Red Room || Steve Rogers

By nerwio

37.7K 2.4K 4.6K

Kırmızı odada yetişen tek karadul Natasha-.. Üzgünüm.. Natalia mıydı? Hayır, kesinlikle değildi. Alina Ivan... More

~1~
~2~
~3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~11~
~12~
~14~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~

~13~

1.2K 83 167
By nerwio

Yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın. Iyi okumalar ♡♡.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
/ 21 Temmuz , 2010 /
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Alina : Ciddi misiniz ?!

Alina merakla kadına bakıp fazlaca gülerken Tony gülmekten nefes alamıyor gibiydi.

Natasha : Maria !! Bu cidden-

Maria : Biraz daha gülerseniz yemin ederim sizi vururum ! Özellikle seni Stark !!

Kadın eline geçen ilk yastığı kızarmış adama fırlatıp daha çok gülmesine neden olurken adam sonunda nefeslenip hızla konuştu.

Tony : Sen ve.. sen ve Nick.. çıkıyor musunuz ?! Tanrım !!

Tony yeniden deli gibi gülmeye başlarken Alina ' da ne kadar belli etmemeye çalışırsa çalışsın sonunda kahkahasını oldukça büyük bir şekilde basmıştı.

Lüks evde gülen grubun içinden Alina ve Tony beraber kırılana kadar gülüp sonunda yavaş yavaş sakinleşmeye başladıklarında o kadar çok gülmüşlerdi ki neredeyse yorgun düşmüşlerdi.

Steve : Hadi ! Bu kadar da komik değildi !

Tony : Nicky ile dalga geçmek için sabırsızlanıyorum...

Maria : Bunu aklından bile geçirme !

Tony : Aaoww.. geçirdim bile !!

Tony oldukça keyifli bir şekilde önündeki alkolü yudumlarken yorgun ve alkollü Alina kendini koltuğa iyice gömüp çakır keyif olmasının verdiği garip baş dönmesiyle mavi gözlerini kapadı. Sadece grup içinde gülüşmeleri ve konuşmaları dinleyip gözü kapalı tepkiler verirken grubunda mayışmasıyla yanına uzanan biriyle gözlerini açtı.

Açtığı mavi gözleri kendine bakan mavi gözlerle kesiştiğinde gülümsedi.

Steve : Hala yaraların tam olarak iyileşmedi. Çakır keyif olmak sence de mantıklı mıydı ?

Alina : Kesinlikle mantıklıydı.

Steve kızın dediği ile gülerken cebinde hissettiği titreşimle telefonunu çıkarıp ekrana baktı. Gördüğü isimle göz devirip grubun olduğu salondan çıktığında Alina kaşlarını çattı. Kim aramıştı ?

Kız bir süre sadece Steve ' ın ne zaman geleceğini ve onu kimin aradığını düşünürken Steve ' ın gergince geri gelip oturmadan gruba doğru konuşması kesinlikle ortada bir şey olduğunu gösteriyordu.

Steve : Millet.. Nick yarın Alina ve Natasha ' erkenden binaya çağırıyor. Bu gece erken dağılmalıyız.

Tony : Bir sorun mu var ?

Tony merakla adama bakarken Steve sanki sadece ona belli etmek istercesine garip bir yüz şekli yaptı.

Herkes bunu fark edip anlamak için birbirine bakarken Alina ve Natasha direkt birbirlerine bakmıştı.

Natasha : Neden şimdi söylemiyorsun ? Zaten yarın öğreneceğiz.

Steve : Olayı yarın ayık kafayla Nick ' ı dinlerken daha iyi anlayabilirsiniz bence..

Alina : Steve ? Neler oluyor ?

Alina ' nin endişeli ve meraklı sorusu ortamdaki tüm dikkati bir kez daha Steve ' e çevirirken Steve sıkıntılı bir nefes verip konuştu.

Steve : Ivan hapisteyken kendi kafasını uçurmuş.. yani o.. intihar etmiş..

Steve ' in dediği Alina ve Natasha ' da büyük bir şok etkisi yaratırken özellikle Alina ' nin daha büyük bir şok içinde olduğu kesinlikle gözle görülebiliyordu.

Mavi gözleri tamamiyle nemlenmiş hatta nefes alışı yavaştan değişmişti.

Ivan artık yok muydu ? Pes mi etmişti.. ? Neden... ? Nasıl... ?

Steve : Bu gece erken dağılsak daha iyi.

