"Kai, menajerle konuştuğunu biliyoruz. Bu yaptığının bizim için ne kadar değerli olduğunu bilemezsin. Ve sonuç olarak biz de seninle aramızda geçen son olayları unutmaya karar verdik."

Kai hızlıca ellerini çırpıp Soobin'in karnını okşamaya başladı. "Bunu yapmayı özlemişim..."

Yeonjun da onları böyle görmeyi özlemişti.


- - -


Yeonjun ve Soobin çatı katına çıkmış, gökyüzünü seyrederek sohbet ediyorlardı.

"Soobin, ilk tanıştığımız zamanları hatırlıyor musun?"

"Hmhm..."

"Yanımda hiç utanmıyordun. Şaşırmıştım. Bizim çocukların hepsi benden utanıyordu."

"Evet, senden utanmıyordum. Aslında yeni tanıştığım kişilere karşı utangaç davranırım ama sana karşı öyle değildim."

"O zaman beni etkilemiştin."

"Hahah, gerçekten mi?"

"Evet! Diğerlerinden farklı olman beni etkilemişti. Sen benden etkilenmemiş miydin?"

"Her alanda iyi olman beni etkilemişti tabii ki. Ama o zamanlar seni sadece havalı bir hyung olarak görüyordum."

"Hmm, sonradan ne değişti peki?"

"Çıkış yaptıktan sonra bana yakın davranmaya başladın. Sanırsam öpücüklerin de o zamanlar başlamıştı değil mi?"

Yeonjun kıkırdadı. "Evet..."

"Başlarda öpücüklerin ya da bana yanaşman beni etkilemiyordu ama sonradan buna alışmaya başladım. Benimle uğraşmadığında kötü hissediyordum. Sonra bu hislerimi sorgulamaya başladım. 'Neden kötü hissediyorum?' diye. Hislerimi anlamaya başlayınca da senden uzaklaşmaya çalıştım ama olmadı. Çünkü ben ne kadar uzaklaştıysam sen o kadar yaklaştın bana."

Soobin sevgilisinin yanağını okşadı. "İyi ki de yaklaşmışsın."

Yeonjun gülümsedi. Bu gülümseme tamamen kalbinden geliyordu. Soobin'e sarıldı, Soobin de çenesini onun başına yaslayarak kokusunu içine çekti. "Bana bu hisleri yaşattığın için teşekkür ederim Yeonjun."

"Ben de sana teşekkür ederim, ayrıca Beomgyu'ya da bir teşekkür borçluyuz."

"Neden?"

"O gün oynadığımız oyunu hatırlamıyor musun? Ben 'cesaret' demiştim."

"Hatırladım! Beom sevgili taklidi yapmamızı istemişti."

"Çok şey yaşadık, hem de sadece 1-2 yılda..."

"Evet..."

Soobin, Yeonjun'un kendi ellerine göre minik olan ellerini tuttu.

"Ellerin çok minik, sen çok miniksin."

"Aramızda bir kaç santim var sadece."

"Olabilir, bu minik olduğun gerçeğini değiştirmez. Baksana ellerimizin arasındaki farka."

Ellerini yan yana getirip incelediler. Soobin'in eli Yeonjun'un elinin yanında çok büyük duruyordu. Soobin Yeonjun'un elini tutup öpünce Yeonjun kıkırdadı.

"Her zaman yanımda ol." Yeonjun serçe parmağını uzattı.

"Her zaman yanında olacağım." Soobin de serçe parmağını uzattı ve birbirlerine söz verdiler.



- - -


"Eee başlayalım hadi!"

Kai sabırsızlanıyordu. Uzun zaman sonra yeniden D/C oynayacaklardı. Taehyun boş şişeyi getirip ortaya koydu. "Ben çeviriyorum o zaman." Kai şişeyi çevirince bir ucu Taehyun'a bir ucu Beomgyu'ya geldi.

D/C + yeonbinWo Geschichten leben. Entdecke jetzt