HATIRLATMA 📹
Son dersi dinlerken biraz sızmışım sanırım... Telefonum çalıyordu. Baktığımda jungkookun aradığını gördüm.
🧃TELEFON KONUŞMASI🧃
🍒KANGCHU🍒
Efendim bay Jeon?
🍷EUPHORİA🍷
Saatlerdir seni arıyorum. Neden açmıyorsun?!?!
🍒KANGCHU🍒
Uyuya kalmışım bay jeon. Kusura bakmayın.
🍷EUPHORİA🍷
Tamam. Hazırlan sınıfta bekle geliyorum.
🍒KANGCHU🍒
Peki efendim.
🧃THE END🧃
Hazırlanıp onu bekledim. Ah cidden çok uykum var. Neden!? Seoya baktım. Hazırlanıyordu. Hatta gidiyordu???
MH: Seo nereye?
SEO: Suga aradı. Onunla olucam. Sende Jungkookla olucaksın dimi??? ㅋㅋㅋㅋ gizli aşıklar.
İçtiğim su boğazımda kalmıştı.
SEO: Helal helal. Neyse ben gidiyorum. Muah.
MH: DUR LAN NEREYE! GİTTİ BİLE... Pislik... Her seferinde kendine bak zaten. Hah... Of tanrım Of!!!
JK: Kim seni kızdırdı da ofladın küçük hanım?
MH: S-SEN, SEN NE ZAMAN GELDİN!?
JK: Şimdi. Ah, korkuttum mu? ㅋㅋㅋㅋ Ah cidden... Yeni kişilere böyle davranmak hoşuma gidiyor.
MH: HA YANİ HER KIZLA BÖYLESİN SEN?
Tek kaşımı kaldırıp merakla baktım. Ciddiydim. Sinirim bile bozulmuştu.
JK: Yani... Pek değil ama öyle sanırım. Umrumda mı? Hayır. ㅋㅋㅋㅋ
MH: Evet gerçekten çok komik efendim... Hemen eve gidelim. Dinleneceğim.
JK: Vaaay bizim küçük hanım büyümüş hm?
MH: Of...
JK: NEYE BAKIYORSUN ÖYLE! İNDİR O GÖZLERİNİ!
Sadece ona bakmıştım oysa neden bana bağırıyor ki?
Sırt çantamı alıp yürümeye başladım. Oda arkamdan geliyordu.
JK: Hey! Yavaş yürü biraz.
Gıcıklığına daha hızlı yürüdüm. Onu sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.
JK: Oyun istiyorsun öyle mi? Tamam, peki.
Arkamdan koşturup sırt çantamdan tuttu. Kendine çekti.
MH: AH! Yavaş olsana biraz jungkook!
Bahçede ki Herkes bize bakıyordu. Al işte... Of tanrım.
JK: Küçüğe bak sen bana bağırıyor.
Belimden tutup vücutlarımızı birbirine yapıştırdı resmen. Çok utanmıştım.
MH: Bırak beni! Naptığını sanıyorsun?!
JK: Eee, oyun oynamak istedin ya?
MH: Seni şuracıkta gebertirim. Bıraksana!
Yüzüme yaklaşıyordu. Ah cidden neyi var bunun. Pislik işte pislik!
SG: Jungkook. Çocukluk yapma. Bırak kızı hadi.
Suga da arabadından çıkıp gelmişti.
JK: Ama kiraz yanaklı oyun oynamak istiyormuş???
SG: Dalga geçmeyi bıraksana jungkook. Hadi bak daha kızları götürcez. Hadi olum be!
NJ: kook bırak kızı bak kıpkırmızı oldu hadi!
Etrafıma bakıyordum. Ah cidden ağliycam.
SG: İŞİNİZE BAKIN LAN!
Taehyung bizi ayırmaya çalışıyordu. Jungkook hala bana bakıp sırıtıyor. Salak ya!
TAE: Jungkook hadi ya! Eylencesi kalmadı artık hadi bırak! Daha çok işimiz var hadi!
Sertçe beni bıraktı. Yere düştüm. Ah cidden! Hele bir eve gidelim. Mezarını ben ayarlayacağım özellikle.
Taehyung kolumdan tutup yardım etti. Pis bir bakış attıktan sonra arkamı dönüp hızlıca arabaya koştum. Arabaya girdiğimde zorla tuttuğum gözyaşlarımı bıraktım. Neden bana bunu yapıyor. Birşey yapmadım ki?!