Steve ilk önce Natasha ' nın yanına gidip ayağı kalkmasına yardım ettikten sonra Alina ' nin yanına gitti. Grupta bu konu ile ilgili hiçbir şey söylemiyordu ve şuanda herkesin oldukça keyfinin kaçtığı da belliydi.

Alina kendi yanına gelen adamın yüzüne baktığında Steve bu konunun fazlaca uzayacağını az çok tahmin edebiliyordu.

Alina : O.. kesin.. kesin öldü mü ?

Steve : Bunu sabah konuşuruz , tamam mı ? Sadece binaya gidelim.

Alina adamı başıyla isteksizce onaylayıp herkese bakışlarıyla küçük bir veda ettiğinde Steve sadece önüne aldığı iki kadınla beraber arabaya bindi. Araba yavaş ve dikkatli bir şekilde ana yola çıkıp karanlığın içinden geçerken Natasha konuştu.

Natasha : Nick başka bir şey demedi mi ?

Steve : Hayır. Başka bir şey demedi. Sadece.. bir silahla kafasını dağıtmış. Hepsi bu..-

Alina : Bu bir yalan.

Alina mavi gözlerini dışarıdan ayırmayıp oldukça net bir şekilde konuştuğunda Steve kaşlarını çattı.

Steve : Nick yalan söylemez. Cesedi kendi gözleriyle gördüğünü söyledi.

Alina : Yalanı zaten o söylemiyor. Söylesenize , Ivan neden amacını gerçekleştirmeden kafasına sıksın ki ?! Onun amacı Natalia ' geri almaktı. En başından beri ! Ben bile ikinci plandaydım.. şimdi onun yanında kimse yokken-

Steve : Sorun da bu. Onun yanında kimse kalmamıştı... kaybetmişti.

Natasha : Silahı nasıl bulmuş ?

Steve : Bilmiyorum. Nick yarın sabah her şeyi detaylı anlatacağını söyledi.

Alina : Neden bu gece değil ?

Steve : Çünkü belgeler tam olarak hazırlanmamış ve Nick önemli birkaç işinin olduğunu söyledi. Ayrıca sizin de bu gece sadece dinlenmeniz gerekiyor. Özellikle sen Alina. Hala yaralısın ve doktorun kendini zorlamak konusunda ne dediğini bu kafayla bile çok iyi biliyorsun.

Steve kendinden oldukça emin bir şekilde cümlesini bitirip mavi gözlerini karanlık yola geri döndüğünde Alina sertçe kendini geriye yatırdı. Nemli mavi gözlerini kapatıp sıkıntılı bir nefes verdiğinde şuan neler olduğunu anlamakta güçlük çekiyordu.

Hydra.. ya da Ivan.. ya da bir başkası ! Neler dönüyordu ?!

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Alina mavi gözlerini avuşturup loş odanın içinde saate çevirdiğinde sabahın beşi olduğunu görüp gözlerini bıkkınca kapadı.

O kadar içmesine ve baş ağrısına rağmen sadece 3 saat uyuyabilmişti. Aslında bu bile bir başarıydı.

Yaralı ayağına ve koluna dikkat ederek yataktan yavaşça doğruldu. Aynanın karşısına geçip üstünü düzeltti , bozulmuş sarı saçlarını sıkı bir şekilde topladı.

Klasik bir şekilde elini yüzünü de yıkadıktan sonra odasından sessizce çıkıp büyük koridorda yürüdü. İlk önce Natasha ' nın odasının önüne gelip içeriden bir ses gelip gelmediğini dinledikten sonra onun kesinlikle uyuduğunu anlamak zor değildi.

Adımlarını daha sonra sessizce Steve ' ın odasına çevirdiğinde kesinlikle o da uyuyordu. Rahatsız etmemek en iyisiydi.

Kız bıkkınca büyük koridoru tamamen geçip kendini mutfakla birleşik büyük salona attığında küçük bir bakış attı. Kimse yoktu.

Salonu geçip mutfakta kendine sıcak bir kahve yaptı. Etraf hala karanlık olduğu için neredeyse gece gibiydi ve bu da şuan için Alina ' nin hoşuna gitmişti.

Sanki kapkaranlık bir gece de tek başına düşünmek için zamanı durdurmuş gibiydi..

Kahvesiyle camın önüne geçip sessizce oturduğunda içindeki sıkıntılı nefesi az da olsa rahatlamak için yavaşça verdi. Göz kapaklarının hareketini yavaşlatıp pembe dudaklarını kahvesine değdirdiğinde derin derin düşünmeye başladı.

Ivan neden kendini vurmuştu ?

Natasha gittiğinden beri onun asıl amacı Red Room ' u geliştirmek dışında hep Natasha ' yakalayıp geri getirmekti. Belki bunu çok fazla yerde dile getirmemişti ama anlamak zor da değildi.

Ivan pes edecek , amacını gerçekleştirmeden kendini öldürecek hatta öldürtecek biri değildi. Biri onu öldürmek istese bile o amacını gerçekleştirmeden buna izin vermezdi.

Wanda : Kesinlikle Ivan kendini öldürecek bir insan değildi.

Alina bir anda duyduğu sesle yerinden zıplayıp yanına oturan genç kıza baktığında kız oldukça rahat bir şekilde kendine yaptığı kahvesinden bir yudum aldı.

Alina : Sen.. nasıl-

Wanda : Korkuttum mu ? Özür dilerim. Yaklaşık yarım saattir buradayım , beni fark etmişsindir diye düşünmüştüm.

Kız elindeki sıcak kahveyi gösterip mahçup bir şekilde gülümserken Alina biraz alnını kaşıdı.

Alina : Ben.. sadece biraz.. şey hakkında düşünüyordum..-

Wanda : En son Ivan kendini öldürecek hatta öldürtecek bir insan olmadığını düşünüyordun. Kesinlikle haklısın.

Alina : Sen az önce aklımı mı okudun ?!

Wanda , Alina ' nin verdiği tepkiyle gülüp elindeki duman çıkan bardaktan bir yudum daha aldığında hızla konuştu.

Wanda : Hala kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bunun için de üzgünüm ! Öylece aklına girmemem gerektiğini biliyorum sadece yanımdayken duymamaya çalışmak biraz zor oluyor..

Alina kızın dediğini sanki önemsizmiş gibi onaylayıp bakışlarını yeniden dışarıya çevirdiğinde Wanda konuşmaya devam etti.

Wanda : Dün gece Steve ile biraz konuştuk ve Ivan ' ın öldüğünü söyledi-

Alina : O ölmedi. Ölmesi çok mantıksız !

Wanda : Ama Nick ve Steve öldüğünden oldukça emin.

Alina : Amacını gerçekleştirmeden neden kendini vursun ki ?!

Wanda : Belki de artık amacı yoktur.. ?

Alina duyduğu ile kaşlarını çatıp Wanda ' ya baktığında ne demek istediğini anlamamıştı.

Wanda : Sonuçta siz onların elindeki neredeyse tüm kızları aldınız , kalan kişiler de pek işe yarayacak gibi değiller ve oldukça azlar. Belki de artık Red Room projesi.. kapanmıştır ? Ivan ' ın yönettiği proje kapanırsa kendinin de bir amacı kalmaz.

Alina : Sence Red Room tamamen bitti mi ?

Wanda : Hydra belki de sizin hakkınızda konuşmayı bir görev olduğunuz için değil , sizinle işleri kalmadığı için kesmiştir... ? Düşününce mantıklı oluyor !

Wanda sanki her şeyi kendi kafasında tamamiyle çözmüş gibi rahatça koltuğa geri yaslandığında Alina hiçbir şey demeden sadece kızın dediklerini düşündü.

Doğru olabilir miydi ? Eğer Red Room kapandıysa... her şey bitmiş miydi ?

Bu kadar kolay mıydı... ?

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Nick masaya iki aynı belgeden atıp iki kadının hızla incelemesini bir süre izledikten sonra arkasını dönüp konuşmaya başladı.

Nick : Sonunda , Ivan hapiste kendi kafasına sıkmış !

Alina siyahi adamın dediğini duymazlıktan gelip önündeki belgenin her zerresini okuyup incelerken birden geçtiği sayfadaki fotoğrafları görüp yutkundu.

Belgeyi yavaşça masaya bırakıp eline sadece geniş , renkli fotoğrafları aldığında ilk fotoğrafta öylece yatan adam ikinci fotoğrafa geçmesini sanki engelliyordu.

Kendini sol eliyle banyo benzeri bir yerde tam şakağından vurmuştu. Fotoğrafta gözleri hala açıktı ve yüzü o kadar beyazdı ki , kanlar içindeki beyaz mermerin üstünde yavaş yavaş mermerle bütünleşmişti.

