Heyecanlı bekleyiş sonunda bitmişti. Emindi Yibo sevgilisinden. İstediği zaman her şeyi başarabileceğini gayet iyi biliyordu. Hiç tereddüt etmemişti. Sınav sonucu açıklanacağı için ona süpriz hazırlıyordu. Elleriyle onun için özenle yaptığı yemek, hazırladığı mat siyah ağırlıklı bir masa, kadehlerde kırmızı şarap, küçük küçük vanilya,tarçın ve sandal ağacı karışımlı mumlar vardı. Yanan loş bir ışık.Arkada da çalan kısık sesli bir müzik. Herşey gayet güzeldi.Hediyeyi de baş köşeye koymuştu. Şık ve abartısızdı. Tam da Wang Yibo'ya yakışacak cinstendi. Şimdi tek eksik sevdiği adamdı.

Kapının zili çalmış, Yibo aynada kendisine bakıp üstünü düzelttikten sonra kapıyı açmıştı. Açtığı anda yüzünde gördüğü ifade gülümsemişti onu. Başarmıştı. Xiao Zhan bu adamın desteğiyle girdiği bu yolda her şeyi başarmıştı. Artık savcı olmuştu. Zhan hemen bir adım atıp onu bekleyen adama kocaman sarılmıştı. Yüzünü boynuna gömmüş kokusunu derince içine çekmişti.

''Başardım sevgilim başardım. Senin sayende her şeyi başardım. İyiki hayatımdasın Wang Yibo''

''Sende iyiki hayatımdasın Xiao Zhan. Herşeyimsin''

Zhan sarılırken kapattığı gözlerini açmış, içeriyi görmüştü.

''Yibo bu...''

Cümlesini  bitirmesini beklemeden Yibo onu ellerinden tutmuş içeriye götürüyordu. Ellerini bırakmadan getirmiş sonra da  onu sandalyesine oturtmuştu. Zaman kaybetmeden Yibo da sandalyesini çekerek adamın karşısındaki yerini almıştı.

''Güzel olmuş mu?''

Anlamsızdı sorması tabikide güzeldi. Wang Yibo'nun içinde olduğu herşey güzeldi.

''Tabiki de. Sorman bile gereksiz. Senin yaptığın bir şey  nasıl olurda çirkin olabilir ki?''

Gülümsemişti Yibo. Her zaman ağzı iyi laf yapmıştı zaten. Bir kaç cümleyle karşısındaki adamı hemen etkisi altına alıyordu. Yibo da ona böyle tutulmuştu işte.

''Kazanacağımdan bu kadar emin miydin?''

''Elbette''

Devamını getirmemişti. Gerekte yoktu. Boş laflarla uzatmak istemiyordu. Güzel ortamı gereksiz sözcüklerle boğmak hiç istemiyordu.  Yemeklerini yedikten sonra Zhan'ın gözü hemen masanın yan tarafında duran kutuya kaymıştı. Şaşırmıştı. Böyle bir ortam, yemekler ve hediye. Çok uğraşmış diye konuştu sessizce. Elini kutuya götürüp heyecanla açmaya başladı hediyesini.

Siyah,sade ama şık bir kravattı. Hemen onun üstünde ufak bir kağıda yazılmışta bir not.

''Sevgilim çok zorlandın, çok emek harcadın ama sonunda başardın. Bu zamana kadar yanındaydım bundan sonra da daima yanında olacağım. Bu kravatı en özel zamanlarda kullanmanı istiyorum.''

Altında koyduğu gülücükle Zhan'ın da yüzü gülmüştü. Gözlerini kravattan kaldırıp sevgilisine baktığında oda gülümsüyordu.

''Bugün özel bir zaman değil mi Xiao Zhan?''

Yüzündeki gülümseme silinmeden konuşmuştu Yibo. Biraz da alaycı bir tavırla söylemişti. Anlamamıştı Zhan.

''Ne?''

Boş gözlerle ona doğru bakarken Yibo yerinden kalkmış,Zhan'ı ellerinden tutarak kaldırmıştı masadan. Odaya doğru ilerlerken bir eliylede kravatı almıştı yanına. Tereddütsüz ilerlemişti Zhan peşinden giderken.

Odaya girdikten sonra yatağa oturmuştu Zhan'ı. Kendiside yanına oturmuş gözlerinin içine aşkla bakıyordu.

''Bugün bizim için özel bir gün sevgilim''

ARE YOU KILLER [YIZHAN]✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin