Vişne | Texting

By okyanusun_begi

581K 47.9K 15.5K

Gülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız var... More

🍒1🍒
🍒2🍒
🍒3🍒
🍒4🍒
🍒5🍒
🍒6🍒
🍒7🍒
🍒8🍒
🍒9🍒
🍒10🍒
🍒11🍒
🍒12🍒
🍒14🍒
🍒15🍒
🍒16🍒
🍒17🍒
🍒18🍒
🍒19🍒
🍒20🍒
🍒21🍒
🍒22🍒
🍒23🍒
🍒24🍒
🍒25🍒
🍒26🍒
🍒27🍒
🍒28🍒
🍒29🍒
🍒30🍒
🍒31🍒
🍒32🍒
🍒33🍒
🍒34🍒
🍒35🍒
🍒36🍒
🍒37🍒
🍒38🍒
🍒39🍒
🍒40🍒
🍒41🍒
🍒42🍒
🍒43🍒
🍒44🍒
🍒45🍒
🍒46🍒
🍒47🍒
🍒48🍒
🍒49🍒
🍒50🍒
🍒51🍒
🍒52🍒
🍒53🍒
🍒54🍒
🍒55🍒
🍒56🍒
🍒57🍒
🍒58🍒
🍒59🍒
🍒60 - Final🍒
🍒Final - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 1🍒
🍒Özel Bölüm - 2🍒
🍒Özel Bölüm - 3🍒
🍒Özel Bölüm - 4🍒
🍒Özel Bölüm - 5🍒
🍒Özel Bölüm - 6🍒

🍒13🍒

14.7K 1.1K 315
By okyanusun_begi

"Şimdi konuya açıklık getireyim. Anlatacağın her ne ise ikimizin arasında kalacak. Ben seni sorgulamadan dinleyeceğim. Anlatmak istersen başla. Ha bu arada. Kardeşime yazman konusu ayrı bir şey olduğu için şuanlık bu yokmuş gibi varsayıyorum. Şimdi söz sende."

Nasıl anlatılırdı bu?

Derin bir nefes aldım.

" Ben o zaman 6 yaşındaydım. Annem ve babamla birlikte bir arabadayız. Kardeşim var bir tane. Demir. O bizimle değildi. Ben, annem ve babam. Doğum günümden iki gün önceydi. Benim kutlamam için ayarladıkları bir yere gidiyoruz. Demir küçük olduğu için teyzemlerde. Yüksek sesli ortamlarda huysuzlanır. Yoldayken annemin telefonu çaldı. Açtı konuştu bir süre. Sonra bana da verdi. Halammış. Ben de konuştum."

⛈️⛈️⛈️

"Hala Hala! Dur kapatma babamı da vereceğim."

Yerinden kalkan küçük Onur babasının kulağına doğru tuttu telefonu. Küçük elleri ile sabit tutamıyordu. Babası hem arabayı kullanıyor hem de kayan telefonu kulağında tutmaya çalışıyordu.

"Hadi baba konuşun. Halam seni de çok özlemiştir."

Ayağı kayan Onur telefon ile birlikte arka koltuğa düştü. Düşerken kafasını iki koltuğun arasındaki sert bir yere vurması sebebiyle alnı kanıyordu. Annesini arka koltuğa döndü telaşla. Babası da aynı şekilde bir yola bir oğluna bakıyordu. İki yetişkinin de şuan için tek telaşı çocuklarıydı.

Öyle ki karşıdan gelen kamyonu farketmediler. Direksiyon hakimiyetini kaybeden baba yan şerite kamyonun karşısına çıktı. Önüne dönüp kurtarmaya çalışsa da arabanın ön kısmına şiddetli bir şekilde çarpmıştı kamyon.

Uğultulu geçen iki saatin içinde küçük Onur arka koltukta anne ve babasının kan içindeki yüzlerine her bakışında daha da şoka giriyordu. Kollarını dizlerine bağlamıştı. Sadece titriyordu.

O kadar büyük bir şoktaydı ki annesinin ona acil durumlarda aramasını öğrettiği numarayı aramayı bile unutmuştu.

Bir süre sonra gözleri etrafta gezindi. Yolda kimse yoktu. Annesinin başı omzuna düşmüştü. Babasının başı da kırık cama yaslıydı.

Önce babasının koltuğuna yöneldi küçük Onur.

"Baba? Başında kırmızı bir boya var. Resim yapmıyoruz ki neden başına boya bulaştırdın?"