Alina birkaç kez daha gördüğü fotoğrafı sindirmek istercesine yutkunup ikinci fotoğrafa geçtiğinde fotoğrafın tam yerden ve kurşun deliğinin girdiği yerden çekildiğini görmesiyle midesinin ters döndüğünü hissetti.

Birbirine benzeyen ama oldukça mide bulandırıcı birkaç fotoğrafa daha bakıp resimleri bembeyaz yüzü ve titrek elleriyle belgenin içine yeniden yerleştirdiğinde konuşan siyahi adamı yok sayıp hızla lafını böldü.

Alina : Onu görmek istiyorum. Sadece fotoğraflar olmaz.

Nick : Ne ?! Onu göremezsin !

Natasha : Alina bu mantıklı bir şey değil-

Alina : Öldüğüne emin olmalıyım.

Nick : Fotoğrafların yeterince " açık " olduğunu düşünüyordum ?! Aklında soru işareti olarak kalan ne ?

Alina : Sadece onu görmek istiyorum ! O kafamda tamamiyle bir soru işareti.

Nick : Onu istesen de göremezsin.

Natasha : Zaten mantıklı değil. Onu bir daha görmeyeceğiz.

Alina : Sadece kendi gözlerimle öldüğüne emin olmak istiyorum ! Neresi anlaşılmıyor ?!

Nick : O bir mahkûmdu ! Mahkûmların özel gizlilik yasalarına göre başkalarının onları öldükten sonra görmesi tamamiyle yasak. Bari ölüye saygın olsun !

Alina : Onu gördüğünü söylemiştin !

Nick : Evet dün gece olay yerinde gördüm , daha sonradan yasaklanıyor. Tamam mı ?

Nick kızı ikna etmeye çalışırcasına bakıp bir onay almaya çalışırken kız inatla başını olumsuz yönde salladı. Nick için onu ikna etmek gerçekten zor olacaktı..

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Steve : Alina bundan emin misin ?

Alina : Nick ' ı ikna etmem 2 saatimi aldı ! Sence emin olmadığım bir şey için bu kadar uğraşır mıyım ?!

Alina gerginlikle sarışın adama bakıp yürümeye devam ederken adam göz devirdi.

Steve : Onu yeniden görmek.. senin için kötü olabilir..

Alina : Natalia ' da yanımda olacak. En fazla 5 dakika. Söz veriyorum çıktığımda daha iyi olacağım.

Alina geldiği ağır demir kapının önünde adama hızlıca sarılıp içeriye girdiğinde boş , mermerden odanın içinde gördüğü Natasha ve Nick ' ın yanına yürüdü.

Alina : Ivan nerede ?

Nick : Doktor şimdi getirecek. Sadece 5 dakikanız var. Saniyesinde yasak yeniden başladığı için tutuklanırsınız.

Nick cümlesini saatine bakarak bitirirken Natasha gerginlikle göz devirdi.

Natasha : Onu görmek istediğine emin misin ? Ben onu hala görmek istemiyorum.

Alina : Beni yalnız bırakmak istemeyen sendin.

Natasha : İstemedim çünkü-

Nick : Cesedi buraya getiremeyecekleri için bizim yürümemiz gerekiyormuş.. umarım buna değer.

Adam mesaj gelmiş telefonunu cebine attı ve bıkkınlıkla mermerden odanın diğer bir kapısına yürüyüp iki kadının da kendini takip ettiğini bildiği için rahatlıkla kapıdan geçtiğinde iki kadın biraz daha gerilmişti. Sanki oldukları yerden uzaklaşmak , Ivan ' a gitgide yaklaşmak onları güçsüzleştiriyor gibiydi.

Uzun bir dolanmadan sonra Nick ' ın girdiği buz gibi odada bekleyen iki doktor onları fark edip demirden yapılmış sedyenin önünden çekildi.

Doktor : Sadece 5 dakikanız var. Cesedi ellemek , örtüye dokunmak kesinlikle yasak.

Sert ifadeli adam kendilerine yaklaşan iki kadından hızlı bir onay aldıktan sonra demir sedyede sırt üstü uzanmış olarak gözüken adamın yüzündeki beyaz örtüyü indirdi.

Alina ve Natasha inen örtüyle beraber yutkunup birbirlerinden destek almak istercesine ellerini birleştirip sımsıkı sıktı. Renkli gözlerini birbirlerinin gözlerinin içine sabitleyip tamamen kendilerini hazırladıklarında da aynı anda cesedi yeniden baktılar.

