ᴄʜʀᴏᴍᴀᴛɪᴄᴀ // кιтα ѕнιηѕυкє

By Yoko_Chin

7.2K 779 1.4K

Kita Shinsuke X Oc girl hikayesidir. Suna Tatsuo.. 1.sınıf olmasına rağmen 3.sınıf bir çocuktan hoşlanabilec... More

~Chapter One
~Chapter Two
~Chapter Tree
~Chapter Five
~Chapter Six
~Chapter Seven
~Chapter Eight
~Chapter Nine
~Chapter Ten [f]

~Chapter Four

659 74 117
By Yoko_Chin

Aynı zamanda 3.sınıf oğlanı da düşünüyordu.

Neden onu uzaktan izliyordu ki?

Yanına gelip onunla konuşmaya çalışsa onu terslemeyeceğine emindi. Belki de kız fazla özgüvensizdi.

Ya da acaba ondan mı hoşlanıyordu?

Olabilirdi.

Bütün ihtimalleri gözeterek ona restorana gitmeyi teklif edecekti çocuk.

Kız ondan hoşlanıyorsa onu biraz tanımalıydı.

Tatsuo'nun Ağzından;

Sabah uyandığımda saat çoktan 1 olmuştu bile.

Hızlıca duşa girip çıktım ve üzerime günlük olarak salaş siyah bir mini etek giyip üzerime Rintarou'nun mavi sweatini giydim.

Onun sweatlerini giymeyi seviyordum. Ondan sonra kendime kahvaltı yerine 2 paket körili noodle yaptım. Televizyonun karşısına geçmiş oldukça sürükleyen bir hüzünlü film seyrederken hem ağlayıp hemde noodleları ağzıma sokuyordum.

Film ve kahvaltı(!) keyfim bittikten sonra etrafı toplamaya başladım. Rintarou'nun odası her zamanki gibi topluydu. Bu huyunu seviyordum. Bende evde süpürge çekip hafiften her şeyin tozunu aldım. Camları açıp içeriye oda parfümü sıktım.

Annemlerin yüzünü sadece görüntülü konuşmada görüyordum. Ama olsun en azından görüyordum.

Kendime kahve yapmış otururken Rintarou geldi eve. Yanıma geldi ve kahvemi tek dikişte bitirdi.

"Yavaş hayvan"

"Hoşbuldum sevgili kardeşim"

Sırıtarak yanağımdan öptü ve ödevlerini yapmak için odasına çekildi. Biraz daha vakit öldürdükten sonra markete gidip birkaç şey almaya karar verdim.

Akşam yemeğimizi Rin okuldayken halletmiştim. Bu yüzden bu konuda rahattım.

Hava güzel olduğu için üzerime bir şey alma gereği duymadım. Ayağıma da beyaz ama amblemleri mavi olan nike ayakkabılarımı giydim.

Cüzdan ve telefonu da yanıma aldıktan sonra kapıyı çektim ve markete doğru ilerledim.

Markete girdiğimde bir alışveriş arabası aldım. Hem oyun oynar gibi arabayı itiyor hemde raftan lazım olanları hızla arabaya koyuyordum.

Marketten alacaklarımı alıp tonla para ödedikten sonra elimde yaklaşık 9 poşetle dışarıya çıktım.

Her iki tarafa da ağırlığı vermeye çalışıyordum ama bir taraf illa ki daha ağır kalıyordu.

Yolda yürüme çabalarıma rağmen güneş görüp ona doğru hareket etmeye çalışan penguenlere benziyordum..

Poşetleri yere koyup sesli bir nefes verip alnımı sildim.

Arkamdan omzuma dokunulması ile yerimden sıçrayıp hızla arkamı döndüm.

Gördüğüm Kita-kun ile kaskatı kesildim. Şansa denk gelmekte varmış.

"Kita-kun?"

"Suna-san ne yapıyorsun?"

"Ah şey eve gidiyordum"

"Pek gidiyor gibi görünmüyordun"

"Eee"

"Yardım etmemi ister misin"

"Aslında iyi olabilir tabi, fakat acelen varsa tutmuş olmak istemiyorum seni"

"O zaman yolu göster"

Aman tanrım!!

Şuanda Kita senpai ile yürüyorum.

Elimden yere bıraktığım poşetlerin hepsini aldı.

"Hey, çok ağırlar paylaşalım bence"

Bana bir bakış attı ve çenemi kapadım.

Eve geldiğimizde cebimdeki anahtarla kapıyı açtım ve mutfağa doğru ilerledim.

Arkamdan hemen beni takip eden Kita senpai mutfağa gelince poşetleri kapının yanına koydu.

Hızlıca geri dönüp kapıları kapattım sonra da ona baktım.

"Kahve ister misin?"

O sırada yukarıda çok büyük bir gürültü koptuğu için ikimizde sese odaklanmıştı.

Hayır, hayır, hayır düşündüğüm şey olma.. Düşündüğüm şey olma..

Hızlıca merdivenlerden inme sesi geldi.

"SUNA TATSUO!! SENİ PREZERVATİF YIRTIĞI BENİM PANTOLONUMU SEN Mİ BOYADIN LAN GÖTÜM PEMBE OLDU ÇIKMI-Ha şey merhaba Kita-kun"

Kita birden kahkaha atmaya başlamıştı. Çok nazik kahkaha atıyordu..Bunu sevmiştim. En azında Rintarou gibi boğulan goril sesi çıkarmıyordu.

Rintarou demişken.. Şuan sadece bakıyordu.

Kita bana baktı.

"Yok kahve almıyım pek vaktim yok evde ninem bekler"

"Ay dur öyle boş gönderilmez!"

Hemen iki adet saklama kabı çıkarıp içerisine yaptığım pilav ve tonkatsudan koydum. İki kaba da fazla fazla koydum ki eli boş gitmesin.

Saklama kaplarını kafamı eğerek ona uzattım.

İşaret parmağı ile çenemi eğdiğim yerden normal hizasına getirdi.

Ondan sonra yüzünde hafif bir gülümseme ile teşekkür ederek kapları aldı.

Onu kapıya geçirmek için çıktım. Tam gidiyordu ki bütün cesaretimi toplayarak arkasından ona seslendim.

"Kita-kun!"

"Hm?"

"Şe-şeey bir gün yürüyüşe çıkmak istermisin? A-ama istemezsen an-anlarım tabi yani eğer sen ama eğer ugggh"

"Yarın okul çıkışı olur mu o zaman?"

"Aa şe-şey ben"

"Raporlusun biliyorum. Okul çıkışından 10 dakika sonra sokağın başında buluşmak ister misin?"

"EVET, yani şey ta-tabi olur"

"Görüşürüz Suna-san"

"Görüşürüz Kita-kun"

Derin bir nefes verip içeri girip arkamdan kapıyı kapattım. Arkamı dönmemle birlikte Rintarou ile karşılaşmam bir oldu.

"İVİİĞT sanki evlenme teklifi etti Pfft hahahahahahah"

"Lan salak gülme elim ayağıma dolaştı zaten sayende rezilde oldum çocuğa"

"Hah iyi oldu hatırlattın, o konuya gelirsek.. LAN GÖTÜM PESPEMBE OLDU"

"Boşver be çiçeğim kim görcek zaten"

"BAK SEEN!" mutfaktaki noodle dolabıma doğru ilerledi.

"Abi şaka yaptım canım abim bitanecik abim vallahi bir duşuna bakar abim."

"Ha şöyle insan ol biraz."

"Lan o değilde"

"Kitayı yürüyüşe davet ettim lan!!!"

"Yeni mi bastı kafacığın, bir de çocuğun eline tutuşturdun 2 kap gerizekalı seni"

"Fena mı yaptım yesin işte büyükannesi"

"Ben?"

"Sen bok ye"

Tek kaşını kaldırıp bana baktı. Hızla bir tabak çıkardım. Pilav ve tonkatsu koydum. O yemeğe iştahla bakarken konuştu.

"Eline sağlık"

"O nasıl söyleme stili lan zorla söylüyormuş gibi"

"Zorla söylüyorum ondandır"

Oflayarak bende kendime bir tabak çıkardım ve hızlı hızlı tıkındım.

Yemek yeme işi bitince salona geçip telefonu elime aldım.

Atsumu ile muhabbet ettikten sonra görüntülü aradı. Açtığımda yanında Osamu'da vardı. Zaten büyük ihtimalle onun fikridir görüntülü aramak.

Açtıktan sonra fazla gelen sesten büyük ihtimal sağır olmuştum.

"TATSUOOOOOOOOOOOOĞ NERDESİN KIZIM SEN YAŞIOMUSUN LAN YÜZÜNÜ PONÇİKLİĞİNİ FALAN ÖZLEDİM ALOOO"

"ATSUMU BAĞIRMASANA LAN KIZ KARŞIDAN SAĞIR OLDU YANINDA OLAN BEN NE YAPABİLİRİM!?!?!?!?"

"Ah kulağım..."

"Suo o ses ne be kelebek sıçan deve gibi"

"ÇOK SAOL YA RİNTAROU"

"Rica ederim Atsumu"

Tam ağzını tekrar açmıştı ki Osamu araya girdi.

"Bağırmana gerek yok seni duyuyorlar ileri zekalı"

"Artık duymuyoruz saolsun :))"

"Bak duymuyolarmış işte!!"

"Çünkü onları sağır oldular sayende"

"Ha şey özür dilerim"

"Kabul edildi!"

Rintarou sesini çıkarmadan odasına gitmişti. Hiç yoktan sağır oldu garibim.

Görüntülü konuşmadan sonra bütün gece kendi kendime düşünmüştüm.

Yarın Kita senpai ile buluşacaktım.

Yürüyüş yapacaktık. Birlikte..

YA DÜNYADA 40 YIL DÜŞÜNSEM AKLIMA GELMEZ ULAN 1 GÜN OKULA GİTMEDİM ŞU OLANLARA BAK!! OKULLARIN LANETLİ OLDUĞUNU BİLİYORDUM İŞTE BİLİYORDUM!!!

KESİN GİTSEYDİM BUNLAR YAŞANMICAKTI. 1 GÜN DAHA GİTMİYORUM EVLENELİM KİTA SENPAİ İLE LÜTFEN TANRIM DUY BENİ!!

Gece gece kendi içimde delirdikten sonra bir sağa bir sola dönerek uyumaya çalıştım. Başaramayınca biraz kitap okudum uykumun gelmeye başladığını hissedince ise yatağımın içerisine girdim. Yaklaşık olarak 15 dakika veya bilemedin yarım saat yatakta bir sağa bir sola döndüm durdum.

Tekrardan uykumun zerrelerini hissetmeye başladığımda saate baktım
Saat gece yarısı 4 ü gösteriyordu bile. Bu saate benim kim bilir kaçıncı rüyada olmam gerekirdi.

Uykumun gelen zerrelerini kullanarak kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.

***************************************

Şaka gibi tehdit edildim.

Hemde 1 değil 2 değil bir sürü kişi tarafından 😳😳

Continue Reading

You'll Also Like

36.7K 9.1K 21
"ben seninle sarsılmak istiyorum."
266K 25.1K 26
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
459K 26.4K 43
Sex bağımlısı Taehyung ve sex'in ne demek olduğunu bilmeyen sevgilisi Jungkook. Absürtlük içerir!
406K 37.2K 33
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...