"Mavi ismini o koymuştu biliyorsun değil mi?" başını aşağı yukarı salladığında gözümden yaş akmıştı.

"Sekizinci ölüm yılı geldi... Koskoca sekiz yıl."

"Gökkuşağı lütfen yapma."

"Elimde değil İkra, onu düşünmeden yapamıyorum."

Deniz ile yaptığımız tüm resimler, çekildiğimiz tüm fotoğraflar, hatıralarımız hepsi elimde odamın ortasında öylece oturuyordum. İkra elimdekileri alıp hepsini toplarken öylece onu izledim.

"Deniz benim içinde çok değerliydi ama öldü... Lütfen kendine gel ve bu acıyı kendine yaşatma."

Kafamı iki yana sallayıp ayağa kalktım. Yatağıma yattığımda hıçkırıklarım çoğaldı. Ben Denizi unutamazdım. Deniz benim için her şeydi. İnsan çok sevdiğini kaybedince nasıl acı yaşayamazdı ki.

...

Gözlerimi açtığımda hava kararmıştı. Bugün kafeye bir kaç saat uğrayıp çıkmıştım. İkra'da beni yanlız bırakmamış yanıma gelmişti. Elim komidinde ki telefonumu bulduğunda ekranı açtım ve bir kaç çağrı ile mesajı gördüm.
Hepsi Martindendi.

"Güzelim ne yapıyorsun."

"İkra ile konuştum uyuyormuşsun bir şey mi oldu canım?"

"Mavi, merak ediyorum."

Mesajların da gördüğüm Mavi yazısı ile yine duygusallaşmıştım. Bu zamana kadar Mavi demişti ama bugün düşündüklerim ile duygusallaşmıştım.

Kapımda havlama sesi duyunca Tarçın'ın kapıda beklediğini anlamıştım. Ayağa kalkıp kapıya ilerledim. Hemen içeri giren Tarçın'ı tutup yere eğildim.

"Tarçınımm benim." Tarçın'la eğlendiğim sırada gelen sesle şaşkına döndüm.

"Gülümsediğini görmek beni mutlu etti."
Martin karşımda bana bakarken ayağa kalktım. Ona gülümseyip banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadığım sırada kapı pervasına yaslanmış Martin'le aynadan gözlerimiz kesişti.

"İkra bir şey söylemedi, ne olduğunu anlatacak mısın? "

Tam bir şeyler söyleyecekken İkra geldi.

"İsmimi duydum, dedikodumu yapmayın yemeğe gelin." ona güldüğümde banyodan çıkmıştım bile.

Masa da Berk ve Dicle'yi de gördüğümde şaşırmıştım.

"Sizi beklemiyordum."

"İstersen gidebiliriz." Berk ayağa kalktığında elimle durdurdum.

"Saçmalama sadece şaşırdım."

"Blöf yaptım zaten, sevgilim yemek yaptı yemeden gitmezdim."

Ona gözlerimi devirmiştim ama güldüğüm için ciddiye almamıştı.

Sabahkinin aksine akşam arkadaşlarım ile güzel bir yemek yemiştik. Martin ile de bu konu hakkında konuşmamıştık.

~~~~

12.12. 2012 Bolu - Düzce

Okula ilerlerken yanımda duran arabaya döndüm. Kimdi ki bu?

"Şşt güzellik atla bakim." Deniz'in sesini duymamla hemen cama eğildim.

"Deniz?"

"Buyurun benim."

"Babamdan çaldım deme."

"Atla arabaya anlatıyım. Hava buz gibi."

GÖKKUŞAĞIWhere stories live. Discover now