Yüzü bembeyazdı ve soğukluğu sadece ona bakarken bile anlaşılabiliyordu. Kafasının yanındaki kurşun izi tamamiyle temizlenmesi rağmen hala yeni olduğu için mide kaldırabilecek bir şekildeydi.

Dudakları susuzluktan birbirine yapışmıştı ve yüz ifadesi ilk defa bu kadar hissizdi.

O kesinlikle Ivan ' dı ve.. ve kesinlikle ölmüştü.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Steve hüzünle çıktığı çatıda kendinden habersiz birkaç adım uzakta oturmuş kıza bakıp geçirdikten sonra yüzüne tatlı bir gülümseme yerleştirip ilerledi.

Kızın hemen yanına oturup mavi gözlerini hemen batmak üzere olan güneşe çevirdiğinde omzuna devrilen başla hafifçe güldü.

Ortamda kısa bir sessizlik geçtikten sonra ilk konuşan kişi beklendiği gibi Steve olmuştu.

Steve : Kendini üzmemelisin. Ivan ' ın ölmüş olması iyi bir haber. O artık yok ve kötülük yapamayacak-

Alina : Bunun mükemmel bir şey olduğunu biliyorum ! Üzülmüyorum da.. sadece... sadece.. ben de ne olduğunu bilmiyorum. Sanırım onun ölümünü kabullenemiyorum. Onun ölmüş olması , bu projenin kapanmış olması ve artık kendi hayatıma tamamiyle döndüğüm gerçeğini kabul edemiyorum. Yalan gibi geliyor.. inanamıyorum..

Alina dediklerini hüzünle bitirip mavi gözlerini kapattığında Steve bir süre düşündü. Onu anlamalıydı , bu onun için zor bir durumdu.

Ivan ve Red Room denen şeyler onun hayatında şimdiye kadar hep olmuştu. Bir anda her şeyin kapanması anında kabul edilebilecek bir şey değildi.

Steve : Biliyorum.. seni gerçekten anlıyorum ama artık bunları düşünmemelisin. Herkes ve her şey yoluna giriyor..

Steve güven vermek istercesine gülümserken kendine bakan mavi gözlere yeniden konuştu.

Steve : Ayrıca hiçbir şey için korkmaman gerektiğini biliyorsun. Ben hep seninle olacağım..

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
/ 29 Temmuz , 2010 /
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Yaklaşık bir hafta içinde Ivan ve Red Room olayına tamamen alışmış Alina ve Natasha bu durumu cidden kabullenmişlerdi. Ivan ölmüştü , Red Room tahminlere göre kapanmıştı , herkes güvendeydi ve mutluydu.

Alina ve Natasha daha ne isteyebilirlerdi ki ?

Belki birkaç şey daha...

Nick : Kesinlikle sizi tebrik ederim !

Tony : Hadi Nick ! Elimizden geleni yaptık !

Steve : Ciddi ciddi ülkeye girişimizi yasakladılar mı ?!

Clint : Neyse ki Rusya ' ya bir daha gitmeyi düşünmüyordum.

Wanda : Ama ben düşünüyordum ! 3 yıl boyunca ülkeye girişim yasaklandı mı ?!

Pietro : Mükemmel...

Nick : Sadece ortalığı dağıtmak konusunda biraz daha nazik olamaz mıydınız ?! Rusya umarım Amerika ' ya savaş açmaz..

Vision : Savaş konusunu pek olası bulmuyorum ama belki diplomatik anlaşmazlıklar öne çıkabilir.

Vision ' un dediği ile gergin grupta kısa bir sessizlik geçerken Tony sıkıntılı bir nefes verdi.

Tony : Bizim yaptığımız savaş neredeyse 2 hafta önceydi. Neden şimdi bir anda konuşmaya başladılar ki ?! Tüm şehri kendi cebimden yeniliyorum zaten !

Nick : Devletlerin arası 2 haftadır gergindi. Şehirin temizlenmesi ve ölü sayısının sürekli artması ile halk devletin tepesini attırmayı bir şekilde başarmış. Onlar da direkt sizin girişinizi yasakladı ! Tabii Alina ve Natasha dışında. Onlar zaten yarı rus.. Onları öylece sınır dışı edemezler , bu kimliklerini de yakmak olur.

Nick yan yana oturmuş iki kadına bakıp sanki bir şey demelerini istiyormuşcasına bakarken Alina dayanamayıp konuştu.

Alina : Ne demememizi istiyorsun ? Yasak yemediğimiz için özür mü ?