Arabaya binmek için geliyordu. Lanet onunla gidicektim. Daha fazla durmadan arabadan indim.
JK: Bin.
MH: Otobüsle geleceğim.
Otobüs durağına gitmek için yürüdüm. Ah tanrım yapma şunu!
JK: Namjoon hyung benim arabayı da götürün biriniz. Biz 2 saate geliriz.
NJ: Jungkook. Delilik yapmazsın değil mi?
JK: Hyung bana güven. Birşey yapmayacağım.
NJ: İyi, tamam. Dikkat edin.
Ah cidden şimdi onunla 2 saatten fazla birlikte olucam. Lanet olsun!
MH: Benimle gelicekseniz sesinizi çıkartmayın. Kulaklık kulağımda olucak. Sizi dinleyemem.
JK: Emredersiniz kraliçem. ㅋㅋㅋㅋ
Ay çok komik... Kulaklığımı takıp yürümeye devam ettim. Durakta otobüs duruyordu ve kalkıcaktı.
MH: HAH! DURUN!
Koşarak nefes nefese sonunda durdurmuştum. Ah cidden nefesim kesildi. Kartımı çıkartıp bastığımda 'Yetersiz bakiye' dedi... AH CİDDEN TAM SIRASI!
Defalarca denedim. Çünkü en son doldurduğumda fazla koymuştum. Aylığım bitmiş olmalı...
JK: 2 Öğrenci lütfen.
Jungkook 2 kere basıp 2'li bir koktuğa oturdu.
Şoför 'yerine geçebilirsin.' dediğinde saygıyla eğilip arkaya doğru yürüdüm. Otobüs şansıma boştu. Jungkook'un yanına oturmak istemediğim için arkadaki başka bir yere gidicektim ki jungkook ceketimden tutup beni çekmeye başladı.
Ben ileri gittikçe O daha çok çekiyordu. Otobüs çalıştığı için bir an dengemi sağlayamayıp jungkook'un kucağına düştüm. Yüzümüz çok yakındı. Gözlerimin içine bakıyordu. Bende onunkilerin içine bakıyordum. Büyük gözler ile...
JK: Okula her yeni gelen kişi bir hafta boyunca acı çeker Min Hae. Üzgünüm.
MH: Pislik...
Kucağından kalkıp arkaya oturucaktım ki ceketimden çekti. Bu sefer yine kucağına oturdum. Kaldırıp yanına oturttu.
JK: Hani duymayacaktın beni?
Kulaklığımın birini alıp kendi kulağına yerleştirdi. Telefonumuda alıp müziği değiştirdi.
MH: Hangi müziği açıyorsun? Ben farklı birşey dinlemek istemiyorum.
JK: Sadece dinle.
Şarkıyı bilmiyorum ama... İlk saniyesinde tüylerim diken diken oldu. Sözleri içimi ısıtıyor. Dinlerken kendimi şarkıya bıraktım. Gözlerim kapalı bir şekilde onların hayatlarını duyarken hayal kurdum.
🍷JUNGKOOK🍷
Min Hae omuzumda uyuya kalmıştı. Daha çok dinleyeceğiz böyle şarkılar aşk tanrıcam~
-Daha 2 tane tranvay değiştiricektik. Yol boyunca kucağımda taşıdım. Sonra eve gelip yatağıma koyup yanağına güzel bir buse kondurduktan sonra üstünü örtüp perdeleri kapatıp oturma odasına geçtim.'
🍒 KANGCHU 🍒
...
Uyandığımda yataktaydım. Bir dakika yatak??? En son otobüsteydim ben? Ben neden jungkookun yatağındayım ayrıca!? Hem nasıl geldim. Jungkook? Jungkook nerede? Ah...
' Hızlıca yataktan kalktım. Üstüm de neden okul formam yok???
-JEON JUNGKOOOOOOK!
Koşarak oturma odasına gittim. Gözlerim jungkooku aradı. Ama ortalıkta yoktu.
JK: - - - küçük hanım.
🥂THE AND🥂
°30 OY°
°200 YORUM°
-Yorumların hepsi türkçe, random olmadan hikaye de anlatılan konu ile ilgili olursa sevinirim.¬ 🍷
🥃 Selam! Nasılsınız? Bölümle ilgili düşünceleriniz neler? Sizinle konuşmayı seviyorum. Yorumlarda kendinizi de anlatabilirsiniz bence... Hmmm, mesela nelerden hoşlanırsınız? Sizi seviyorum. BYE! 🍸