Minik elini babasının alnına değdirdi. Burnuna götürdüğüne yüzünü buruşturdu.

"Baba bu boya benim boyalarım gibi kokmuyor. Çok kötü kokuyor bu. Hadi kalk yüzünü yıkayalım."

Sonra annesine yöneldi.

"Anne. Uyudun mu? Ama sen bana hep üstün açık uyursan üşürsün derdin. Senin neden üstün açık?"

Sonra annesinin saçlarına değdirdi ellerini.

"Senin saçlarına da babamın yüzüne bulaşan boyadan bulaşmış. Hadi kalk da silelim yüzünüzü. Hep sen yapardın bu sefer ben yaparım."

"Baba annem neden uyanmıyor? Çok mu yorulmuş?"

Bir süre düşündü.

"Anladım. Bana şaka yapıyorsunuz. Ama ben bu şakayı hiç sevmedim. Hadi kalkın artık. Üşümeye başlamışsınız."

Arabalarına yapışık şekilde duran kamyona çevirdi bakışlarını.

O zaman anlayabildi.

"Kaza yapmışız. Baba hadi çabuk olmamız lazım arabayı tamirci amcaya götürelim."

Birkaç saat sonra yoldan geçen bir araba kaza yapmış araçları görüp yanına geldi.

Orada sadece tek bir kişinin sesi duyuluyordu.

"Anne baba yalvarırım kalkın. Bir daha sözünüzden çıkmayacağım, bir daha geç olmadan erken yatacağım söz veriyorum. Hatta bütün çikolatalarımı size vereceğim. Kalkın n'olur."

Yoldan geçen genç çift şaşkınlıklarını bir kenara atabildiklerinde, hiçbir zarar görmemiş küçük çocuğu çıkarmıştı arabadan.

Ambulans çağrıldı. Anne babası hastaneye götürüldü.

Aynı günün içinde haber teyzelerinin evine de geldi. Küçük Demir, habersiz bir şekilde arabaları ile oynuyordu.

Onur ise kardeşinin yanına, teyzesinin evine getirilmişti.

Evde dolanıyordu. Mutfakta telefon ile konuşan teyzesini gördü.

"Evet?"

Bu kelimeden sonra telefon elinden düştü. Küçük Onur yerdeki telefonu alıp kulağına tuttu.

"Hanımefendi orada mısınız? Aylin Tekin ve Murat Tekin'in yakınıymışsınız. Diğer yakınlarına da haber verildi. Cenaze araçları yola çıkmaya hazır."

Telefonu masaya bıraktığında vücudu buz kesmişti.

Cenaze ölüm demekti. Ayrıca bu adam annesini ve babasını nereden tanıyordu?

"Teyze. Bir adam annem ve babamın adını söylüyor. Nereden biliyor ki isimlerini?"

Teyzesinin ağlamaları daha da şiddetlendi.

Ne olduğunu takip edemedi Onur. Arabaya bindiğinde son hatırladığı memleketlerine gittiklerini bildiğiydi. Bir teyzesi kucağında Demir'i tutarken diğer teyzesi de Onur'u almıştı kucağına. Soğuyan küçük ellerini ellerinin arasına alıp ısıtmaya çalışıyordu.

İstanbul şimdi soğuktu. Ama yollar daha da soğuktu. Onur hissizdi sanki. Hareket etmiyordu. Öylece geçen yolları izliyordu. Buralardan annesi ve babası ile de geçmişti. Ama şimdi onlar ilerideki cenaze araçlarındaydı.

Eve geldiklerinde Onur'un dikkatini oyuncak kamyonları çekti. Hepsini balkondan alıp yakılmış sobaya attı. Ahşap oldukları için yanıyorlardı. Kapağı açıktı sobanın. Sırtını duvara yaslayıp dizlerini kendine çektiğinde kamyonlarının alevler içinde yanışını izledi.

Küçücüktü Onur. Ama o olaylar olurken o da oradaydı.

Aklına geldi sürekli o anlar. Sonra bir damla firar etti gözlerinden minik yanaklarına doğru. Ve bir cümle fısıldadı.

"Benim yüzümden."

Annesi ve babası toprağa verilirken en arkadan izledi olanları.

Hiç gelmeyeceklerini biliyordu. Toprak aldıklarını vermezdi. Onları da almıştı.

