" Oh lütfen! Ivır zıvır konuşmayı kesip açık açık konuşabilir miyiz artık!? "

Zhan onun ani cümlesiyle şaşkına döndü. Soğukkanlı olmaya ve  duygusuz maskesini yerinde tutmaya çalıştı.

" Benimle tartışmak istediğiniz Konu neydi?" diye sordu sakince

"Biliyorum sizin..." Seungjoo kendini sikiştiğinizi demeden önce durdurdu, ve devam etti
"...birlikte olduğunuzu." Kaba olmasına gerçekten hiç gerek yoktu.

" Sana söyledi mi?"

" Buna gerek yok. Sadece onu çok iyi tanıyorum."

Zhan koltuğunda rahatsızca kıpırdandı. Yüzünde sessiz bir soru vardı ancak açıkça sormaya cesaret edemedi. Seungjoo'nun cevabından korkuyordu. Genç adam ona yüzünde inanmaz bir ifade ile bakıyordu. Sonra kendine engel olamadan güldü.

" Hadi ama, Mr Xiao! Böyle olmayın. Kıskanç olmaya gerek yok. O benim için bir kardeş gibi. Ailemin tek çocuğu bendim. Onunla neredeyse beraber büyüdük, o benim kankam. Ayrıca..."dedi ve devam etti.
" Ben düzüm. "

Zhan tuttuğunu fark etmediği nefesini bıraktı. Birazcık rahatlamıştı. Ama hala onun niyetini tam olarak anlayamadı.

" Onun hakkında endişeleniyorum. Geleceği hakkında. " Seungjoo devam etti.

" Neden? " diye sordu Zhan.

" Onu pek iyi tanıdığını düşünmüyorum. Yani demek istediğim o karmaşık bir karakter. Onun sana söylemediğinden emin olduğum birkaç şeyden bahsedeyim. " Bardağından biraz su içip konuşmaya devam etti.
" O Wang amcanın ikinci ve en sevdiği oğlu. Her zaman ailesinin altın çocuğu oldu. Başarılıydı, işler onun için kolay olsa bile hep çok çalışırdı. " Zhan sessizce diğer adamın konuşmasını bekledi.

" Elbette onun yakışıklı olduğunu da fark etmişsindir. Babamdan duyduğum kadarıyla gelecekte karısı olacak uygun adayların bir bekleme listesi var. Elbette bu sevimli bayanlar onun gay olduğunu ve evlatlıktan reddedildiğini bilmiyorlar."

Bu belirli bilgi Zhan'ın midesinde iyi hissettirmedi. Kontrolsüz bir bulantı dalgası onu işgal etti.

" Yibo sessiz, çekingen ama hatasına sadık. Çok az arkadaşı var ve çoğu bebeklikten. İnsanlara çok fazla güvenmiyor bu yüzden şaşırdım... " devam etmedi.

"Geleceğine gelince. Dikkatlice planlandı. Yibo mesleğini seçti, ama Wang amca sadece onun yönetmesi için bir şirket kurmayı planlıyor. Harvard'dan kabul   mektubunu erkenden aldı. Başka bir yere başvurmamıştı. kendinden son derece emindi."

Zhan etkilenmişti. İnkar edemezdi. Bir şekilde Yibo'nun özel olduğunu biliyordu ama şimdi birçok yönden mükemmel olduğu kanıtlanmıştı.

" Wang amcanın ona yaptığı şey bana sorarsan gerçekten boktandı. Ama değişik bir şekilde rahatlamış hissediyorum. Onlar onu istemediği bir hayatı yaşamaya zorlayacaklardı."

Zhan onayladı. Seungjoo'nun dediklerini tüm kalbiyle anlıyordu. O tür bir hayatın ne demek olduğunu çok iyi biliyordu.

" Ona yardım etmeye çalıştın mı? " diye sordu Seungjoo'ya.

" Elbette Mr Xiao. Ona şu anki çalıştığı işi ben buldum. Benden para kabul etmedi. Sadece şu an yaşadığı.... bok çukurunu kiralayana kadar birkaç gün boyunca ben de kalmayı kabul etti."

" Onu oradan taşınmaya ikna etmeye çalışmıştım."

"Eminim hayır dedi. Öyle değil mi?" dedi Seungjoo. Zhan onu onayladı.

