"Erkeklerle de mi yatıyorsun?" Diye soğuk bir tonla sorduğunda adam, biran da gözlerini açıp yüzüne baktı genç.

"Ow, bu soru da ne böyle? Tch... Kadın yada erkek ne fark eder ki? Hoş olduğu sürece dert etmezdim. Dediğim gibi bu yalnızca sex." Deyip gözlerini kısarak bir anda karşısında ki adamın dudaklarını öptü.

Gencin dudakları kendisine değdiğinde şaşırmıştı adam. Midesi bulanmalıydı ama öyle olmadı. Bakır saçlı gözünü korkutmak istemişti ama o da öyle olmadı. Kendisini iter zannetti fakat yine öyle olmadı. Hayır. Tamam bu biraz fazlaydı. Biraz daha ileri giderse oyun olmaktan çıkacaktı. Birden kendini geri çekti zira durmasının zamanı gelmişti. Gözlerini kocaman açıp kızarmış dudaklarıyla karşısındaki yabancıya baktı.

"Nasıl? Bu nefret etmeni sağladı mı?" Diye sorarken bekledi. Ve birden onun pocer face suratına gülümsediğinde yanağında ki gamzesi ortaya çıktı. "Aah. Öyle olmadıysa beni anlamışsındır." Dedi. Adam garip bir şekilde bu manzaradan bir kez daha iğrenmediğini fark etti. Neden? Neden bu herifi itip olması gerektiği gibi dersini vermiyordu? Bir erkeği değil öpmek o türlü yaklaşmayı bile aklından geçirmezdi. Öyleyse bu gecenin farkı, hayır! Bu herifin farkı da neydi?

Kuzgun saçlı adam, tuhaf bakışlarını ona yönlendirirken kediciğin gülümsemesi yavaş yavaş kayboldu,, dudaklarına bakarak hızla nefes almaya başladığında bakışlarını çevirdi. "Hey. Bana öyle bakma kovboy. Ne yani? Az önce kız arkadaşını becerdim diye beni becererek intikam mı alacaksın? O taraklarda bezim yok benim. Hem aslına bakarsan birlikte becerdik." Deyip gülümseyerek kalkmak üzereydi ki:

"Yalnızca altımdayken yüzünün alacağı ifadeyi merak ettim." Dedi ve geriye yaslandı karşısında ki adam.

Bekledi. Demek oyunu bitirmeye niyetli değildi. Amacını merak ederken tek kaşını kaldırdı ve başını ona çevirdi."Erkeklerle de mi yatıyorsun?" Diye kendi sorusunu yöneltti:"Yoksa erkeklerin altında nasıl göründüğünü merak mı ederdin hep?" Dedi.

Karşısındaki gülümsediğinde dudağının yanında ki gamzesi ortaya çıktı. Bu hoş manzarayı izlerken bakır saçlı, adam da onun aletine ve poposuna bakmaya başladı.

"Senin orjinal olduğunu sanıyordum. Ne o replik mi çalıyorsun?" Derken gülümsedi. Genç suratını asarken diğeri devam etti: "Sadece seni merak ettim. " Ciddi değildi ama yalan söylüyor da sayılmazdı. İşte o zaman sağ yanağındaki çukuru da fark etti bakır kedi. İyiden iyiye adamın görünüşünü kıskanmaya başlamıştı. Bu da kimdi yahu? Mitolojik yunan tanrılarının oğlu mu? Biran bu müthiş tablo karşısında donup kalsa da dudaklarını ısırarak başını çevirdi.

"Bakışlarını popomdan uzak tut Kurt adam." Deyip pantolonuna uzandığında kalçasına değen bir şey hissedip titredi ve birden kendini çekti. "Benden uzak dur."

"Bakışlarımdan tamamen uzakta, bu yalnızca ayaklarım. Onlar için bir şey söylemedin."

Derin bir nefes aldı. Bu siktiği muhabbet gittikçe uzamıştı. Oyunu kendi başlatmıştı lakin kurban olmak üzereydi. Ne o intikam mı alıyordu:"O devasa ayaklarını kendi kıçına sokabilirsin. Kendini tatmin etmekte zorlanmayacağına eminim." Derken öfkeyle pantolonunu aldığında bir elin hızla ensesinden tutarak başını yatağa bastırdığını fark etti. Üzerine abanmış Sağ eliyle boğazını tutup başını kendisine çevirirken vücuduyla onun vücudunu altına sıkıştırdı.

"Ya ayaklarım başka bir kıça girmek istiyorsa kedicik. O zaman ne yapacaksın?" Diye fısıldarken arkasından kulağına, korkuyla vücudunu küçük bir titreme aldı.

Üzerindeki adam öylesine güçlüydü ki onu biran bile kımıldatamıyordu. Kendini geri çekmeye çalışırken boşuna uğraştığını fark etti. Pekala taktik değiştirmeliydi. Hem o kadar ileri gidemezdi değil mi?

"Peki, tamam devam et. Hadi yap bakalım nereye kadar götüreceksin? Hem cinsiyle yatmamış bir adam bir erkekle yatmanın ne demek olduğunu bu gece öğrenmek istiyor demek. Tamam öğrenelim birlikte."

Elini biraz gevşettiğin de o, rahat bir nefes alabilmişti kedicik. Ve parmaklarını tutup önüne çektiğinde kendi vücudunda gezdirmeye başladı. Önce göğsüne koydu. "Nasıl? hoşuna gidiyor mu? Bunu mu istiyordun? " Diye sorarken göğsünden yavaşça karnına ve oradan kasıklarına kadar götürdü. "Peki ya bu nasıl? Kadınlardan farklıyız öyle değil mi? Dokunduğun yerde sert bir alet var. Tıpkı senin ki gibi değil mi kovboy. Bir başkasını okşadığında istediğin o yumuşaklığı değil sert bir şeyi hissediyorsun." Elini vücudunda dolaştırmasına izin verdi adam ve yavaşça penisine dokundururken bile sesi çıkmadı. Elini takip ederken tuttuğu penisinin ucunu sıktığında, Küçük bir çığlık attı bakır saçlı genç. Dokunuşları onu inletmeye yetmişti.

Diğer elinin orta parmağını sırtından belindeki oyuğa doğru götürürken adam, onun titrediğini fark etti. Altındaki çocuğun vücudu bir erkeğin vücudundan çok bir kadın vücudunu andırır gibiydi. Oldukça hassastı. Yumuşak ve dolgun bir popo, ince bir bel ve onu takip eden yumuşak ve güzel bir sırt. Arkadan kim görse ilk bakışta erkek olduğunu anlayamayabilirdi. Erkekliğinin olması gereken yerde başka bir şey olsa bu gece farklı zevkler de yaşayabilirlerdi. Adam parmağını yavaşça aşağıya götürdüğünde hırlayarak yakındı kedicik...

"Ne yapacaksın? Becerecek misin beni kovboy?

Birden kendine geldiğinde adam ateşi tutmuş gibi hızla ellerini çekti. Doğrulup başını kaldırırken gözlerini devirdi Ne yapıyordu o öyle: "Hayır" Dedi birden. "Daha iyi planlarım var kedicik." Derken gözlerinden bir ışık geçtiğine yemin edebilirdi. Usulca devam etti diğeri: "Ve bunu yaptığımda hayatın boyunca beni unutamayacaksın."

Bu da ne demekti böyle? Neden sözleri irkilmesine yetmişti? Ne istiyordu bu adam? Kimdi bu devasa yaratık? Cümlesini bitirir bitirmez arkalarında ki kızın hıçkırarak ağladığını fark etti genç. Gömleğini çıkarmamıştı yabancı.

"İzninle bende kendi ihtiyaçlarımı gidermeliyim. Tabi önce...:" Diyerek pantolonunu giydi ve parmağını şaklattı.

"Sizin için hazırladığım sürprizi görmelisiniz." Derken gülümsedi. O anda içeriye iri kıyım altı adam girdi. Bakır çocuk, kocaman açmış gözleriyle geriye sürüklenirken yanındaki kızın hıçkırarak ağlayışları artmıştı.

"Hey neler oluyor?"

"Şu sağ tarafta gördüğün gözlüklü arkadaşın elinde tuttuğu çantada sizin için seçtiğim özel oyuncaklar var. Sesimizi duyarlar diye üzülmeyin sakın, sabaha kadar buraya kimse uğramaz. Bu gece bu katın tamamını kiraladım. Umarım istediğiniz kadar mutlu edebilirler sizi. Bir şikayetiniz olursa bana gelirsiniz." Deyip gitmeye hazırlandığında:

"Hey dur, dur ne? Sen, sen ne yaptığını sanıyorsun? Bu intikam çeşidi fazla bu suç lanet olası." Diye bağırdığında genç. Adam bakışlarını ona çevirdi:

"Şahsi algılama kedicik. Bu onur meselesi." Derken gülümsedi. Başını çevirirken yüzüne ölümcül maskesini yerleştirdi ve içeridekilerin haykırışlarına aldırmadan yavaşça dışarı çıkarak ardından kapıyı kapattı.

Okuduktan sonra yorum yapıp votelerseniz bende yanlışlarım varsa düzeltmeye çalışırım millet..:) beni yorumsuz bırakmayın çüzzz..:P










Ölümcül Saplantı (+18)Där berättelser lever. Upptäck nu