~

931 55 31
                                    

Burası finale benzer bir yer. Tabi bir kaç bölüm daha var elimde ancak onları özel bölüm olarak düşünebilirsiniz.

sevgilerimle

Unutamam acılarımı, gözyaşlarımı. Ve unutamam hatalarımı, kalp kırışlarımı. Ben herşeyimle benim. Kendime yeni bir sayfa açsam da diğer sayfalar da benim. Yaşadığım şeyler getirdi beni bu hale, onları kabullenememek korkaklıktan başka bir şey olmaz. Asla kaybedemem geçmişimi, geleceğimde saklayamam gerçeklerimi. Ben, benim ve bu halimle ayaktayım.

Çantasından çıkardığı anahtarla kapıyı açmaya çalışıyordu genç kız. Arkasında kucağında yeğeniyle ablası duruyordu. Nasıl bir heyecana kapıldıysa bir türlü denk getiremiyordu kapı deliğini.

"Hadi Ceren, alt tarafı bir kapı açacaksın."

"Ay tamam abla açtım... Hah sonunda"

Yeni eve adım atmışlardı. Cemre meraklı gözlerle etrafı süzüyordu. Cemre için bu eve gelmeyi kabul etmek zor olmuştu elbet ama sadece kardeşi alışasıya kadar onunla kalacaktı. Ceren için de bir ilk olacaktı çünkü tek başına yaşamak. Hem de minicik bir bebekle.

Annesi ve babaannesi köşkte kalmışlardı. Zaten bir tek Nurten vardı işlerle ilgilenen. Onu yalnız bırakmak istememişlerdi. Gerçi Neriman'ın yaptığı çok da bir şey yoktu ya, neyseydi.

"Eveeet, nasıl buldunuz bakalım?"

Ceren saf bir heyecanla söylemişti bunu. Yeni hayatına olan coşkusu gözlerinden belli oluyordu.

"Ferah bir yermiş burası, manzarası da güzel. Güneş alıyor mu heryeri?"

"Yani çok da bilmiyorum ama, güney cephedeyiz. Sıcak oluyordur herhalde..."

"İyi bari, bebek olacak sonuçta bu evde. Güneş önemli. "

Ceren onaylayan bir kaç mırıltıyla etrafı süzmeye devam etti. Kapıdan girildiği zaman birkaç adımda geniş salonu görüyordunuz. Mutfak da amerikan mutfak olduğu için aynı ortamdaydı. Salonun haricinde ebeveyn banyosu olan geniş bir yatak odası, farklı şekillerde değerlendirilebilecek iki orta büyüklükte oda ve bir banyosu vardı. Aslında iki kişi yaşayacakları için fazlasıyla geniş sayılabilirdi. Ceren bu evi hep beraber yaşamak için almıştı ama yine de nafaka parasından bir kısım da ayırmıştı. İlk birkaç ay giderlerini bu parayla karşılayacak, daha sonra da bu muhitte part-time çalışabileceği bir iş bulacaktı. İşe gittiği zamanlarda Umut'u köşke bırakabilirdi. Tabi ki annesinin yanı bırakacaktı. Cenk'in de hukuken her ay maddi yardım yapması gerektiği için bir şekilde geçinebileceklerini düşünüyordu Ceren.

Yeni hayatının ilk günü.

Nice yeni günlere.

***

Aylar sonra...

"Nesli, benim vardiyam bitti çıkıyorum ben."

"Tamam Ceren Umut'u öpüver benim için."

"İyi... Hadi, görüşürüz."

Genç kadın el sallayarak mekandan çıktı. Bir an önce köşkten Umut'u alıp eve geçmesi lazımdı. Üniversite sınavı için halletmesi gereken dersleri vardı ve ne kadar acele ederse kârdı. Adımlarını hızlandırdı ve otobüs durağına geldi. Otobüsün gelmesini beklerken telefonunu çıkardı ve ana ekranda bebeğinin birkaç gün önce çekilmiş fotoğrafı belirdi. Ufak bir tebessümle telefonunu açtı ve bildirimlerin arasında bir cevapsız çağrıyı gördü. Bu arama Cenk'tendi. İçini saran tuhaf huzursuzluğu yok sayarak geri arama tuşuna bastı ve telefonu kulağına götürdü. Telefon bir süre çaldıktan sonra açan olmayınca çok fazla beklemeden kapatmak istedi. Neyse ki otobüs de gelmişti. Fazla düşünmemeye çalışarak otobüse bindi.

Mutlu Son  •ceren karaçay•Where stories live. Discover now