona! Ben sadece küçük bir çocuktum!"

"Küçük çocuklar masum olurlar. Sense kendi anne baban ölürken hiçbir şey yapmayacak kadar pisliğe batmış biriydin."

"O an orada değildin Demir! Orada neler olduğunu bilmiyorsun! Anlatmaya çalıştığımda dinlemediğin gibi kendi doğrularımı da dinlettirmiyorsun bana!"

"Ne senin doğruların!"

Yatağından kalkıp karşıma dikildi.

"Vicdanını rahatlatmak mı?! Ne senin doğruların!"

"Onca yıldır kendime inandırdığım yalan sözlere inat kendimden emince ben yapmadım demek doğrularım! Bana söylediğin gibi benim aksime boğazlarına kadar pisliğe batmış anne baban benim doğrularım!"

"İftira atıyorsun! Yapma."

"Beni bir kere dinleseydin iftira atmadığımı anlardın. O da sende yok. Ama sana son bir sözüm var. Bundan sonra kendi doğruların ile benim umudumu solduramayacaksın. Bundan sonra bana saldırdığın, üstüme çullandığın kadar üstümden atmaya çalışacağım seni. Karşılığa karşılık. Bundan sonra sözlerini içinden haykıran Onur yok."

Odasından çıkıp odama girdiğimde ağlama isteğimin kaybolup gittiğini, daha da güçlü olduğumu hissettim.

Küçükken bana ve Demir'e karşı ilgili olsalar da yaptıkları şeyler ile değerlerini kaybediyorlardı. Biz çocuktuk. Peki ya aldıkları çocuklar çocuk değil miydi? Ailelerinden kopardıkları çocuklar da çocuktu.

Daha fazla düşünmemeye karar verdiğimde yatağıma yattım.

Bugün çok değişikti. Her şeyiyle.

Gözlerim kapanmaya başladığında daha fazla direnmedim.

***

Sabah alarmın bip sesiyle uyandığımda işlerimi halledip mutfağa indim.

Evde tek bir ses yoktu yine. Demir okula gitmiş olmalıydı.

Kahvaltımı edip çıktığımda çalıştığım kitabevine gittim. İçeri girdiğimde Osman Amca seslendi.

"Kayra oğlum, hoşgeldin."

Kayra

İkinci adım. Annesi babası Onur'u tanımıştı herkese. Kayra'yı değil. İkinci adım ile tanıtmıştım kendimi Osman Amca'ya.

"Hoşbuldum Osman Amca. Kitaplar geldi mi?"

"Geldi. Depoda. Yavaş ol diyeceğim ama sen dinlemeyeceksin."

"Amcam hızlı yapınca ağırlığını hissetmiyorum daha iyi oluyor."

"Sen bilirsin."

Depoya inip aldığım kolileri yukarı çıkardım.

Uzun bir işimiz vardı anlaşılan.

***

"Gülşah hadi."

"Geliyorum son bir tane daha alayım."

"İyi ki İslami çocuk kitabı uyarlamaları yazıyorsun da biz de nasipleniyoruz. Güzel olmuyor da değil hani."

Gülşah mı?

Vişne olma ihtimali yüzde kaçtı?

Kafamı kaldırdığımda yeşil şalını dolamalı bağlamış, siyah uzun bol elbise ya da elbise gibi olan bir giysi ile bir kız vardı karşımda. Elini çocuk klasikleri kitaplarında dolandırıyordu.

Konuştuğum Vişne mesajlaşmamızın doğru olmadığını söylüyordu. Küçük bir ihtimal karşımdaki kişi Gülşah ya da benim deyimimle Vişneydi.

Tam emin olmadığım için hiçbir şey yapmadım. Kasaya doğru ilerlediğinde etrafına bakındı. Kimse yoktu.

Oraya doğru ilerlediğimde aldıklarını geçirip tutarını söyledim. Parayı masanın üzerine bıraktı. Parmağında ince bir yüzük vardı.

Evli miydi? Ya da nişanlı?

Kahretsin. Ben birisi ile birlikte olan birine mi yazmıştım?

Kendi kendime düşünürken kitapların olduğu poşeti aldı ve çıkışa, arkadaşlarının yanına ilerledi.

Ben de raflara doğru yürüdüm. O sırada o, çantasını düzeltmek için yanımdaki rafın önünde durdu.

"Gülşah, Süreyye Teyzelere geç kalmak için oyalandığını düşünmeye başladım."

"Ya kızım erken gitsek ne olacak? Yeğenine, oğluna kız beğenecekler ki ben o listeye girmek istemiyorum."

"Tabi. Taktığın eklem yüzüğünden belli. Sanki nişanlıymış gibi gösteriyorsun zeki kız seni. Pardon unutmuşum sizin anoniminiz vardı değil mi Gülşah Hanım?"

"Sorma. Vişne isimli bir şal mağazasından şal alacaktım güya karşılaştığım şeye bak. Bir de Vişne diye tutturmuş öyle sesleniyor bana. Neyseki daha yazmıyor çok şükür."

"Kız Umay biz de mi yapmacık nişan yüzüğü taksaydık? Ben yavaştan korkmaya başladım."

"Yürü yürü. Korkunun ecele faydası yok bacım."

"Bekleyin ama."

Bu Gülşah benim Vişneydi. Emin olmuştum.

İçimdeki huzursuzluk da kalkmıştı. Çünkü nişanlı birine yazmamıştım. Yalnız. Akıllı kızmış vesselam.

Nişanlıyım bana bulaşmayın demek için eklem yüzüğü takmıştı.

Sırıttığımı farkedince omzumu yasladığım raftan ayrıldım ve yerleşecek kitaplara ilerledim.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküm Gece Vişneleri 🍒

Biliyorum Pazartesi demiştim ama dayanamadım canımlar.

Nasılsınız? Ben iyiyim Elhamdülillah ♥️

Nasıl buldunuz bakalım?

Onur'un Demir ile konuşmasında sanki çocuğu okula başlayan anneymiş gibi gururlanan bir tek ben değilimdir bence. Yazdırana çok şükür.

Gülşah bizim Gülşah.. Çok özür dilerim Onur'un deyimiyle Vişne gelmiş hoşgelmiş.

Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️

~vişnegönlümsende

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 92.8K 51
0526******: Hocam inşAllah bu evde kalma sorunsalım biterse nikahımı kıyar mısınız? Hoca Efendi: Ne? 0526******: Nikah diyorum hocam, kıyar mısınız? ...
233K 22.9K 68
Herşey o akşam üst üste gelen bildirimlerle başlar. Alya telefonu açıp baktığında kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj geldiğini görür. (0544...); Se...
408K 21.7K 33
"Ne bağırıp duruyorsun? Konağı ayağa kaldırdın!" Karşımda dikilen adama yumruğumu gerçirmemek için içimde verdiğim mücadeleden söz bile edemezdim. E...
630K 45.2K 34
"Cehennemine hoşgeldin, katilin kızı!" İtalyan ve Katolik bir adam... Türk ve Müslüman bir kız... İslâmî bir aşk romanı...🦋 →Tıp fakültesinden yeni...