"Eminim." Dedim.  

Yol boyunca son konuşmamızın ardından pek konuşmamıştık. Sonunda eve gelmiştik. Sarper arabayı durdurup, yanıma sokuldu. Elleri ile yüzümü avuçladı.

"Beni kendinden haberdar et." Dudaklarıma bir buse kondurup geri çekildi.

"Ederim."  yüzümdeki halsiz gülümseme ile onu arkamda bırakıp  eve girdim. Şuan vücudumun istediği güzel bir uykuyu geri çevirmek istemiyordum. Bu yüzden ayakkabılarımı çıkartıp odama çıktım. Üzerimdekileri çıkartıp kendimi yatağıma attım. Tek düşündüğüm şey yoğun bir şekilde gelen uykumdu. Yastığıma sarılarak gelen uykuma gözlerimi kapattım.

Kalkmak için saate baktığımda 5 saat soluksuz uyuduğumu gördüm. Başımdaki keskin ağrı bu kadar uzun süre uyumamın cezasıydı. Yerimden doğrulup ecza dolabımızdan bir ağır kesici alıp mutfağa su almaya gittim. Baş ağrısı ilacımı içerikten sonra odama çıkıp, üzerimi değiştirdim. Gözlerim deli gibi şişmişlerdi. Yüzüme biraz şu çarpıp hava almak için balkona çıktım. İki kolumu açıp, yüzüme vuran batmak üzere olan güneşi kucakladım. Kafamı aşağı çevirdiğimde ormanlık yolun üzerinde duran bir araç vardı. Geçen ki araç olabilme ihtimali var mıydı? Arabaya biraz daha dikkatli bakınca filmli camlardan yine bir yüz seçememiştim. Gidip bakmak istiyordum. Çünkü bu durum gerçekten rahatsız etmeye başlamıştı. Üstelik korkmaya başlatıyordu. Hızlıca yerimden ayrılıp aşağıya indim. Vestiyerden yedek anahtarı alıp, terliklerimi giydim. Kapıyı açıp yola çıktığımda araba yoktu. Neredeydi bu, az önce buradaydı. Nasıl bir hızla bu kadar çabuk kaybolabilirdi. Hayal mi görmüştüm yoksa? k

Kafamı tutup orman yoluna doğru ilerledim. Biraz yürüsem fena olmazdı. O araba buradaydı. Gördüğüme emindim. Etrafıma daha dikkatli baktığımda hiçbir iz bulamamıştım. Kafamı iki yana olumsuz anlamda sallayıp ellerim ile  yüzümü ovuşturdum. Açılan gözlerimi önümdeki muhteşem manzaraya diktim. Ormanın içerisinde yer alan küçük bir dere vardı. Buraya kadar gelmem evden bir hayli uzakta, ormanın içinde olduğumu  gösteriyordu. Derenin yanındaki büyük taşlardan birine oturup bileklerime gelen suya elimi daldırdım. Sarper ne yapıyordu acaba? Onu aramak için elimi cebime attığımda evde unuttuğum aklıma geldi. Geç olmadan eve geri dönmek için yerimden kalkmak isterken,kafamı çevirmemem konusunda ısrarlı bir sertlik hissettim. Önümde ağzımın üzerindeki mendil nefes almamı zorlaştırıyordu. Kafamı milim kıpırdatamıyordum. Bütün  gücüm ile kafamı tutan sertliği tuttum. Mendili ağzımdan çekecekken, ellerim düştü , bünyem düştü, gözlerim düştü.

...
Burnuma gelen sigara dumanı ile uyandım. Gözlerimin bağlı olmasından bir şey göremiyordum. Hiç ses ve gürültü yoktu. Neredeydim ben? Burnuna gelen şiddetli sigara dumanı, buralarda birilerinin olduğunu gösteriyordu. Vücudumun korku ile titeremesiyle ağzımdan çığlıklar ardı ardına çıkmıştı. Üşüyordum. Bu soğuk yer vücut titrememi daha da çoğaltmış durumdaydı. Neden kimse yoktu? Yoksa burada terk mi edilmiştim? Bunu kim yapabilir? Bunları düşünürken gözyaşlarımın, gözümün üzerindeki bezi ıslatmasına izin vermiştim. Bir taraftan ağlıyor, bir taraftan çığlıklar içerisinde sesimin duyulmasını bekliyordum.

"Lanet olsun!! kimse yok mu?"

"Seni orospu çocuğu bırak beni!"

"Heyyy!!! Şu siktiğimin yerinde tek miyim?"

"Şeni aşağılık orospu çocuğu duymuyor musun?"

Biraz daha bağırırsam boğazımı kaybedebilirdim. Şuan delirmek üzereydim, bilmediğim, göremediğim bir kuytu köşede terk edilmiştim. Gözyaşlarım dinmek bilmiyordu. Neden ben? Sorusu beynimi yiyordu. Hayattaki yerimi sorgulamaya başlıyordum. Dünden bugüne yaşadıklarım hiç  kolay olmamıştı. Benim bu hayatta bir şansımın olduğuna inanmıyordum. Daha ne kadar çamura batabilirim ki? Daha başıma ne gelebilir ki? Hayatımda hiçbir şey istediğim gibi oluyorken, oysa her şeye rağmen yaşayarak öğreniyordum, büyüyordum. Üstesinden geldiğim  şeyler beni daha çok güçlendiriyordu. Her şeye rağmen yaşamayı seviyorum ve yaşamak istiyordum. Bu yüzden son nefesime kadar karşıma çıkan zorluklara karşı mücadele verecektim. Savaşacaktım. Sadece benim için varoluşum için mutlu olmam için savaşacağım. Her gün. Her saat. Her saniye...

YARDIMCIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora