S.4 Ep.14 "Veda💕Benim Yavuz'dan sonram yok"

Start from the beginning
                                    

"Yavuuz! Yavuuz! Olmaz! Gidemezsin! Ölemezsin! Beni bırakamazsın! Ben nasıl yaşarım sen olmadan?! Gitme Yavuz! Ölmee!! Bırakma beni!!"

Bir yandan feryat ederek bağırıyor bir yandan sıkıca sarılıyordum Yavuz'a. Olduğum yerde bağıra bağıra ağlayarak öne arkaya sallanıyordum. Başımı eğip yüzüne öpücükler kondurdum ağlayarak. Başımı başına yaslayıp sıkıca sarıldım Yavuz'a. Gitti işte. Bir sevdiğim daha ellerimden kayıp gitti. Ben bir sevdiğimi daha kaybettim. Benim yüzümden bir sevdiğim daha gitti. Bıraktı beni. Ben de yokum artık. Nefes alamam, kalbim atmaz, yaşayamam artık. Yaşamayacağım da zaten. Sevdiğim ölmüşken ben onun arkasından yaşamayacağım. Onsuz bir dünyada cehennem azabı çekmeyeceğim. Geleceğim sevgilim. Ben de peşinden geleceğim.

Yavuz'a sıkıca sarılmış oturuyordum hala. Yüzümde tek bir mimik oynamıyordu ama gözyaşlarım sicim gibi akmaya devam ediyordu. Durduramıyordum bir türlü. Gözyaşlarım aktıkça içimin yangını geçer diye bekliyordum ama geçeceğine artıyordu. Acım gittikçe büyüyordu içimde. Beynim uyuşmuştu. Hiçbir şey düşünemiyordum. Sadece acı çekiyordum. Müthiş bir acı. O acı da olmasa, ben de ölmüştüm sanki.

"Bahar."

Aldığım nefes ciğerlerimi yakıyordu. Kalbimin atışını hissediyordum ve içimdeki öfkeyi büyütüyordu bu.

"Bahar."

Ben yaşayamam ki Yavuz olmadan. Artık yaşayamam ki ben.

"Bahar, artık almamız lazım Yavuz'u."

Başımı yavaşça çevirdim. Sinan kızarmış gözleriyle dişlerini sıkmış ağlamamak için tutuyordu kendini. Yeni mi geldi Sinan? Yoksa uzun zamandır burda mı? Ben ne kadar zamandır burdayım? Ne kadar oldu Yavuz beni bırakıp gideli? Birkaç saat mi? Birkaç dakika mı? Bir şey demeden tekrar önüme döndüm. Yavuz'u biraz daha çektim kendime.

"Canım, biliyorum. Anlıyorum. Ama Yavuz'u almamız lazım. Hadi Bahar."

Başımı eğip göğsümdeki Yavuz'a baktım. Gözleri kapalı, yüzünün rengi gitmiş, kıpırdamadan yatıyordu göğsümde. Eğilip alnına bir öpücük kondurdum. Gözlerimi kapatıp dudaklarımı büktüm. Buz gibi olmuş. Beni aşkıyla yakan adam buz kesmiş kollarımda. Başımı başına yaslayıp daha sıkı sarıldım.

"Üşümüşsün Yavuz. Ben seni ısıtırım şimdi. Şimdi ısıtırım ben seni."

Sinan daha fazla tutamadı kendini. Ağlayarak biraz daha yaklaştı.

"Bahar, yapma n'olur. Bak Yavuz seni böyle görse ne kadar üzülürdü. Hadi canım, hadi bırak artık Yavuz'u."

Benden ses çıkmayınca ambulans doktoru geldi. Yavuz'a dokunacak oldu sertçe ittirdim elini. Tekrar sarıldım Yavuz'a.

"Hayır! Bırak!"

Doktor dudaklarını birbirine bastırıp geri çekildi biraz.

"Vermem onu kimseye. Hem ölmedi ki o. O beni bırakmaz ki. Gitmez ki hiçbir yere."

Sinan yaşlı gözlerle bakıp eğdi başını. O sırada Leyla geldi koşturarak. Ağlayarak Yavuz'un yanına çöktü.

YansımaWhere stories live. Discover now