ᴄʜʀᴏᴍᴀᴛɪᴄᴀ // кιтα ѕнιηѕυкє

By Yoko_Chin

7.1K 775 1.4K

Kita Shinsuke X Oc girl hikayesidir. Suna Tatsuo.. 1.sınıf olmasına rağmen 3.sınıf bir çocuktan hoşlanabilec... More

~Chapter One
~Chapter Two
~Chapter Tree
~Chapter Four
~Chapter Five
~Chapter Six
~Chapter Seven
~Chapter Nine
~Chapter Ten [f]

~Chapter Eight

553 76 131
By Yoko_Chin

"Vay canına bu.. İnanılmazdı."

"Değil mi hahaha"

Gülüşüne dalarak söylemiştim.

"Kesinlikle öyle"

Sonra gerçekliğe geri döndüm hemen.

"Bunu daha sık yapmalısın, tanrım mükemmeldi!"

"Çok sevinmiş görünüyorsun"

"Evet sonunda dırdırlarından bir seferde kurtuldum. Mükemmelsin"

Tek kaşını kaldırarak gülümsedi.
"Öyle miyim?"

"Eve-yani hayır-ama öylesin-ama o anlamda- yinede.. Ugggh"

Bu sefer de kahkaha atmaya başladı. Oturduğum sandalyeden uzanarak omzuna vurdum hafifçe.

Gülmesine devam etti. Birbirimize alışmaya başlamıştık. Yani herkesin Kita senpainin bu halini gördüğünü düşünmüyorum.

Bu cana yakın hali daha tatlı daha sempatikti.

"Suna-san"

"Suo"

"Anlamadım?"

"Yakınlarım bana Suo der senin için bir sorun olmazsa sende diyebilirsin"

"Tamam... Suo?"

Gülümseyerek onaylarcasına kafamı salladım.

"Yine film izleyelim mi?"

"Olur Kita-kun mısır patlatmamı da ister misin?"

"Olabilir yardım ister misin"

"Haha hayır altı üstü mısır patlatıcam"

"Tamam o zaman hangi tür izleyelim"

"Klasik bir şeyler izleyelim ya"

"Titanik?"

"Tabi, neden olmasın"

O filmi başlatırken bende mısır patlatıp koca bir kaseye koymuştum hepsini. Kaseyi ortamıza koyup ayaklarımıza battaniyeyi serdik.

Filmi izlerken duygudan duyguya geçiş yapıyordum. Fakat filmin sonunda hüngür hüngür ağlıyordum.

Kita senpaide hüzünlenmişti. Film bittikten sonra mısır kasesini mutfağa götürdüm. İkimizde ellerimizi yıkayıp kanepeye geri döndük.

"Ee şimdi ne yapacağız?"

Senpainin bacaklarına yatıp gözlerimi kapattım ve konışmaya başladım.

"Kita-kun biliyorsun değil mi?"

"Neyi"

"Senden hoşlandığımı"

"Ben.. Yani biliyor sayılırdım hemen hemen"

"Bilmene rağmen bana böyle yaklaştın"

"Çünkü samimi geliyorsun."

Yattığım yerden doğrulup boynuna sarıldım.

"Teşekkür ederim"

Ondan sonra tekrardan bacağına yattım. Senpai bir şey düşünüyordu bende bölmek istemediğim için ses çıkarmadım.

Biraz daha bekledikten sonra 'neden olmasın ki' diye kendi kendine söylendi.

"Suo-san"

"Kita-kun?"

"Kız arkadaşım olmak ister misin"

"NE!"

"Duyduğun gibi"

"Ben isterim de... Benden hoşlandığını bilmiyordum"

"Sana karşı açık olmak istiyorum. Senden o anlamda fazla hoşlandığım söylenemez. Fakat bana çok samimi geliyorsun ve senden daha iyi birisini bulabileceğimi düşünmüyorum. Yine de inan bana o anlamda hoşlanmak için elimden geleni yaparım"

"Anlıyorum.."

"Yine de kız arkadaşım olmak ister misin"

"Tabiki de isterim!!"

O an nedense tanışmamızı hatırladım.

"Benim adım Suna Tatsuo"

"Kita Shinsuke"

"Kaçıncı sınıfsın? "

"2.sınıfım"

"Uhh, benden 2 yaş büyüksün senpaim sayılırsın"

"Haklısın"

"Bende voleybol oynayabilir miyim sizinle"

"Üzgünüm hala küçüksün ama illaki bizi istiyorsan bu İnazaraki de okuyarak menajerimiz olabilirsin"

"Bunu yapacağıma emin olabilirsin!!"

O günden beri ondan hoşlanıyordum. Peki asıl ilk karşılaşmamız bu muydu?

Ah hayır değildi.

Abimin okuluna gelmiş ve etrafı geziniyordum. Sıkıştığım zaman koşarak ilk gördüğüm lavaboya girdim. Kita-kun'u farketmemiştim bile.

Kabinlerden birisine girip hızlıca işimi hallettim.

"Tanrım koskoca okulda bir tane akıllı insan yok, lavaboyu bile kendim buluyorum"

"Yanlış lavaboyu buluyorsun.."

"Ne demek yanlış lavaboyu buluyorum, bir dakika senin kızlar tuvaletinde ne işin var! Ve bu bezlerde neyin nesi?  Hademe misin? Ama küçük gösteriyorsun"

"Hayır öğrenciyim"

Tanrım ciddi olamazdı. Utançtan kızarmıştım fakat kendimi asla rezil edemezdim. Yani o zaman ki aklıma göre.

"O zaman kızlar tuvaletinde bulunmanı sapıklığın olarak algılıyorum"

"Burası erkekler tuvaleti"

"..."

"..."

"Özür Dilerim!!"

Yattığım yerden kendi kendime güldüm. Güldüğümü gören senpai de gülerken ne olduğunu sordu.

"İlk tanıştığımız zamanı hatırladım hahaha"

"Menajer olacağına söz verdiğin zaman mı?"

"Yok hayır, yanlış lavaboya girdiğim zaman"

"Kıp kırmızı kesilmiştin hahah"

"Heey, hiç de kızarmamıştım bir kere"

"Öyle diyorsan"

Sonra yattığım yerden kalktım ve onun kafasını kucağıma aldım. Şarkı söylerken  saçları ile oynuyordum dikkatlice. Gözleri hafif kapanmakta olan senpai konuştu.

"Sanırım buna alışabilirim"

"Alışabilirsin.."

Bir süre daha böyle durduk ben saçları ile oynarken oda gözleri kapalı bir şekilde oturuyordu.

Yarın haftasonu olmasına rağmen antrenmanları vardı bu yüzden erken kalkacaklardı.

"Hadi yatalım Kita-kun"

"Shinsuke'yi kullanabilirsin"

"Sa-saygısızlık olmaz mı"

"Olmaz"

"T-ta-tamam geç oldu yatalım mı?"

"Saatlerdir bu pozisyondayız bacakların ağrıdı tabi"

"Ne hayır, yani yatabilirs-ama yarın antrenman va-ama rahatsız olmadı-yinede erken kalkmamız gerek!"

"Hahahahahahahhaha şu her şeyi birbirine karıştırdığın zamanları seviyorum"

Ensemi kaşırken konuştum.
"Haha evet arada oluyor öyle"

"Dediğin gibi geç oldu yarın erken kalkacağız"

"Haklısın"

Olduğumuz yerden kalkıp birbirimize iyi geceler diledik ve odalarımıza ayrıldık.

Pijamalarımı giydim ama yinede uyuyamadım. Ne kadar sağa sola dönsem bile olmuyor, uyuyamıyordum.