Yıllar geçtiğinde kendisi ile baş başa kaldı hep. 17 yaşına geldiğinde ailesinin aslında nasıl birileri olduklarını öğrendi. Karanlık, kuytu bir köşeye geçip bütün gece ağladı. Nasıl olabilir diye düşündü. Aynı gece eve geldiğinde yine darmadağındı. Salona geçtiğinde koltuğa bıraktı kendini. Hâlâ anlayamıyordu. Hep çok masum gelmişlerdi Onur'a. Nasıl bu kadar kötü olabilmişlerdi?

Sert adımları ile Demir geldi yanına.

Bağırarak konuşmaya başladığında Onur da ayağa kalkmıştı.

"Senin yüzünden! Senin yüzünden gitti annem ve babam benden!"

Bu cümleler vurmadı belki darbeyi ama sonradan gelecek olan o iki kelime, söylenen bütün her şeyi kifayetsiz bırakacaktı Onur için.

"Katilsin sen!"

Onur, işte o gece tamamen yıkıldı. İlk defa böyle bir şeyle yüz yüze gelmişti. Kardeşinin gözünde ilk defa öfkenin ardına saklanmış korkuyu görmüştü.

Kardeşi ona öfkeliydi. Ama bir o kadar da unutamadığı hüznü ile birlikte korku filizlenmişti içinde.

Ve Onur'un, sonraları inanmak istemediği ama zamanla birlikte gerçek olduğuna kendini inandırdığı o cümle ilk defa içinde yankılandı.

⛈️⛈️⛈️

Hızla sandalyeden kalktığımda karşımdaki adama baktım.

"Gitmem gerek."

Bir şey demesine fırsat vermeden yürümeye başladım. Nereye gittiğimi bilmeden yürüdüm. Bir uçuruma geldim.

Dalgaların birbiri ile çarpıştığı denize doğru konuştum.

"Bak. Haklı çıktım. Katilim ben. Annemle babamı ben öldürdüm. Ben sebep oldum. Demir'in gözlerindeki öfkenin de korkunun da sebebi benim."

Birkaç dakika denizi dinledim. Sonra omzuma dokundu biri. Arsandı bu.

Oturdu.

"Katil değilsin. Kendini inandırmışsın. Ama bir yanlışa. Ve bu yanlış, zamanla sana doğru gelmeye başlamış. Sen öldürmedin onları. Ya da sen sebep olmadın Onur."

"Ama.."

"Aması yok. Sen yapmadın."

Konuşacak kelime bulamadım.

'Sen yapmadın.'

Bu cümleyi duyduğumda kelimelerim tükenmişti.
_______________________________________

-bölüm sonu

Selamunaleyküm Vişnelerim 🍒

Bu bölüm aşırı duygusal bir Vişneydim. Nasıldı bölümümüz?

Evet hikayesini öğrendik. Nasıl hissediyorsunuz? Ya da okurken nasıl hissettiniz?

Bu zamana kadar yazdığım en hüzünlü bölümdü diyebilirim 🤧

Gece bölüm atmak çok güzel yaw. Ama şunu söyleyeyim. Pazartesi gününe kadar bölüm gelmeyecek Vişnelerim. Ama Pazartesi günü gelecek İnşaAllah ♥️🍒

Minik notum: Çok üzülmeyin lütfen, kıyamam. İleriki bölümlerimiz bu kadar hüzünlü olmayacak İnşaAllah. 

Allah'a emanetsiniz canımlar ♥️

~duygusalvişnelerçokşirindir

Continue Reading

You'll Also Like

805K 42.2K 55
~TAMAMLANDI~ Siz; Mevzu derin konu gözlerin harelerine hapsettin sözlerin yakar durur beni duyamadım birileri buna aşkımı dedi*. Siz; İki deli bir ar...
164K 10.2K 48
ArYa (Ezik Kızın Değişimi) adlı hikaynin 2. Kitabıdır. Ve devamı niteliğindedir. Önce ilk kitabın okunulması önerilir. ********** Kalbime bir hançer...
408K 21.7K 33
"Ne bağırıp duruyorsun? Konağı ayağa kaldırdın!" Karşımda dikilen adama yumruğumu gerçirmemek için içimde verdiğim mücadeleden söz bile edemezdim. E...
8.1K 644 10
"Maç 90 dakika, daha hiçbir şey bitmedi." ⚽ SporMagazin: ...Güven Açel'den, "Aslında bunu burada açıklamak istemezdim fakat suçlu bizmişiz gibi görün...