Nick : Sizle biraz özel konuşsam iyi olacak..

Nick bu sefer grubun geri kalanını bakıp çıkmaları için beklerken grupta kısa bir bakışma oldu.

Steve : Söyleyeceğin şeyi neden bizim yanımızda söylemiyorsun ?

Nick : Çünkü ilk olarak onlarla konuşmalıyım.. ?

Siyahi adam bunun yeterli bir sebep olduğunu yüz ifadesi ile anlatıp sarışın adamın ayaklanması için beklerken Tony ' nin konuşmasıyla bakışını ona çevirdi.

Tony : Maria ' nin bundan hoşlanacağını düşünmüyorum. Kızlarla çok takılma Nicky !

Tony kıkırdayarak ayağı kalkıp kapıya doğru ilerlerken Nick sinirle adamı izledi.

Bir Stark ' a asla laf verilmemeliydi ve o , en yanlış Stark ' a laf vermişti... tam bir hataydı.

İlk önce Tony olmak üzere sırasıyla Vision , ikizler , Clint ve en son da Steve odadan çıktığında Nick anında konuşmaya başladı.

Nick : Siz bir şey demeden önce yalnız konuşmak istedim çünkü diğerlerinin vereceği tepkiden çok sizin düşüncelerinize ve yardınıza ihtiyacım var.

Natasha : Ne oldu ?

Natasha direkt olarak merakla sandalyede doğrulup kollarını masaya sabitlediğinde Alina sadece kaşlarını çattı. Ne olmuş olabilirdi ?

Nick : Şu kurtardığınız kızlardan iki gün önce 10 tanesi bir anda yok oldu.

Alina : Ne demek yok oldu ?

Alina anında korku ve şok içinde doğrulup adama bakarken Nick beklediği tepkiyi umursamadan devam etti.

Nick : Kaçırıldıkları gece saat 2 gibi yaklaşık 13 görevli binanın içinde ölü bulundu. Kızların kaçırıldıklarına şüphe yok.

Natasha : Hydra olabilir mi ?

Nick : Ben de böyle düşünüp o yönde araştırdığımda kızların yerini buldum.. ama anlamadığım kızları neden aldılar ?

Alina : Yeni bir projeleri olabilir mi ?

Nick : Bunun için neden bu kızları alsınlar ki ?! Rusya küçük kızlarla dolu.

Natasha : Belki.. önceden eğitim almış kızları istiyorlardır ? Sonuçta bu kızların önceden bir eğitimi var ve kendileri ile bağlantıları da var. Kurallar ve benzeri şeyleri biliyorlar..

Natasha dediğinin oldukça mantıklı olduğunu bir kez daha düşünüp hem Nick ' e hem de Alina ' ya baktığında aldığı onaylar ile gergince sandalyesine geri yaslandı.

O sırada Alina aklına gelen şeyle küçük çaplı bir aydınlanma yaşadığında böyle bir durum olmaması için her şeyi yapabileceğini fark etti. Eğer.. kızlar... Rusya ' daysa ?

Alina : Bekle bir dakika.. Hydra kızları Rusya ' ya götürdüyse ne yapacağız ? Grubun Rusya ' ya girmesi yasak.. ?!

Nick : Kızlar Rusya ' da ve.. sizin ülkeye girişiniz yasak değil.. ?

Alina : Sadece bizi mi göndereceksin ?!

Nick : Tabii ki de hayır ! Siz ve birkaç adam daha.

Alina : Rusya ' ya gitmek istemiyorum !

Alina oldukça net bir şekilde Nick ' e bakarken Nick şok içinde kıza döndü.

Nick : Anlamadım ?

Alina : Rusya ' ya gitmek istemiyorum.

Nick : Kızları orada mı bırakmak istiyorsun ?

Alina : Hayır ! Yani.. sadece.. en azından grup olmadan gitmek istemiyorum. Tek başımıza koca binaya girip Hydra ' nın elinden 10 tane küçük kızı kurtaramayız.

Nick : Yalnız olmayacaksınız !

Natasha : Bir şekilde grubu bizimle beraber ülkeye sokamaz mısın ?

Nick : Ülke izin vermedikçe onları oraya sokamam. Bu illegal oluyor ve eğer yakalanırsak başta ben olmak üzere hiçbirimiz bir daha hapis dışına çıkamayız.

Natasha aldığı cevapla daha da gerilip yanında oturan kıza baktığında mavi gözlerinin hüzünle parladığını gördü.