İçimde gereksiz bir heyecan vardı. Senpaim şuanda erkek arkadaşımdı. Ve bunu düşündükçe uykularım kaçıyordu. Belki gereksiz olabilir ama 1,5 yıl hoşlandığın birisi ile bir ilişkinin olması paha biçilemez derecede güzeldi.

Yatmaktan sıkıntı basınca aşağıya inip mutfaktağa gittim. Dolaptan kendime bir bardak süt koydum. İçtikten sonra ise kendi odama girmedim.

Yavaşça senpainin odasının kapısını aralayıp ona seslendim.

"Senpaii~"

Uykulu olan sesi ile cevap verdi.

"Hm?"

"Uyuyamıyorum.."

"Gel"

Kapıyı kapatıp onun yattığı yatağın yanına yaklaştım. Ondan sonra rahatsız olmasın diye yattığı kenarın tersine hafifçe uzandım.

Olduğum taraftan senpainin sırtını inceliyordum. O sırada yüzünü benim baktığım tarafa döndü.

Gözleri yarı açık beni inceledi. Odaya sokak lambası vurduğu için bazı şeyleri net görebiliyordum. Yüzü gibi..

Ondan sonra elini belime dolayarak beni kendine doğru çekti. Bu hareketi ile birlikte kalbim maratona çıkmış gibi atmaya başladı.

Belimden tuttuğu eliyle beni kendine doğru çekti. Bende kafamı onun boyun girintisine soktum. Bir kaç dakika içerisinde uykumun gelmesi ile birlikte hayatım boyunca en konforlu uyku deneyimimi yaşadım.

Yazarın ağzından;

Sabahın ilk ışıkları ile gözünü açtı oğlan.
Boynunda bir nefes hissetmesi ile yanında olan kıza baktı. Başta şaşıracaktı fakat hayal meyal olanları hatırlıyordu.

Eli hala kızın belindeydi. Diğer elini de çıkarıp kızın kahverengi saçları ile oynamaya başladı.

Nazikçe saçlarını okşadığı kıza baktı.

Belki ondan çok hoşlanmıyordu fakat kesinlikle sıfır değildi. Onunla mutlu olabileceğini biliyordu. Ayrıca kızı yanından ayırmakta istemiyordu.

Zaten öncesinde de kızı tanıyor ve az çok nasıl biri olduğunu tahmin edebiliyordu.

Fakat şu bir hafta içerisinde birbirlerini tanıdıkça ısınmışlardı birbirlerine karşı.

Aynı zamanda gelecek ay voleybol maçları da olacaktı. En azından ulusallara çıkmayı deneyeceklerdi.

Bunun içinde çok çalışmak gerekiyordu. Saatin yaklaştığını gören Shinsuke göğsünde yatan kızı uyandırdı. Başta biraz mırın kırın etse bile uyanmıştı.

"Günaydın"

"Günaydın senpai"

Söz oğlanın hoşuna gitmişti. Her zaman duyduğu bir laftı fakat yine de kız arkadaşından duyması daha farklı bir duyguydu.

Sırayla duşa girip çıktılar, antrenmana gidecekleri için ona göre hazırlandılar, kahvaltılarını yaptılar ve yola çıktılar.

Yola çıktıklarında oğlan yanındaki kız arkadaşının minicik elini avucuna aldı ve hırkasının cebine soktu.

Kız karşısında renkten renge giriyordu ve bu onun hoşuna gidiyordu. Yine de rahatsız olmadığı parlayan gözlerinden belliydi.

Antrenmana kadar öyle ilerlediler. Antrenman alanına geldiklerinde oğlan antrenman yapmaya kız ise menajerleri olarak herkesi bir bir izlemeye başlamıştı....

***************************************

Olum ne kadar Soft, Toxic olmayan bi ilişki yaa 🥺

Continue Reading

You'll Also Like

12.1M 588K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
390K 35.8K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
113K 19.3K 15
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
61.4K 3.1K 42
Komşunuz Barış Alper Yılmaz olursa ne mi olur?