Telefon konuşması;

Uzay:Fatma!

E-Ekim benimle konuşmayı kabul etti mi?

Konuştunuz mu?

Kaan:Uzay benim.

Kaan.

Uzay:Buyur Kaan?

Kaan:Ben gitme sebebinin kanıtını istiyorum.

Eğer gerçek ise yarın söz veriyorum ki Ekim'le konuşucaksın.

Uzay:T-Tamam

Parka gel.

Kaan:5 dakikaya ordayım.


Kaan evin yakınında ki parka gitmişti.Uzay'ı beklerken;yalan söylüyorsa ağzını burnunu dağıtma planı kuruyordu.

Uzay yaklaşık 5-6 dakika sonra kırmızılaşmış gözleriyle geldi.

Ve Kaan'a sırf ... yüzünden gittiğini kanıtladı.

"Kaan söz verdiğin gibi.Yarın konuşucam Ekim'le?"

"Söz verdi zaten kardeşim.Yarın Fatma ile ayarlarız birşeyler.Sonra da mesaj atarız gelirsin."

"E-Ekim iyi mi?"

Uzay'ın gözleri tekrar dolarken Kaan derin bir iç çekip kafasını sağa sola salladı.

Ertesi gün:

Fatma:Öhöm!

Enişteciğim eğer 10 dakika içerisin de Kadıköy'de ki tek kişilik dans stüdyosun da olmazsan,Ekimi unut.

Uzay:HANGİ NUMARA

KAÇINCI KAT?!

Fatma:En üst kat.

Sonuncu oda.

Uzay:Sen harikasın Fatma!

Fatma:Bana yazacağına git sevdiğinin yanına.

Hadi.

#Yallah Ekim'e

Uzay üstünü hiç takmadan arabanın ve evin anahtarını alıp evden çıktı.

Arabayı hızlı sürüyordu.Çünkü Ekim'ine gidiyordu.

Sonun da katlı stüdyoya geldiğinde arabayı kapatmadan yukarı koştu.

Merdivenleri bacak boyu sağ olsun dörder beşer çıkarken sonunda en üst kata geldi.

Tam kapıyı açacaktı ki aralık olduğunu gördü ve sevdiğini izlemeye başladı.

(Ortada ki kızın kıyafetleri ama full siyah ve ağlıyor.)

Uzay onu izlerken gülümsedi.

Bu kadar güzel ,bu kadar mükemmel olması haksızlık diye düşündü.

Ağlarken -ki büyük ihtimalle gözleri sürekli dolu olduğundan gözünün önünü görmüyordu.- bile güzel görünüyordu.

Felaket/ Texting-İnstagramWhere stories live. Discover now