O da o kızları orada bırakmak istemiyordu ama.. korkuyordu ve haklıydı.. ne zaman Rusya ' ya gitse kötü şeyler olurdu. Şimdi her şey bu kadar yoluna girmeye başlamışken yeniden Rusya ' ya gitmek..

Nick iki kadının da sessizleşmesiyle önlerine iki belge attığında iki kadında sorgulamadan adamın verdiği belgeleri açtı.

Belgelerin içinde küçük kızların resimleri , bilgileri ve hatta şuan oldukları yerin tam konumu bile vardı.

Alina kızların fotoğraflarında gezerken gördüğü resimle tüylerini diken diken olduğunu hissetti. Alessia ' da kaçırılmıştı ?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Alessia : Teşekkür ederim !! Teşekkür ederim Alina..

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Alessia : Sen mükemmel bir karadulsun ! Seni herkes çok seviyor..

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Nick : O kızların gerçekten size ihtiyacı var. Orada mutlu olduklarını hiç sanmıyorum.. birinin onları buraya getirmesi gerekiyor. Ne diyorsunuz ?

Alina , siyahi adamın dediği ile elindeki belgeyi yavaşça kapatıp mavi gözlerini karar vermiş Natasha ' ya kaydırdığında kendi kararından bir kez daha emin oldu.

Alina : Pekâlâ.. gidip onları alalım.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Steve : Ne ?! Nick sizden tek başınıza Rusya ' ya gitmenizi isteyemez !

Steve yüzünde büyük bir şok ifadesiyle önündeki koltukta oturmuş olan kıza bakarken Alina sarı saçlarını biraz karıştırdı.

Alina : Steve.. kızları orada bırakamayız.

Steve : Yine de oraya gidemezsiniz !

Alina : Aslında gidebiliriz. Hem girişimiz sizin gibi yasak değil hem de mantıklı düşününce artık ortada ne Ivan ne de bizi ilgilendiren başka biri.. herhangi biri.. kimse yok ! Artık Rusya ' ya gitmekten korkmamam gerekiyor. Orada güzel anılarım olmamış olabilir ama korkumun üzerine gitmezsem sadece geçmişim yüzünden hep böyle yaşayacağım.

Steve : Seni tek göndermek istemiyorum.

Steve oldukça hüzünle ve net bir şekilde kızın parlayan mavi gözlerine bakarken Alina yutkundu.

Alina : Steve , kızlar orada. Ayrıca Nick yalnız olmayacağımızı söylüyor.

Steve : Bu gece Rusya ' ya öylece gitmen , gitmeniz ciddi anlamda tehlikeli. Hydra sizin hakkınızda hala bir şey planlıyor olabilir. Halk bir şekilde sizi fark edip sinirini sizden çıkarmaya çalışabilir. Bilmediğimiz bir yerden bambaşka bir tehlike gelebilir. İçinde Hydra olan bir görevde grup olmadan sadece ikiniz halledemezsiniz.

Alina : Hadi Steve ! Bizi hafife alıyorsun !

Steve : Kimseyi hafife almıyorum. Sadece oraya sadece ikinizin gitmesi fazla tehlikeli.

Alina : Bu gece gideceğiz , sabaha karşı orada olacağız , kızları alıp buraya geri geleceğiz.

Alina bir onay almak için adama bakarken Steve başını olumsuz anlamda sallayıp ayaklandı. Ellerini başının iki yanına koyup arkasını döndüğünde Alina sıkıntılı bir nefes daha verdi.

Alina : En geç yarın akşam üstü burada olacağız. Söz veriyorum.. hiçbir sorun olmayacak. Bizi tehtid eden hiçbir sorun yok.

Alina ayağı kalkıp endişeli adamı durdurduğunda Steve hüzünle kıza sarıldı.

Steve : Her türlü gideceğini biliyorum ve bunu kötü yapmak istemiyorum. Sana güveniyorum Alina.. sadece bilmeni istediğim seni seviyorum..

Alina kendine sarılan adamın laflarıyla mavi gözlerini kapatıp sıkıca sarılmasına karşılık verdi.

Alina : Hep yanımda olacağını bildiğim için rahatım.. ve ayrıca sabah söylemeyi unuttuğum için şimdi söylüyorum , sen olmasan da hiçbir şeyden korkmuyorum !

Steve kızın dediği ile gülerek ondan ayrılıp hızla mavi gözlerini devirdi.

Steve : Korktuğun şeyler olduğunu biliyorum.

