Her Şey Nasıl Başladı?

253 23 14
                                    

Evet arkadaşlar hikayeye başlamadan önce size bir soru sormak istiyorum. Bilgisayarımın boşluk ile e tuşları ve 3 ve w tuşlarının yerleri değişmiş. Bunun hakkında bir bilgisi olan veya bileni tanıyan varsa yorumlara yazarsa sevinirim. Ha bu arada ilk bölümler evet biraz sıkıcı oluyor farkındayım ama eğlence daha yeni başlıyor da diyebiliriz ona!

Red Baron

Kitabı okuyarak okulun yolunu tutmuştum. O sırada Bardo ve Buddy'i gördüm. Bir sürü arkadaşım olmasına rağmen onlar benim en yakın arkadaşlarım. Aslında bir yıl önce biri bana onlarla arkadaş olacağamı söyleseydi hayatta inanmazdım ama imkansız diye bir şey yokmuş anlaşılan.

~Anılar~

Bu tamam bu da tamam. Anlaşılan bu günkü işlerim bu kadar! Yapmak eğlenceli olacak!

Ben: Başkan yardımcısı ve sekreter neden bu kadar gecikti? Sonuçta bu bizim ilk seferimiz olmalıydı! Biraz dakik olmalılar. İşim gerçekten zor olacak!

O sırada içeri uzun saçlı bir çocuk girdi.

Bordo: Üzgünüm geciktim! Yanlış sınıfa girmişim. Ben Bordo sekreter Bordo!
Ben: Bir daha olmasın lütfen! Saçlarını da kestir.
Bordo: Ama böyle daha güzel!
Ben: Bu kurallara aykırı!
Bordo: Ama saçlarımı topluyorum! Sonuçta kızlarda aynı şeyi yapıyor!

Bu konuşmanın ortasında başkan yardımcı olduğunu düşündüğüm bir kız girdi.

Alexsa (Aleksa): İyi günler başkan iyi günler Bordo.
Bordo: İyi günler! Dur bı saniye sen de mi buradasın! Başkan yardımcısı mısın?
Alexsa: Seçim sonuçlarını okumuyor musun?
Bordo: Pardon.
Ben: Sen neden geç kaldın?
Alexsa: Eski kayıtlar için müdüre gittim.
Ben: En azından biri işine önem veriyor.
Alexa: Başkanın bu kadar öfkeli olduğunu bilmiyordum. Bizim sınıftaki kızlar "Tam bir centilmen, tam bir prens" diyorlardı.
Ben: Pardon sadece biraz dakik birisiyimdir de!
Alexa: Buraya ne zaman geldin?
Ben: 2 saat önce!
Bordo: Yuh! Okul başlamadan mı geldin?
Alexsa: Gerçekten de sadece biraz dakiksin!

Tanıştıktan sonra sınıfıma gittim ama arkamdan bir gölge beni takip etmeye devam ediyor ve susmayı beceremiyordu.

Ben: Lütfen susar mısın Bordo!

Gözlerinden yaşlar damlamaya başladı.

Öğrenci: Bu başkan mı neden Bordo'yu ağlatmış.
Öğrenci 2: Bilmiyorum belki de aslında kötü biridir.
Ben: Dur neden ağlıyorsun?
Bordo: Bana ilk defa ismimle hitap ettin. Bu arkadaşız demektir di mi?
Ben: Evet dersem ağlamayı kesecek misin?
Bordo: Evet!
Ben: O zaman evet!

Bana sıkıca sarıldı. Rahatsız olsam da aynı zamanda mutlu olmuştum. Bir ay sonra artık dost olmaya başlamıştık ve onun yanında o kadar kibar olmasam da hiçbir şey olmuyordu. Bu gerçekten iyi hissettiriyordu. Fakat çok yardım severdi ve beni de içine katıyordu. Artık daha iyi bir insan olmuş gibi hissediyorum.

Bir gün de birini kurtarmaya çalışıyorduk ama bu seferki bir kavgaydı ve okulumuz ile bağlantılı olmadığı için başkanlık yetkim yerine yumruklarımı konuşturmam gerekiyordu. Yine de yardım etmek istiyordum.

5'e 1 kişilerdi. Fakat çocuk iyi dayanıyordu. Yine de yüzü kan ter içindeydi. Ben ve Bordo yanlarına gidip dövüşmeye başladık. Bir süre sonra kavga bitti ve o çocuklar yanında dövüştüğümüz çocuğa döndüler.

O çocukların lideri: Bir daha bu mahallede görmeyeyim seni!

Buddy: Umrumda değil!

Onlar gittikten sonra çocuk bize döndü.

J-J Boys ve PpnkgWhere stories live. Discover now