''Hemen şubeye git ve neler olduğunu öğren. Tüm detayları istiyorum.''

Kapıya yönelen memura buruk çıkan sesiyle seslenmişti.

''Yibo'ya dikkat et.''

Memurun çıkmasının ardından kendi de çıkmış, Adli Tıp Kurumuna doğru yola koyulmuştu. Bugün ne olursa olsun birşeyler öğrenmeliydi.

Arabaya binmişti ama onu kullanacak gücü kendinde bulamıyordu. Hemen ardından bindiği arabadan çıkarak ana kapıya doğru yürümüştü. Taksiye binecekti çünkü araba kullanacak kadar iyi hissetmiyordu.

Dışarda esen hafif rüzgar yere düşen yaprakları tekrardan havalandırırken, yüzüne doğru gelen koku içini ürpermişti. Resmen burnuna onun kokusu dolmuştu. O kokuyla beraber gözlerinden yaşlar süzülmüş yanağında ıslak izler bırakmıştı.

Taksiye biner binmez hemen adresi söylemişti. Oraya varana kadar aklındaki düşünceler daha da derinleşmişti. Olayları bir birine bağdaştırmaya çalışsa da bir türlü olmuyordu. Yibo'yla üç gün önce konuşmuştu. Daha sonra cinayet işlenmişti. Ve şimdi bugün Yibo kenar mahallede bir moteldeydi. Saklanmış. Gerçekten o yapmış gibi kaçmıştı herşeyden. Mantıklı değildi.

Yibo'nun bütün müvekkillerini biliyordu Xiao Zhan. Wang Haoxuan'ı tanımıyordu. Tanımadığı bir adamı neden öldürsün ki? Hemen ardından Yibo'nun ofisini aramıştı. Saatin farkında olmadığı için kimsenin olmayacağını düşünememişti bile. Taksi şoförüne geri dönmesini söylemiş, ofisin adresini vermişti.

Kısa sürede oraya ulaşan Zhan vakit kaybetmeden yukarı çıkmıştı. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğinde durakladı bir an sanki bir karaltı gördüğünü düşündü ama bunun yorgunluktan sadece bir yanılmasa olacağını kendi kendine söyleyip oyalanmadan odaya gitmişti.

Ofis her zaman çok derli topluydu. Wang Yibo her zaman düzenli,titiz ve dakik bir insandı. Aradığı şeylerin hemen elinin altında düzgün bir şekilde olmasını severdi. Dosyalar mahkemelere göre düzenlenmişti. O koca klasörlerin içindeki evraklarda isim sırasına göre düzenlenirdi. Bu sayede tek seferde ortalığı dağıtmadan aradığını hemen bulurdu. Dosyaların yanı sıra evraklarda taranır bilgisayarda mutlaka kopyası olurdu.

Hemen masaya oturup bilgisayarı açmak için düğmeye basmıştı. Nedendir bilinmez içinde bir huzursuzluk vardı. Zaten Yibo'nun durumu onu yeterince huzursuz ediyordu ama bu daha farklı birşeydi.

Bilgisayarın şifresini sadece Yibo ve kendi biliyordu. O yüzden hemen şifreyi girmiş açılmasını beklerken yine bir karaltı gördü Xiao Zhan. Bu sefer yanılsama olmadığını anlamıştı. Ofise birileri girmişti.

Ofisin olduğu bina yüksek güvenlikli bir yerdi. Çünkü bu binada en ünlü avukatlar ve hukuk ofisleri bulunuyordu. Herkes kafasına göre istediği şekilde giremezdi bu binaya. Mutlaka girişteki güvenliğe kimliğini bırakmalı ve kapıdan girebilmen için kart almalıydın. Ama bu gelen kişinin izni olmadığı belliydi.

Onu farkettiğini anlamaması için doğal davranmış,bilgisayarda sanki işleri varmış da onları hallediyormuş gibi bir görüntü vermeye çalışıyordu. O sırada evrakların olduğu klasöre girip hemen ismi arattı.

Yoktu. Yibo'nun Wang Haoxuan adında bir müvekkili yoktu. Peki bu adam bu ofise ne için gelmişti?

Ofisin kameraları uzaktan kontrollü olduğu için hemen sistemi kendi telefonuna bağlamış, sanki bütün işlerini bitirmiş gibi çantasını da alarak ofisten çıkmıştı.

Binadan çıkmak için ana kapıya geldiğinde etrafına bakınmıştı. Nedense şu an herşey daha önce defalarca gelmesine rağmen çok farklı görünüyordu. Güvenliğin bir dakika bile ayrılmaması gerekirken şuan yerinde değildi. Kapılar kapalı olması gerekirken sonuna kadar açıktı.

ARE YOU KILLER [YIZHAN]✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin