4.8 | kanın derinliklerindeki güç

Beginne am Anfang
                                    

Victoria'nın, Dracula'nın iki çocuğundan biri olduğunu; II. Mehmed'in Dracula'ya karşı mücadele ettiği yıllarda Victoria'nın Kont Putere'nin yanına sığındığından ve evlendiklerinden; Victoria'nın daha sonra kaçtığından ve Putere'nin daha sonraları Dracula soyadını kullandığını anlattı. Regulus iyi bir dinleyiciydi ve Leona'yı bölmeden hikayenin tamamını dinledi.

"Hogwarts'ta bana yalan söyledin." dedi, Leona lafını bitirdiğinde. Leona, neyi kast ettiğini anlamamış görününce devam etti. "Bana Dracula olmanın Transilvanya'da sıradan olduğunu söylemiştin. Buna sıradanlık denilemez, Leona."

"Beni lanetleme kapasitesi olan insanlara özelimi anlatmadığım için özür dilerim." dedi Leona. Sinirlendirdiğinde kontrolsüzce sivri dilli birine dönüşürdü.

"Kusura bakma, ergendim." diye homurdandı Regulus. Düşündüğünde o yıllar çağlar önceymiş gibi geliyordu. Ne kadar içi boş bir insandı o zamanlar. Şimdi ise her şey değişmişti. İç geçirdi ve konuştu. "Eğer anlattıkların doğruysa Leona, sen Victoria'nın Dracula'ya olan ihanetinin kanıtlı örneğisin."

"Elbette doğru!" diye yükseldi Leona.

"Eğer bu resmi ve seni Dracula'ya götürürsek Victoria'nın ihanetini ona kanıtlayabiliriz." dedi Regulus hırslı bir sesle. Plan, Leona anlatırken kurulmuştu çoktan kafasında. "Dracula Victoria'nın ona eksiksiz itaat ettiğini sanıyor. Ancak Victoria, yüzyıllar önce kardeşini ve Dracula'yı terk etmiş, saklanmış."

"Regulus, Victoria'nın ihanetinin kanıtı olabilirim. Ancak Dracula kızı yerine bize mi inanır sence?"

"Onu tanımıyorsun!" dedi inatla Regulus.

"Sen tanıyor musun yani?" diye cevapladı alaylı bir sesle Leona.

"Yine anlamıyorsun, Leona." dedi Regulus fakat sonra hemen sesini ikna edici bir tona çevirdi. "Sirius'un intikamını almanın tek yolu bu. Victoria onu öldürdü. Onun kemiklerini kırarken, seslerini-"

"Sakın devam etme." dedi Leona, eliyle dur işareti yaparak. Gözlerini sıkı sıkı kapatıp Regulus'un dediklerini kafasından çıkarmaya çalıştı. Ardından usulca açtı yeşil gözlerini. "Seninle Dracula'nın yanına geleceğim. Sadece Sirius için ve onun intikamı için."

"Teşekkür ederim, Leona."

"Teşekkür etme Regulus, bunu senin için yapmıyorum." dedi soğuk soğuk Leona. "Şimdi beni Dracula'ya götür."

Regulus, kolundaki saati kontrol etti. "Güneşin doğmasına daha var. Bu bize yeterli zamanı verir." dedi.

Ardından, Dracula'nın köşküne cisimlenmek üzere, asalarını alıp dışarı çıktılar.

* * *

Leona Dracula, Regulus'un peşinden bu dev köşke girdiğinde tir tir titriyordu. Anlık bir gaza geldiği için Regulus ile gelmeyi kabul etse de, cesaret ettiği şey hiçbir şekilde mantığa uymuyordu. Canavarın mağarasına kendi ayaklarıyla gitmişti ve Kot Dracula şuracıkta kanını içse hiç kimsenin haberi olmazdı.

Regulus, sessiz olmalarını söyleyip, asasıyla bir büyü fısıldayarak açmıştı kapıyı. Gelmeden önce, köşkün içine asa sokmanın kesinlikle yasak olduğundan bahsetmiş olsa da bu sefer ikisinin de asası yanlarındaydı. Leona, soyulmuş duvar kağıtları ve örümcek ağlarıyla süslü holu izledi, Regulus'u takip ederken.

"Aşağı ineceğiz." dedi Regulus ahşap bir kapının önünde durduğunda. "Benim konuşmamı sakın bölme aşağıda."

Leona, kafasını aşağı yukarı salladı iki defa. Daha sonra, Regulus sırtını dikleştirdi ve kapı kolunu çevirdi. Kapının arkası zifiri karanlıktı fakat Regulus, asaları yerine biçim değiştirme büyüsüyle yarattığı bir mumla içeri girmeleri gerektiğini söylemişti. Şimdilik asaları Dracula'nın göremeyeceği bir yerde kalması gerektığını bastıra bastır anlatmıştı Leona'ya.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersWo Geschichten leben. Entdecke jetzt