D/C + yeonbin

~8~

Soobin'in, vücuduna baktığını görünce ne diyeceğini şaşırdı Yeonjun. Eliyle göğüslerini kapatıp bağırdı.

"Nereye bakıyorsun?!"

Soobin hızla Yeonjun'u belinden tutup kendine çekti. Yeonjun refleksle ellerini Soobin'in göğsüne koydu.

"İddia işi bittiğine göre istediğim kadar bakabilirim..."

"Soobin sen-"

"Evet, ben böyle biri değilim ama seni görünce kendimi tutamıyorum Yeonjun."

Yeonjun'un yanakları kızarıyordu. Soobin'i nazikçe itip dolabına koştu. Eline ilk gelen beyaz pantalon ve tişörtü alıp banyoya kaçtı. Soobin ise kahkaha attı ve üstünü değiştirmek için odasına gitti.

- - -

"Beomgyu, Taehyun'dan mı hoşlanıyorsun?" Beomgyu'nun içtiği su nefes borusuna kaçtı.

"Beomgyu iyi misin?!"

Beomgyu'nun suratı kıpkırmızı olmuştu ve deli gibi öksürüyordu. Soobin sırtına bir tane geçirince Beomgyu acıyla inledi.

"OHA, İZİ ÇIKMIŞTIR AYI!"

"Özür dilerim, elim biraz ağır olabilir. Aramızda ayı olan sensin bu arada."

"Taehyun nereden çıktı hyung?"

"Şüpheleniyordum, şimdi de verdiğin tepkiyle kesinleşti."

"Hyung saçmalamaz mısın? Taehyun benim arkadaşım."

"Yeonjun da benim arkadaşımdı."

"H-hayır, Taehyun'la ben sizin gibi değiliz."

"Hmhm... Sen bize göre daha utangaçsın."

"Hyung kapat şu konuyu! Kimseye de söyleme sakın, özellikle Yeonjun hyunga. Ona bir söylersen bütün jenerasyon duyar!"

Soobin gülümseyip ayağa kalktı. Bugün grupça oturup konuşmayı planlıyorlardı. Beomgyu ile beraber odadan çıktı. Onlar çıkınca Yeonjun da sesleri duyup odasından çıktı. Beomgyu, Yeonjun'la gözgöze gelince dilini çıkardı. Yeonjun ona doğru gelirken önüne Soobin çıkınca duraksadı.

"Çok tatlı olmuşsun."

"Soobin sadece siyah tişört ve şort giydim..?"

"Tatlısın işte."

Yeonjun kıkırdayınca Soobin de onun saçlarını karıştırdı.

"Bu romantik(!) anı bölmek istemem ama bir an önce gitmeliyiz"

Yeonjun da başıyla Beomgyu'yu onaylayınca Kai ve Taehyun'un odasına ilerlediler. Beomgyu kapıyı tıkladı, içeriden ses gelmeyince de kulağını kapıya yasladı. Aniden Taehyun kapıyı açınca Taehyun'a doğru savruldu. Beomgyu yavaşça başını kaldırınca Taehyun'un üstünün çıplak olduğunu fark etti. Sonra odada bir ses yankılandı...

"AH! Bu ne içindi!?"

"Özür dilerim Taehyun! Heyecanlandığım için oldu."

"Sen heyecanlanınca karşındakine tokat mı atıyorsun?"

"Hadi çok konuşma da içeri al bizi."

Taehyun yana çekilip diğerlerinin geçmesi için yol açtı. Gülümsemesi Yeonjun'un gözünden kaçmamıştı. Kai, seslerini duymuştu ama onlara bakmaya utandığı için yataktan kalkmamıştı. Soobin konuşmaya başlayınca başını kaldırdı.

"Şimdi seni dinleyebiliriz Kai. Umarım geçerli bir sebebin vardır."

"Çok teşekkür ederim!"

Yeonjun gözlerinin dolmaması için başka şeyler düşünmeye çalıştı.

"Menajer beni çok zorladı, sıkıştırdı. 'Eğer böyle bir şeyi başka bir yerden öğrenirsem sizin için çok kötü olur. Grubunuz dağılır.' dedi. Ben de korktum, söyledim. Ama yemin ederim kötü bir amacım yoktu. Grubumuz dağılır diye çok korktum. Özür dilerim, lütfen beni affedin."

Kai ağlamaya başlayınca Yeonjun ağlamamak için dudaklarını ısırdı. Soobin'in de gözleri dolmuştu. Beomgyu, Hyuka'ya sarılınca Taehyun da onlara sarıldı. Yeonjun ve Soobin de diğerlerine katılınca hep beraber ağlamaya başladılar. Ayrıldıklarında Kai gözyaşlarını silip konuşmaya başladı.

"Beni affettiniz mi?"

"Affettik ama hemen unutamayız Kai. Biraz zamana ihtiyacımız var."

Kai gülümseyip başını salladı. En azından onu affetmişlerdi.

- - -

"Yeonjun, biraz hava almak ister misin?"

"Olur Soobin."

Yeonjun ve Soobin binanın çatısına çıktı. Güneş yavaş yavaş batıyordu. Hava çok güzeldi. Yeonjun masaya oturunca Soobin de yanına oturdu. Yeonjun başını Soobin'in omzuna yasladı.

"Soobin"

"Hm?"

"İddiayı ben kazanmıştım ya... Şimdi senden bir şey isteyeceğim."

"İste bakalım."

"Kimseye söylemediğin bir şeyi itiraf et."

"Hmm..."

Soobin biraz düşündükten sonra cevap verdi. "Seninle çıkmak istiyorum."

Yeonjun başını kaldırıp Soobin'e baktı. Acaba doğru mu duymuştu?

"S-sen ben-"

"Yeonjun, sevgilim olur musun?"

Tebrikler sonunda bölüm atmayı başardın 👏👏