「 Love Myself 」JaeYong

« 3 »

Sınıfa gelen herkese aynı cümleyi tekrarlayıp duruyordum;

  "Ten'in işi çıktı, başka biri gelecek derse!"

Kimse ne olduğunu sormuyor, kendilerine yer bulup telefonlarıyla ilgileniyorlardı, hoş  benim için daha iyiydi. Açıklamama gerek kalmıyordu ama içten içe Johnny için endişelenmiyor değildim. Ciddi bir şeyinin olmadığını söylemelerine rağmen yardıma ihtiyacı var ki Ten'i aradılar.

Uzunca bir süre düşüncelere dalmıştım, aynadaki yansımam sanki bana işkence ediyor gibiydi. Her zamanki gibi bol kıyafetlerim özensiz gösteriyordu beni. Oysa ne kadar uğraşmıştım bugün iyi bir eşofman takımı seçmeye. Gözlerim tişörtümden görünen kaburgalarıma kaydı,  bunları görmek için ne de aç kalmıştım, iyi ki de kalmışım en azından orayı düzeltebildim.

Kendime aynada bakmak bile beni yoruyordu, biraz daha arkaya sürüklenip kafamı duvara yaslamış belki de kestirecek iken  o güzel sesli çocuk, Jae, ve daha önce belki bir- iki kere resmini Ten'in instagramında gördüğüm kişi gülüşerek içeri girdiler. Girdiklerinde ise ilk iş olarak hepimizi gözleriyle taradılar:

"Merhaba, ben Jaehyun, bugünlük Ten'in yerine buradayım."

 "Merhabalar, ben de Jungwoo, Jae'nin aksine dersi daha eğlenceli bir hale getirmek için buradayım. Sizleri tam tanımadığımızdan hızlıca adınızı ve yaşınızı söyleseniz yeterli daha sonra ne yapacağımıza karar veririz. Kim başlıyor?"

  Yangyang bozuk olan korecesiyle hemen ayağa fırladı,
 
  "Merhaba, ben Yangyang ve 19 dakik- hayır hayır 19 yaşındayım."

  Kısa zamandır  tanışsak da, sınıftaki herkes birbirine hızlıca ısınmıştı ve şimdi onun yaptığı hatalar ise bize eğlence oluyordu. Sınıf o konuştuktan sonra iyi konuştuğuna dair övgüler yağdırıyorlardı. Yangyang yerine oturur oturmaz Donghyuck başladı konuşmaya,

"Merhaba ben Donghyuck, adım uzun olduğu için bana hyuck diyebilirsiniz . 20 yaşındayım  ve eğer sizin gibi yakışıklı, yaşıma yakın tanıdığınız varsa numaram +031-761 9845. Tanıştığıma memnun oldum!"

  Yerinde hafifçe eğilip güzel gülümsemesini sunmuştu sınıfa. Bu hallerine alıştığımızdan sadece sırıtmakla yetindik. Hyuck'u severdim, farklı olmasına rağmen kendini değiştirme gereği duymamasına ve diğer insanların dediklerini duymazlıktan gelmesine hayrandım. Keşke ben de öyle olabilseydim.

Sınıf yaş sırasıyla kendi tanıtmaya devam etti. En yaşlıları ben idim, sıra bana geldiğinde ise oturduğum yerde önce boğazımı temizleyerek diğerlerini susturdum,

"Merhaba, ben Taeyong, 24 yaşındayım, tanıştığıma memnun oldum."

Kısa ve özdü. Uzatmaya gerek yoktu. Uzatmak istesem de anlatacak bir şeyim yoktu zaten.

"Sana hyung dememiz gerek o halde?"

"Size kalmış, kendinizi nasıl rahat hissediyorsanız."

Kısa bir gülümseme takındım yüzüme, sanki umurumda değilmiş gibi göstermeye çalıştım kendimi oysa ki o kadar çok bakmak istiyordum ki Jaehyun'a, ellerimi sıkmak ve dudaklarımı dişlemekte çare buldum. Önce kısa bir koreografi öğreneceğimizi daha sonra ise serbest kalabileceğimizi söyledi Jungwoo.

Dansı öğrenirken ara sıra Jae'nin gözlerini vücudumda hissetsem de, sadece dikkatimi dansa vermişim gibi davrandım. Yarım saat içinde tamamlamıştık öğrenmeyi, istersek odada kalıp pratik yapabileceğimizi istersek de eve gidebileceğimizi söylediklerinde herkes teşekkür edip odadan kaçmaya başladı ben ve Hyuck hariç. Sınıf boşalınca daha da rahatlamış ve kendi koreografimi çalışmaya başlamıştım.

Birkaç kere tekrar üzerinden geçtikten sonra tüm hareketlerin ve şarkıyla da denememi yaptığımda Hyuck iki bacağını yana açarak ' şımarık zengin kız yürüyüşü'  ile bana doğru geldi. Koluma yapışıp sallarken,

"Hyung, bu koreografi senin mi çok havalı duruyor, öğretsene bana da?"

"Gerçekten iyi mi?"

"Tabii hyung, beni biliyorsun her koreografiyi öğrenmek istemem öyle, kriterlerim var."

Dedikleri üzerine gülmeden edemedim, tişörtümün kollarını kaldırdım, hem eğlenceli hem de yorucu olacağını bildiğim 1 saatin içine zıplayıp bağırarak girdim, 

"O ZAMAAAN uzaklaş biraz! Başlıyoruuum."

                                                                       ~~~~<💚>~~~~

26.06.2020

Aslında 08.06.2019'da ilk halini yazmıştım ama o zamandan beri hiçbir ilerleme katetmediğim için bundan sonraki bölüm uzun  uzuuuun bir süre sonra gelebilir gibi duruyor.

Okuduğunuz için teşkür ederim, umarım hoşunuza gitmiştir. Ne kadar tatil başlasa da uzun zaman buralarda olamayabilirim. Haftaya yeni bölüm attıktan sonra kendimi uzaya fırlatacağım ;)

Hatalarım varsa affola, sağlıcakla kalın!