Alina : Hadi ! Hiçbir şeyden korkmam !

Steve kızın şakadan da olsa sinirlenmesiyle biraz daha gülüp kolunu omuzlarına attı. Yönünü kapıya çevirip onunla beraber büyük koridora çıkarken az önceki gerginliğini hızla üzerinden atıp olabildiğince neşeli bir ses tonunda konuştu.

Steve : Tabii ki de bir şeylerden korkuyorsundur !

Alina : Hayır.

Steve : Örümcek ? Kedi ?-

Alina : Steve !-

Steve : Fare ?

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Alina yutkunurak önündeki kocaman binaya baktığında Natasha hafifçe kızın omzuna dokundu.

Natasha : İyisin , değil mi ? Bugün sana çok fazla ihtiyacım var.

Alina : Evet ! İyiyim. Sadece.. hava soğuk. Burada hep olduğu gibi..

Natasha : Burayı hiç özlememişim ve görünen o ki gitgide daha da nefret ediyorum.

Natasha içinde tutmaya çalıştığı hüzün ve gerginlikle binayı bir kez daha baştan aşağı süzdüğü zaman Alina derin bir nefes verdi.

Alina : 3 ' e kadar saydıktan sonra tırmanmaya ne dersin ?

Natasha : İlk ben varacağım.

Alina : Öyle mi ?

Alina bilmişlikle gülümseyip yanında gülen kadına baktığında Natasha tırmanmak için düzgün bir pozisyon aldı.

Natasha : Neden 3 dedikten sonra bunu kendin görmüyorsun ?

Alina : Seni yeneceğim Natalia. Hazır ol.. ve.. 3 !

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Evettt bir bölümün daha sonuna geldik.

Tam yerinde kestim ! Biliyorum ama eğer devam ettirseydim olay bölünecekti ve ben de olayı bölünmeden yazmak istedim.

Evet bir olay olacak.. :)

Ama bölümü değerlendirmeye baştan başlayalım !

Bu bölümde Ivan ' ın öldüğünü gördük. Siz şaşırdınız mı ? Ivan ' ın ölmesini bekler miydiniz ? Ben şahsen beklemezdim. Bir gece hapisteyken ve ortada " hiçbir şey " yokken kafasına sıkması aşırı şüphe uyandırıcı bir olay. Bu arada silahın nereden geldiğini sorarsanız , silah bir hapishane çalışanına ait. Ivan ' ın ondan çaldığı düşünülüyor. Yani aslında bu da şüphe uyandırıcı..

Sizce Ivan intihar etti yoksa Alina ' nin düşündüğü bir ihtimal olarak öldürüldü mü ?

Belki bir hata yapmıştır ve biri intikam almak istemiştir ? Aşırı ihtimalsiz bir olay ama belki ölmemiştir... ?

Cidden düşüncelerinize aşırı merak ediyorum.

Bir de Avengers grubunun Rusya ' ya girişi de yasaklandı. Grubun genelinin belli olmayan bir tarihe kadar , Pietro ve Wanda ' nın da 3 yıllık bir yasağı var.

Natasha ve Alina neden ceza almadı derseniz , onlar hem Rusya ' nin bir vatandaşı hem de Rusya onların kendilerine bir bakıma zarar vermesinden korkuyor. Ne de olsa onlar Rusya ' nin yüzünü bildikleri için bildiklerini her yere anlatabilirler.. anlayacağınız Rusya şimdilik onlarla aralarını bozmak istemiyor.

Peki Red Room projesi hakkında ne düşünüyorsunuz ? Bitmiş olabilir mi ?

Bundan sonraki bölümde ne olur ??

Eğer fikirleriniz varsa yorum yapmayı ve eğer beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın. Yeni bölümde görüşürüz. Sizi 3000 kez seviyorum ♡♡.

Continue Reading

You'll Also Like

22.6K 2.8K 16
semih: kanki sen niye bana dayadın amk
171K 9.3K 60
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
95.3K 7.3K 45
Uyuşturucu bağımlısı bir kadın ve ona aşık olan Kerem Aktürkoğlu. • º • º • º • º • º • º • º • º • º • º • Başlangıç - 08.06.24 Bitiş - 1...
38.5K 1.6K 17
Alaz'la Asi yer değiştirmiş olsa nasıl bir dinamikleri olurdu çok merak ettim. Yaman, Alaz ve Cesur'un birlikte büyüdüğü; Asi'nin Soysalanlar'ın kız...