Promise KTH

By v95nte

47.4K 5.2K 1.6K

" Joohyun evleniyorsun" babamın dediği şey duraksamama neden oldu. Daha yirmi yaşındaydım. Babama asla karşı... More

1. bölüm
2. bölüm
3. bölüm
4. bölüm
5. bölüm
6 bölüm
7 bölüm
8 bölüm
9 bölüm
10 bölüm
12 bölüm
13 bölüm
14 bölüm
15 bölüm
16 bölüm
FİNAL
özel bölüm

11 bölüm

2K 258 42
By v95nte

İyi okumalar ♥️

"yılın ilk karında mı?"

"Hı hı"

"Neden peki, yani karşı koymuyorum ama nedenini merak ettim"

Omuzlarımı indirip kaldırdım olabildiğince kollarımı bedenine sarmaya devam ettim.

"Nedenini o gün söylesem"

İnce elleri önce saç tutumlarımı buldu sonra yanaklarımı

"Prensesim nasıl isterse öyle yapalım bakalım"

Taehyungun sesvimli sesi gülümsememe neden olmuştu.  Taehyung kitabını okurken bende onun eşsiz ve bir kadını kıskandıracak güzelliğine hayran kalmakla meşguldüm.

Burnunun üzerinde ki beni sanki özenle resmedilmiş. Hani insan bazen esir düşer ya, bir sese, bir gülüşe bir çift göze işte bende öyle sevdiğimin her haline saçının teline bile aşığım.
Taehyunga bakarak ne ara uyuduğumun farkında bile değilim.

⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️

Sabah uyandığımda sağ tarafımda Taehyungu beklerken Seungwanın zebani gibi dikilmesi az daha korkudan altıma kaçırmama neden olacaktı. Elimi kalbimin üzerine koyup derin nefes aldım

"Seungwan korkuttun beni"

Önümde saygıyla eğildi "özür dilerim Prenses niyetim korkutmak değildi, kahvaltıya bekliyorlar sizi"

Seungwanı kafamla onaylayıp uyuşuk şekilde yataktan doğruldum. Üzerimi değiştirip makyajımı yaptıktan sonra hazır olduğuma kanaat getirip yemek için odadan çıktım.

Odaya geldiğimde Taehyung hariç herkes burdaydı. İçimi kemiren minik kurtcuklarım *Taehyung Mina nın yanında değildir umarım* diye beynimin içinde mekik dokurken bende içten içe tanrıya dualarımı sunmakla meşgulüm.

"Joohyun hadi masaya gel, öğlen yemek için hazırlanmadı bu masa"

Prens Jinin uyarısı ile masaya oturup sessizce yemeğe başladım gerçi pek yemek denmez, bir yutuyorsam üç yemekle oynuyorum. Bu da abimi rahatsız ettiği için anlımın tam ortasına zeytin çekirdeği yemem bir oldu

"Ya acıdı!" Elimle aynı zamanda Anlımı ovuşturarak söylenmeyi de ihmal etmedim.

" Joohyun yüzünün hâli ne?"

"Taehyung nerde?"

Abim elinde tuttuğu zeytin çekirdeğini tekrar anlıma attığında bu sefer sinirli gözlerle bakmaya başladım tabi haketti.

"Ne atıyorsun ya acıyor"

"Bende sandım ben gidiyorum diye böylesin"

Gözlerimi kocaman açıp abime baktım "sen bugünmü gidiyorsun?"

Elini *ohooo* der gibi havada sallamaya başladı "kızım sen harbi abini unuttun bak"

Masadan kalkıp kollarımı abimin boynuna sardım "ben seni unutur muyum hiç" aynı zamanda yüzünden öpmeyide ihmal etmiyorum. Ne kadar çok yalakalık o kadar çok affedilirim.

"Ama abi benim ne suçum var, suç sende benim yerime Prens Jin ile beraberdin hep"

Haklı çıkma çabam taktire şâyan ki bu da işe yaradı abim kollarını minik bedenime sarıp yüzüme sulu bir öpücük yerleştirdi.

"Sana söz ziyaretime geldiğinde telafi ederiz."

Abimi başımla onayladıktan sonra yemeğime dönmüş ve abimle biraz daha vakit geçirmiştim. Öğlene yakın abim saraya geri dönmüştü. Belki tekrar görüşecektik ama benim minik kalbim buna hüsranla yaklaşıp odada ağlamaya devam etti.

Bir hafta gibi yanımızda kaldı ama abimdi işte ailem, annem gibiydi. En kısa zamanda tekrar görüşeceğim sonuçta arayı çok açmamak lazım değil mi yani. Odada Seungwanla sohbet ederken Prens Taehyung gelmesiyle Seungwan önümüzde saygı ile eğilip odadan çıktı.

Taehyung oturduğum yerden bedenimi kaldırıp yatağın üzerine yerleştirdi.

"Seni özledim"

Ellerim önce pürüzsüz yüzünü bulup sonr da boynunda birleşti.

"Bende seni özle-"

Sözümü kesen Taehyungun sarhoş edecek tatta olan dudakları oldu. Ani şaşkınlığım yüzünden Taehyungun öpüşüne karşılık vermedim daha doğrusu dediğim gibi veremedim.

Ben karşılık vermeyince Taehyung arsızca dudağımı çekiştirmeye başladığı için bende acemiyce öpüşünü karşılık vermeye başladım. Öpüşmemiz gittikçe hareketlenirken nefes nefese kaldığımızı Taehyung ayrılana kadar fark etmemiştim.
Anlını anlıma yaslayıp dudaklarını dudaklarımın üzerinde hareket ettirdi

"Benim ol istiyorum Joohyun"

Taehyungun kurduğu cümleye cevap verecek cesaretim olmadığı için boynundaki ellerimi yüzüne çıkarıp dudaklarımızı birleştirdim. Taehyung demek istediğimi anlayıp belimde olan ellerini daha da sıkılaştırıp üzerimde daha çok baskı kurmaya başladı. Dudaklarını dudaklarımdan ayırır ayırmaz boynuma yöneldi. O an bütün halimle onunla olmak istediğimi anladım.

⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️⚜️

Sabah gözlerimi aşık olduğum insanın yanında açtığım için tanrıya içtenliğimle dua ettikten hemen sonra her zaman ki gibi ellerim prensin yanağını buldu. Hafifçe yanağını okşarken Taehyung yerinde kıpırdanmaya başladı bile bu kadar hafif uykusu olduğu için tanrıya şükretmem mi lazım yoksa yakınmam mı? Taehyung'un gözünü açmasıyla dolgun dudaklarını dudaklarımla buluşturması kısacık saniyeler arasında oldu.

Taehyungla biraz daha yatakta vakit geçirip pencereye doğru ilerledim. Perdeler kapalı olduğu için odayı kasvetli bir hava kaplamış şekilde. Dışarıyı görmek için perdeyi hafifçe araladığım da gözlerimi kocaman açıp önce Taehyung'a sonra dışarıya tekrar baktım.

"Joohyun ne oldu?"

Prense cevap vermek yerine hala dışarıya bakmaya devam ettim. Prens yataktan kalkıp yanıma geldiği gibi elleri ince belimi sarmış başınıda omzuma koydu

"Kar yağmış"

Sadece kafamla onaylamakla yetindim.

"Mükemmel değil mi? Her yer beyazlarla kaplanmış şekilde"

Başımı iki yana salladım "hiç güzel değil" sesim olduğundan daha da kısık çıkması bir yana prensin bana ciddi misin bakışı atması bir yana.

"Joohyun benden istediğin bugün gerçekleşecek biliyorsun değil mi?"

Kafamı sallayıp bedenimi prense dönüp olabildiğince sıkı sıkıya sarıldım.

"Bugün sakın beni yanlız bırakma tamam mı?"

Taehyung'un belimde olan eli önce saçlarımı okşamış ardından da saçıma minik bir öpücük bırakıp tekrar eski yerini aldı elleri.

"Bana güven sevgilim bugün seninleyim  buna hiç bir şey engel olamaz, ve nedenini açıklamanı  bekliyorum"

Derin nefes alıp göğsüne yasladığım başımı kaldırıp yüzümüzü aynı hizaya getirdim. Konuşacağım sırada kapı çalmasıyla aralanmış olan dudaklarım tekrar kapandı.

"Ne oldu yoongi?"

"Velihat Prensim önemli görüşmeniz vardı geç kalmadan çıkmamız gerekiyor"

"Tamam yoongi hazırlanıp geliyorum"

Yoongi'nin çıkmasıyla Taehyung bana döndü

"Prensesim işlerimi halledip geleceğim bana güvenin"

Tebessüm edip prensin odamda gidişine şahit oldum. Bugünün benim için önemini Taehyung biliyor ve ben ona kimseye güvenmediğim kadar güveniyorum.

Prensin gidişinden beri Seungwan benimle olmuş bir güzel vakit öldürmüştük. Başımı Seungwanın kucağından kaldırıp saate baktım "akşam olmak üzere ama hala Prens gelmedi."

"Birazdan gelir prenses merak etmeyin"

Hava almak için odamdan dışarıya çıkma kararı alıp sarayda biraz dolanmaya başladım. Her tarafını ezberlediğim saraydanda sıkıldığım için tekrar odama gideceğim sırada yoongi'yi görmem bir oldu.

"Yoongi"

"Prenses"

"Gelmişsiniz prens Taehyung nerde?"

Yoongi elini ensesine götürüp önce Seungwana sonra bana baktı"

"Şey"

"Ney yoongi?"

"Prensi mina çağırdı ama hemen yanınıza gelecek acil bir iş var mış-"

Yoongiye elimle durması için işarette bulunup Mina'nın odasına doğru adımlarımı değiştirdim. Taehyung sadece konuşacak olabilir ama o an bugün olmak zorunda mı?

Hızlı adımlarla mina'nın odasına geldiğimde görevlilere kapıyı açmaları için emirde bulundum. Başta beni reddetselerde  dinlemeyip hızla kapıyı açtım. Görmek istemediğim şekildeler, resmen  yarı çıplaklar.

Ben uzun zamandır Taehyungu beklerken o burda önemli işini halletmiş. Hızla arkamı dönmem ile yoongiyle çarpışmam bir oldu

"Prense-"

"Önemli işini gördük yoongi"

Continue Reading

You'll Also Like

11.8K 1K 18
Kim Taehyung insan kılığına bürünmüş tüm dünyaya hükmeden bir şeytandı. Lalisa ise geldiği bu yabancı ülkede yıllarca zorbalığa maruz kalmış bir üni...
66.8K 4.3K 17
Zor olan gidişler değil,terk edişler^
3.8K 512 6
//tamamlandı gitti. ama bana hiç gelmemişti ki. dalgaları bana hiç ulaşmamıştı aslında.
25.9K 1.6K 22
-Dudaklarımın kıvrılması için geçerli bir neden olduğunda zor olmuyor. Dedi. -Uzun zamandır kıvrılmıyorlar gibi. Belki de benim dudaklarımın arasında...