İçimde bir hüzün vardı, artık tamamen yetimhaneyi bırakmışmıydım, Angieyi bırakmışmıydım, Hayır bırakamam olmaz, ben ben sadece büyümüştüm ve şimdi hiç gitmediğim bir yere okumaya gidiyordum bir de yanımda yıllardır beni hiç bırakmayan arkadaşlarımla, şimdi havaalanına gidiyorduk ve sonra ispanyadan gidiyorduk peki bunun bir dönüşü olacakmıydı, cevap kocaman bir bilmiyorumdu. Evet şu anda hayatımın değişeceği yerin önüne gelmiştim ve burayı geçtikten sonra artık hayatım tamamen değişecekti...
Tini:Lodo iyi misin
Lodo:Evet iyiyim Tini
Tini:Ama sen şimdi niye ağlıyorsun ki
Ben ağlıyormuydum sanırım güçsüzlüğüm ortaya çıkmıştı Tini bu halimi görünce bana sıkıca sarıldı bende ona sıkıca sarıldım belki güçsüz olabilirdim ama arkadaşımın, kardeşimin desteğini geri çeviremezdim. Tiniden ayrılınca hemen göz yaşlarımı sildim ve taksiden bavulumu aldım ve derin bir nefes alıp havaalanının içine girdim zaten girmem uçak işlemlerini halletmek için son işlemlerin yapıldığı yere geldim ve bavulumu bıraktım o sırada Tinide bavulunu bırakıp yanıma geldi ve telefonunu çıkardı ben hala ne yaptığını bilmiyordum o sırada Tininin arkasında Diego belirdi ve arkasından sarıldı yani bu demek oluyor ki Jorge de benim arkamdaydı bir anda belimde eller hissedince Jorgenin olduğunu anladım o sırada Tini telefonunun ön kamerasını açmış ve "Görüşmek üzere İspanya" diyip selfie çekti sonra bize dönüp "bu anı ölümsüzleştirdim" dedi bizde onun bu dediğine güldük ve o sırada Ingiltere anonsu yapıldı bizde uçağa doğru gitmeye başladık ve o uçağı uzun koridorundan geçtik, hostesin gösterdiği yere oturduk ama şansa bakın ben kimle oturuyorum cevabı hemen aklınıza geliyor değil mi cevap: Jorge ve tam önümüzde Tiniler oturuyordu bende uçak kalkmadan önce telefonumu çıkarıp Tiniye mesaj yazmaya başladım...
Kime:Tini Mini Bir Güzel Varmış
Tini sen bittin sen ıngiltere de göreceksin
Mesajı gönderdikden sonra Tini hemen arkasını döndü ve bana sinsi bir gülücük attı sonra önüne döndü bende telefonumu uçak moduna alıp cebime koydum sonra kafamı cama yasladım(Jorgenin göğsüne yaslancak değlim çünkü ondan utanıyorum) ve uçağın kalkışını izledim ama sonra uykum gelmeye başladı ama o sırada biri beni kolumdan çekti...
Jor:Boynunu ağrıtacaksın
Lodo:Hayır ağrımaz
Jor(Sessizce):Ben dün için üzgünüm ve artık bana soğuk davranmayı bırak lütfen
Lodo:Ben sana soğuk davranmıyorum
Jor:İneklerde uçuyordu zaten
Lodo:Haha çok komik... Gıcık
Jor:Hadi uyu artık
Lodo:Tamam uyuyacağım
Jor:Dur sana bir soru soracağım
Lodo:Sor
Jor:Barıştık mı
Lodo:Küsmüydük de barışacaktık
Tiniden...
Neredeyse bir saatir kitap okuyordum ve artık sıkılmıştım, Lodoyla konuşmaya karar verdim tam arkamı döndüm ki ne göreyim Lodo başını bizim Yoyinin göğsüne koymuş uyuyor Yoyi ise kafasını Lodonun kafasına dayamış uyuyorlar ayyyy çok tatlılar hemen Diegoyu dürtüp onada gösterdim o da gülümsedi bende hemen resimlerini çektim ve önüme dönüp Diegoya sarılarak uyudum...1 saat 17 dakika sonra ıngiltereye gelmiştik Lodoyu uyandırmak için arkaya döndüğümde uyanmış kendine gelmeye çalışıyordu bende onun bu haline gülümsedim ve ayağa kalktım o sırada Diego da kalkmıştı bende onun koluna girerek uçaktan indik evettttt artık ıngilteredeydik çok mutluydum sonra uçak merdivenlerine baktım Lodo önden Jorge de arkasından iniyorlardı onlar indikten sonra havalimanına yürümeye başladık içeriye vardığımızda hemen bavullarımızı aldık ve okula gittik okulun önüne geldiğimizde ağzımız açık kaldı çünkü çok çok büyüktü sonra kendimize gelip okula girdik, kayıt işlemlerinin yapıldığı yere gittik ve yaklaşık 10 dakika da kayıt olmuştuk ama kalacak yerimiz yoktu biz de kayıt işleriyle uğraşan bayana sorduk...
