Daha fazla konuşmayı bırakıp dudaklarını kan kırmızısı dudaklara götürmüştü Yibo. Kelimelerin önemi yoktu artık. Bu gece konuşacak olan bedenleriydi.

Omuzlarından tuttuğu adamı yavaşça yatağa yatırmış,kendide üstüne doğru eğilmişti.

''Çok güzelsin Xiao Zhan. Kelimelerle anlatamayacak kadar güzel.''

Tekrardan bastırdı dudaklarını dudaklarına. Deli gibi öpüyor, her fırsatını bulduğunda iki et parçasını çekiştiriyordu. Zar zor araladığı dudaklarında yolunu bulan dili içerde onun diliyle savaştaydı. Sıcak ve ıslak. Birbirleriyle oynayan dilleri yüzünden nefesi kesiliyor, çarpan dişlerinden gelen ses odada yankılanıyordu. Uzun öpüşmenin sonunda ayrılmış dudaklar kendini boşluğa bırakmıştı.

Yibo elinde tuttuğu kravatı ona doğru göstermişti. Ne yapacağını anlamayan Zhan öylece bakarken bir anda gözlerinin bağlanmasıyla şaşırıp kalmıştı. Kulağına yaklaşan bedeni hissetmiş,sıcak nefesi tenine değdikçe alev alev yakmıştı.

''Oyun zamanı Xiao Zhan''

Gözleri bağlı bir şekilde tam karşısındaydı Yibo'nun. Eşsiz güzellikteydi. Ağız sulandırıcı görüntü karşısında daha fazla dayanamayacağını anlamıştı. Tekrardan dudakları onun dudaklarına kavuşurken, elleri üstündeki kıyafetleri teker teker soyuyordu. Çok zaman geçmeden çırılçıplaktı Zhan. Hemen ardından Yibo' da üzerinde ne varsa çıkarmıştı. Sayısız kez değmişti teni tenine. Ama nedense bugün daha çok yakmıştı. Heyecandan mıydı yoksa başka birşeyden mi emin olamıyordu. Umrunda da değildi zaten. Tek ihtiyacı olan onun teniydi.

Kaç kez öptüğünü bilmediği dudaklarını son nazik bir öpücükle ayırmıştı. Elleriyle boynundan aşağıya doğru yol çizerken altındaki bedenin titremesi deli ediyordu onu. Acelesi yoktu. Teninde gezen elleri her geçtiği yeri yakmış,çizdiği yolu öpücükleriyle takip etmişti Yibo. Boyun girintisinde takılı kalan dudakları kendini kaybetmiş, geçtiği yerin mosmor olmasına neden olmuştu.

Aşağı ilerledikçe biraz daha kıvranıyor, bedenini sağa-sola hareket ettiriyordu. Canı yansa da şikayetçi değildi. Belkide şuan aldığı zevk en güzelleriydi. Devam ettikçe daha da aşağı iniyordu. Göğüs uçlarını parmakları arasında sıkıştırıp, bir kaç dil darbesi vurduktan sonra iyice hassaslaşmışlardı. Dokundukça verdiği acı daha da katlanılmaz bir hal alıyor, altında daha fazla kıvranmasını sağlıyordu. Aşağıda oluşan şişkinlik ise artık zamanın geldiğini belli ederken, acele etmeyen Yibo her şeyi yavaş yavaş hallediyordu. Elini Zhan'ın  penisinin üstüne koyan Yibo, bir kaç el hareketiyle işleri daha da çıkılmaz bir noktaya sürüklemişti.

''Artık dayanamıyorum Yibo. Yap artık.''

Zhan sızlanırken göbeğinin çevresini, kasıklarını öpen adam yüzünden bedeni şimdiye kadar hiç olmadığı kadar titremişti.

Elleriyle yatan adamın bacaklarını aralamış, oluşan boşluğa kendi bedenini yerleştirmişti. Penisinden sızan sıvı daha da çoğalmış, ucunun morarmasına neden olmuştu. Yibo'nun dokunuşları sona yaklaştırsa da hemen elini çekmiş, parmaklarına bulaşan sıvıyı alttaki pembe deliğe dayamış, parmaklarını kullanarak  alışmasını sağlıyordu. Bir, iki derken üçüncü parmağını sokmuş, son parmakla Zhan'ın acı ve zevk içinde bağırmasına neden olmuştu. Geçen dakikalar inlemesini daha da arttırmıştı.

Yibo'da çıkardığı parmakların oluşturduğu boşluğa dayadığı penisini içeri ittirerek sonuna kadar girmesini sağlamıştı. Acı dolu anlar kendini zevke, bağırışlar yerini inlemelere bırakmıştı. Yavaş yavaş başlayan git-geller hızlanmış,etin ete değerken ki çıkardığı ses inlemelerle odaya karışmıştı. Mumdan gelen sandal ağacı kokusu terle birleşmişti. Ortam tamamen yerini iki adamın aşk ve zevk dolu birleşmesine bırakmıştı. Dakikalar süren git-geller,değişen pozisyonlar, sayısız kez duvarlara çarpan inlemeler sonunu rahatlamışlığa bırakmıştı. Aynı anda boşalan adamlar sonunda boşluğun verdiği hisle bedenlerini salmışlardı. Yibo kendini Zhan'ın üstüne doğru bırakmış,dudağına kondurduğu minik öpücükten sonra gözündeki kravatı çözmüştü. Karşısındaki terli vücuduyla adeta ışıldayan adamı gören Zhan elleri arasına aldığı yüzü kendine yaklaştırmış, derin bir öpücük kondurmuştu dudaklarına.

''Seni seviyorum Wang Yibo''

''Seni seviyorum Xiao Zhan''

Gecenin verdiği mutlulukla gelen yorgunluk ikisininde bedenini tüketmişti. Hemen Zhan'ın yanına bırakmıştı bedenini. Birbirlerine daha da çok sarılmışlardı. Kokusunun verdiği huzurla rahat geçecek gece onları derin uykunun içine çekiyordu.

Başını daha da koynuna sokan Xiao Zhan, Wang Yibo'nun göğsüne ufak bir öpücük kondurmuştu.

''İyi geceler sevgilim.''

Koynuna sokulan adamın kokusunu içine çekerek saçları arasına kondurduğu öpücükle gecenin sonu gelmişti.

''İyi geceler sevgilim.''







Yibo'nun hazırladığı masa.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ARE YOU KILLER [YIZHAN]✔Where stories live. Discover now