"Bu Yibo için yanlış bir hareket. O yalnızca fazla gururlu. Onun gözünde o bok çukuru haysiyetinin kalıntılarının deposu. Kazanmadığı parayı asla kabul etmez." dedi Seungjoo.

" İnan bana biliyorum." diye cevapladı Zhan.

"Dinleyin Mr Xiao. Sanırım sizin için nasıl hissettiğini biliyorsunuz."

Zhan başka bir yere baktı üzgünce.

" Ona karşı ne hissediyorsunuz?"

Zhan tereddüt etti. "Ben..."

Bu tam da Seungjoo'nun korktuğu şeydi. Zhan henüz kendi hislerinden emin değildi. Bu çok erken birleşirlerse bir felakete yol açabilirdi. Yibo'nun kararlaştırılmış geleceğinden bahsetmeye bile gerek yoktu.

" Eğer istemiyorsanız bana söylemek zorunda değilsiniz." Seungjoo Yibo'ya nasıl yardım edebileceğini düşünüyordu. Aklına kullanışlı bir fikir gelmedi.

"Bir sorum var. Neden siz veya aileniz okula gitmesi için ona yardım etmeye çalışmadı?"

Seungjoo yüzünü buruşturarak yüksek sesli ofladı.

" Babam bana yasakladı. Yardım edememem için elimdeki bütün kaynakları aldı. O amca Wang'a çok sadıktır. Bunları bir kenara bırakırsak Yibo asla kabul etmezdi. Aslında benim çılgın bir fikrim var... "

" Devam edin." dedi Zhan

"Harvard'da birkaç tanıdığı olan birilerini tanıyorum. Onlarla Çinli bir öğrenci için özel bir burs hakkında görüşüyordum..."

"Bu mümkün mü ki?"

"Elbette! Asla ne bildiğin önemli olmamıştır, önemli olan kimi tanıdığın." dedi Seungjoo.

"Böylece yapabilirsin ..."

"Eğer param olsaydı..." diye cevapladı Seungjoo.

Zhan kalbinin göğsünde baş kaldırdığını hissetti, ama devam etti.

"Benim var."

"Emin misin? Neden bunu yapasın? Sanırım... bu sizin çıkarlarınıza karşı. Yanlış değilsem."

Zhan gözlerini kapattı. Duygularını kontrol etmek için sarf ettiği fiziksel çaba Seungjoo tarafından görülebiliyordu. Gerçekten bunu yapmayı istemiyordu. Vücudunun her hücresi bu deliliği durdurmak için çığlık atıyordu. Ama yapamadı, vicdan azabı içerisinde de olsa ona özgürce seçme şansı vermek istiyordu. Hala gözlerinden dökülmek ile tehdit eden gözyaşlarıyla savaşıyordu. Sonunda duygularının kontrolünü aldı ve konuştu.

"Özgürce seçmeli."

Seungjoo inanmaz bir ifadeyle ona baktı. Bu adam neden yapılmış? , diye kendine sordu. Yibo'ya olan hisleri kendini inkar edebilecek kadar derine mi uzanıyordu? Bu adam az önce ondan bir sürü saygı ve huşu kazanmıştı.

"Hiçbir sözüm yok Mr Xiao."

"Benim de." dedi  Zhan.
"Bir şartım var." diye ekledi.

"Söyleyin."

"Yibo asla öğrenmemeli."

Oh kahretsin, diye düşündü Seungjoo. O gerçekten...

Zhan ayağa kalktı ve ona el sıkışmak için elini sundu.

"Sizinle tanışmak çok hoştu. Yibo'nun sizin gibi bir arkadaşı olduğu için çok mutluyum. Ne olursa olsun, lütfen, ona dikkat edin."

Seungjoo artık konuşamaz bir şekilde Zhan'ın elini sıktı.

"Lütfen her şey ayarlandığında benimle bağlantı kurun. Para transferini sağlayacağım. Ve..."

"Evet?"

"Hızlı olalım."

Bundan sonra, Zhan genç adamı dili tutulmuş bırakarak, ofisinde terketti.
_________________________

Merhaba millet!! Nasıl buldunuz bu bölümü?

Sizce Zhan doğru şeyi mi yapıyor? Siz olsaydınız ne yapardınız?

Güzel yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorumm ❤❤

Sonraki bölüm 09.09.2020 çarşamba günü gelecek!



























                                                                                   

Rᥱᥒt | YιzhᥲᥒDonde viven las historias. Descúbrelo ahora