G.B(Görevli Bayan): Üzgünüm ama yurtta boş yer yok zaten belirli bir kapasitesi vardı o da doldu
Biz bu cevabı duyunca moralimiz bozulmuştu ama görevli bayan yerine getirdi...
G.B:Ama okula yakın bir yerde bir tane daha yurt var orada kalabilirsiniz neyse iyi günler ve okula hoşgeldiniz
Biz görevli bayanın söylediği cevaba gülümsedik ve okuldan çıktık, bayanın verdiği adrese gittik neredeyse okulla arası 5 dakikaydı hemen gittik ve kayıt olmaya gittik neredeyse o da 10 dakika sürdü...
G.B(Görevli bayan): Öncelikle yurdumuza hoşgeldiniz şimdi size yurtla ilgili bilgiler vereceğim ilk olarak odalar 2 kişilik ikincisi yurtta kaldığı sürece yemek,internet ve bunlara benzer şeyler olacak üçüncüsü yurtta saat 10'dan sonra dışarıya çıkmayın çünkü yurdun içinde temizlik yapılıyor ve güvenlikler geziyor
Lodo:Bilgi verdiğiniz için sağolun
Görevli bayan oda anahtarlarımızı verdi bizde hep birlikte odalarımıza dağıldık Lodo odaya girdiği anda kendini yatağa attı...
Lodo:Ahhh çok yorgunum
Tini:Bende...Lodo ingilteredeyizz
Lodo:Ahh doğru ben bu sabah ki olayın acısını senden çıkarma zamanım geldi
Tini:Yaa hayır bak sen yorgunsundur yat bence sen
Lodo:Hayır yorgun felan değilim
Tini:Niye acabaaa :)
Lodo:Sen benden birşey saklıyorsun sökül bakalım
Tini:Uçaktayken çok tatlıydınız
Lodo:Ne?Nasıl yani
Tini(Fotoğrafı göstererek):İstemeye ne zaman geliyorlar :)
Lodo:Tinii... O fotoğraf nerden çıktı, ayrıca isteme nedir yaa
Tini:Canım kardeşim benim bu fotoğrafı ben çektim ayrıca sen istemeye gelmelerini istemiyorsan direk düğün yapalım size
Lodo:Ya Tini ben o anlamda demedim ayrıca uykum gelmişti uyuyakalmışım işte
Tini:Knk bu fotoğrafı silmeyeceğim çünkü yakın da lazım olacak ama eğer sen benim telefonumu alıp silersen seninle ölene kadar konuşmam ona göre
Lodo:Tamam silmeyeceğim de yakın da lazım olur dedin niye öyle dedin
Tini:Şimdi siz sevgili olacaksınız işte sonra ben sizin ne zaman güzel bir anınız olunca fotoğrafınızı çekeceğim sonra sizin fotoğraflarınızdan albüm yapıp sana doğum gününde vereceğim
Lodo:Tini hayal gücün çok geniş ayrıca biz Jorgeyle sevgili olamayız
Tini:Niye
Lodo:Çünkü o başkasını sevebilir ve bizde normal arkadaş gibi oluruz
Tini:Kızım sen mal mısın, Jorge sonradan başka birini sever diye dün sevgili gibi duruyordunuz dimi hee ineklerde uçuyordu zaten
Lodo:Başka birini sevmez değil mi
Tini:Ben Jorgeyi tanıyorsam sevmez çünkü Jorge birini sevdimi bırakmaz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
...YETİMHANE AŞKI...
FanfictionLodovica Comello: Bir yetimhane güzeli, annesini ve babasını çok küçükken kaybetmiş bir güzel. O küçükken direk tek başına ayakta durmayı öğrendi aynı şekilde en yakın arkadaşları da öyle. Martina Stoessel: Bu güzel kızım da Lodovica hanım gibi bir...